6 Sayfa Fenni bahisler: H ne değişiklikler olacak? | Amerikalı bir profesör yüz sene sonra, acı ve ıstırap duymiyacağımızı, 24 saatte devriâlem yapacağımızı temin ediyor ve kadınlârın ölünceye kadar genç ka abi'ec-k'erini söylüyor eai Ae dit l eeei | ( | | | aa muhakkak ı 'cuna nakledilmesi imkânı bayli ileride gitmektedir. lede ol- duğu gibi, ilmi meselelerde de orijinal| 6 — Radya âletlerinin şimdi ne su-| olmak istiyen Amerikalı'ar ortaya ga-İretle işle malümunuzdur, teli rip garip fikirler de atmaktadırlar.| yonun _ım.x.ıx':rj müteakip insanlar Pensylvania üniversitesi - profesörle '["" fariğ olamıyacaklar, ve rinden Thyndali Franesil'in Amerikan | telev © reseptör, gazetelerinden birine yazdığı şu mada ceplerinde leye bakınız: «Şimdi merak ve alâk nuz şu bir kaç satır tam iki buçuk sene: Ben l Pbulunacaktır. r dünyanın cazibesinin | tulmanın çaresini bula- | arası seyahatler temin o - ce aya kadar giderek orada müs- nlekeler temin edeceklerdir. Ben e« ninin bir iza uduğu- çin gİbi gözük hakkök gü lini de yıldızları istismar suretile € iKkak çözlre -| ebileceğimiz İiyorum, 8 — Güneş olduğu a tabakalarının arkasma sak- | dır. Ben sun'i güneş şua. |larının bütün hassalarile keşfedilebi - leceğine kaniim. am yaptım, bu| 9 — Hayat sür'atleneceği için insan- leden ibarettir, | lar masa başında oturup yemek '.'e'u(-—ı yüz sene yaşamıyacaımız muhakkak-|üe vakit bulamıyacaklardır. Bundan tır/ Fakat muakkiplerimiz bizim yolu: |dolayı insanlar zaruri olarak kimyevi muzdan ayrılmazlarsa, zannediyo , haplarla gidalarını temin edecekle: rum ki 2037? senesinde dünyada şu 10 — Kadın güze pilikler olacaktır. dar zall olma | — Biliyorsunuz ki ecdadım ikv'lu-l-mrmı saimizi birleştirme nuyorum Yüz senelik bir pr programım on iki m e çareleri her hal- ir, va- sati ömürleri seksen imiş, o zamanlart | : tababet de bugünkü kadar ileride de - | ** nkli, kabarık, ve satıhlı - filimlerin | yapılması mümkün olacaktır. çlü, kuvvetli İ tı zehirliyen ve insanları stalanmadan seksen- din a kleri Ve bu yaşı çok| | ükllyen, VS a, ervin, | defa tecavüz ettikleri — görülüyormuş. İ i g;ılcîmukq fatın ye-| ai 4 ga İ nsanlara şel zevk verecek ve Ömrü vasatiyi uzatmak için uğraşan Şi N #ÇT DST A, | G rsız olacak mad-| ilerek, dünyaya saadet “|denin keşfe tinin vÜZ yar l eç L tahmin ederim. | n | Simdi dünya bilginleri hadi benimle ade- | . " |* başına!» Bazı illetler vardır ki, he ol - duklarını bildiğimiz halde tedavi ça-| relerini henüz bulamamışızdır” Hasta- | hkları durdurduğumuz halde onları Yol parası vermeyenler Belediye tahsil şubelerine, yol pa- rası tahsilâtına fevkalâde ehemmiyet ! yüzde yüz mağlüp edemiyoruz, ben öy-| Vermelerini bildirmiştir. 936 hesap ye-| le zannediyorum ki önümüzdeki — bir lından gerek 6 lira ve gerekse 3 lira asır zarfında benim göstord'ğim mesal |borcir kalanlar için cebir kararı tatbik dairesinde çalışılırsa kanserin, alelü -( olunacak ve iktidarı — malileri olduğu , mum zührevi hastalıkların, çaresi bu- |halde yol parası Vermekten imtina e- lun_ıc.ık. ve damar katılığının — önüne denler bulunursa, eşyala: l : | geçilecek, felçler kalmıyacaktır. fakdisde bir. & ; ..îı | SA D.m—d.ul 3 — İnsanları yıpratan büyük se - ;elludir . müddetle hapis edile bej ri l b « ? plerden biri de insanların acı ve z Hi di yal ll üleliye- trap duymalarıdır. Yeni keşledilecek | — a bir serom çocuklar doğar doğmaz zer -| Ü" nakden değil de bedenen ödemeği taahhüt edenler — için de tayin edilen şebbüsleri yanmda, ay kimselerin yerine göre inceden inceye | h k b * vak «ağaç sevgi lüme ka - |* — Güzel san'atlar sahasında | *7 S$SON POSTA Ziraat bahisleri: 2037 senesinde dünyada Kavak yetiştiriniz! **&** Kaç köy bilirim ki, dere yolların- | da yetiştirdikleri kavak ainç_hırı- nın gelirinden kızlarına çey zler düzerler. Sünnet olan her çocuğa birkaç yüz ağaç dikmeği âdet etmişlerdir. ınmasını herşey olduğum için, son kınma programlarını» içten bir all a ile okuyorum. Devletin büyük te- rıca düşünceli hesaplayıp hazırladıkları bu program- larda bilhassa Ziraat işlerine ehemmi- yet verilmesi beni pek sevindiriyor. Mu ak ki Cumhüriyet rejimi köyün nması için en doğru yolu bulmuş bunu daha şimdiden köylü benim- semiş bulunmaktadır. Köylerimizde ha t h bu benimseyişte bugün biülhassa mak istiyö * Ağacın bir memiekette ne büyük et olduğumu uzum boylu anlatmra k Ya girişmiyeceğim. Son hâdiselerin bir esini ele almak, Adanadaki seylâp felâketine, Seyhanın ardındaki dağlar da ağacın azalmasının sebep olduğu- i-|nu söylemek te elverir. Atalarımızın <yaş kesenle, baş kesen birdir» diye *-;;ırurmıya çalıştıkları güzelim ormanla 1 hiz baltalamasaydık bugün suların remezdik. Eğer (yurda yermektense bir ağaç yetiş- ü tutsaydık bugünkü birçok ihtiyaçlardan beri kalırdık. Ağacın kadrini bilön yerlerde şimdi hâkim ©- lan zihniyet © kadar geniştr ki oralar» da sağaç söyledir. bir tir) sözü: r. Onun kalkışan hare- ( eli kadar, mil! i ü de bu işe yatmazsa davay şarmak güçleşir. D 4r Geçen gün Uzunköprüden gelen !7 bir haberde ora köylülerinin dere boy- ıda mecburi surette söğüt ve ka- vak yetiştirmeğe karar verdiklerini o- kudum. İşte bir hareket ki, yurdumu- zun her köşesinde görenek olmasını, her ferdinde bir ülkü baline girmesin! memek elde değildir. Söğüt ve ka- $» aşılamak husu - sunda ötekilerin erişemiyeceği bir de- ğerdedir. Bu gönülsüz ağaçlar hiç bir ihtimatn beklemeden ön-sene gibi kı- sa bir zaman sonra bulundukları yeri Ben Anadoluda ağaç ki, dere boyunda yetiştirdikleri kavak Jarından gelinlik kızlarına çeyiz ağ; düzerler, Ve sünnet olan her çocuğa o yıl birkaç yüz kavak dikmek âdettir. Öyle ki filâncanım bin kavak ve söğüt diktirmiş olmasını servetine” yararlar. Fakat gene kaç köy bilirim ki dereleri ağaçsızlıktam tarlalarını yemekte, ve köylüler şu veya bu ihtiyaçları için tah tadan değil, yakacak tek çırpıdan bi- e mahrumdurlar. * Okuyucularım, size candan öğüt lerim; dere boylarınızı söğüt ve kavak | ağaçlarile süslemeği ihmal etmeyiniz Tam mevsimindeyiz. Söğüt ve kavak- | ların genç dallarını birer metre boyun da sopalar halinde kesip diplerini ka- mış kalem gibi şivine yonttuktan son- ra bunları münasip fasılalarla dere ke narına sokmanız kâfidir. Yaza hepsinin yetiştiklerini görür ve an sene sonra gil ” İsayısız faydalarından dolayı bana ha- yir düa edersiniz. Çiftçi Çok kazanmak için ! Sabaha karşı baca hof r zarfında gazetelere geçen ık'jy', ğaç böyledir» dı:»-W k-| mektense «medeniyet ağaç demektir» ' gibi bir çaşmı için geç- | l lamak gerektir.Ve | r ve köylüye hemen para | sevgisini kaybetmemiş kaç köy bilirim | amma, «ağacığım, ağacığım, beni bi -| zakma!'e diye bağıra bağıra eriyen, son soluğu duran delikanlıyı canlı kurta - ramadık.. Bartin, kasaplar sokağı numara 26 Hay kedildiği takdirde âsap üzerine tesir yol inşaatı mahalline gitmeyenlerden Veliye: yaparak ömrün nihayetine kadar acı| hislerini iptal edecel İde yol parası yüzde DÜ ceza zammile ira olarak tahsil edilecektir. Kazanç yoklamaları başladı Bir mahalde en kârlı ve en elverişli giraatin hangisi olacağını keztirmek, ancak yıllar süren bir tetkikten sonra kabildir. Ha- va ve yağmur şartlarını, toprağın kabiliye- 4 — Nakt vasıtaları bugün çok ağır " l 'at icabı olarak, dov-| yapılacıktır. Bu! t o zaman çalışan İnsanlara az ge- lecek ve bu 24 saati on iki saate kadar indirmeğe sayret edeceklerdir. tini, memleketin iktisadi ve ticari imkânla- rını, orada bulunabilecek ziral — vasilaları ve daha bir çok şeyleri iyice bilmedikçe veri- R Dilağt h lecek hükümler dalma zayif olur. Mahallinde alatri b.:ş.an.nış_lıf._ Yoklamalar a ye zzi y ç aNEeR Şi | yın sonuna kadar bitirilecektir. Kazanç | sifesi olan kimseden fikir ahınız. Ve herhalde İyoklaması yapılırken kapanan, yerini unutmaymnız ki küfi derecede kazanmak için ttritin hiç » değiştiren ve mağazasında tadilât ya- | mutlaka zirmatin çeşidini değiştirmeğe tü - in” de hiç bir sur jeslan yerlerde tesbit ve yeni kıymetler |"im yoktur. Ötedenberi orada — yapılmakta sın bir ucundan, diğer u- konulmaktadır. olan ziraat çeşitlerile de azami kazanç müm- 937 mali yılı kazanç vergisi tahak- una esas olacak mağaza, dükkân » diğer mücaseselerin kazanç yokla- su gittikçe artıyordu. Tavandan biraz epestil» (**) aldım. Burnuma götür - taş, toz yığımmna derler. | beein Kündür. Elverir Ki başkalarının beş aldıkları | bir çift nyaktı. yerden siz yirmi beş almanın — kolayını, ve & 7 | tim; te, ü der€ başkalarının ona sattıklarını siz yüze sat- a Ü renirsiniz. cevap verelim. İki Yeraltında 45 si; Hai ğ aei ( ıa | k bule n danmış, su kütlemişı bir genci sürüklem * * Xx Su patlayan bacaya girmenin imkânı Y9* sel basalı üç saat olduğu halde bacd hâlâ üç belim kalınlığında su akıiğf Amele ocaktan çıkarken — İlk çavuşluğum Kilimlide «ma-|düm. Eskimiş, baya kine» damarındadır. Görüyorsunuz ki |suyun kendisine mâl sözümde *Mülkiyeden veya Sorbon -| vardır. O kokunun n falan zamanda diploma aldım» der| — Tepemizde bizden VaT ve sonra terkedlilmi$ mı sandınız! Küfeci, kapıcı,| cak» olabilir. Ocak kâS” almçı, DEYİN, VEEMLEC? yedeği, ta- |. çıkan su damarlari AY d"d'g';e::u_“::"î':ğ:; terkedilmiş bu ocağı # meleliği derece! » . lab olmak bal Bie halklğın | T ll V a, bizim sorbonumuz, bi- Hemen amelemi İ’a';ı €emiz bunun burasında. b'”";_fı'"uşfîl 1 galiba salı. Yüreğim ez -| C O da ’_“'”“"d' gin, kafam bulanık.. Yanımda on kişi- YORCN p lik bir amele tabakasile beş metre yüksekliğinde bir başyukarı sürüyo - TU d Kc n bir şey yök emir ve kul  da tehliket di. Gece postaSl tsin, Nippi Osmafi 4 çavuş vardı. Ert. '.Eü yarısından sonra bad mış, bir daha hom! . Derken homül nın ne olduğunu, gün- denberi benimle beraber maden o - 1z için öğrenmiş 0! sözün daha etraflısı, bir damardan kömür kazarak yarım kuyu tertibi yokuş yukarı çıkıyoruz. Bütün gayretime, afaki konuşmalara rağmen yüreğimdeki ezginliği bir tür-| lü gideremiyorum. Şimdiye kadar yüz- | Jerci | göre göre kanıksadık falan | amma, bu sabahki kafa bende öyle bir yer etmiş ki... Bir «Çomranlar» kö: ür, Çalış. tığımız ocağa kara yürüyüşile üç gün- lük yoldur. İşte oradan, bu sabah genç bir çocuk gelmiş, ocakta çalışan ağa - sına biraz azık getirmiş. Kardeşini iş| başında yuş. Beraber yemek ye - Ocaklarda kaza oldü ti, gündüz nöbeti yoktlü . Ben de V Ienca fırladım. Su patliliği menin imkânı mı Vâl mişler. Kardeşi işe başlamak üzere ye- rinden kalkmış, biraz ilerlemiş, haydi | bir küçük tavandan bir bağ koptuğu bi boşalan postet (*) köyden ağabe- arete gelen delikanlının Üstü- lmış. yi çektik aldık Orada, su hücumunll ğ çalışanlar altı kişi idi: Su ancak sabaha Ki A ae ele, 'Tuhaf şey.. Dediğim gibi yüzlercesi- ;'İ be'ıcî:-,;a?nnkuı;:ınk ni göre göre artık bizim için bunlar $ ö bağ bağlamak, lâğım delmek kadar ta-| yarçı Suemuslardı. | bil bir şey öldu. Oldu amma her ne- | cden bi çocük dense bu kaza kafamda hayli yer etti. rafını delik deşik 81 «Baş yukarı» tepeye doğru yürü - getizdik, yok, yok! dükçe duyulmağa başlıyan küf koku- a Ocaktan yorgun, & ğim zaman şafak 97 z eeei Simsiyah olan ellcrîd- (*) Postet: Tavandan inen kömür, | kamak için dere A Avucuma su dold (**) Pestil: Bir nevi çamur, bulama. | Parken gözüme Hlişti. T REERÜRC T DERATL ! . LA LA j # H nan bir çocuk ç cakta patlıyan sulaâ raya kadar sürükleyiFe cuk amelenin Ç O sabah doğan güP * Ziral müşküllerinizi bize yazımız. size ' işte bi dere sulâP * kadığı bir çift tabaf aron yolunu bulasınız» Ziral bilginizi arttırdıkça bu sırrı da öğ -