Büyük sinema ankelimiz Doktor ve Sinema H . | Şükrü Hazım: “ Bazı filmlerin genç dimağlarda fena tesirler uyandırdığı mütalcasını pek te izam etmemelidir. Bazı çocuk- lar daha doğuştan hastadırlar, emniyet dosyalarım tetkik edenler bunu görürler, bunları melâkeler arasında yetiştir. seniz gene şeytan olurlar ,, diyor Toplıyan : Osman Tuğrul Sinir Mütehassısı Doktor Şükrü| malıdır. Sanra, perdeye yakın otur Hazım Tiner'in cevabı : ların gözleri çabuk yorulur... Çok ve — Sinemanın bügünkü içtimai ha - niş bir rüyet sahası içinde, gergin bir yatımız üzerindeki tesirlerini nasıl gö- sinirle vak'aları takibe çalışan görme Tüyorsünüuz?. cihazının ve binnetice onu idare eden —a rDı'kilmesı' kolay Bir rop Yünlü kumaştan se. Kumaş menekşe yapılmış bir elbi- renginden olabi - teceği gibi başka renklerden de ©- Jabilir. Yakası hem kapalı, hem de açık tutulabi- lir.. Her iki şe « kilde de güzel görünür. Cepler, kol kapakları, ya- ka ve sentörde iki sıra beyaz bi- ye vardır. Genç kızlar ve genç ba- yanlara çok iyi giden bir model -« dir, Ev içinde gi- yileceği gibi bu mevsimde — 80 - kakta da giyile « bilir. Manto al- tında da güzel durur. Bu robu terzinize diktire - bileceğiniz — gibi kendiniz de biraz gayretle dikebilir siniz. Güzel oldu- ğu kadar dikilmesi de basittir. Yakada yeşil Yapraklar nasıl temin edilir. Elleri çok—giız_elîılan sinema yıldızı| Hiç bir manınör bi insanın ,“_"“F“'“— Marsha Hunt elleninin güzelliğini ne kendinin düzelteceği kadar iyi düzel- suretle temin ettiğini bir gazeteciye | temez. D ü i yıldız diyor ki: srlamar Gdi L Sösi | Taftadan yapılmış sokak elhisesi yeyim.. Her gün ellerimi bit sut mah- lülünde yıkarım. Bundan sonra tir - yerlere hafif bir ma- saj yaparım. Tırnağın güzel göı:ümnesı için biraz uzun bırakılması lazjmdır, 'Tırnak uçları tırnağın dibile mütenâa- zır olacak bir şekilde düzeltilmelidir. lince: Gündüzleri daima renk cilâları tercih ede- rim. Koyu renkte boyalar tırnakları güzel göstermekten ziyade çirkinleş- tirir. Turnak altlarını beyaz kalemle be * yazlatırım. Akşamları gene şeffaf, fa- kat biraz daha canlı bir renkte boya » 'Taftadan yapılmıştır. Fevkalâde şık-* rımn. Fakat daima tırnaklarımı boyama - dan evvel sert bir fırçayla fırçalamayı ihmal etmem. Sokakta kış ve yaz eldiven giyerim, el soğuktan olduğu kadar sıcaktan da müteessir olur ve güzelliğini kaybe - der. Pa ge Ben tırnaklarımı kendim düzeltirim. Bütün kadınlara tavsiyem de budür. Tırnaklarını kendileri düıc!uir.ıl:!_- tır. Bu sonbaharın en güzel modeli ad- Rop yeşil kumaştandır. Yaka ayni ! kumaştan yapraklardır. Bu tarz yaka- dedilebilir. lar robu çok güzel gösterir. SA K Manto modeli Kalınca bir kumaştan yapılmak şar - tile bu manto sonbaharda olduğu gibi bütün - kışın da her gün giymek İnce bir manto Sade ve koyu renkli bir röp üzeri- n'e mEvS;!!l-l; içm lşlnl“ _van - misboten — SıCü yabilir. Pratik ol- günlerinde — Bi - duğu kadar şık - tır da. Yaka kâ palı, yuvnr]nk ve ufak. Göğüs iki sira düğme il ilikleniyor. Kol -ij ; yilebilece k ince bir manto. Puvanlı — marm- kendeh yapılmış- tımıza tesirini tetkik ederken onun yak nız fena cihetlerini görmek hükmünde bitaraf olmamaktır denilebilir... Si - nemanın bedif zevk, görgü ve bilgiyi | arttırmak ve saire gibi unutulmaması icabeden bizmetleri de vardır. Yalnız şurası mühimdir ki, sxinema âmillerinin ticark düşünce ile seyircilerin sadece memlekette tedbirler alınmış, kayıd - lar da konmuştur. nın müsbet veya menfi tesirleri nedir? aynı zaviyeden tetkik olunabilir... rımız üzerinde sinemanın tesirleri ne- dir?.. nın topl kine müsaid, öğrenmeye ve anlamaya Vâdeta susamış, bâkir bir zemindir... Onları yanlış bir yola sürüklemesi va- rid gençler için filmler üzerinde hattâ bi- raz da titiz bir itina ile durmak ye - rinde bir hareket olur. Maamafih, bu- | rada da korkumuzu büyüterek sinema- yı bir umacı mahiyetinde göstermeyi doğru bulmuyorum ıkim kanun, cinsiyettir diyor FREUD. | Bunu h değil. içlimai müey maği ve medeni — Sinemaniın bugünkü içtimai haya- d hi tenasüli meylini istismar ve antisosyal nirli, nevropathe'dir. Bunlar cem'ver ösvkleri telkin “etmesine Mmeydan ve- | isin daima birer - üzüntü Ve , tecssür! memelidir. Esasen bunun için her menbalarıdır Mahkeme, polis ve — Umumi ahlâk üzerinde sinema - — Umumi ahlâk üzerine tesiri de l — Bilhassa genç kızlar ve kadınla - — Bence asıl mühim nokta sinema - gençler - üzerinde yaptığı tesirde anır,.. Genç bir dimağ henüz tel- değildir. denemez. Binaenaleyh, 'Tabiatta en hâ- | günkü hayatır sonsuz misalleri ile anlamak kabilkdir. Sinemada bu tesir varsa romanda, li - yatroda, ve hattâ, ne bileyin, şu muhiti nesimide bile yok mu?... Buna karşı tedbir, sinemayı yıkmak deleri takviye, di- yükseltmek- lmamayı tas- tir:.. İlim, ttidalden vib eder Sinemanın gözler ve dimağ üze- rinde muzır tesirleri var mıdür?.. — Sinemanın yalnız gözler ve dimağ üzerine değil, bütün sıhhat üzerime te- siri vardır... Kapalı bir yerde saatlerce fena bir havayı teneffüs etmek, bir çük insanları bir yere doldurarak onları sı- kı temasa getirmek muhakkak ki sıh- hi değildir... Sinema 'binalarında yâ - pılması elzem ve zaru! an cihet hıf- hha tedbirlerine kuvvet vermek ol- Şamdan gelen eserler müzede tasnif edi!liyor Umumi savaşta Şamda Kubbetül- Zi cak bir cihet yoktur... kişafına yardımı varmıdır?... antisosyal arzular uyandırdığı mütn leasını pek de izam etmemelidir kısım çocuklar dâha doğuşlarında «i- Emniyet teşkilâtı dosy & denler, bunu açıkça görürler... Nevro- pathe gençleri melâikeler arasında ye- tiştirseniz sonunda gene şeylan ( vazifesi, ruhi tereddi âmillerine karşı tedbirler almak olmalıdır... Bugün | nunla uğraşan ve «Eugeniguc» denilen bir ilim var... sus sinemalar açılması, bunlarır ramı, bu hususta hi zifeler hakkı sinemalar zın sayısız ve j * filmler ne kadar sürmeli imağın yorulmasından anlaşılın: — Bazı ilimlerin genç dimağla ursızlık, canilik gibi menfi hisleri ia Bazı filmlerin genç dimağlarda erini t lar, gene cibilliyetlerini gösterirk Medeni ve münevver bir cem, etin - Memlekette sırf çocuklara mah - mete düşen vü- a fikirleriniz?.. sırf çocuklara mahsus ırmak, hattâ mekteplerde mı içine sinemayı bi — Memlek ter sıta g l Hele bazı dersler için bunun taammüm etmemiş olması esefle dedilecek bir noksandır. G ren, gördüğünü v kolay anl daha 'Tabiatin bir büyük kanunu da sa'yı ekaldin... — Sinemaya gece mi gitmeli, gi düz mü?.. şir — Gece ve gündüz. meselesinde iki nokta bence ehemmiyoe'lidir. Bicl gündüz gidenler güneş ziyasından vea çalışma zamanından feda ederler,:. |- kincisi, aydınlıktan birden kar ğa geçmek havassimizdeki Müvazeneyi ânfe bir şekilde sarsar ve sinirleri yora Vücud yeni muhite, birder ni şerâite kendisini u; lışmak ve yorulmak kalır. — Sihhate zarar mecburiye|inde vermemek üzere, , Şimdiki şartlar dahilinde si binaları e gayri sıhhidir. mak bir fedakârlıktır. ne kadar kısa olursa o kadar iy$, Ban: ce bir buçuk saatten fazlası fazladır... Boğaziçinde yeni plâ, ve eğlence verleri hazır. . ,0r Şirketi Hayriye, Bo(-»içinin kala tır. _Bunu.. ı"jpr' '. lar düz, Belde hazineden celbedilen 80 sandık evın-[bıılıklıımnsmı temin iç> bir müddet me ipekli! kumaş: kendi kum-ıs:_ryr' kın Türk İslâm eserleri müzesinde tet- evvel başladığı çalışmalırına — devam Jardan da yapa - dan - bir sentür. kik ve tasnifine başlanmıştır. İstanbul | etmektedir. eli İ ollı Vi düğmelerin HAŞ ü n bilirsiniz. Kollar 'e ü B Betii Müzeleri Müdürü Aziz Ogan'ın riya- e Bozemli b ü girseklerle bilek renginde setinde çalışan hey'etin bu evrak üze-| - Şı_ı et Hağanda ÜSÜ GARRC YS ri tesis tasavvurundadır. * İtınkumdan bir toka var. Mantonun - ya- kasında kürk bu- lunmamasını kış için bir eksiklik rinde yaptığı tetkik ve tasnif bitmiş- tir. Sandıkların kısmı — azamından çı- kan evrakın hemen - kâffesinin Katı|dan. plâj yazı ile yazılmış dağınık kut'an sayfa- celbiçin münasi; arasında kalacak azunlukta- dırlar. Kol ağız- sonra Boğazda bir plâj bulunmadığın- tiyacını duy p bir ve arı Boğaza aranmakta- ları geniştir. Her iki önde yakadan K addetmeme- ları olduğu görülmüştür. dır. Bu arada Paşabaıhcenin Kumluk eteklere — kadar lisiniz. Son mo - Bü everlere, eskilikleri, deri üzerime |denilen yeri gözden — geçirilmektedir EER inen on santim dellerde îu;’w yazılmış ve hicretin ilk devirlerine 'ait| Ayrıca yeni şekilde bir st»dyom yapık, ğğ 'g"iş)iğindpd bir îıknı:îl:î' “Bîr o.l!m.ukı dı;ı!ı-.yııile büyük bir kıymet ve-| ması da mevzuubahso tadır. —e İ parça vardır. K ci tilmektedir -- BŞ Mantodaki — ku - j KDA Yaintö ——— — Kaz dltalyadaki parasim — , maşın puvanla - ya tesadüf edi- Ün'vers te'e dil imtihanları İetanbulda çalışan ve Habeş yan harbine iştirük et rimize dönen İtalyan şındaki Kaza D'italia mezken son Za manlarda kürklü mantoların azaldı Yabancı diller mektebine bu sene son sınıf talebeleri devamdan - istisna lerdir. Hukuk Fakültesinde tah- rının içeriye gi- yilen rop rengin- de olmasına dik - Bir ev elbisesi Her gün giyeceğini pratik bir elbi- kat etmelidir. A inde yünlüdendir. Ya- örülmüştür. Ü ğ TERL aa aN ö î x'ı a:î',;,îeı;ıiîi?ğimi! yııv:ı"l“; a _|ğur::na.n n yüz sil ü _deını_ı'î df"* seneye çıkxîıılı_n )apnı:s.lıîıîır. YÜŞK diz İ çıktır. — Yalmız ,J."';'d_ '“, li ve daha güzeldir. Düğ: | Güzelliğini saklı - m üzerine birinci: sınıf — talebesi için| —e kalardan ,_”_ı, KÜT yü ll şeydi 15 teşrinisanide yeni bir imtihan ya-| ği henüz belli değildi mantonun eşi ku-| hejer yünlünün renginde, — hafifçe | kirsgüz — yakalı |prlacaktır Birinci sınıfda f erslerinden hei L a YapilmAR! pornbedir.. Eteğin 'tam önünde — derin | ypantolarda kadiım Birinci smıfta diğer fakülte der-| geçtiği halde dil de h* Beranllğ y ';ü;m:”,?e”:nm”f bir plikaşe var. Kol ağızları ve yaktâ be| güzelliği daha fazla tebarüz etmekte- lerile beraber yabancı di'lerden de ta-! kalmış ve ikmâlde fak ölar :_’.' bülkcitetii Yüi giçek TENE yaz ipekli pikedendir. İdir. lebehin bü irâtihana' girip giremiyece- |mamış talebe mevcuc c «ildir. ai