7 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

G&yh İzmirden Röportajlar: 27 “İstanbul caziptir, fakat || İzmiri çok severim,, Günde on sekiz saat Basmahane istasyonunun önündeki meydana çıkan bir sokağa sapıyordum. Tam köşede burun buruna geldik. So - luk soluğa, sanki koşuyordu ve alnın- da, şakaklarında, boynunda ter damla- 'arı parlıyordu. — Merhaba, kimi kovalıyorsun böy- e? İi — Aman öyle ıksi zamanda rastla « hk ki... Şimdi bir şey kovalamıyorum ımma eğer iki dakika kaybedersem >kspresi, Karşıyakaya, hattâ Menemct- e kadar' kovalamak lâzım gelecek... — Niçin? — (San Posta) ya bir meklup ye - ştiriyorum. Elinde sahiden bir zarf vardı. Biraz esmer ve uzunca yüzlü, iri göz- | üklü, atlet vücutlu genç adam Son >ostanın İzmir muhabirliğini de yapan: | hikâyeci, romancı Adnan Bilgetlir. Son Postaya yazdığı saşka (Yedi Gün) e yazdığı röportaj- ar onu İzmirden başka yerlerdek! oku- "uculara da tanıtmıştır. İstasyona gitmek ir;'.'ı sabırsızuk e - liyordu. Tekrar ne zaman buluşuruz? Beş dakika sonra... Yavaş yavaş dide dur istersen... Haydi, treni yurada beklerim. Yollardan ve kaldırımlardan geçen - erin arasında bir kaç münhanji çize - rek bir dakika içinde istasyona girdi. İlk zamanlarda garp dillerinin cüm- e biçimini andıracak şekilde biraz refil yazardı. Meuu arına bir çeşni verli zenirdi. Son iki üç yıl doğru bir dönüş yaptı; yürüyüşünü yola koyan, yahut durul - ya başlamış olan bir hal görüldü Aşağı yukarı her muharririn geçirdiği tevirleri bitirdikçe daha çok göze çar- pıyordu. (Hizmet) ve (İzmir Postası) gazetelerinde çalıştı. Şimdi (Yeni A - sır) dadır. (İzmir Postası) nda çalıştığı sırada her gün yazdığı sekiz on satırlık tenkit fıkralarile muhitin dikkatini keRdisinin üzerine çekmişti. Telif ve ngilizceden tercüme edilen yirmi kadar irili ufaklı romanı vardır. Aradan beş dakika geçmemişti ki İs tasyonun kapısında göründü. Onun yüzünde işini bitirmiş bir adamın hali yoktu ve canı sıkılmıştı. — Postayı kaçırdın mı yoksa? — Tam vaktinde geldim. Fakat tren yoktu, Soluk soluğa ve ter içinde is - tasyona girdiğim zaman oradaki me - müur ne dese beğenirsin? — Ne dedi? — Ekspres günü değişmiştir, dedi. kaçırmıyasın. Ben Onun gazetecilik aşkının da ne ka - dar kuvvetli olduğunu anlamak için o| halim görmeak çok bile gelirdi. Gazi bulvarının ortasındaki iki sıra — u— ——— ı CÖNÜL İSLERİ' Okuyucularıma Cevaplarım Sultanahmetten (Birsiır) imzasile mektuüp yollıyan okuyucuma: Fazla — gençsiniz, — mesleğinizde iyice teessüs etmiş sayılamazsı - nız, askerliğinizi de yapmamışsı - nız, bu vaziyette esaslı bir gönül macerasına dalmanız, hele evlen - meyi düşünmekliğiniz mevzuu bah- solamaz. Yapacağınız şey, sizin için yeni sayılan bu muhite biraz daha in tibak etmiye, ve tecrübe kazanmıya çalışmaktan ibarettir. ... Beyazıtta Bayan Kevsere: İstanbul eskiden hükümet mer - kezt iken payitaht haricinde doğan- lara taşrah denilebilirdi. Fakat bu- gün madem ki hükümet “merkezi Bilget san'at ve fikir hayatı hakkında fikirlerini anlattı “ aşk için vakit bulamadım ,, dedi röportajlardan | - | Ben çalışan gazeteci Adnan | Adnan Bilget çınarların altından yavaş yavaş yürü - dük. — Senin İzmiri çok sevdiğine şüphe etmemeliyim, değil mi? — Evet.. Nevyork, damları bulut - lara değen (gök delen) lerile her halde pek heybetlidir. Londranın binaları komik Laurel ve Hardy arasındaki vü- cut tenasübünü andırır. İstanbul da öyledir ve caziptir. Fakat İzmiri hep - sinden çok severim. Hele belediye rei- si Behçet Uzun emrile sabahları saat dokuza kadar satıcıların bağırarak sa - tış yapmamaları bu sevgiyi arttırdı. nan İstanbula gitsem korna inden, uğultudan kafam şişe: İzmiri ararım. Ona diyecektim ki: — İstanbul öyle bir şehirdir ki te - zatlarla doludur. Gürültüden üsandın İve sessizlik istiyorsan toprağına bir 0- tomobilin değil, bir motosikletin bile ayak basmadığı çam ve deniz kokulu adalar ne güne duruyor? Boğazın ne kusuru var?., İzmirdeki san'at ve fikir hayatı hak- kında şunları söyledi: — Organize edilmiş bir san'at ve fi- kir hayatı Türkiyenin hiç bir yerinde yoktur. Fakat İzmirde fikir hayatınım | özleyicileri şaşmlacak kadar - fazladır. |Ne yazık ki muhit bunları bir çatr diyacak enerjiyi gösteremedi. ve Ptina toj Fikir sahası İzmirde bir san'at ve fikir mecmuasını bile yaşatamıyacak kadar dar veya dağınıktır. Okuyucuların psi- kolojilerindeki şaşırtıcı değişiklik te buna en büyük sebeptir. Meselâ bun - dan altı ince (Readers Digest) me2- muasından iki yüz elli tane satan bir kitapçı şiradi ancak on iki tane satıyor, Buna karşılık (Motion Picture) sine - ma meomuasını satın alanlar, sekiz on taneden dört yüze çıkmıştır. Parasız - (Devamı 15 inci sayfada) Ankaradadır, eğer ayni kelimeyi mutlaka muhafaza etmek lâzım ise taşralı sıfatınm —Ankaradan başka yerlerde doğmuş olanlara — ve rmcx lâzım.. Bu «başka yerler» lahl n içinde elbette İstanbul da di Ben sizin yerinizde olsaydım gü cenmeyi bırakır, karşımdakine bu muhakemeyi yapardım. Bahse giri - şirim ki verecek bir cevab bulamaz- dı. Hakkınız var, son yıllar içinde ka- dınları «apartıman kadını», «ev ka- dını> diye ikiye ayıranlar da türedi, Biraz züppeliğin, biraz pörmemiş - liğin tesiri olacak. Ev niçin dahı kirli, apartıman neden daha temiz görünür? Anlamam. Her şeyden ev- vel tarzı inşa meselesidir. TEYZE | Kloşlu fötr şapka | SON POSTA tekrar öne geçiyor ve diz kapaktan itibaren bütün €' güzel bir bolluk veriyor. ağdaki resim: size bugün çok orijinal bir ak&' mantosu modeli veriyoruz. Mercan kırmızısı ray renginde, ağaç kabuğunu andıran fantezi bir lâmedif) dir. Bu sene akşam mantolarında iki türlü kumaş küllü s nılmaktadır, Ya doğrudan doğruya, yünlü bir kumaş, sire satenden yapılmıştır. Ampir biçimindedir. | yahut böyle ağır ve zengin bir ipekli .. Bu mantoyu &i Çünkü sentür arkada bağlanarak belin ön kısmı düz bıra- feden de yapabilirsiniz. Kolların - omuzları hafifçe H'". özgü iş | letecek şekilde - takılışı pek yenidir. Hemen çen€ uzlarda l iolahilir:. Ça gek sık b daplanieş DÖN Düt altında bağlanan eşarp yakada güzel ve orijinaldir. IW’ roba biçimindedir. Bu büzgüler sivri bir şekilde arkaya| tonun alt kısmı, kalçalardan itibaren eteğe kadar bol! da geçiyor. Aşağıya doğru iniyor. Diz kapakları üzerinde| Boyu yere kadar uzundur. ——aamazaa ı YEMEK BAHLSİLERİ" l 1 Mayonez nasıl yaı:ı ır'?ı bir : .şm* Bunun için bazı ufak f.ıkı' e- hemmiyetli şeyleri bilmek lâzım gelir: Kabınızı kaynar sudan geçirmeden, yahut biraz ateşte ısıtmadan mayo - nez yapmıya başlamayınız. Çünkü so - ğuk, mayonezin düşmanıdır. Sıcak ka- ba evvelâ yumurtaların sarısını akıtı - ız. Kırdığmız yumurtaların tohumsuz 'olmalarına çok dikkat ediniz. Buna tuz, biber ve bir kahve kaşığı limon suyu veya sirke ilâve edip karıştırmız. Ve oldaki resim: Dine (akşam yemeği) elbisesi, siyal çorba kaşığı mvab.lı katı bir macun halini sulandırmak için dam koyarsınız. H raz sulanınca ğini İni Kalinde başlay ozulacak gibi olursa Bf nizi değiştiriniz. Yeni £ birdenbire — boşaltmay! mayonezi kaşık kaşık döküp karıştırınız. DüZ? Hr ve bir daha bozulmaz. Şapka siyah fötnden yapılmıştır. Sü- sü saç Örgüsü tarzında örülmüş mor kloştandır. Siyah Kadıfe elbise Şık bir «öğleden sonras elbisesi. Si- yah kadifeden yapılmıştır. Kollar rağ- Jan geçirilmiş - tir. Omuzhrdan hafifçe lnşa.r yuvarlak, — geniş bir roba kol di - kişini yarıda kes. mektedir. Bu ro- banın arkası düz yuvarlaktır. Ön- de hafifçe büzü - Jerek iki düğme ile kapanıyor. Korsaj robaya | büzülerek dikil -| miştir. Bunun için biraz bol - duür. — Kalçaların üzerinde darla - şıyor. Etek ar - kanın ve önün ortasında birle - şen iki kloş par - çadan yapılmış - tır. Bol ve büz - | gülü kol ağızları, dar bir bilezik ile sı- ştır. Belindeki kuşak, kendi ku - dan büzlümüş geniş bir parça - £ Y Leopar kürkle, yünlü kumaşte” polmiş şık bir manto modeli. Düğmeleri yanda, etekleri kurt kür- kile süslü redingot biçiminde manto.

Bu sayıdan diğer sayfalar: