Sayfa 8 JAlinin külâhını Veliye Velinin külâhını Aliye Başkasının parasile saltanat süren tüccar bugün beş parasız kaldı SON POSTA «Son Posta,,nın resimli zabıta hikâyeleri ldı? Minyatürleri kim ça Londra piyasasının pek iyi tamdığı tüccar Payper bir yıl evvel milyonlarla oynuyor, bir hükümdar gibi yaşıyordu. Karada otomobilleri, denizde yatı vardı. Her ay bütçesine 30 bin lira eğlence parası ayırırdı Payper, uzun boylu, yakışıklı, par- lak abanoz saçlı olgün bir adamdır. Londra piyasasının pek iyi tanıdığı bu adam, bir zamanlar milyonlarla oynar, karada otomobili, denizde yalı ile taç- sız bir hükümdar saltanatı sürerdi. Fa- kat bugün beş parasız kalmıştır. Ve es- | kiden karınca gibi etrafına üşüşen, zi-| yafetlerine konan binlerce «iyigün» dos | tunun kapılarını çalarak, iş istemekte- dir. Şimdi istediğini yapamamanın, e- mirlerini söktürememenin acılığını tâ Ş Kı|ı!rıLııı(Alk"ıhhİı:ıırıkİ(u yiister Türun / odamızı arif etti c yukarı çi ayı çaldı, bizzat Mister Toru tarafından açıldı iqı.','.?:,,îf. y..î: '.ı’î:."x 1 ieareti yapan Kuvil ve Rer möcmeseine yakışıklı, tamit giyiamiş bir adam gelmiş, Grasd otekle oturan Möayö Tora: çok meşhur ve kıymetli iki minyatürü istettiğini, satın alacağını söylemişi l e B b R İsleyen Zengin genç böyle yarı tıraşlı, yürü b Minyatörleria berbiri otuz bin İira değerinde idi. Yağlı bir müşteriye - ç: iareas biT GüA N L '__’ç'“::'ı':,:'_' SA tığına savinerek yözleri parlıyan aatikacı, minyatlirlari bizzot otele götürdü ılen uyuya kalmıştı. * Çok rica ederim six göyle buyuru: ve Mösyö Termun odaşımı sardu, —a 3 « Aztikaa Mizter Rez, kapı aralığımdan Madam Tornu ya- fakla yatar bir) vaziyette görünce biraz şaşırmakla beraber, minyatürleri Mistar Torma verdi. O da yatak ada “uma girdi. Kadına sealondi. Cevap yakta. * Sarıtı, olmadı. Bir de ne Retmne bakina ! yatakta iyatan kadın filân değil, bir taş bebez idi bumun üzerine imaharetle örtül: NL evinin yeri İll“. ve kapının &! Sen bir takım garip sesler duydu. k ontla Neti olmadığıın ;'mlakı ben tarmr t kornisi Ün otelle a Ö Komiser' «Kont> un nerelerde dolaştığı- 1 öğtrendi. ânasile bir £ 1. Minyatür meydana çıkacılabi kolaylıkla Z Minyatürlerin nerede oraya ni siddlele caldı, İceri- minyetür hırsızlığında i rla kddia etliler. Kontun al- 4 « Miter Rex oturduğu ç0 karısı ile mırıldasarak / kam Derken - buluaduğu hayretle işitti. Koridorda ayâk sesleri vardı, fında bir ben gözüne carpı me'vus olmayınız. Elimden ğim» dedi. 1Oİceri ayağını atar atımaz mak- Sada girisen komiser. «Kont dedi. cıkar su minyatürleri!9 Kont soğukkanlılğır: muhafasa ederek. varayınız, haberim vok!e teyabını verdi aberi erin de nerede olduğunu bulabilir siniz? Bulamazsanız 8 inci sayfaya bakınız! salonün — ka ilendiğini ben madama minyatörleri çötüreyim de - bir « Bütün kapılar kilali Antikacı keridorara da — çıkamadı. — Bununla beraber yatak odasının kaptsı açıktı. * Hiç olmazan kadın elimde ya !. » diye düşü. merek içeriye dakdı © Komiser, alnının sağ taratında böyle bir ben olan «Kont» isimli bir serserivi ha- tırladı. Ötelden odanın kısa boylu — şişman bir adam tarafından tutulduğunu ve gri el- biseli birisinin de arka merdivenden düşet- cesine indiğini. hattâ orada bulunan bir bo- yacıvı da vere yuvarlamasına ramak kalmış olduğunu otelden öğrendi. 11 Komtser, dolru banyo odasına gecti. Ve Derken banvo odasından bir seş duyuldu. nes'eli neş'eli, «Maşallah Neti, dedi. Temiz, TERE can evinden duyan Payper, şimdi, Lon dra iflâs mahkemesinin koridorlarında düşük omuzlarla dolaşmakta, det ummaktadır. Bu eski taçsız hükümdar hayatını şöyle anlatıyor : — Bugün beş param yok, bu muhak- kak.. Lâkin, siz de bilirsiniz ki, bundan birkaç sene evvel benim yaşayışım ef- ayoştı. 1932 ile 1934 se- nelerinde otomobil satışımın cirosu, 450 bin Türk lirası idi. İnanınız bana, ki bu işlerde bu işlerde bir tek kuruş bile menfaatim yoktu. Senede de 8 ilâ 10 bin İngiliz liralık masrafım oluyordu. Büyük işler peşinde olduğum için, yük sek sösyetelerde görünmek, kendimi elduğumdan fazla zengin göstermek mecburiyetinde idim. Bazan iş icabı, müteaddit yerlerde odalar kiralar, sırf hetrafa caka satmak için boşu boşuna haftada 200 lira para verindim. Laondra yüksek sosyetesinin icapl: na uymak için de bir yat satın almıştım. .Hafta sonlarında gene bazı müşterileri kafese koymak için, Tanrının günü N- | manda demirli bulunan bu yatımla te- nezzühler tertip ediyordum, Eh.. Bi /gök yerlere yayan da gidemezdim ya!.. Onun için de en pahalı otomobillerden ,birni aldım. Karımla evlendiğimin haf- tası, 30 bin liraya satın aldığım köş - kümde müşterilerime her hafta kokteyl partileri veriyor; öğle veya akşam zi- ,yafetleri çekiyordum. Bu ziyafetler ba na, her seferinde 600 liraya patlıyor- /du.. Bütçemde «zevk ve safa» faslına 10 bin lira ayımnıştım. Günlük programımı şöyle çizmiştim: günün öğleden sonrası üçüne kadar, ya Zıhanemle Savoy oteli Berkley ve is - ,tasyonlar arasında mekik dokurdum, Bugün ise kokoz mu kokozum.. Ka - dımların vefasızlığına karımın benden Jayrılması misal teşkil etti. Onlar ancak paranın sevgilisi, paranın âşıkıdırlar. Bugün bir müflisim. Bunun için de ka- rımdan ayrıyım... , İşe başladığım zaman 26 yaşında 1- dim, Otomobileilik yapıyordum. Yazı- haneden de, oturduğum yerden, otomo bil satabilirim diye düşündüm ve meş- her açmaktansa müteaddit yerlerde ya zihaneler kurdum. Plânım şöyle idi : Yeni veya kullanılmış otomobiller isteyen müşteriler buluyordum. Her is- teğe karşı yetişecek kadar sermayem yoktu. Onum için mahdut mikdarda sa- tışlar yapıyondum. Tiyatro âleminde gok tanıdıklarım vardı. Borçla para al- maya başladım. Ekseriya, üç haftalık bir borç için yüzde on beş faiz veriyor- dum, Birçok tanınmış şahsiyetlerden para aldım. Arkadaşlarım beni arkadaş larma tanıttılar. İşletecek parası olan bana koşuyor; bittabi kasama havadan paâra yağıyordu. Ben de Alinin külâhını Veliye, Velinin külâhmı Aliye giydiri- yordum. Artık klüplerde ismim çıkmış tı En büyük eğlenceler, kumar parti- lerinin da muhakkak ben bulu- nuyordum. Bulunmalıydım. Yoksa ta- maz, varılmazdı | doğru söz değ Gelsin şarap, übbeli, | kavuklu hâkimlerden, avukatlardan me | Payper taklarıma yüzde 15 den verdiğim yüzde yedi buçuğa indirdim. Bununla beraber gözüm kararr Birşeyler yapmalı, plânlar kurma şayışımı, yatiyle, otomobiliyle meliydim. Bir sabah tım. Bankada tam 22 ram vardı. Gayet soğuk kanlı! İngiliz liralık bir çek hazırladım. Ban- kaya dayadım. Ve en ulak bir itirazda bulünmadan parayı verdiler.. Zaten bütün oyunum bir blöften baş ka birşey de, i. Dudaklarımc min bir tebessüm taşıyarak bin türl giriştim. Otelden otele, klüpten klükl mekik doküyarak yeni yeni müşteriler avladım. Lâkin güneşin karşısında kar dayanır mi?. Vur patlasın, Çal oynasın âlemi uzun sürmedi. Bir gün geldi ki alacak beni sıkıştırdı. Paralarımı — verem Ve sonunda hapse girdim... Müf! tüccar olarak hapisten çıktığım zarı şeekimde tek bir kuruşum yoktu ün de parasızım... Ve kendim direcek bir iş arıyorum. İnebolu Halkevi faaliyete geçiyor İnebolu (Hususi) — Vali Avni Do geçin- Sabahlayin. zaat -8 'buşuklan, a :gın spora ehemmiyet vermekte, bu iş için ieab eden yardım ve müzahereti e sirgememektedir. Valinin verdiği di rektiflerle Halkevinin spor şubesi ha. rekete getirilmiştir. İnebolu Halkevi: nin diğer şubeleri de harekete geçmeğe hazır bulunmaktadır. Evin temsil şu: besinin şimdiye kadar verdiği temsiller milli bayramlarda okul talebelerinin verdiği temsillerden ileri gitmiyor, ede- Hiyat enbosii venhlık gölteremiyer, köyeülük- şabesi kuruhiğuüğeki gaye: ye bir türlü ulaşamıyordu. Yalnız mu- j şubesi yetiştirdiği ve devam ettiri diği bando takımı ile, içtimat muave * net şubesi de tedris zamanlarında yok- sul talebeleri himaye etmek — suretile bir mevcudiyet gösterebiliyorlardı. Vali Avni Doğanın “spor şubesini olduğu gibi diğer şubeleri de harekete getireceğinde şüphe yoktur. Bu İnebo- lu gençliği için büyük bir mazhariyet olacak, bilhassa köycülük şwubesinin di- ğer Halkevleri köycülük şubelerini örnek ittihaz ederek çalışması köylü için verimli ve faydalı neticeler doğu - racaktır. S A, Karamanda köy bürosu Karaman (Hususi) Karaman C.H.P. si İlyön Kurul merkezinde köy lülerin derdlerini dinlemek, isteklerini yerine getirmek, fakir ve kimsesizlere her türlü muâvenette bulunmak ve yardımlarına koşmak, köylü kalkın - malarımı temin —etmek maksadile bir Köycülük Şubesi meydana get bir de baktını k şım... 1934 yılında tir. Şube âzaları faaliyetlerine başla » mışlardır.