30 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birincitaği Ka "_mmş',lî 73’) Resimli Makale Balkanlılar Balkanları Harpten sakınmak için Herşeyi yapacaklardır 'Yazan: Muhittin Birgen—-— A vrupanın karanlıklar ve tehlike- ler içinde bulunduğu şu sıralar- da bu tehlikelere uzak vi sın her 3 bir alâka ile takip ederken | Öte taraftan da ara enfaat bir- likleri olan dostları tefiklerile yeniden yeniye temaslar yapıyor. Bü-| tün diplomatlar, hareket ve seyahat halindeler. Çoklan beri mütemadi leşmeğe doğru giden Bel yanın - İs, tesini Şarkta 30 yaşında bir genç ihtiyarlık yoluna adım basmıştır. ve m panya işlerine karışmamak Lehistandaki Şahsi teşebbüs Cemiyeti ve hırsızlar i bir kat da- Hattâ, bir aralık beyecan verici haberler de dola: çekilişi gibi Küçük Antantın da buna benzer bir yol tutacağından bahsedildi. Bunun gibi, Romanyada da Titül tarafından temsil edilmiş ve Rusyaya ü ete taraflar olma- sbütün kuvvetlen- inaenaleyh bu memleketin harici siyasetine de buna göre yeni is- tikametler verilmesi ihtimalleri bulun- duğu etrafında hayli şeyler yazdılar. Beklenilmiyen bir zamanda Tataresko- nun Belgrada gitmesi bu nevi dediko- duların daha fazla bir cereyan alması- n mucip oldu. Lehistanda, — Helsinki — şehrinde, «kendi kendine yardım isimli bir ce - miyet vardır». Bu cemiyetin gayesi, â- zaşının sırf şahsf' teşebbüsleri ile iş görmelerine çalışmaktır. Geçen gün bu cemiyet lokaline hir- sızlar girerek kasayı kırmışlar, bütün paraları aldıktan sonra bir kâğıt üze- rine aşağıdaki satırları yazarak kasa- * Bu dedikodular, muhtelif memle- ketlere mensup gazetelerdeki neşriyat|mın üzerine yerleştirmişlerdir: devam ederken Çekoaslovakya Harici-| — «Bizler de sizin nasihatlerinize u - ye Vekili, Belçika hareketimin Çekoslo- | yarak, kendi kendimize yardım ettik. vakyaya bir misal teşkil edemiyeceği |Derin teşekkürler.» hakkındaki beyanatı, bunu ben Bel- Ye - - grattan çıkıp Küçük Antantın sağlam-| * Ggmuru üzerine lığını teyit eden haberler bu dediko-|) Çeken dağ düları durdurdu. Fakat, her şeye ra Nevyorkta çıkan ” Genç Amerika maecmuası yazıyör: «Kalui adasının Mmen Avrupada henüz devletler arasın- an ileri gelen bu g iHeri en B :. . x M GDU ortasında bulunan Waiabole dağının tepesine senede 10 metre kalınlığın- billik, mevcut olup bunun da henüz dünya ih- tilâli idealini inkâr etmemiş bulunma- sından ileri gelen bir gayritabillik, da yağmur yağıyormuş. Halbuki da- ğın eteği çöl gibiymiş ve oraya da se- nede ancak 16 santim yağmur yağı- yormuş. 1600 metre yüksekliğinde olan da- ğın zirvesine senede ancak beş on gün zarfında çıkılabilirmiş. Zira çamur ve “|yağmur oralara kadar yükselmeğe ma- ni olurmuş. harpten evvelki tarzda- olsun bir Av- TUpa Mmüvazenesi yer 5 Juyor. Almanya mülkiyet davasının mü dafit oldukça, Rusya da bunun al de bir hareketin merkezi ve hâmisi £ lTundukça kendilerini Alman tehlikesi ne karşı müdafaa etmek için teşekki etmiş bütün siyase' mütekabil ziyarete — se f olduğunu söylemeğe bile Tüzum yok | tur. Biz ve Balkan paktının bütün par- mümkün rı hep birden sulh istiyorüz. Bizim mine kar- tlarımız, aralarında ne zaman konuşutlarsa konuşsunlar, bunun gayesi mutlaka sulhün temini olacak- tır. Avrupanın büyük devletleri, büyük lar veyahut büyük ideallerle bi- lerine girmeği düşünebilirler ve Z Balkanlılar belki onları böyle bir felâkete atılmaktan menedemeyiz. Fa- kat, biz harbi Balkanlara sokmamak Avrupanın rbinde, — merkezinde, ç TTi !:L'kındî vaziveştiwlo olunca, orta yer- ye toprakla TERAYAK Dü .r b:_u— — de bir de Akdeniz rekabeti meselesi bu- | hey b m!h BĞ PTi T hindukça bu işlerin Balkanlar üzerinde| “©€ söz söylemiş olan muhterem Yu- tesir yapmaması ( a yoktur.-Avru- | Soslavya Başvekili, eminiz L ARLAENA pada bir gürültü komugukzun bunun a- | Türk uumhunyefı "h’!dt yaptığı lı_ kisleri gelip Balkanlarda da tesirini gös| Mütlarda herkesin kendisile bu nokta- terecektir Biz eminiz ki Balkanlarda bu | (4 © kat'i mütabakatla, mutabik-ol- gün bâkim olan bava, hattâ Balkanla- duğunu görmüş ve bundan dolayı ge- Tın son sulhten en gayrimemnun unsu: niş bi_r h_az du)îmııştur. we 1 ru Bulgaristanda bile, harp havası de-| — Türkiye sulha yardım için herşeyi ğildir. Çok harbetmiş, çok geri kalmış göğecaktır. Balkan milletlerinin istedikleri şey sulh içinde çalışmaktır. Fakat, Avrupanın vaziyeti öyle bir perişanlık içindedir ki bundan ne çı- kacağını kestirmeğe imkân yoktur. Bu. nun için, her ihtimali hesap etmek ve her şeye rağmen hiç olmazsa Balkân- Tarda, sulhü müdafaanın çaresini bul mak lâzımdır. Yakında Bükreşte top- /—Tanacak olan Balkan devletleri erkânı harbiyeler imar da gene ayni ga- yenin temini için yapılan çalışmalardan Biri olnacaktır. — Türkiyenin kıymetli dostlarından ve — Mütteliklerinden biri olan Yugoslavya- — nin kiymetli Başvekilini de Ankarayı ve onun şı kendilerini korumak ya ile Fransada kendile emniyet sistemi bulamıyorlar. İşte Av- rupanın müvazenesi nin- sebebi bi radadır ve son günlerde göze, çarpan bütün diplomasi faaliyetinin âmili de budur. için tam bir x Muhittin Birgen İSTER İ Hayatı, Eşrele ölümünden önce vas'yeti olup lar. Merhi ' mezarıma çiçek, ot ve saire bır istemem! cevabını vermiş. Ne fena bir tesadüf eseri ki merhun tur. Sabahları otlaklara, akşamları da İSTER saraya ve istibdada karşı koymakla geçen şair — Hayvanlara otlak vazifesini görmemesi için sakın akmayınız. Başka birşey si üzerindeki mezarı şimdi hayvanların içtima yeri olmuş- Garpte 60 yaşında bir htiyar, henüz çalışacak kadar gençtir. SÖZ ARASINDA ) | HERGÜN BİR FİKRA Onun gibi!. Büyük üstadımız Ahmet Rasim, saylav olmazdan önce derin bir mü- zayika içinde idi. Arada sırada, ga- zete ve mecmunalara yazı yazıp, mukabilinde aldığı ücretle geçini - yordu. Bir gün, onun da yazı yazdığı bir mecmuanın sahibine, doktor Ab - dullah Cevdet bir makale götürdü. Mecmua sahibi sordu: — Doktor! Bu yazı için size ne takdim edeyim? — Oh! Benim için hepsi bir. Yal- nız sizden bir ricam var: Rasim çok fena vaziyette. Son zamanlarda muntazam da yazamıyor. Ona yazı başına on lira verirseniz sevaba gir- miş olursunuz. — Peki! Veririm. Lâkin size ne takdim edeyim? Onu söylemediniz. Abdullah Cevdet: —Canım! dedi. Bana da Rasim gihi.. bana da onun gibi., tabif de- ğil mi ya? ——— ——————”:. — — İnat için 30 tane Aspirin gutan adam Birden ölüverdi Londralı iki adam başka bahis mev- zuu — bulamamış , olacaklar ki: Han gimiz daha fazla aspirin — yutabi - liriz diye iddiaya tutuşmuşlar, gö - zü pek ve akıl - dan yana biraz da züğürt olan bir tanesi 30 tane » * aspirin yutmuş., S Yutmuş yavaş yavaş yü- |zü sararmıya baş amma, kalbi duruvermiş. | “Garp cephesinde yeni Birşey yok,, muharriri İspanyada çalışıyor «Garp cephesinde yeni bir şey yokn romanının meşhur muharriri ve 1932 de Berlinde alenen yakılan Harp ro - manmın yazıcısı Erich Maria Remark şimdi, İspanyada hükümetçilerle bir - İlkte âsilere karşı çarpışmakta imiş, İlk önceleri, silâh atmasını becere - miyen ve harp düşmanı olan romancı, muş. Bo y MA V gue DU NAN İSTER olmadığım sormuş- Şark çabuk kazanıp çabuk - dinlen- mek, Garp ölünceye kadar çalışmak ister... | Yaplığı hataları Bizzat ihbar Eden şoför Sözün Kısası Bir tarih: Kâni Bey E. Talu B tanınmış ve stanbulun saygı kazanmış eski tücci mç yaşında, ken- ; kalktı buraya ile, Çarşı i- ailesinin çocuğu idi, di kendine hayata ât: geldi; azıcık bir serma kcılar ba tın alır, hem de v İ Günün birinde, gönülleri eğle meyyal, eski şairlerin tâbirli şüfte mizaç» kadınlar, p kulaktan kulağa, biribirlerine şu müj- deyi verdiler : — Kalpakcılarda dünya güzı İ j Londra otomobil şoförlerinden As- tur seyrüsefer talimatnamesine mu - gayir hareket ettiği için, — kabahatini bizzat karakola gidip ihbar etmiştir. Astur bütün şoförlerin böyle hare- |ket etmelerini bir vicdan borcu say - makta ve diğerlerine nümune olmak istemektedir. Mahkeme kendi kendisini ihbar e- den şoförü haddi asgâari ceza İle te - |dip etmiştir. tur bu münasebetle gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: — Ben karım ile konuşmağa dal - delikanlı yeni bir dükkân açmı Kâni beymiş. 'Tahrirli m:ı pençe pençe al yanakları, kı bir endaze tutuşu.. insanın yüzüne ba- karken, öyle mahcub bir tavrı varmış ki., falan, filân! Kısa bir müddet nı kadın müşterilerle dolup dolup bo « şalıyordu. Yarım arşın saten dilyon ve yahut ki bir top pampatur kurdele al- mak bahanesile, «İpekçi Güzeli» ni göre « meğe can atıyorlardı. Haremlerde, hususi meclislerde mut. laka onun bahsi geçiyor, saz İa: da - güfteleri onu telmih eden şa: okunuyordu. Bay Kâni bu müstesna muvaffakı - yetin tabiatiyle fankında idi. Bundan, yalnız ticarı meftu! Mânen ım, İşareti göremedim. Yanlış ha- ket ettiğimi polisler de görmemişler. ip vaziyeti bildirdim. Mükâfatını da gördüm. Beni az ceza ile koyuver- diler! demi, Bir batında altı çocuk Doğuran kadın Allahabadda (Sind) şehrinde bir kadın altı çocuk birden doğurmuştur. |Bunlardan bir tanesi doğum esnasın- da ölmüştür. Bu suretle bir batında altı çocuk doğurmakla rekor kıran A- lahabadlı kadına köylüler yardım et - mekte, ve ugaribeler garibesin addet- | |tadırlar. Eski Kayzer ihtiyarlamış Kayzer Vilhelm 1937 yılı başında 78 na basacaktır. Artık eski zin - del , kuvvetini muhafaza edemi yen Kayzer, eskisi gibi Doorn mal künesindeki korusunda odun kesmi- yor, saatlerce yol yürümüyormuş. Şimdi, geceleri erken yatıyor, erken kalkıyor. Ve ekseriya sabahları ve O vakitler «Malümat» «İstanbul Mektubları» yazan Rasim merhum bu hâdiseyi «Gi bir burç'dan başka bir burca intikali» diye tavsif eyledi. Zira İpekçi Kâni İs- tanbulun en mühim, en mârüf şı yeti olmuştu. Meşrutiyette, Kân maikyasta, âdeta bir siyasi klüb oldu. İttihat ve Terakki mensubları, oraya uğrar, bazı işlerde direktif bile alırdık. Son zamanlarda ihtiyarlamış, tiraret. ten çekilmişti. Eminim ki bu temiz ve İlamış, derken isparmoza tutulmuş, ve|tikleri çocuklara elbirliğile bakmak -| tarihi adamın ölüm haberi şâyi' olun- ca, birdenbire mâziye ald bir h: canlanmasile, nice yaşlı kadın! için yürekleri sız! A İskoçyalının tebrik telgrafı İskoçyalılar hasislikleri ile meşhur: den sonra hatıratını ve Hohenzol -| durlar. İngiliz gazeteleri bu hususta lern tarihini yazıyormuş. Geceleri de, etrafındakilerle konu- rini yapıyormuş. İNANMA! lecek manda, öküz gibi çift hayvanatı, şalr Eşrefin me- zarınım bulunduğu meydanda toplattırılıyor. Bu yüzden büyük şairin mezarı pisliklerle, kavun, kar- puz kabuklarile bi bırakılmasına razı r çöplük halini almıştır. Mezarına çiçek olmayan merhuma bu kavun ve kar- puz kabuklarile yapılan mukabele, oradan geçenlerin üze| mun Kırkağaç şose- nde hiç te let bize Krıkağaçta otı evlere taksim edi- | ki doğruluğuna in:; İNAN he bir tesir bırakmamaktadır. Bu haberi uran arkadaşımız verdi. Bunun içindir andık, fakat ey okuyucu sen : | | İSTER İNANAA! yeni bir hikâye anlatmaktadırlar. Vaşingtonda, meşhur bir İskoçyalı şimdi hiç bir zaman hedefini şaşırmı -İşuyor, siyasetten - bahsediyor. - kendilâlim ve mütefennini olan Lord Kel « yan mükemmel bir tirandaz olmuş -|idazesi ile, bu zamanın mukayeseleri -İvinin heykelinin açılma merasimi yar pilirken İngilterede bulunan, âlimler İskoçyadaki heyeti tertibiyeye tamam 1500 kelimelik bir tebrik telgrafı çek- mişler. İskoçyalı mütefenninler de şu süretle cevap — vermişlerdi: «Teşek « kürl» Sayın vatandaşlarıma Tarihe ana olan Türk; bu yıl on ü- çüncü kemâl devresini daha taze bir 'heyecan ve ihtişamla yaşatıyor. Kut « lu olsun © gün, hem bugün. Çapa marka Pirinçunu fabrikası M. Nuri Çapa

Bu sayıdan diğer sayfalar: