SON POSTA ise Birincikânun 7 yİ | İcuzluk! Ucuzluk! Türkiyede iktisadi Yükselişin temel taşı budur! İm Yazan; Muhittin Birgen Gi ki, hükümet makinesi- nin başında senelerden beri ge- celi gündüzlü uğraşa uğraşa saçlarını ağartmış olan Başvekilmiz, hayatı u- cuzlatmaya matuf mesa devam ediyor ve memleketi ucuzluğa doğu götürecek tödbirlerin tetkiki ile meş- gul bulunuyor. Henüz bu mesainin kat'i neticeleri meydana çıkmamış ol- makla beraber gazetelerde görülen ha- vadislere bakınca birşeyler hazırlan- makta olduğu muhakkaktır. Elbet bu hazırlanan iyi şeyleri, srasile birer bi- Ter göreceğiz. * Her yerde ve her şeyde olduğu gibi bizde de iktisadi yükselişin temeltaşı ucuzluktur. Bir ticarethaneye bakınız: Ne kadar ucuz or, fiyatlarda ne kadar az fark yapıyorsa o kadar çok kazanıyor. Bir fabrikaya bakınız: Onun da kazancı çıkardığı malın ucuzluğu nisbetinde artıyor. Memle ere göz gezdiriniz: Nerede pahalıiik varsa ha- yat müşkül, iş durgun, iktısadi ilerie- me temposu ağırdır. Nerede ucuzluk varsa bayat kolay, hareket fazla, iktı- sadi inkişaf temposu hızlıdır. Nerede ucuzluk varsa siyasi ve içtimai hareket ler sakin, normal ve her suretle sıkı bir zabıta mürakabesinden azadedir. Ne rede pahalılık varsa orada hayat sıkı zabıta kontrolünün elindedir. Nerede paha varsa orada vergiler ağır, büt çeler şi ve açık, nerede ucuzluk varsa orada vergiler yumuşaktır. Ha- cim itibarile böyle olmasa bile, halkın iktisadi hareket ve cirosuna nisbet e- dildiği zaman, herkese böyle gelir. Hiç şüphe yok ki bunları bizden iyi bildiği içindir ki Başvekilimiz ucuzluk yap- mak istiyor. Kendisine şimdiden teşek- kür ederiz. * Bir aralık bizim aramızda bazı yan- hş fikirler vardı: İstiyorduk ki memle- kette iktisadi hareketi arttırmak için Türkiyenin mahsullerini pahalı sata - km. O« Eğer mahsulümüzü pahalı satarsak, diyorduk, bu mahsu - lü meydana getirenlerin elleri - ne pek çok para geçer, onlar bu paraları memleketin dahili piyasasına dökerler, hareket olur, iktisadi inkişaf temposu hızlanır.» O zaman böyle dü- şünür ve bunun için de hayli söyler, yazar ve gürültü ederdik. Bilhassa, her şeye rağmen Türkiyenin en büyük ser- vet müstahsili olan köylünün 929 buh- ranmdan sonra düşman olduğu fena vaziyetten tesir alan bu hareket sıra- sında bana soruldukça daima şu fikri müdafaa ettim: «Türkiyede mahsulün piyasa fiyatı- rı arttırmayı değil bunun mübâdele kıymetini yükseltmeyi düşünmeliyiz.» | Filhakika, bir mahsulün piyasadaki fiyatını istediğiniz Kadar yüksel eğer bu fiyatın size temin “ettiği a ile alacağırız şeylerin de fiyatları yük-| sekse, hiç birşey yapmış olmazsınız. Bu| 2 na mukabil, bir mahsulün fiatını bugün kü halde tutunuz, eğer bunun size ver- miş olduğu para ile dünküne nisbetle daha fazla şey alabiliyorsanız işinizin iyileşmekte olduğunda şüphe yoktur. 929 dan sonra birkaç sene etrafımız- da İesirini hissettiğimiz bu fikir hare- keti bugün durmı r. Arada geçin zaman zâarİmda memleket yavaş yâvaş şunu öğrendi &i Türkiye de bütün mem leketler gibi, beynelmilel mücadele sâ- hasma mümkün olduğu kadar ucuz bir fiyat istiyerek mal arzetmeğe mecbur- dur. Böyle yapmadığı takdirde mal se) lamaz, zarar eder. Şu halde, maâdeki mahsulümüzü pahalılandırmak *sureti- le hayatımızı daha iyi bir hale getire- miyoruz, o vakit bize düşen vazife müsteh'ık sıfatile Türkün mühtaç ol- duğu maddeleri müstahsil sıfatile onun Resimli Makale: y Hakl: bir meselede muhatabınızı Söyliyeceğiniz sözleri bir sıraya ikna etmek istediğiniz zaman önce bağlayınız, sonra bir defa düşünerek mantıki delillerinizi seçiniz. içlerinden İüzumsuz kelimeleri ali- G Uzun söz zarar verir gg Hakkı teslim ettirmek için lâzım olan şey evvelâ mantık, sonra da kısa sözdür, uzun söz muhatabı yo - (söz a Bir tenis şampiyonu Sporu bıraktı, Modelciliğe başladı HERGÜN BIR FIKRI BİR FIKRA Bir daha sefere.. | ge Şehir tiyatrosunun sevimli artis- ti Hâzu, geçen vaz, bir arkadaşı - nın evlenme merasiminde hazır bulunacaktı. — Gitmeden önce, nasılsa şeytana uyup, üç, dört kadeh konyak yu - varladı, ve ondan sonra da geç ka- lacağını farkederek, doğruca Belo - diyeye koştu. Merasim başlamak üzere idi. Hâ- zim, derhal güveyin yanına sokul- du, ve herkese işittirerekten: -— Aman, azizim! Kan, ter için - deyimi, Kuzum, bir daha sefere, ral sıcak bir gün seçme, e mi7, Sahillerde dalgaların Parçaladığı evler Sağ tarafta ve elinde bir bloknot bulunan genç kız, Avrupanın tanınmış tenis şampiyonlarındandır. Resme, bil- hassa, kadın modelleri desinatörlü- ğüne o kadar merakı vardır ki, çok sev-! diği tenisi terketmiş, ve bir modelcilik enstitüsü açmıştır. Resimde de, kendi yaptığı modelleri! tetkik ederken görüyoruz. Kauçuk nallar | Nevyorkta Şeffield çiftliğinde bin- lerce at vardır. Bu atların hiç birinin ayağı bildiğimiz şekilde nallanmış de- ğildir. Çiftliğin nalbantları atları ka uçuk mallarla nallamışlardır. Atlar bu| nallarla daha rahat oldukları gibi yol! larda da fazla gürültü çıkarmamakta- dırlar, 3000 palto çalan hırsız Viyanada bir adam bir lokantadan palto çalarken yakalanmıştır. Bu a Son günlerde şimal denizinde kopan Ürtinalar en fazla İngiltere sahillerinde tesirini göstermiştir. Sahil boyu evlerin rar, dikkatini dağılır. ngillterede erkekler de ,Önlük giymeye | Başladılar dam hakkında yapılan tahkikat Viya- nanın bütün otel ve gazinolarından se- inelerdenberi palto çaldığını ortaya koy İmuştur, Böyle yerlerin plânları ken- idisinde mevcuttur. Beş senede tam üç bir çoğunu su basmış, sokaklarda san- dallarla gezilmiş, ve resimde de gördü- ğünüz gibi, bazı evler dalgaların şid - detinden parçalanarak denize dökül - müştür, ibin » çalmıştır. tacaktı : Oyunlu, eğlenceli trenler Amerikada tayyareler, şimendifer- * & lere yolcu bırakmamaktadırlar. Şi- Memiakette en ziyade gözeteceğimiz İmendifer kumpanyalarından biri yol- nokta şudur: İktisadi harekete dönme | oy bulabilmek i için yeni bir çareye baş İngilterede entari modasından sonra da bir de önlük modası çıktı, Sosyete- ye mensub İngiliz erkekleri, at yarış - larında, avlarda elbiselerinin üstüne bir de modaya uygun önlük takıyorlar. Ne olduysa deliye oldu! İngilterede Tomas Mur adlı bir a- damın başına çok garip bir vak'a gel- miştir. Bu adam geçenlerde bir gün akan bazı yerleri görmek için evinin damına çıkmıştır. Tomas Mur damda iken civarda bulunan ve tmarhaneden kaçan bir deli de damdan dama atlıya- rak Tomas Mur'un yanına gelmiştir. Bir deli ile karşı karşıya olduğunu an- lıyan Tomas deliye karşı hiç korkak davranmamış, deli ona sormuştur: — Buradan yere atlayabilir misin? — Atlarım.. Atlar, bir saniye son- ra gene buraya dönerim. — Ben de yaparım. Tomas bunu müteakıp: — İşte, demiştir, atladım, ve dön- düm. Deli: sür'ati vermek. Bugün buda gaye: Rami Genie ii -— Ben de atlayıp dönerim! vaş oluyor; Fakat, bir kere bunu hizhı| e 12 İibet k zi mi Diye kendisini aşağıya bırakmış ve döndürmeğe başlarsak bu hızlılığın ver PSİ yö, meş eşle adın VE İğlmüştür. Bu suretle akıllı kurtulmuş, diği faydaları görmek bizi hareketi da- erkeklerden seçilmiştir. Bunlar, trene ha sür'atlendirmeğe, daha, daha ve mü binenleri bir eve gelmiş misafirler gibi temadiyen daha sür'aendirmeğe çalış ağırlamakta, tren içinde oyunlar, eğ- mak bakımından şevke getirecektir. lenceler tertip etmektedirler. Hayat seviyesini yükseltmek, memle- elde edilecek neticenin Türkiye i için en keti asrileştirmek demek bu demektir.' büyük, en derin ve en feyizli bir in- Bunu yapmak için sarfedilecek emek, kılâp olacı anladıktan sonra bu v- belki bizim hükümet adamlarımızın! ğurda * ğartmayı seve seve kş- ne olduysa deliye olmuştur. 99 yaşındaki ikizler Geçenlerde Amerikada iki kız kar- deşin yıl dönümleri kutlulanmıştır. Bu iki kız kardeş doksan dokuz yaşlarını bitirmişlerdir. İkisi de ikiz olarak dün- yaya gelmişler, aynı günde evlenmiş - İğ birçoğunun saçlarını ağartacak| bul elmiyecek devlet #damımız yok- Je ve işin garibi kocaları aynı günde kadar güç bir işlir; fakat, bu suretle' tur. Muhittin Birgen “ölmüştür, | dülse Sözün Kısası Dilencilik şirketi E. Tal: riğinal, yani misli görülme o: şartile, her şahsi esed) ötedenberi benim sempatimi a Dünya işleri, kazanç yolları 0 Lai dar'birteviye, öyle dar bir çer risine sıkışmıştır ki, bunun dışına | mak, yeni bir şey icat etmek uğ! ihtiyar edilen her hamleyi, takdirle © k teveccühle karşılarım. Meselâ şu, gazete sütunlarına g0$ on yedi kişilik dilencilik şirketi! mem, sizin de gözünüze ilişti mi? yedi dilenci, aralarında bir ş irket rup hep beraber Anadoluda turnfi çıkmışlar, köy köy, kasaba kasaba g laşarak kazandıkları parayı aralgi” da pay ediyorlarmış. Böyle bir şirketin, ticaret kanuni da tadat edilen şirket nevilerin* hangisine uygun olduğunu ve hüj roete beyanname verilerek ruh âlinip alınmadığını uzunboylu di meğe lüzum yoktur. Mevcut on V zasının sakatliklarile, merhamet cd betmek hususundaki maharetlerini #$i maye edinen bu «dilencilik komat” şirketi» ne memleketin nizamları nü baliftir. 4 Bununla berâber, düşünüş güzel, © şebbüs hakkile orijinaldir, Di ci Uk, saliklerinin çokluğuna nazar tedenberi kârlı bir san'at olmak raber, ve belki de kârlt bir san duğu için dalma binbir müşkü bir mevani ile karşılaşmıştır. Bunlardan en hafifi, arada bir mi tese'ül kanununu hatırlayıveren #| bıtanın takibatıdır. Bu takibat, velevki muvakkat zaman için, bir veya iki dilenci rayi san'attan mahrum bırakabi Halbuki, bir şirketin bütün efra© birden yakalamak biraz güç ve hs" - takibatı malüm şekline pazataf muhaldir de. 1 İşte bunu düşünen o on yedi Kişi”) zunboylu formalitelere de lüzum meksizin şirketlerini güzel güzel #9 rup, işlerini tıkırına koymuşlarsa denir? Yalnız, şu on yedi dilencinin e termiş oldukları fikri teşebbüs ile sanüt nümunesini başka meşru m lekler erbabı acaba neden gösteri > Biliyor musunuz ? 1 — Antipaler kimdir? 2 — Lena kıyılarında, Siberyadâa $ıyan Yakutlar kaç bin kişidir? 3 — İstanbulda kocasının sefir © rak bulunduğu müddet zarfında şi ajt enteresan mektuplar yazan ğ Montegue kaç yaşında ölmüştür? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: I — «Ger derse ki Fuzuli güzeli vefa Aldanma ki şair sözü elbette Yİ Jan mısraları şair Fuzulinindir. «Bu rada «Fuzuli» ismi olduğu halde sureti mahsusada, okuyucuları0ı 4 dikkatlerini ölçmek için bu mısr8” yazdık. si | 2 — Darlington şehri İngilter sy Skern inde Durhan kontluğu N lindedir. Nüfusu 66 bindir. ğ | 3 — Meşhur âlim Galile 78 yaşi ölmüş / Amerikanın en zengin tiyatrocusu iflâs etti Amerika tiyatrocularının en wnsas sui .— .— e. ———me non o sen a “ün “a” pe İSTER İNAN İSTER Evvelki saban soğuğun ve fırtınanın en azgın bir manında Büyükadadan İstanbula gelen açık güvertesinde bir tek yolcu vardı, yi guğa karşı lâkayt sigara içip duruyordu, Vapur köp: geldiği zemen onun bu kahramanlığına hayret edenlere İSTLR: İNAN İNANMA! eline geçen para ile alınabilir bir sevi- yeye indirmek oluyordu. İşte, bugün yapılması için uğraşılan şey de budur. Bir aralık şeker ucuzlatıldı; sonra bu , ucuduk sırası biraz da kömüre geldi; zi şimdi şekerken tekrar behsediliyo ni denebilen Jil Karol 980,000 lr çıkla iflâs etmiştir. Karol çıplak revüler | badi : maruf idi. Revülerinç aldığı rin dana bilmelerine ve güzel malarına bakmazdı. Güzel ve yi © «| cutlu olmaları kâfidi. Tiyatrosuns neye yakın bocaların fiyatı 300 e şu cevabı verdi: Otuz yılaanberi hep Adada oturutum ve yaz kış yi vapurun güvertesinde otururum, bir defa bile nezle olmadım. Hastakk sakınmaktan, sıcağa alışmaklan ileri gelir. Bunu öğreniniz, İLTER “İNAN JA! za- benzin ve petrolün ucuzlatilması tef- kikleri ilerlediği anlaşılıyor. Yarın da | elbet sıra başka şeylere gelecek ve Tür. | kiyede m FN Metil, bereket ar; 2. ,