19 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

: i2 Sayfı İstanbul Üçüncü İcra Memurluğundan: Ferhadın tasarrufunda olup Emniyet Sandığına birinci derecede ipotekli bulunan ve tamamına (1550) lira kıymet takdir edilen Fethiyede Kâtip Muslihaddin mahallesinde eski Fethiye yeni Şerbetçi sokağında eski 43 ye- ni 8 No, lu sağ tarafı müfrez iki harita numaralı Adalet hanıma ferağ olu- nan hane' sol tarafı merhum İzzet veresesi arsası arkası mukaddema Ke- mal elyevm Osman hane bahçesi cephesi Şerbetçi sokağı ile mahdut maa bahçe evin evsafı aşağıda yazılıdır. Antre kapıdan girildikte bir koridor üzetinde 2 oda bir helâ. Zemin kat: Karosiman bir taşlık, bir oda bir helâ, bir kömürlük bir mutfak, bi- rinci kat dolaplı yüklü bir merdiven başı üzerinde birinde çıkma birinde zemini çinko taras bulunan 2 odadan ibarettir. Bina kârgirdir. Umum mesahası: 91,5 m2 dir. Bundan 42,5 m2 bina 49 m2 bahçedir. Yukarda evsafı yazılı hane açık arttırmaya vaz'edilmiştir. ÂArttırma peşindir. Arttırmaya iştirâk edecek müşterilerin kıymeti mu- hammenenin 95 7,5 nisbetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu hâmil olmaları icap eder. Arttırma şartnamesi — 11/1/937 ta- rihine müsadif pazartesi günü dairede mahalli mahsusuna talik edilecek- tir, Birinci aritırması 4/3/937 tarihine müsadif perşembe günü dairemiz- de saat 14 den 16 ya kadar icra edilecek birinci arttırmada bedel, kıymeti muhammenenin Ço 75 ini bulduğu takdirde üstte bırakılır. Aksi takdirde son arttırmanın teahhüdü baki kalmak üzere arttırma on beş gün daha tem- dit edilerek 19/3/937 tarihine müsadif Cuma günü saat 14 den 16 ya kadar dairede yapılacak ikinci arttırma neticesinde en çok arttıranın üstün- de bırakılacaktır. 2004 numaralı icra ve iflâs kanununun 126 ıncı madde- sine tevfikan hakları tapu sicillerile sabit olmıyan ipotekli alacaklarla diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masarife dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren 20 gün zarfında ev- rakı müsbitelerile - birlikte dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicillerile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Müterakim vergi, tenviriye ve tanzifiyeden ibaret olan bele- diye rusumu ve vakıf icaresi ve dellâliye resmi bedeli müzayededen tenzil olunur. 20 senelik vakıf icaresi taviz bedeli müşteriye aittir.. Daha fazla malümat almak isteyenlerin 934/532 numaralı dosyada mevcut evrak ve mahallen haciz ve takdiri kıymet raporunu görüp anlnyacakhn ilân olu- nur. (317) Zon,quldakta Ereğli Havzai - Fahmiyesi Müdürlüğünden: 1 — Kozlu ve Kilimli şimendiferleri için açık eksiltme ile 100 takım araba tekerleği ile demiryolu rayi, makası ve vagon tamponu satın alına- caktır. Bütün şerait şartnamesinde yazılıdır. 2 — İhale; 1/2/1937 pazartesi günü saat 15 de Zonguldakta Maden Müdüriyetindeki komisyonda yapılacaktır. 3 — Bu işe ait şartname ve malzemenin cinsi, miktarını havi liste ve fen raporu Zonguldakta Maden Müdüriyetinden ve İstanbulda İstanbul mıntakası Maden İrtibat Memurluğundan parasız verilir. 4 — 100 takım tekerleğin muhammen bedeli 4849 dira 5 kuruştur. — 5 — Demiryolu rayı, makası ve vagon tamponunun muhammen bedeli - de 2661 lira 61 kuruştur. : 6 — Muvakkat teminat bu bedellerin ?5 7,5 uğudur. 7 — Muamelesi ve evrakı başka başka olan bu iki eksiltmenin — ihalesi aynı günde yapılacaktır. Her ikisine birden veya ayrı ayrı talip olanların Hıvzı.i Fahmiye Müdürlüğüne müracaatları. (325) SON POSTA ——— ESKİ İSTİL EŞYA AMATÖRLERİNE 15 İkinci Kânun 1937 den itibaren İstiklâl caddesinde 479 No. (Eski Hayden ma- gazasında) * teşhir etmekte olduğumuz eşyaları kat'i su rette elden “çıkarmak ve mezkür mahalli kapataca - ğımızdan sayın müşteri . - lerimizin nazarı dikkatleri- ni celbederiz. DİREKTÖRLÜK Resimli zabıta Hikâyesinin hal şekli Müfettişin şüphelendiği ve'tevkif ettiği adam pansiyon sahibi Brumdu. Buna sebep İ ve 3 numaralı resimler- de farkedildiği veçhile, Brumun mü- rekkep Jekeli parmaklarını görmüş olmasıydı. Ölen âdamın masası üze- rinde bulunan kâğittaki yazı, hokka- ya fazlaca batırılmış bir kalemle ya- zılmıştı. Kalemin tutulacak yeri mü- rekkepli idi. Halbuki ölü adamın el- lerinde hiç bir leke yoktu. Diğer pan siyoner O. K.nın elleri de temiz idi. Pansiyofn sahibinin parmakları ise bi lâkis mürekkeple bulaşmıştı. Binaen- aleyh mektubu yazan Brum idi. Hülâ sa müfettiş, sırf zabıtayı şaşırtmak için ortaya atılan mendili nazarı iti- bara almıyarak, pansiyon — sahibi Brumu yakaladı. BEİLİRL Asab.î kime der"lt;.;- ? ( Baştarafı 8 inci sayfada ) havr, Nevton, Napolyon bunlardandır. 6 — Gayrimemnun Vahşi bazan başka bir tipe doğru te- reddi eder. Bu menfi adam tipidir, bu tip kendi kusurunu görmez, fakat her şeyi tenkit eder, karısına eziyet eder, arkadaşlarını en ufak meselelerden do layı incitir; verdiği kırk para için mak- buz alır. * Kendinizi tetkik ediniz ve teşhis koy duktan sonra sinirlerinizi tedavi ettir- mek için doktora müracaat ediniz. Hukuk Fakültesi Dekanlığından : Fakülte Kütüphane ve neşriyat ışlenle meşgul olmık üzere bir memur “ alınacaktır. Taliplerin asistanlık vasıf ve şartlarını haiz olmaları lâzımdır. Llıteklılerm Dekanlığa müracaatları. «217» Doktor Hafız Cemıl Dahiliya — mütehassısı Pazardan maada “hergün 8 -3 | Divanyolur104) No, Telefon: 22333 Tel. Kandilli 38- Beylerhbeyi 43 “Son Posta,, nın Edebi Tefrikası: 25 Yazan: Perlde Celâl İki genç kadın Sezanın Modadaki evinin küçük bahçesinde oturuyorlar. Sararmış yapraklarda hafif hafif rüz- gâr dolaşıyor. Akşam üstü. Denizde kimseler yok. Her tarafta bir sessizlik var. Seza biraz ötede kumlarla oynı - yan küçük Ayşeye dalgın dalgın ba - karak susunca Feride başını hafif ya- na meylettirerek derin bakışlarla bu sevgili arkadaşını süzüyor ve onu çift- likte, «Yeşilçamlıkta» tanıdığı günle - ri hatırlıyor. O zamanlar Sezanın par- . lak siyah gözlerinde ne pervasız bir ba-l kış vardı. Feride onun o zamanlar da| Ogizli şeylere, romanlardaki o çılgın, de- rin aşklara benziyen sevgilere ne de - .rinden bağlı olduğunu bilir, bu ince - cik genç kızın hayatta hakikatle karşı- İaşınca kuvvetli bir sam rüzgârında ka- lip yanan çiçekler gibi solmasından korkardı. Fakat Sezanın gözlerinde öy-| le kendine mahsus, mağrur bir ateş ya-| nardı ki.. bunda haksız da değildi. Çok| güzeldi. Hayatta bütün istedikleri ol - müuştu. Nasıl bütün «olacak» dedikleri yerine gelmişse, gene kimi severse de bu sevginin karşılığını bulacağına en büyük bir imanla kendini inandırmış - tı. Onda insanı yavaş yavaş derinden saran kuvvetli bir cazibe vardı. Sonra yüreği, sevdiği adamı en büyük bir saadete eriştirebilecek yıpranmamış çi- çek gibi temiz hislerle, şefkat, ve sev- gilerle doluydu. Feride arkadaşını en ince yerinden vuran, onu gururundan yaralıyan şu Sırrı Nihada ne kadar si- nirleniyordu. Sonra doktor Selim Na- cinin de sik sık eve gelişi genç kadının hoşuna gitmemişti. O, Seza gibi Sırrı Nihatta bir esrar olduğuna, hayatının gizli kapalı bir köşesi bulunduğuna da inanmıyor, bunu arkadaşının hâlâ ha- 'yaklen kurtulmayışına, evhamına ve- riyordu. Küçük Ayşenin doktor tara- fından eve getirilmesi de onu hiç me- raklandırmamıştı. Bu her zaman ola - bilen basit bir hâdise idi. Doktor küçük bir öksüzü sefaletten — kurtarmaktan başka bir şey yapmamıştı. Feride Sırtı Nihadın arada sırada gösterdiği so - gukluğa aykırı bir hareketle Sezaya bakmasına da biraz hayret duymakla gene pek jinanamıyor, bunu Sezava söylememekle beraber kendi kendine «acaba yanlış görmüş olmasın?» di - yordu. Bütün bunlar genç kadını çok üzmekte idi. Kardeş gibi sevdiği Se- zanın dürüst emellerle, kurulmuş mü- kemmel bir yuvaya sahip - olmaması genç kadını kendi saadetinden utan - dıracak kadar müteessir ediyordu. Sonra Sezanın babası Ahmet Suat | Bey de İzmitte, onun yüreğine ayrı bir dert olmuştu. Bunları Sezaya hiç anlatmamıştı. Fakat ihtiyar adam kı - zının yaptığı bu — biçimsiz — iz. divaçtan sonra öyle bozulmuş, o ka - dar çökmüştü ki.. Ne zaman İzmite inse Feride onu |biraz daha kederli ve meyus buluyor- du. Belli ki zavallı ihtiyarcık — yalnız başına kalınca pek — ıztırap- çekmiş, derdini kimseye açmıyarak - kızının yokluğunu ağır bir taş gibi bağrına basmıştı. Fakat hiç İstanbula gitmeyi de düşünmüyordu. Sırrı Nihadın yü- züne bakacak hali mi vardı? O da kı - zını sır£ aileye vurulmuş - bir lekeyi silmek için eski bir dostluğa hürmet ederek almamış mıydı? Şimdi ona na- sıl gidebilir, «damadım» diye, — nasıl yüz yüze gelebilirdi? Feridenin gözünün önünde Sezanin babasının İzmitteki zavallı hali canla- nıyordu. Evvelce kızının yanıbaşında, onun saadetile mes'ut olarak yaşıyan bu zinde, neşeli ihtiyar, şimdi bakış - ları bulanık, omuzları günden güne önüne doğru çökerek eriyip gitmekte | idi. Zavallı Ahmet Suat Bey - biricik kızı için kim bilir neler düşünmüştü. Sezanın kuracağı yuvanın buü kadar derme çatma olacağını hiç ümit eder ——— vi ICI ' SATIŞ İLÂNİ İstanbul Dördüncü - 'lcra Memurluğu! 23578 İkraz numarasile Arpina tarafından borç alınan 199" ğ bilinde Vakıf paralar idaresine birinci derecede ipotekli © yeminli üç ehli vukuf tarafından (2780) lira kıymet takdir © Beyoğlunda Hüseyinağa mahallesinin Çöplük çeşme s04*9| mükerrer 8 yeni 8 kapı numaralı bir tarafı Kenarlıkcı © bir tarafı Fatma Zehra menzili ve kısmen çalgıcı Seb“h tarafı rabii tarikiâm ile mahdut bir kâgir evin tamamı konmuştur. ıı'L Evsafı umumiyesi: Zemin kat: Kapıdan girildikte zemini mermer “'İ iki basamakla inilen zemini karosiman koridor, iki kiler, ” altı zemini karosiman altında sarnıcı, kırmızı çini tc:zg’âh ' ve helâsı olan mutbak, arkada zemini kırmızı çini aral İ kapı. Ântre ve kondordnn asma kata çıkılan iki ınerdlvi_ . Asma kat: Bir sofa ve iki sabit dolabı olan oda " mer musluk taşı vardır. Birinci kat: Sofa, merdiven başından camekân bö şılıklı iki oda vardiır. j W İkinci kat: Bir sofa ve karşılıklı iki oda olup h“"“ | cephelerinde birinin zemini çinko diğerinin kırmızı çini © |— etrafı demir parmaklıklıdır. Sofada yük, dolap, kiler V’ A Binanın beden dıvarları kâgir dahili aksamı ahşap, T yf Zemin kattaki antrenin altında bodrum vardır. Elek"ik' #k havagazı — tesisatı olup zemin kat pencereleri demir içeriden demir kepenklidir. Dahilden aksamı ahşabiye Y'ı' Esas cephe ortasında birinci kattan itibaren bir çıkmâ — kattan itibaren haricen ahşap kaplamalıdır. Umum sahası: 66 metre murabbaı olup bundan 52'5 rabbarı üzerine bina mebni ve geri kalanı aydınlık olan " tamamı açık arttırmaya konmuş olup şartnamesinin 1/2/9 l itibaren dairemizde herkes tarafından görülebileceği gi rihine müsadif Pazartesi günü saat 4 (on dört) den 16 (on &” dairemizde açık arttırma ile satılacaktır. Arttırma bedd' kıymetinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde en dlf taahhüdü baki kalmak üzere 16/3/937 tarihine müsâ saat 14 den 16 ya kadar dairemizde yapılacak olan ikinci gayrimenkul gene muhammen kıymetinin * 75 ini bul ;â en son arttırana ihale edilecek ve bulmadığı takdirde ** J kanun hükümlerine tevfikan satış geri bırakılacaktır. *7 hammen kıymetinin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey Milli bir Bankanın teminat mektubunu hâmil bul Müterakim vergiler ile vakıf icaresi ve Belediyeye ait * İ: Ş ve tanzifat rüsumu ile dellâliye satış bedelinden tenzi' | Taviz bedeli müşteriye aittir. 2004 numaralı İcra ve a) (126) ncı maddesinin dördüncü fıkrasına tevfikan b“, üzerinde ipotekli alacaklılar ile diğer alâkadaranın V© " j sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masarife d larını, ilân tarihinden itibaren (20) yirmi gün içinde & L” lerile bildirmeleri, aksi halde hakları tapu sicillerile "H satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları cihetle “i_ ç eç işbu maddenin mezkür fıkrasına göre hareket etmeleri *” malümat almak isteyenlerin 9:6/1255 dosya numarasile ' " ilân olunur. — (319) . ir mi? Hem sen bu ge“ rakmam.. " — Oh, buna ımkan __ fik çok merak eder.. Seza kırık bir tebe" mişti: KÇ — Bilirim ki ilk £ miydi? Kızının yapma bir neşe ile yaz- dığı mektuplara inanacak kadar saf . dil değil ki.. Her şeyi tahmin ediyor - du. Kızının bir çatı altında yaşadığı, kocası ile arasında nasıl buzdan yal « çın bir duvar olduğunu biliyordu. Fa - kat onları evlendirdiği zaman — gene içinde hafif bir ümit vardı. Belki Sır- ri Nihat sonunda inadından vaz geçe- sözün de odur, ısrar " ri biraz daha otur da $ cek, karı koca yavaş yavaş bırbırlerıneidım edeyim.. yaklaşacaklar diye, düşünmüştü. Hal- buki doktor*evlenmelerinin üzerinden bir hafta geçmeden hemen bir baha - ne bulup, seyahate çıkmış, karısından uzaklaşmıştı. Ahmet Suat Bey bu son darbenin kızına ne müthiş bir şekilde | ıztırap vereceğini anlıyarak, o zaman artık onların ebediyyen anlaşamıya- caklarına kanaat getirmişti. Ahmet Suat Bey içini yalnız biraz Feridenin dudak'laf'l“. ; tebessüm geçti: — Kacanı —mektupw z iyi tanıyorum ki, kar$ lüzum yok. Fakat ne 05 bir merak var, Elinde *” ce, güzel bir kadın vucunu bırakmayı terc cayip adamiı daha Y& ğ Ferideye açıyor, genç kadınla bol bol| enteresan olacak. Yüt — Ona benden fazla= 4 kızından konüuşarak içini boşaltıp « Ye- şil çamlığa» öyle dönüyordu. Feride de bu ak saçlı kibar tavırlı ihtiyarı tıp- kı babası gibi sever, onun ıztırabına hürmet ederdi. Feride İzmitteki ihtiyarı, Sezanın derdini düşünerek dalmıştı. Gene Se- zanın sesi ile kendine geldi: — Ne oldun Feride? Genç kadın silkinir gibi doğruldu: — Şey... Güleni düşünüyordum, Se- za, actaba beni arayıp ağladı mı? — Evde Şefik Beyin halasının kız- ları var diyordun, küçük misafirlerini her halde oyalamıya çalışırlar değil| ” ride! — Zaten sen ona ki yavrüm. Onu ha.k' manlar o kadar çok k' rum. Çünkü bence bir diği bir adamdan bu k8 rürse ya ona müthiş yahut ta büsbütün SOE“ Seza itiraz etmek Hi muş, yüzü heyecanda._ y ti. Feride koltuğuna WW? şıni deniz tarafına Ç& ğ Z y devam etti: