v. 8 Sayfa Bütün memlekette, kar ve fırtına devam ediyor (Baştarafı 1 imci sayfada) Te bastırması yüzünden herkes eve ys- kacak almak için tehalük göstermeğe başlamış, bu sebepten, İstanbulda soba satışları arimış, kömür ve odun fiyat- ları yükselmiştir. Kar, İstanbul hem- geri ansızın denecek kadar çabuk bastırdığından soba kurucular; taleple- ri karşılayamıyacak bir vaziyete gel - mişlerdir. Kışlık elbise satışı ile bera- ber diğer mevsim ihtiyaçları alış veri şinde de bir hareket başlamıştır. Rasathane ne diyor ? Rasathaneden aldığımız malümata göre dün barometre tâzyikı 760 civa- rındaydı. Rüzgür karayelden esiyordu. Azami sür'ati 15 metreye çıkıyordu. Yağan karın mikdarı 2 santim kadar yiden iyiye yağmaya başlamış ve bü- tün gün ve gece devam etiniştir. Fakat hararet derecesi pek düşük olmadığın- dan ancak kenarlarda ve damlarda du- rabilmiş, kaldırımlarda ve yollarda eri- miştir. Karın devâm edeceği tahmin 0- Iunmaktadır. Denizde fırtına Evvelki gece Karadenizde baş göste- ren fırtına yüzünden Karadeniz seferi- ne çıkan Gülcemal vapuru geceyi Bü- yükderede geçirmek (mecburiyetinde kalmıştır. Dün sabah havanın biraz ya- tışması üzerine limandan ayrılabilmiş- tir. Diğer taraftan dün ve evvelki gün Karadenize çıkması lâzımgelen birçok gemiler hâlâ Büy€kdere önünde yat- maktadırlar. Bunlardan birkaçı dün sa- bah Karadenize çıkmışlarsa da dalga- lara mukavemet edemiyerek tekrar ge- ri dönmüşlerdir. Limandaki vapurlar âni firtınalara karşı tertibat almışlardır Denizyolları idaresinin gemilerinden birçoğu Galata rıhtımma yanaşmak mecburiyetinde kalmışlardır. Deniz kazaları Ereğli civarında Karaya oturan Yu- nan bandıralr Erinovla vapurunun kur tarılmasına Renüz gidilememiştir. Çün kü tahlisiye gemileri dünkü fırtınalı ha vada Boğazdan çıksmamışlar, Mudan- ya civarında karaya oturarak Alman Bandıral: vapurla Çanakkale önünde karaya oturan Fransız bandıralı vapu- run imdadına gitmişlerdir. Bu gemiler de henüz yözdürülememiştir. Edirne, 26 (Hususi) — Kar şiddet Tenmiş, rüzgâr da artmıştır. Edirne tam bir kış mevsimi yaşamaktadır, Bütün evlerde sobalar kurulmuştur. Kırklarelinde. Kırklareli 26 (Hususi) — Kar hâlâ yağmaktadır. Demirköy Kazasında as» ker? müteahihitlerinden Hüseyin çavıs şun koyun sürüsüne kurtlar hücum et- mişlerdir. Kar fevkalâde şiddetli yağ- dığından Çoban Ali, silâlı olduğu halde kendisini kartlardan güç hal ile kurta- rabilmiştir, Kurtlar 15 tane koyunu parçalamış- lardır. Başka sürülerde de bu gibi zararlar vardır. Demirköy kazasına gidip gel- mek çok müşkülleşmiştir. Çatalca, 26. (Hususi) — Birkaç gün- denberi devam eden Kutu soğuk niha- yet kara çevirmiştir. Soğuk çok arttı- ğı halde mekteplerde henüz sobalar ku- rulmâamış, odun tedarik edilmemiştir. Geliboluda Gelibolu, 26 (Hususi) — Kasabamez. da üç günden beri şidiletli soğuklar baş- Tadı. Birden bire bastıran bu soğukler halkı telâşa düşürdü. Odun kıtlığı pek şiddetlidir. Hattâ ilkmektepler bile o- dunsuz kaldığından Lâpsekideri odun teminine çalışılmaktadır. Gemlikte Gemlik, 26 (Hususi — Her tarafı kar kapatmıştır. Kömür, odun fiyatları NR SR (Muş tarafı? inci sayfada) temini tutmaktadirlar. General Şükrü Nâilinin ölümü şâyi olur olmaz kurtuluş. şenlikleri durdu- 'rulmuş, Selimiye minarelerine çekil » İmekte olan bayraklar da çekilmemiştir. Herkes dükkânların: kapamış, gece gazinolar, eğlence ve oyun yerleri a- çılmamıştır. Merhum general ölümüne takad - İdüm. eden dakikalarda arkadaşları ile konuşurken bilhassa Cevdet Kerim İn- İbadayı Ha geneznl Akifa bimli edamk: — Astık: ihtiyarladık, demiştir. E- İdirmeye gelip gitmek bizim için güç ©- luyor, fakat gelmeden de olmuyor. Bu sene de gelebildik. b senedir munta- zaman geliyorum. Galiba bu sonuncu lolacak.m Generalin ölümü esnasında garib bir tesadüf de olmuş, merasim programı mucibince. atılması. icabeden top bi türlü ateş almamış, bütün gayretlere! Şükrü Nailinin cenazesi bu sabah Edirneden getirildi Gr” Şükrü Naili ( Baştarafı 6 inct sayfada ) sacak kadar zayıflatmaktı. Şükrü ili Hall Paşaya müracaat edere£ y ziyeti anlaftı, taarruz edemi: cenazeyi büyük bir intizamla tâkib ct- mişlerdir. Cenazeye siyah tüller ilâve edilmiş, $7 çöle: gönderiliş. Bir ime tün askerler yakalarına siyah kordelâ- dene bayar, Gif a lar takmışlardı. Bando mütemadiyen | Halil Paşa bu müracaata Şükrü X. mâtem havası çalıyor, bilhassa kadınlar | iliyi Halepte bulunan 2 inci ordu © hıçkıra hıçkıra ağlıyor, hattâ sinirleri- | 1 herbine sevketmekle cevap v ne hâkim olamıyanlardan Bayılanlar) Ben o sıralarda Halepte bulunuyüğ bile görülüyordu. dum. Divanı harbe sevkedilen Şü.ü , Cenane bu pek hazin sayin Kora a iii m ediler | ağaç istasyonuna, kadar eller üzerinde! «.n, hücum emrini yerine getirdiği, İ* getirilmiş ve orada trene ilâve edilmek kat bütün kuvvetlerile beraber mü? üzere hazırlanan hususi vagona konul-| zayiat vererek sen nelerine kadar © | muştur. Vagon başında nutuklar söy-| düştüğü haberi geldi. Tabi vaziyeti lenmiş, Şükrü Nâilinin hatıraları yâde-| İyorsunuzdur, Başkumandanlık Şi i dilmiştir. Nailinin muhakemesine lüzum kal”) Gığını bildirdi. " tuk iradederek: demiştir ki: “Cesur ve soğuk kanlı idi, mmm — Aziz ve kadir bilen Edirneliler,/ — O çok cesur bir sskerdi, iyi Türk inkılâb tarihinde yaratılan Türk) atar, güzel hayvana binerdi. Ki sı evlâdlarından e Şükrü Nâili Gökberki| hiç görülmemişti. Pakat neşelendiği 2 yaman bir sektenin tesirile kaybettik. wan kahkahalar atar, etraftakilerini © | nil birdenbire yükselmiş Bulunuyor. Halkizağmen top atılamamıştır. Bilâhazer bu Te ç deri soğa bal Ge Deşelendirirdi Bununla beraber | som derece düşüncelidir. Sade mahrukat değil, hazır eibise, a-| yakkabı, gibi giyecek eşyu hattâ yemiş ve bile mahsüs derecede paha- ılaşmıştır. Sındırgıda. Sındirgı 26 (Hususi) — Birkaç gün- dür havalar soğumuş, her tarafa çok mikdarda kar yağınağa başlamıştır. Bazı köylere dağlardan kurtlar inmiş; ağıllardaki sürülere saldırmışlardır. Bu sene burada odun ve kömür pek pahalıdır. Bir eşek yükik odun 20. 25 ve kömür 60 - 70 kuruşa satılmaktadır: Böyle olduğu halde odun, kömür, gene az mikdarda bulunmakta, ihtiyaca ye- tecek kadarı temin edilememektedir. Nevnehirdi Nevşehir, 26 (Hususi) — Yağmurlar Ta beraber soğuklar da başlamıştır. Çok tanberi dört gözle yağmur bekliyen köylüler memnun olmuşlar, hemen târ lalarımı sürmeğe başlamışlarsa da yağ- murdan sonra fazlalaşan soğuklar, o - dun fiyatlarını fevkalâde yükseltmiş - lir. Her sene bir hayvan yükü, 30 - 40 kuruş olan adun bu sene-daha kış baş- langıcında 50 - 60 kuruşa kadar yük- selmiştir. Balıkesirde Balikesir, 26 (Hususi) — İki günden beri şehre kar yağmaktadır. Soğuk şid- detlenmiştir. Mülhakatta da soğuklar rın şiddetlendiği bildirilmektedir. Yunanistanda Atina, 26 (Hususi) — Kiş, Yunariz- tanın her tarafında umumileşmişti. Dün Moraya da kar yağmıştır. Atina civarındaki dağları karlar kapatmıştır. Yunan denizlerinde şiddetli #rtma var dır. Her taraftan birçok yelkenlilerin battıkları bildirilmektedir. nın edebi tefrikası: 43 Yazanı Muazzez Tahsin Berkand ızanın general Şükrü Nâilinin öldüğü! y i bin elim El : kara | vakur ve çek ciddi idi, kikaya tesadüf ettiği anlaşılmıştır. | ön müdafi; ve dostu ve aynı zaman-| Ben onunla beraber birçok ha str. Bugün de bütün dükkân- i esseseler kapanmığ, şehirde bir ço.. yerlerde siyah tüllerle çevrilmiş ol- 'duğu halde Şükrü Nâilinin resimleri a- İ sılmıştır. Cenaze hastaneden kaldırılmış, mes rasime büyüklü, küçüklü bütün Edir- neliler iştirâk etmiştir. Bütün mektep- ler, esnaf teşekkülleri, askeri kıt'alar Pastil Antiseptik KANZUK | lara karşı koruyucu, tesiri kati pas- tillerdir. Nezle, bronşit, grip ve boğaz rahalsızlıklarında, 808 kasık: lığında pek faydalıdır. Kalabalık yerlerde, tozlu muhit- Terde, bulaşık hastalıklardan vika- | ye eder. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Beyoğlu, İstanbul mem Ve şimdi ber gün ovun gözleri ö nünde dolaşır ve yaşarken işte böyle ıztırablı ve azablı bir saadet duyarak 'mes'ud oluyorum sanıyordu. Ancak, bu zavallı bahtiyarlığı da u- zun zaman sürmedi. Ekremin ona dönmeğe başladığını anladığı gün bütün bir dün- İya gözünün önünde yıkılmış gibi kork- l Csnaze merasimi bugün saat üçtel g. büyük bir kahraman olan bu emsal-| de bulundum. Şükrü Naili harpte £| siz kumandan için ben uzun söyliye-| #ukkanl:! bağın: pek müşkül vaziyi bilecek mevkide değilim. Arkadaşımız, içinde bile kaybetmemiş bir ku büyüğümüz ve kumandanımız olan dı. Şükrü Nâili çok merddi. Bu büyük kol-| | Harbi umumile Çanakkalede buff ordu kumandanımızın okaybolduğunafnuyorduk. 3 üneü firka 3! imei hâlâ inanamıyorum. o Ölümünden bir| İngilizlere karşı 22 Haziranda kaç dakika evvel sesi şakrak ve tan -| 29 başlamıştık. fi nandi, Edirne, her yıl bayramına işti-| Müthiş mubarebelerden. sonra râk eden bayramını kendi huzurile| *endimi Alçatepe gerisinde bir “dg şenlendiren bu baba, arkadaş ve şef- buldum. i. katli bir kumandanı olan büyük adamı) Sağ yanımızda beşinci fırka var unutmıyacaktır; diler. Şükrü Nailinin beşinci fırks kânı harbiyesinde olduğunu biliyof” Kâzım Diriğin nutkundan samra 8ö-| dum. ; zü Edirne meb'usu Şeref aldı: Sürüne sürüne o tarafa eğ ; N sü .. Erkânı harbiye kazmatında karşı Ks re rağ e m ermedi dirne, şimdi seni omuzlarında taşıyan; : öle : S3 ler veriyor, vaziyeti idare ediyordu. arkadaşlar hep senin kurtardığın adam- Bir ara kucaklaştı. Çanakkale (lardır. Seninle, ben tâ, yüzbasılıktan 37“) facia idi, İlk karşılaşan dostlar kin Dün, ölümünden biraz evvel' soruyarlardı. ; kadaştık. olduğunu ynlarken beni öpmüştüm. General| gittikçe kısalıyor, eski dostlar biref | ö ! İşte düşmana O kurşun! rer düşüyordu. Ben ona kardeşi attığın bu yerde tarih ölüne diz çö -İ İlt sordum. İı kecekt Edirneliler elli bin kişilik Türk| Bir telefon muhaveresi arasında K ordusunu Atatürkümüzün emirlerine| ca cevap verdi: Şükrü Nâili ölmüştür. Bugün| — 18 Mayısta Seddülbahirde sizin için bir matem değil. Gökberk öl-|du. Allah rahmet eylesin. medi, o şerefle tarihte yaşıyor demek-| «Şükrü Ağı kardeşinin ölüm tir. Çünkü Atatürk bile ona (Ağabey)| hsber vermişti. pe demiştir. O büyük bir insan ve fazilet) , O iYi bir insandı. Memleket | timsali idi. Bütün ömründe kimseyi in-| 2ir çelâmi daha kaybetti, Bizler dEL citmeden yaşadı. O, tekdiri bile sev - > “| mekle yapardı. Büyük arkadaşın ru - a .İna vâsıl olacak, cenaze oradan da a Balenliler. kölen eği) İyar rairenizele kaklnlacıktır. E Millet Meclisinin muazzam çelengi Cenazeyi getirecek olan konvansyo-İgonda tabutun baş tarafına konı nel yarın saat İ0 da Sirkeci istasyonu-İtur. Ni | l | > > —i sonra bugün tesadüfen beni karşısın-|tişemiyen mektupları ertesi güne bi da görünce kıskanmağa nasil kendi -İrakmanız ve sizin de herkes gibi sinde bir salâhiyet görüyor? altıda işi bırakmanız münasip © Bu yüzden hattâ başkalarına karşı | fikrindeyim. haksız muamelelerde bulunurken yap-| Böyle söylemesi bir bakuna iyi tığından utanmıyor mu? du. Bir haftadir akşamları erkence duf, Wi kıp gidiyorum amma onun gö mişti? i — Bay Özkan, işiniz olmadığı za -İması bazı zamanlar beni çıldırta 'mağa başladı. Yalnız kendi kendisilelmanlarda da yazıhanenizde bulunma-|kadar boğuyor. < şey değildi, daha ömrünün ilk senele -| Fakat bu ancak zaman zaman geler İmücadeleye zayıf vücudü ancak tn -İnızı rica ederim. Fekat bazı günler onun bae kıskilli rinde onu sevmiş.. bir şey bilmeden ve|bir sıtma nöbetinden farklı bir şey de İhammül ediyorken bir de onun âşkilel Ne ayıp şey Yarabbi! Bu kadar ki - lığı lezzetli Lİ Del oi Muallöf* | bir sey beklemeden küçük varlığını o-füildi: ve Muallâ kuvvetli iradesile bu İde kavgalaşmak ve çırpınmak mı lizım |bar ve çalışkan bir memurünu, bir kaç| büyük bir zevk veriyordu. İ na bağlamıştı. Sonra bir gün o bu bağı Inöbeti yenmeğe ve dindirmeğe muvaf-| gelecektir? defa yanımda gördüğü için, onunla) | © Demek beni herkesten kıskapf | sağlamlaştırmak istemiş, onunla ni -| fak oluyordu. Bütün kalbi ve vücudu onu çağı -Jiki arkadaş gibi tath tatlı konusup Gül-| cak kadar seviyor. Eskiden olduğu # şanlanmıştı. Bu nişanlanma belki del Şimdi karanlik gecelerin o getirdiğ İrirken, onu ister ve beklerken ve o -İdüğümü anladığı için böyle tahkir e bk Bayar minen dad küveti Sİ bağlantının Ekrem tarafındaki parça -İrüyaya benziyen ve bir hulya gibi gö-)nun gözlerinde kendi duygularına eş|derek pâylaması ne ayıp! birer vahşi bir hisle bana yeniden bek sını sağlamlamağa yaramıştı, Kendisi İzi önünden kaçmak isteyen Ekrem her|duyguların. canlanıp büyümekte ol -| Geçin günde Marşelin yanında i : için Ekrem ne ise gene o idi. Nitekim zaman için onun yanında yaşiyordu. | duğumu görürken buna nasıl karşılidim. Onunla sevdiğimiz bir kitaptan! Ne Bahtiyarım Yarabbi. Artık e “ayrıldıktan sonra da gene onun için) Muallâ için bundan Büyük bir saadet|koyacak? Ona nasıl mukavemet ede-İ bahsediyorduk. Birden patron cenap -İnim için dünyada başka bir istek Yö aynı adam olmaktan bir saniye kal -İdüşünülebilir miydi? bilecekti? lari teşrif ettiler. Kaşları hemen ça -İSenelerdenberi her gece ateşler çini mamıştı, ( Onu Peştede ilk defa gördüğü za -| Bütün bunlar ne kadar karma ka -|tildı. Marşale o dakikada bir şey di -İ yanarak çağırdığım ve beklediğim p O bütüm varlığım bir tek erkeğelman kaçmakla durmak hisleri arasın -İrışık ve birbirini tutmıyan şeylerdil (yemedi amma akşamüstü gene herİrom işte nihayet geldi ve artık gi bağlamış. beraberken ve uzakken o-|da bütün bir gece çırpınmış ve harap) Ekremin gözlerinde hergün arttığı-İgün gibi herkes gittikten sonra biz te-| yecek, Tecrübeli gözlerim artık ons? nu aynı aşkla, aynı sadakatle sevmiş »| olmuştu. Sonradan asil Bedia için fa-/nı okuduğu kıskançlık, onu kâh isyan-|lâşla # günkü mektupları kaydedip! ölümlere kadar bana bağlandığını “ kat hiraz da kendisi için onun kanad -İla kudurtuyor, kâh sevinçle tütretiyor-| göndermeğe çabalarken yanımıza gel-| rüyer. , Yalnız vakit vakit genç kanı fazlatları altında rahat ve emin bir yuvadaldu: di. Bu büyük zevk bazan bende v9” | bir ateşle kaynarken, bu uzak ve mev-igibi çalışmak kararını vererek bu şir-) — Ne hakkı var? Benim Bayatıma hisler bile yaratıyor. Onu daha, © cudiyetinin yalnız bir parçasını doyur kette kalmıştı. Bunda aşk. yorgunluk, |karışmağa ne hakkı var? Bütün öm «|saatlere kadar hem kendinizin, hem de|çok. kıskandırmak, onun azap çe rap içli sevgiye isyan ediyor, bilmediği-|izzeti nefs ve gurur, Bediaya karşı o-İrünü benden uzakta, binbir kadınin|Bayan Dalmenin çalışması doğru de -İni, üzüntü ile bunaldığını görmek, d “i anlamak istemediği bir ihtiyaç vücu- lan vazifesi, her şey, ber şey vardı. ildir Onun için Ekremi sevmek yeni bir,dünü kavuruyordu. öte e ir