17 Şubat SON POSTA Valansiyayı bombardıman eden gemi Paris, 16 — Barselon'dan alınan malümata göre, İtalya tarafından gön- derilen malzeme, barekâtı askeriye esnasında âsiler tarafından gittikçe faz Ja miktarda kullanılmaktadır. Katalonya hükümetinin resmi bir tebliğzinde şu malümat verilmektedir: 1 — Dün Barselon şehrine düşen 24 obüsün hepsi de İtalyan fabrikala- rında yapılmıştır. 2 — Bu çapta İspanyol topu yok- tur. 3 — Barselon'u bombardıman eden geminin yan bordasından 8 topla ateş ettiği anlaşılmıştır. Çünkü üç kere ay- TELGRAF HABERLERİ İspanya suları nihayet kontrol altına alınacak mı? Fransızca Övr gazetesi,r îsi)aıi;'âda (60)#bin İtalyan askeri bulunduğunu yazıyor. Gönüllü sevkiyatının önüne geçilecek ni zamanda sekiz obüs — endaht ettiği görülmüştür. Bundan, anlaşıldığına gö- | re, şehri bombardıman eden gemi Luigi | Cardona veya Armando Dioz !ipinde' bir İtalyan kruvazörüdür. Ocuvre gazetesinde Madam Tabo- vis diyor ki: «bondranın salâhiyettar mahafili, halihazırda İspanyada 60,000 İtalyan bulunduğundan emindirler. Bu maha- fil, Valansiya ve Katalonya hükümet- leri arasındaki imtizaçsızlık sayesinde Frankonun yakında muzaffer olacağı- nı ümit etmektedirler. Kontrol mu? Loüdra 16 ÇAA.) — Ademi mü- dahale komitesindeki murahhas hey- etlerin kanaatine göre, dün imza len itilâfnameler neticesinde İspanyol suları, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Al- man donanmaları tarafından — kontrol altına alınacak ve bu kontrola mantı- kan Portekizin de iştirâk etmesi lâzım gelecektir. Gönüllü meselesi Londra 16 (A A.)— Elçiler komi- tesinde elde edilen anlaşma İspanyaya gönüllü gitmesinin menini ve kontrol plânının ana hatlarını derpiş etmekte- dir. Gönüllü sevkiyatının men'i ö: müzdeki cumartesinden itibaren tatbik olunacaktır. Romanyada siyasi bir hâdise Bükreş hükümeti Alman ve İtalyan sefirlerinin geri çağırılmasını isteyecekmiş Bükreş 16 (A.A.) — Hükümetin Berlin ve Roma hükümetlerinden Bük reşteki sefirlerini geri çağırmalarını ta- lep etmek tasavvurunda olduğu haber verilmektedir. Buna sebep, bu iki dip- Tomatın General Frankonun ordusun- da hizmet ederken maktul düşen ve cesetleri memlekete getirilen Roman- ya lejionerlerinden iki kişinin cenaze ile hazır bu- merasiminde üniforma lunmalarıdır. Bu iki lejionerin cenaze merasimi- nin siyasi bir nümayiş şeklini almış ol- duğu kaydediliyor. Öğrenildiğine göre, mubalifler, bu iki diplomatın hattı hareketi hakkın- da meb'usan meclisinde hükümetten istizahta bulunacaklardır. Rumen kabinesi Bükreş 16 (A.A.) — Rador ajan- sı, bir kabine buhranı çıkmak üzere ol- duğuna dair dolaşan şayiaları resmen tekzip etmektedir. Dahiliye Vekili Bayramda Adanaya gidiyor Adana, 16 (Hususi) — Dahiliye Vekili Şükrü Kayanın bayram tatilin- den istifade ederek şehrimize geleceği haber verilmektedir. Japonyada fırtınadan 59 kişi öldü Tokzi ü (AA) — İrma ö tinde hüküm süren bir kar fırtınası ne- ticesinde 59 kişi ölmüş, iki mektep ile 20 ev yıkılmıştır. Japonyanın şimalinde kâin Hokka- ido'da demiryolunu örten karları kak z dırmakla meşgul olan 30 ameleye bir tren çarpmış ve bunlardan beşinin ölü-| . müne ve beşinin de yaralanmasına se- bep olmuştur. ihtimaline karşı dört Şimal devleti tedbirler alıyor Stokholm 16 (A.A.) — Dört - şi-|cihanşümul bir Jâkapla anılmasını te- mal devleti, Norveç, İsveç, Danimar- ka, Finlandiya - konferansı, dün top- lanmıştır. Konferans, dört memleket arasındaki mütekabil yardım meselesi- ni de görüşmüştü?. Bu yardımın gaye- , Avrupada bir harp zühurunda ken- . Pa Yeni kâğıt Paralar Basılıyor Ankara, 16 (Hususi) — Yeni 100 ve bin liralıkların Londrada basılması- na devam olunmaktadır. Yeniden bir, beş, on, elli, beş yüz, ve beş bin liralık paraların bastırılması kararlaştırılmış- tır. Cumhuriyet Merkez — bankası bu ai (pAralarkamş (gakillerini takl l le meşgul olmaktadır. Avukatlar ve Noterler Kanunu Ankara, 16 (Husust) — Avukat- lar ve noterler kanun — projeleri baro mümessillerinden mürekkep komisyo- | nun lüzum gördüğü tadillere göre ye- niden hazırlanmaktadır. Projenin ha- zırlığı bittikten sonra, Adliye Vekâle- ti Müdürler Encümeninde bir kere da- ha gözden geçirilerek Vekâlete veri- lecektir. Faşist yüksek meclisi toplanıyor Londra, 16 (Hususi) — İtalyan Fa- şist partisinin yüksek meclisi, Mart | de Romada toplanacaktır. Hariciye Na- zırı Kont Ciano beynelmilel siyasi va. ziyet hakkında bir rapor okuyacak ve izahat verecektir. Yüksek Meclis, bilhassa İtalyanın as. Teşkilâtı Esasiye—' Kanunu Mecliste cereyan eden müzakereler aynen neşredilecek Ankara 16 (AA.) — Teşkilâtı e- sasiye kanunünun bazı —maddelerinin | değiştirilmesi hakkında Kamutayın 5/Şubat tarihli toplantısında cereyan | eden müzakerelerin harfiyen neşredil- mesi Kamütayca kürar' altına 'alınmış- tı. Resmi gazetenin bu müzakereleri ihtiva eden nüshası çıkmıştır; Her ta- rafa gönderilmektedir. Karar mucibin-| €e müzakere metnini, Türkiyede çıkan | her dilde bütün gazeteler aynen neş-! redeceklerdir. Atatürkle Mısır Krah arasında Telgraflar teatiedildi Ankara, 16 (A-A.) — Misır Kralının doğumunun yıldönümü Münasebet!le, Reisicumhur Atatürk ile Kral Faruk a- rasında aşağıdaki telgraflar teati olun- Müuştur: S, M. Birinci Faruk Mesır Kralı Kahire Majestenizin doğum yilâönümü mü. nasebetiyle, samimi tebriklerimle bir- | diyiniz ki, hazırlanmakta olan çeteci Sancakta Türkleri Tedhiş için çeteler mi Kuruluyor? (Baştarafı 1 inci sayfada) 'Türkiyenin yeni bir iddiası karşısında bulunuyoruz. Bu da Bayır ve Bucak na hiyesinin İskenderuna Nhakı talebidir. Türkiye hükümeti bunu talep etmiş, Fransa hükümeti de İskenderunun da- hili nizamı üzerinde itilâf hâsıl olduk. tan sonra bu meselenin de hallini va- detmiş.» Diye tutturup tam mânasile tahrik mahiyetindeki sözlerine devam ediyor. Bu Bayır ve Bucak nahiyesi denilen mesele de şudur: Tamamen Türklerle meskün olan bu nahiye Sancak ve Lâz- kiye hudutları arasındadır. İsminden de anlaşıldığı üzere Türklüğünde hiç bir şüphe yoktur, Halk tamamen Türk- tür, Franklen - Büyon mukavelesi ak- tedildiği sırada bu nahiyeler İskende- run Sancağına tâbi idi. İktısadi alâ'ca. ları bakımından da esasen öyle olması lâzım gelirdi. Ancak Franklen - Büyon Ankara hükümeti arasında müzake. cereyan ettiği sirada mü zuu hep Sancak üzerinde cerey: etmekte olduğu görüldüğünden bunlar muahededen biraz evvel İskenderun - dan çözülerek Lâzkiyeye bağlanmıştı. Şimdi bülün halkı Türk olan bu nahiye lerin de Sancağa iadesi meselesi vardır. Bu mesele, Cenevre müzakerele nasında Türkiye tarafından uyan sış ve Milletler Cemiy tetkiki esasını kabul etm Şimdi gelen haberlerden — anlaşılıyor ki bugünlerde cereyan etmekte olan müzakerelerde bu nahiyelerin İsken - deruna iadesi lüzumu Türkiye lazafın- dan ileri sürülmektedir. Esasen Soncağın hududu henüz ta - mamen tahdit edilmemiş olduğu gibi bu nahiyeler tamamen Türklerle mes- kündurlar. Bunun için işin halli belki de o kadar güç olmiyacaktır. Bütün halkı Türk olan bu nahiyede Suriyenin ne hakkı olmak lâzimgelir? Hiç bir hak kı olmasa bile Suriye gazeteleri bun- dan istifade edip fikirleri tahrike kalk makta teroddüt etmezler. Hakkımızda derin bir dostluk duy - güsü ile duygulanan Suriyelilerin ba- na teessür ve teessüfle haber verdikle- rine göre müstemlekeciler, Sanı bir arbede çıkarmak ve Türklere r tethiş s ti uyandırmak ü bir takım çeteler teşkil etmektedirler. Bu haberi size gayel mevsuk olarak ve- rebilirim. Bu hususta birçok*malüma. ta sahip olup bana bu malümatı la anlatan bir dost, şu sözleri ordu. — Ben bu gibi ahvale karşı pek 2i- yade mütessir oluyorum. İş çetec kalırsa Türklerin bu işi bizimkilere nis beten ne kadar mükemme! yapacakları ni bilirim. Fakat, gazetenize yazınız, Suriyelilerin yaptıklarına zahip mak Jâzımdır. Vaktile sizin içinizde birtakım ücretli ecnebi uşakları burun duğu gibi bizde de vardır. Bu işleri on- lar yapıyorlar ve asıl maksatları bizim n aramızı kabil olduğu kadar aç. kerf teşkilâtını genişletmek Ve Zama-| likte şahsi saadetleri ve Mısırın refahi/ maktır, Siz de bunu bilerek işleri ona nan ihtiyaçlarına uygun bir şekle kayv. mak meselesini tetkik edecektir. Bay ve Bayan Hakkında Bir tamim (Baştarıfı 1 inci sayfada) Bazı gazete ve risalelerde buna ri- ayet edilmediği, gelişi güzel kullanıl. dığı görülmektedir. Her ecnebi lisanda kendi İchçelerile muttariden kullanılan bu ünvanın Türkçeye yerleşmesi dili- mizin güzelliği ve zenginliği için lâ- Binaenaleyh Türkçe yazılarda ve basılarda her ne milietten olursa olsun ismi geçenlerin cinsiyetlerine göre bay ve bayan kelimesinin konulması ve Fransızca, Almanca, İngilizce — vesair muharrerata o dilin bay ve bayan ma- kamına kaim olan ünvanlarının kulla- nılması Türklerin medeniyet ailesi j risinde her milletle beraber müsavi ve - min eder. Zaten beylik, paşalık, ağalık, hoca| hık, hanımlık Iâkaplarının kaldırılma- sı bu maksada müstenikt idi. hakkında en hararetli temennilerini ar zederim. Kamâl Atatürk Reisicumhur İstanbul Beni çok mütehassis eden lütufkâr telgrafınızdan dolayı size hararetle te- şekkür eder ve gerek şahsi saadetiniz, gerek, Türkiyenin refahı için hararetli temennilerimi takdim ederim. Adananım beş yıllık çalışma programı Adana, 16 (Hususi) — Umumi Meclis bugün toplandı. Vilâyet 937 yı- h bütçesini 950,988 lira olarak kabul etti. Bütçe, geçen yıl bütçesinden 436 lira noksandır. Beş yıllık çalışma proğramı meclise verildi. Yarın muhtelit encümende gö- rüşülecek. Habsburgların Avusturyaya avdetleri meselesi Budapeste 16 — Avusturya Başve- kili Şuşnig'in nutkunu tahlil eden li- beral ve bilhassa Lejitmist gazeteler Hababurgların döneceğini zannediyor- lar ve Macarsag gazetesine göre bu dö- Bütün vatandaşların ve Türkiyede yabancı İisanlarla gazete ve risale neş- nüş yakındır da. Bu gazeteye göre, Avusturya hü- dileri için zaruri olan mevadı mübade-|reden yabancıların bu esasa riayetkâr|kümeti Habsburgların avdeti mesele- le etmektir, olmasını rica ederim.n sini resmen programına koymuştur. göre anlayıp ona göre bir siyaset takip etmelisiniz.» Bu sözleri söyleyen hakiki bir Suri- S , ğı.qe E —Z GA S F FRRR .Z S OA © Almanyaya nasıl gemi azıya oaldırdılar? © İngilterede bir müdafac meselesi Yazan: Selim Ragıp «Mütemadiyen — Almanyaya hü« cum edip onu kıskıvrak bağlamak is- teyen devletlerin başlıca mes'uliyeti, bir memleketi, böylece ilânihaye bağla. manın imkânsız olduğunu anlamamış, daha doğrusu anlamak istememiş olma larındadır. Almanyaya pek çok şey söy mebilir. Militarist telâkkiye taabbüt edercesine bağlı kalması, bir fikir me- selesi olarak münakaşa olunabilir ve daha belki pek çok isnatlarda da bulu. nulabilir. Amma İngiltere, Fransa ve daha pek çok memleketler ekalliyetler ldare etmeye ve müstemleke sahibi ol« maya ehil sayılırlar da Avrupanın gö- beğini Işgal eden (65 - 70) milyonluk bir kitleye, herkese tanınan bu hak ta- nınmaz olursa, bu hareketin neticesi olarak, ondan sadir olabilecek pek çolt hatekefere de intizar etmek zaruri O-. - |lur.» Bir kısım müstakt! muhafazakârların fikirlerine tercüman olan ingilizce Ob- server gazetesi, bugünkü vaziyeti, yu- karıya, tırnak içinde naklettiğim cüm- lelerle ifade etmektedir. İrabında Al- manyanın birçok haksız hareketlerine karşı duran ve onları protesto etmek, ten çekinmiyen OÖbserver, siyaset âle- minde ifratkâr davranmanın neticele. rini pek vazıh bir sürette teşrih etmiş oluyor. Defaatla ka harp sonu Fransası, duyduğu marazi endişe ile, Avrupanın rahat ve huzurunu kaçırmıştır. Herke- sin ve hattâ hassasiyetten doğabilecek neticelerin mes'uliyetini- başkalarının çekmeleri hakkında bir kaidei umumi- ye mevcut olmadığına göre, temenni etmek lâzımdır ki bu hâlin ergeç hâsıl edebileceği felâketin zararları da, yal- nız alâkadarlara inhisar etsin * Hâdise malümdur. İngi gâhlarından beş işçiye yol v ların nihayet verilir « ken ne kendileri- ne, ne de bir baş- kasına tek bir ay. kelime sölenmedi. Bundan an- ki, bu beş kişi, İngiliz devletinin bazı harp esrarını bir başka devlete (f- Şa etmek vaziyetinde bulurmuşlar. Ma amafih işin parlâmentoya aksetmeden kapanması imkânı yoktu ve öyle oldu. Sosyalistler namına bir mebus hükü- İngiltter. bir müdafaa meselesi »| metten izahat istedi. Aldığı cevap şu oldu: Mevcut mevzuata göre, İngiliz Kralına ait deniz inşaat tergâhlarında çalışan bir kimsenin vazifesine sebep- siz olarak her zaman nihayet verilebi. tir. Ne buyrulur? — Selim Ragıp ;î*lısyaneiistidir ve mütaleası da doğ rudur. Eğer hazırlanmakta olan çeteoi lik faaliyete geçerse bundan bizim çok sinirlenmememiz lâzımdır. | Szbahtan Sabaha | Derler ki vatan köyden başlar, Milletin aileden başlaması gibl. O - mun için hükümet yeni Türkiyeyi kurarken köylerden işe başladı. Eski devirlende köylere dajma atmak için giren devlet eli, artık vermek için gi- recektir. Bütçeye konan otuz mil - yon lira bu düşüncenin ifadesidir. Para bir çok şeyler yapar, Fakat gene bir çok şeyler vardır ki parasız da yapılabilir. Ciddi program, fenn? proje ve makul kanun öyle zanne - derim ki paranın mevklini ikinci de- receye indirebilir. Köy kanunu tatbik edilen yerlere de bunun izlerini görebiliyoruz. Teş- kilât ve el birliği hükümete yük ol- madan da bir çok şeyler yaptırabili- yor. Bunun gözönünde bir misalini anlatmak isterim, İstanbulda köy kanunu tatbik e - dilmediği halde Boğazın küçük - bir köyünde, Emirgânda göze çarpa - cak halk eserleri başlamıştır. Bir kaç yil evvel köyden bir ha - yır sever zat Kanlıkavak suyunu is- . . Bir köy keleye kadar getirtmiş. Geçen yıl ge- ne köylü elbirliğile ayrıca bir çeş « me yaptılar, Bu yıl köy gençleri bir sinema açlılar. Ve şimdi gene köy- den servet sahibi bir zat Şişli - İs « tinye asfalt yolundan Emirgâna sa- pan yolu yaptırıyor. Hemen bir kaç yıl içinde teşkilât. sız, kanunsuz ve himayesiz, sırf şah- si teşebbüs ve fedakârlıklarla mey - dana gelen bu eserler gösteriyor ki eğer köy kanunu tatbik edilse, her Kköyün bütçesi ve programı olsa daha semereli ve daha sür'atli olabilecek, Boğaziçi köyleri belediy dıracak bir faaliyetle ça lerini imar edecekler. Zaten bu tabii ihtiyacın tesirile de- 1 midir ki her yerde muhtelif nam- larla bir çok güzelleştirme cemiyet- leri meydana geliyor. Eğer köy ka- nunu İstanbulda da ta! edilmiş olsa hiç şüphe yok bu teşekküller da. ha kuvvetli birer kalkınma unsuru halinde çalışacaklardır. Bürhan Cahit ğ '.t | : | !