Aşçıla (Baştaralı 8 sayfada) Bunların allının sak- iği günden iti- rine kahve hafta ziya a ikram etmek bir ir. Bizim ağa da işe başl ediği | mizler, ın (8- | kaynarken naka- | v k fakir ve pek serâzat ge ahminin fevkinde bon- perverdirler. Onlar getir 1 daha ziyade m dururlar nlarda bul mükrimdirler. Gelen misafir! yemeklerini alafranga lirler> Yatak takımları tahmin ediler yece lar temin ve hattâ ipekli de 0- lur. Bir lokantaya girildiği zaman aşçı, | Bolulu olduğunuzu duyarsa gelir, der- hal sizi selâmlar, yemeklerinizin şekli değişir. O, patrondan ziyade sizi mem- inun etmeyi düşünür. Müdahale eden o- dursa bıçağını beline sokar ve işini ter ketmekte bir beis görmez. En bi kusurları başlı başına iş görmem ve patronlar hesabına çal teri San' ndeki —maharet Bunu bir misalle tevsik ede! lnnı Aziz Fal gittiği zaman alaturka -. Bir Rus Deniz Sübayının hatıraları (Baştarafı 6 mcı sayfada) Biz denizedalmış bulunuyorduk. Bu de- fa hedefleri «Gnevni» olmuş ve tara - asında kısa, lâkin pek şiddetli cadele geçmiş. Tayyareler bom- | , Muhribimiz de top ateşile bir zedelemeğe uğraşmışlar, lâ - kin muvaffak olamamışlar, Düşman tayyarelerinin bize karşı vüku bulan hücumları neticesiz kal - mışti amma bizim tasavvur ettiğimiz gizli ameliye de suya düşmüş, teahhu: Ta uğramıştı. _çiınkü tayyareler tarafından görül- sonra gizlice «Varna» liman'na girmek tabil mevzuu bahsolamazdı.. * Dört gün bekledik ve yeniden «Var- Na önlerine geldik. O gün hava sisli ve yağmurla idi. Fazla vakit kaybetmemek için süvari dalmıya ve düşman mayin tarlaları - nin altından geçmeğe karar verdi, Bir taraftan bu suretle seyretmek bize bir hayli vakit kazandırıyorduysa da, di- e- taraftah düşman Mayinlerine çar- parak berhâva olmak tehlikesi vardı. Mayınların zincirlerine takılmak ihti * mali de cabası. — tkin biz her şeyi göze aldırrmştık. “Son Posta,, nın Edebi r diyarından bir ses -Ş emir aldığını, pirin k | metler, Denizyollarındaki Kara Meh - .| larda çalışan Nazif ustalar ve Kara Ha , |sanlar Gök;esuluların iftiharla andık- assa pliâv İmmpara af olunur, İmparatori onra yemek kı ni bulur. İmparatoriçenin aşçısının önü ne koyar. Mü âvdan bir kaşık a- Jınca beğen s olduğu ler ve kendisinin bünü öğreni suyun, yağın şekillerini tercü r. Bizim ağa san'a fakıyetinden mütevellit önlinde pişirdim. Bunun & olmaz. İşte böyle pişer, cevabını verir. Bunun için ekonomi de bilmezler, San'atinin oldukça ehli olan bir aşçıya 25 kişilik bir ziyafet için bir hesap tanzimini teklif ederseni den çıkamaz. O yalnız pişirmesini bilir. Bununla beraber bu san'ate şeref ve- ren Abdullah Efendideki Marko Ah » mikdarımnı ve pişi man vasıtasile so: metler, Mustafa ustalar, Yataklı vagon ları müstesna san'atkârlardır. Niyazi Öztür Süvari dalma emrini verdi. Su ları açıldı ve «Krabr yavaş y su * ömüldü. İnebileceğimiz azami liğe indiklen sonra hedefimize oğru ilerlemeğe koyulduk. Hepimiz heyecan içinde idik. Küçük bir tesa - bir manevra hepimizin z için kâfi idi. Sinirlerimiz kopacak kadar geril - miş, ellerimiz, kollarımız bağlı bir hal: de kendimiz! mukadderata teslim et * miştik. Nihayet «Galata» burnuna var- dık. Şimdi artık işimize başlamak za- manı gelmişti. Vakit kaybetmeden mayin dökmeğe başladık. Mayinler bi- rer, birer denize indirildi. Biz çekil - dikten sonra bu suları emin farzede - rek buralarda dolaşacak düşman ge - milerine güzel bir sürpriz hazırlıyor « duk. * Sönuncu Mayinimizi attıktan sonra hepimiz derin birer nefes aldık. Ar - tık vazifemiz bitmişti: Şimdi artık dön- mek icap ediyordu. sarnıç- .| rün ari ruyor. Gece Keresteciler - Eyüp ÖOtobüslerinde Bir yolculuk (Baştarafı 7 inci sayfada) asındaki sıraya düşmüş kızını farketmek için kımıldanıp iden iyiye bastırdiğ Fenerde EVET GÜZELİM, ŞİMDİ * 1?' SN Bütün erkekleri teshir el SON DERECE YAPIŞKAN VE GAYET iNCE OLAN bu yeni “Bir de dört pudra ,, yı tecrübe et İşle, kimyagerlerin ve kadınların 50 se- nedenberi aradıkları pudra, günde bir defa pudralanmak kâfidir. Cildiniz için son — derece yapışkan ve gayet İnce öl- mak itibarile —yüzünüzün ve — burnunu- zün parlaklığı ebediyen zall olur. —Di- şarıda, yağmur — ve güneşde, — dahilde sı- cak — salonlarda (resimlerde — gördüğünüz gibi) — her şeyi yapabilirsiniz. Buya, — gü- neşe maruz kaldığınız. ve dans — ederek terlediğiniz halde — tenin ı b t Akşam bir yüzle evino muhafaza — edi buruşuk safiyetini üzeri — yorgun, isler Fenere — gelip|*vdet —eden kadınlar, — cildlerini — tazeleyip | farkedilmez. — En samimi — dostlarınız - bile nin bir çoğu inince dal-.:ı gençleştirebilirler ve bir kaç yaş — daha|(bu pı de) — teninizin — cazip iler mezler, tekrar müşteri almak | 886 görünmeğe — muvaffak — olurlar. — Bu| güzelliğini A Yabli telükki — edecekler- için yoldan tornistan ederlermiş, |Ptdra eayet beyaslatıcı — ve kuvvetlendi- | dir. 8iz de bu — sihirâmiz, gayet ince — ve Bu hücum edenler işte o orta yerde | Heldir. - Vüzde hiçbir - vakit leke ve ta-İson derece — yapışkan — «bir de dörte pud kalan bedbahtlarmış. baka — halinde gözükmez. Gayot —incelrayı israrla ve markasına dikkat — ede- Önümde oturan sarışın kız esmer ar-| lması itibarile <ildde- o kadar güzel ve|rek isteyiniz — Neticesinden — memnun ka- bile | lacaksınız kadaşına dert yanıyor. — Oh çok şükür binemedi bu akşam. — Kim? — O bıyıklı oğlan? — © çocuk ta senin âdeta dokunmağa başladı, kardeş! — Dokunur elbet! Kazık gibi pipoyu ağzına sokuyor. Ortalığı bir tütün ko- kusudur alıyor. Oturabilirsen otur. Ayvansaraya geldik. Benimle bera * ki delikanlı indi. sinirine Birisi burnu ezilmiş rugan iskarp ne yan yan bakarak: — Ne kaba herifler var dünyada. de di, insan gibi binmesini öğrenemediler Bitti. Şöyle bir Kö olsalar.. Sıra sıra bi- nilse... Arkadaşı cevap verdi — Kö olmaktan vaz geçelim de bi - nebildiğimize şükredelim, Maamafih kimsede kabahat yok, yüz kere vapur la gelip gideyim, diyorum da yene ya- pamıyorum, Gitgide kepazeliğin tirya- kisi olmuşuz da haberimiz yok. Sen a- sıl buna bir çare düşün iki gözüm. en bizim için mahvolmak . Halbuki avdette yalnız düşman mayin! tehlikesi vardı ve bu tehlike de bir denizaltı gemisini tuzla buz etmek için kâfi olmakla beraber her nedense kendimizi daha rahat ve emin hissediyorduk. Vâkıa dönerken de gene dalmış bir |. halde düşman mayin tarlalarının al - tından geçecektik amma, bu sefer ge- mimizde mayin yoktu. Giderken bir mMmayine çarpmış olsaydık gemimizde bulunan'kendi mayinlerimiz de infilâk Tetrikası: 42 Peride Ce Sonra adımlarımı sürükleyerek ya-|nefret duymama gene siz sebeb oldu- vaş yavaş merdivenleri çıktım, büyükİnuz Seza Hanim. Çünkü Sırrı Nihat beyaz zarfı göğsümde sıkı sıkı tutuyor- İsizi sevmiyordu, sizi mes'ut edememiş- dum. Odama girince kendimi bir kol- 'ti ve sizin muztarip yüzünüz, kocanı- tuğa attım ve uzun zaman dizlerimde |za takılınca daima garip bir surette bu- düran zarfa baktım, kalbim halsiz hal-|lutlanan gözleriniz gittikçe bu eski ar- siz acır gibi atıyordu. Silkinir gibi bir|kadaşımla arama soğuk bir duvar çe« hareket yaparak kendimi toplamıya|kiyordu. çalıştım ve kötü bir şey yapıyormu -| — Tekrar ediyorum Seza — hanım şum gibi etrafıma korkak bir bakışla|bu eski dostuma gizli bir nefret duy - göz gezdirdikten sonra zarfı telâşla| mama siz sebeb oldunuz. «Gnevni> ile tayin-olunan — randevu, mahalline vardığımız zaman Muhribi- miz bizi beklemekte olduğunu gördük. Ve muhrip önde, biz arkada «Sivasto- pol» yolunu tuttuk. «Krab> Varnaya mayin dökmek vazifesini başarmıştı... affediniz. Bütün bunlardan evvel size biraz kendimden bahsedeceğim, şu son gün- lerde alnıma vurduğunuz alçaklık dam- gası sanki bütün mevcudiyetimi don- durdu. Kederimden ne yapacağımı şa. şırdım. Fakat inanınız Seza Hanim ben sizin bildiğiniz kadar fena bir insan değilim. Hiç bir zaman size kötülük etmek istemedim. Yalnız Seza Hanım hayatımda tek bir hata yaptığımı sa- nıyorum., O balo gecesi size söyledi - iğim sözlerle her türlü suçtan münezzeh hayatıma küçük lekecikler — damladı. Fakat buna da ne ben ne siz sebep ol- duük buna - tesadüller sebeptir. Ben o gece o baloya gelmiyecektim. Sizi Sırtı müuntatam yapışır Ki — mevcudiyet! MiDENİZE dikkat ve İYİ HAZIM ediniz. Çabuk, iyi çiğnemeden yemek yiyenler, fazla baharatlı ve biber li yiyenler, bilhassa içki ( ir midelerini tahriş ederler. Ve EK- ŞİLİK, HAZIMSIZLIK, ağırlık ve buş dönmeleri hissederler, MAZON MEYVA TUZU HAZIMSIZLIĞI, MİDE - EKŞİLİK ve YANMALARINI GİDERİR. İNKIBAZI defeder. Bugünden bir şişe MAZON alınız. Hiçbir mü- Di masil müstahzarla kıyas kabul z etmez. MAZON isim, HOR O 8 markasına dikkat. NERVİiN Uykusuzluğa, baş dönmelerine, isteri, çarpıntıya, asabi öksürüklere, baygınlık ve sıkıntıya karşı ferahlık verir. - Ziraat Vekâletinden : Sivil ve askeri sanat mekteplerinin makine ve demircilik kısım- larından mezun veyahut ta çiftliklerde ve ziraat müesseselerinde traktör ve ziraat makinelerini kullanmayı hakkiyle öğrenmiş olup ta yeni açılacak ziraat işlerinde istihdam olunmıya falip bulunanlar- dan sanat mektebi mezunlarının şahadetname suretlerini, diğerleri- nin ehliyet vesikalarını ve her iki kısım talibin de şimdiye kadar bulundukları işlerden almış oldukları hüsnü hizmet vesikaları ile üçer kıt'a fotoğraflarım bir istidaya bağlıyarak tex elden Vekâletimize göndermeleri ve muvazzah adreslerini bildirmeleri ilân olunur. 432, “157, — —.. incitmek- istiyordum. İşte bu. yüzden|yırtıp, onu affedeceksiniz.. Siz de iyi ince yerinizden yaralayacağını | füsunkâr bir perinin her dokunduğu iğim şeyleri söyledim. Bana haka-|yeri iyi eden parmakları var Seza Ha- bil ret ettiniz o zaman biraz ayılır gibi oldum. Fakat bana öyle derin retle bakıyordunuz ki eğer sözlerimin hakikat olduğunu ispat etmezsem lünceye kadar nazarınızda düştü |korkünç mevkiden kurtulamıyacağımı jhemen anladım. Bu tahammülsüz bir şeydi. Çılgın gibi sevdiğim bir kadının nazarında bu |kadar alçalmak ölmek demekti, işte o zaman Siırri Nihadı, her şeyi unuttum ve kocanızın dostluk kilidi ile kapadığı ağzımın açılmasına bu suretle gene siz İsebep oldunuz. «aEğer - söylemezseniz nım. Hiç iyileşmiyeceğini sanan Sırrı ir nef-|Nihadı da o parmaklar şifaya ulaştır - madı mı? Küçük Ayşeye gösterdiğiniz şefkat, hattâ bana bile son zamanlara kadar her şeyi anladığınız halde aldı- ğınız dost cephe.. tekrar ediyorum siz, siz bir meleksiniz Seza Hanım.. Sizi bu mukaddemelerle belki sık - tım. Artık her şeyi anlatacağım. Bir dostumun bana tevdi edilmiş esrarını bir başkasına açtığım için Allah beni affettsin, Fakat bir cihetten de iyi yap- tığımı sanıyorum. Bu iyiliği canım gibi Gevi bir İnsana, size yapıyorum. yırtarak kucağıma dökülen mektup -| İadan ilk yaprağı ahıp okumaya başla- dım. İNihadın kollarında ona o kadar yakın İlk önceler « fakat bundan bana ne, | görmiyecektim. Diyeceksiniz - ki sizi bu' hâdiseler niçin beni Sırrı Nihaımnğo gece onunla tamamile anlaşmış de. bu kadar uzaklaştırıyor2» diye, düşü- rin bir samimiyet içinde gördüğüm beni hakkınızda vereceğim hükümde Herşeyi anlayınca daimf bir surette içi: serbest bırakıyorsunuz değil mi?n De-| Çizi yiyen kurtlardan kurtulacaksınız. |miştiniz ve yüzüme öyle bir nefretle Z ten çok korkunç şeyler anlatacak de- ;bakmıştınız ki hırsımdan titremiştim. | Şilim, Belki de okuduktan sonra sizin: Buraya da aynen geçiriyorum. Şöy- |necek oldum. Ve sonra hiç bir şey dü- şünemez oldum,; Sade bir kişiyi dü - İe başlıyordu: zaman sevinmem lâzımdı. Sırrı Nihat Bana öyle bir muamelede bulunmasay sizi ihmal ediyor diye, kızmıyor muy-!'dınız çok başka hareket edecek o gece « Seza Hanım: şünmeye başladım: Sizi. Evvelâ şunu söylemek istiyorum..| Sizi seviyordum Seza Hanım. Hem ben sizin sandığınız gibi âdi vefasız, İnasil bilseniz, hem nasıl..» aziz bir dostu gene sizin tabiriniz ile| — Bu satırlara gelince mektubu diz - söyliyeceğim karısına göz diktiği için lerime koyarak gözlerimi kapadım. O- düşürmeye kalkan bir alçak değilim..'nun sapsarı yüzü, hummalı bir ateşle bunu hiç bir zaman kabul etmiyorum. yanan kahve rengi gözleri gözümün Ben Sırrı Nihada geçirdiği bir çok buh: önüne geldi ve içimde garip bir sızı ranlarda yardımlarda bulunmuş bir duydum. İçimi çekerek gene mektubu adamım bir düşman değil. Ona karşı elime aldım, okumaya başladım: hürmet ve muhabbetten başka son za-| — « Beni affediniz Seza Hanım hiç bir manlara kadar hiç bir kötü hareket bes-|zaman söylemememi istemediğiniz bu lemiyordum. Bu eski dostuma gizli bir kelimeyi nihayet söylediğim için beni dum? İşte istediğim olmuş nihayet ko- canız büyük bir gafletten uyanır gibi size kollarımı açmıştı. Bunu çok haş görmeli idim. Fakat bu elimde değildi Seza Hanım, Bütün kanım beynime hücum ediyor, sizi koşup parçalar gibi onun kollarından almak — istiyordum, Sonra-bunu yapamayınca hırsımı iç- kiden aldım. İçtim içtim.. ve iradem elimden gittikten sonra oradan kaça - cağıma alkolin tesirile bir cehennem gibi kaynıyan şuursuz bir kafa ile size koştum. Dansederken #izi hırpalamak söylediğim şeyleri bir sarhoşun saç - maları diye, size kabul ettirmeye çalı- şacaktım, Fakat siz bunun böyle olma- sını istediniz Seza Hanım.. Şimdi bir düşünce ile müsterihim, bu anlatacağım şeyler yeni ve binbir güç- lükten sonra müsterih şekle giren ha- Yölaka yıkcuyacakitir. Çiüakü bunlar © gece söylediğiniz gibi her genç erke- gin başından geçen şeylerdir. Anlata- caklarımı Sırrı Nihada — söylemeyi demiyorum. Çünkü siz o kadar iyi ki biliyorum bunları okuduktan sonra A.. bu muydu?» diye, omuz silkele- yeceğiniz basit bir macera.. Yedi sene kadar oluyor. O zamanlar fakülteye asistap olarak yeni tayin & - dilmiştim. Meşhur doktorlardan biri olan hocamla aram çok iyi idi. Onun himayesi sayesinde Avrupaya gidip stajımı yapmıştım. Fakat bu müddet zarfında ailece çok büyük sıkıntılara uğramıştık, o zaman iki kızkardeşim- de daha evlenmemişlerdi, — ve onlara ben bakıyordum. Hocam mesleği haya tımlâ olduğu kadar hysust hayatızıla'da meşgul olur, beni pek severdi. (Arkası var)