Tarihi Tetkikler : Osmanlı tarihinin en zengin veziri ——— ** * Çamaşırında bit çıktığı için sadrazam olabilen Rüstem Paşanın mirası arasında bin kadar çiftlik, 476 su değirmeni, iki bin cübbe, beşyüz altın eğer, iki bin dokuz yüz muharebe atı, bin yük de para vardı Saltanat devrinde vali ve vezirle aylık ve yıllık gelirleri tam manasile muayyen de e son zamanlara . kadar devletin muayyen bir bütçesi yoktu. Vali veya n olun - dukları vilüyetleri ni top * larlar; yalnız sefer z da orduya muayyen miktarda yaya askeri yetiştirmiy lardı. Bununla beraber Mısır gibi çok zengin eyal gelirlerinden — biri kısmı devlet merkezine gönderilir bu para içaba göre rdi. Sara - yın ve devlet Tmerk masrafları işte bu gibi başlıca vi paralar, sancak beyler y lilerin (hediye) adı altında yolladığı altınlar, hudut boylarındaki akınlarda alınan ganimet ve esirlerle temin edi - lirdi. Saltanatın en parlak dev budut boyundaki düşman di den, yahut memleketimizde iktisadi imtiyazlar elde etmek istiyen krallık - lardan gelen vergiler de mühimdi. Hattâ bu gibi hallerde yalnız devlet değil, devlet işlerinde mühim rol ya - pan vezirlere de para hediye edilmesi | Adetti. En küçük teferrüata kadar halkı haklarını tayin eden kanunları olmıyan | bir devlette, gelir ve masrafların da pek değişik olacagı şüphesizdir. Bunun içindir ki her hangi bir sancak be ne, yahut vilâyete tayin edilen adamla | onun yerine gelecek olan diğerlerinin servetleri arasında büyük farklar o - lurdu. Vali veya sancak beyi insaflı bir adamsa az para toplıyabilirdi. Rüş- Wvet almasını, dalavereyi, zenginlerin Mallarını müsadere etmeyi, halkı ez - meyi bilen bir adamsa pek çok mal ve para sahibi olurdu. Bununla beraber vezirlerin beylerin toplladıkları bu servet her halde onun evlâdına kalmazdı. Ölür ölmez devlet tarafından el konur, ha - zineye alınır ve bu işi yapanın insaf derecesine göre bir miktarınım evlât - larına bırakıldığı görülürdü. Devletin | sıkıntısını gidermek veya vezirin ki -| hini tatmin etmek için yoktan bir ba - hane ile öldürülen zengin valiler veya sancak beyleri pek çoktur. Vezirler, öldükten sonra mallarının kendi çocuklarına kalmasını temin et- mek üzere bazı hilelere saparlardı. Bunların başlıcası vakıflar kurmaktı. Bir cami, bir çeşme, bir mesçit yaptı rılır ve sonra bunların masraflarını ko- rumak üzere hanlar, hamamlar, dük - kânlar da inşa edilirdi, Varisler mü - tevelli tayin olunurlar ve hanların, ha- mamların gelirlerini serbestçe toplar, rahatça yerlerdi. Zira cami veya mes - citlerin masrafları az olurdu. Böyle va- kıf malların gelirleri ve kel ri de hiç bir suretle devlet tarafından mü - sadere olunamazdı. İstanbulun yarı -| sından fazlasının bina, yahut zemin | itibarile vakıf olması bu yüzdendir. Vezirler, miraslarını kurtarmak için başka çarelere de baş vururlardı. Dev. lerinde letlerin rla y veya |* zere on sekiz yıl veziriâğzamlık etti. Gerek (Âli) ve gerek (Hadikatülvü - zera) sahibi (Osman) ın nakline göre padişah bu vezirini damat edinmek is- tediği zaman bazı düşmanları: — Onun bir kalçasında cüzzam var. Demi Cü ğina dair itikat dolayısile haremden bir adam Rüstem Paşanın hizmetine gönderilmiş ve onun çamaşırında bit bulurfması üzerine damat edinilmesi- ne karar verilmiştir. Bu münasebetle eski bir şâir şunu yazmıştır: Olscak bir kişinin bahtı kavi, talihi yâr, onun — işe yarar, Peçeviye göre Osmanlı devletinde rüşvet usulünü koyan Rüstem Paşadır. Lâkin insaflı rüşvet Kehlesi dahi mahallinde alırmış! Meselâ Mısir valiliği için (10,000) altın tayin için de bir tarife n gel indemr bunların da mi saflıymış, Çok gönderenler olursa bir kısmızı geri yollarmış. Hattâ devletin az varidatlı yerlerinden sayılan Er - zurumdan, buranın bey i, beş bin altınla bir cins at göndermiş te Rüs - tem Paşa atla üç bin altını almış, üst tarafını: — Ol mansıbın bundan ziyadeye | tahammülü yoktur. Diyerek iade etmi Öldüğü zaman bıraktığı mal ve pa * ra bizzat Sokullu Mehmet Paşa tara - fından yazdırılmış ve Türk tarihçileri buna dair malümatı o defterden almiş- lardır. Okudukça İnsanı hayrete düşü- ren bu büyük servetin başlıcaları şun- lardır Rumelide ve Anadoluda (1000) ka- dar çiftlik, (476) su değirmeni, (2900) muharebe atı, (1160) deve, (780,000) tane bir veya bir kaç kuruşluk gümüş para, (170) köle, (130) u altın yal - dızlı olmak üzere (8130) el yazması kur'anıkerim, (5000) muhtelif kitap, 80,000) tülbent, (5000) kürklü ve sırmalı kaftan, (1100) sırmalı külâh, (2900) yük yün, (2000) cübbe, (2900) zarh, (1500) gümüşlü miğfer, (600) lete büyük hizmetlerde bulunmuş olan Barbaros Hayreddin Paşanın mirası başlıca altmış bin altın ve iki bin kö - leden ibaretti. Esirlerinden bin sile altmış bin altının oğullarır masını temin için, vasiyetnamesinde, kölelerinden sekiz yüzünü — padişaha, iki yüzünü sadrâzam Rüstem Paşaya bırakmış, ayni zamanda Rüstem Pa - şaya borç vermiş olduğu otuz bin al - tını da bağışlamıştı. En meşhur amirallarımızdan Kılıç Ali Paşa 1587 de doksan yaşında ol duğu halde öldüğü zaman — (500,000) altın mirası çıkmış ve tamamile hazi - neye alınmıştı. anlı vezirleri arasında en bü sı bırakan, Rüstem Paşadı ikbh ve heyh etişti. Kanurl Sü - karısı Hürrem tandan olan kızı Mihrimah ile ev - lenerek damat olmuştu. Bir defasında on iki ve bir defasında altı olmak ü - k h| Mi (Hırvat) tır. Yakı adamdı. Sarayda ymanın eh Ssev gümüş eğer, (500) altın eğer, (130) altın özengi, (860) altın kabzalı kılıç, (1000) gümüşlü mızrak, (33) elmas ut gibi mücevher, (70,000) al . 000) yük kadar ham ve işlenmiş gümüş külçesi... Hammer tarihine göre Rüstem Pa - şanın sarayıinda bulunan para bin yük- z tü. O vakit yüz milyon 'kuruş, yahut iki milyon altın demektir. Bugün için yirmi milyon liradan çok tutar, Hayıt yapmasını seven bir adammış. | Ağzından her çıkan söz mutlaka-bir e- mir olurmuş. Hiç gülmezmiş ve bu yüz. den zamanın şairleri onun hakkında hicviyeler yazmışlar. Uzunçarşıdaki Rüstem paşa camii ö- nun ölmünden sonra vasiyeti üzeri - ştır. Mimar Sinanın ese lerinden olan bu camiin alt katı dük - kâm'larla doğudur. Bütürl duvarları çinilerle kaplataamıştır ve pek muhte - şemdir. 'Turan Can gibi bir değişiklik yapmak istediğ kararlaştırmalısınız. Sonra bu manayı veya değişikliği temin edecek şekli tes- bit etmelisiniz. Daha sonra da elleri - nizi bu boyamayı icap ettiği gibi yap- n alıştırmalısınız. Bu üç şeyden birinde tereddüdünüz Varsa, seçtiğ şeklin yüzünüze gi -« deceğine, yahut ellerinizin mahareti - m. |Be güvenemiyorsanız bu işe girişmek. te biraz daha sabırlı olmalı ice ha * zırlanıp sonra tatbik etmeli Çün- kü tesadüfe bağlı bir göz boyama dai. ma beklenenin aksini verir. Bütün güzelliğe ait şeylef gibi şüp- i|olabilecek bazı esaslar da var, .“ .. yüzün manası he yok ki burada da şahsf zevk büyük bir rol oynar. Fakat bu zevke yardımcı tabil. Bunları okuyucularıma meşhur mak- yaj mütehassıslarının birinin ağzından dinletmeyi enteresan buldum. Soldaki resimde: Bütün göz kapağı boyunca çok dar bir gölge şeridi ge - çirmek yüze tatlı, hülyalı bir mana ve- rir. Sağdaki resimde: Burnun hemen iki yanından başlıyarak göz kapağının or- tasına kadar kaşla göz arasını şakuli bir şekilde boyamak yüzü esrarlı gös- terir. Bu tarz ayni zamanda yüzü bey- Bunların dışında çıkık gözlere mah- Şık bir tuvalet modeli | Siyah dantelden akşam tuvaleti. Ya kasındaki çiçekle sentür kırmızı ka - difedendir. Genç bayanlara çok yaraşan, sade ve şık bir tuvalettir.. ——— Göz kapaklarının boyanması —— Boyanış şâline göre değişir sus bir tarz daha var: Bıri kaşın hemefi altından, bir de gözün hemen üzerlil * den bütün göz boyunca dar birer şeridi geçirip bunların arasında kalafi göz kapağını hiç boyamamak. Bu, i kapağını hafifçe şişkin göstererek gö zün fazla çıkıklığını gizler. Ganaee e senece ser eeet vreeme e LenereneAekecAlaA AA LAAER Za —. | Biraz da yemek I Sebze çorbası Çorba muhakkak ki baş yemek“l Bizde ekseriyetle birkaç nevi çorbü $ parlar, Fakat başka memleketlerde s*'r' balar çok mühtelif şekillerde yapll! Hermen her yemekte yenen çorbayi ğişik değişik çeşitlerde yapmak ııiw":, ludur, Çünkü ayni çeşit çorbadan 5 buk bıkilir. Bugün size sebze çorbüüi nin nasıl yapılacağını tarif edeyimi, e çorba çok Jezzetli ve yapılması da y laydır, Bir tencereye iki yemek kaşı '“.*îâ yağ koyup iyice kızdırınız. Bir kö€ revizle, biraz maydanoz, bir soğafi bir tane patates soyup dilimleyiniz. 3 kızgın yağın içine atınız. Biraz Ki rulduktan sonra içine bir parça UN tınız. Un helva gibi sararıncıya Il"' çeviriniz. Lâzım olduğu kadar su * ediniz. Tuz, biber atınız, pişiriniz- g" Alelâde su yerine et suyu da KO? labilir. Ve daha iyi olur. Bazılari ru çorbaya bir baş ta pırasa koyarlar kat herkes hoşlanmaz, *kk Soslu karnibahar “ Karnıbaharı hiç parçalamadan lu suda kaynatmalı. Yumuşayınca? “y ten indirmeli. Bütün olarak tabab? lıp üstüne şu sosu dökmeli. nl" Bir yemek kaşığı yağda bir )"ev kaşığı unu karıştırarak yavaş ateşii zartınız. Un kokusu geçinciye &* A Buna bir fincan süt ile biraz tW el kırmızı biber, bir fincan da ©V? kaynattığınız karnıbaharın ıu“""fu:ev tıştırınız. Ateşin üzerinde iken iY' gg rıştırıp biraz sonra indiriniz. Kçmîü" üç yumurtanın sarısını ve yar.'"_ıuıı nun suyunu ilâve ediniz. Bunu * vi aldığınız karnıbaharın üzerine nüz. ZS Limonun miktarını istediğini? € kilde azaltıp çoğaltabilirsiniz.