3 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Yugoslavya mektupları: Eski bir âşina: Çetine Çetinenin «Grand Hotel” adını ta- şıyan hanında gece Şen Dul opere- |tinin nağmelerini duyar gibi oldum Yazan: E. Talu Çetinenin umu mi görünüşü Gelirken, aşılmaz|larak Avrupa haritasından silinen eski n tepesine çıktık.. | Karadağın ilk ve son Kralı Nikolanın Çorak arazinin 'sarayı halen müzedir. ölesinde berisinde, etrafı taşlarla tah-| Bunun muhafızı da, türkçeyi dit edilmiş menc r |tasih konuşan Slav bir dindaşımız: Gos- tarlalar belirdi: İnsanlarla meskün yer- | podin Derviş Korkut. lere yaklaştığımız anlaşılıyor. Oldukça kültür sahibi Bu tarlalara baktıkça içimi acıyor. | 5 den ve bi erdiği izaha Orada, üüü YD d gözlerinden ve bize verdi; zaha ERERÜİDE Le — bükmüş, tekmil usa- | anlaşılan bu zatın delâletile, birçok KDA SRSA D doyamadıkları İhâtıralar ihtiva eden bu yeri gezerken oprağa sitemkâr bir vaz' ile bakıyor- ( aklı ler geliyor, bilseniz ? muş gibi duran sıska misir başakları M;ânî.dne eır kLJ),_Uğ;n lm: belki birkaç nüfuslük kileğötlik biz'aj- | — — 'adağ bana yabancı olrec Jenin bir yıllık rızkıdır oranın yakın tarihine ait neler hatırla- b miyorum? Abdülhamit, o zamanlar — sadece Knez —« Prens ünvanını taşıyan Niko- laya oldukça mühim, yıllık bir tahsi - at bağlamıştı. Nikola bu parayı alır İve Arnavutluğu aleyhimize tahrik için, Mirditali Arnavutların reisi Bib Dode Paşaya Kavanço ederdi... Lâkin Nikola'nın marifetleri bunur Ja bitmedi. Harbi umuminin başlangı- gayet arı, (â uzak « lardan, çuvallar içerisinde ve sırtların- da toprak taşıyarak vücude getirirler- | miş. Tabiat buralarda o derece nankücr | ve hasistir. O hakle, bu adamlar niçin burada yaşamak hususunda bu derece ısrar e- diyor, yurdun başka yerlerine göçmü- yorlar ? Böyle bir suali sormak için insanların e M. Litvinof da diğer arkadaşları gi- İbi küçük yaşda hayata atılmış fakir bir Jaile çocuğudur. Leninin en ın, en güvendiği arkadaşlarından biridir. U - zun müddet Rus amele fırkasında kuv- İvetli bir r deleci olarak çalışmış, Rus Çarl fından müteaddit de - falar hapse atılmış, Sibiryaya nefyedil- miştir. Nihayet Çar polisinin takiba - tından kurtulmak için önce Almar mıra İsviçre ve Fransaya geçmiş, ni y siyasi hareki inden dolayı tahtı muhakemeye alınmıştır. Müzahereti adliye suretile Londra barosunun avukat olarak tayin ettiği genç bir İngiliz misile bilâhara evlen- mişlerdir. Madam Litvinof kocasının ni yapan kadın- ilâlinden sonra uzun müd - det hariciye memurluklarında bulun- muş, eski hariciye komiseri Çiçerin Yol- daşın çekilmesile, Sovyetlerin yıllar - danberi harici siyasetini büyük bir vu- kuf ve dirayetle idare ederek dünya sulhunun tahakkukuna çalışmıştır. M. Litvinof milletimizin yakın dos- tudur. M. Litvinof 51 yaşındadır. Çok ça - İlışkan, çok güler yüzlü, iyi söz si yen, ve müteaddit lisanlar bilen kıy - metli bir diplomattır. Yeni plânda koşu yerleri, İstanbulun imar plânı hazırlıkları ikmal edilmiştir. Yapılacak plâna esas olmak üzere şehrin havadan resimleri- nin alındığını yazmıştık. Şimdi bu re- simler 60X 90 eb'adında büyütülmek- tedir. Bunlar yanyana — getirilince İ-- tanbulun belediye hududu — dahilinde olan kısmının havadan alınmış mü- kammmel bir fotoğtafı ekde edilmiş ola- cektir d belediyamlr şimdiye — kadar böyle bir fotoğrafa malik değildi. Bu kocaman fotoğraf — bilâha- ı eb'adında tevhid edilecek, Te 71006 -Vsmar plânı da bu fotoğrafa göre yapı lacaktır. Yukarıdaki resim — havadan Güzel İstanbulumuz havadan nasıl g örünüyor? taksilerin müşteri bekleme mahalleri ayrı ayrı tespit olunacak ee yerler ayrı ayrı tayir. olunacaktır. Ayrıca her semtte birer küçük spor sahası yaptırılacak ve bundan başka. |bir de umumt? büyük bir şehir stadı ya- pılacaktır. Bu büyük spor sahası için Yenibahçe mevkii münes'p görülmek- tedir. Modern tarzda inşa edilecek olan İstanbulun — bütün spor meraklılarını istiap edecek kadar büyük olacaktır. Stadın projesi hazır« lanırken Avrupanın en modern stad: larının projeleri getirtilerek gözönün" de tutulacaktır. Proje hazırlandıktan sonra beledi- İye eğlence yerleri için yeni bazı kayıt- bu saha psikolojisinden gafil bulunmalıdır. Fert ferin herşeye rağmen muayyen bir ye- re bağlılıkları nereden geliyor? Bunu kim izah edebilir ? Beş, on hanel ruz. Aslen Karadağlı olan şoförümüz bir isim söylüyor : — Niyeguş.. Ve orada diğerlerine nisbeten bakım- h ve büyücek bir evi işaretle — Karadağ krallarının Beşiği bura- sıdır... diyor. Biz bakıncaya kadar, ev de gözden kayboluyor,. Müuttsıl gidiyoruz. Şu Çetineye gel- sek artık. Ben pek merak ediyorum: A- taba eski bildiğim gibi mi, yoksa de - Âğsmiş mi bulacağım ? Aynıyol .. Ayni çorak manzara.. Ay- k ve karanlık dağlar.. Ayni cı- yan, tabiattan zorla ko- parılır mendil kadar tarlalar,. Boyu- na bunlara rastlıyoruz, Derken yol dö uzanan bir su sathı beliriyo: Işkodra Göl ve ben, Gözlerime 1 en gön- ımdaki | — İşte Çetine! Tanınmıyacak mi dokuz yıl evv bir deret dar değişmiş. Yir - burası, Pederşahi ufacık payitahtı idi; bu lavya devletinin sekiz nden biri olan Zeta Banovinası- nın merkez 2 O yirmi dokuz yıl önceki 2500 nü - fuslu köy, şimdi, yılda birkaç bin turis- tin can attığı şirin bir ka: u ında Çetine efarethaneleri 1, Yugos- Kimi mek: i hastahane, kimi vilâ l çonağı, kimi de parkı k bin le na da Za şöhret bu bep olan harbi umumiden sonra, şaz o- i bir köyden geçiyo -| cında, kahramanane müdafaasına rağ- men o zamanki ufak Sırbistan mağlüp ve muzmahil olunca, kendi taç ve tah- tını olsun kurtarmak kaygüusile, Niko- la, kur kuşların bile sokul | dıkları, kartal yuvasını andıran memle- ketini Avusturyalılara işgal ettirdi. Halbuki, Sırbistan Kralı Birinci Pi- yer kendisine sıhriyet bağlarile bağlı ::ıulunu_voı—du. Piyer henüz menküp bir Prens ve Çetinede mülteci sıfa! tu- ruyorken, Nikola ana, kızı Zorkay mişti. Ve hattâ, yeni Yugc halâskâr ve şehit kralı B sandr Çetinede, sarayın mütevazi evceğizde doğmuştu. Sonra, İtalya kraliçesi de kendi kızı idi, Bir kızı da Rusya Çarının amcarza- 'rell—!. itilâf devletlerinin hemen hepsi ne bir türlü bağlı bulunduğu halde, kola onlar hiyanet etmeyi muvafık gördü. Lâkin, Ka lar, Para verecek bir Abdüll |Rusya Çarı, bir Avusturya imparatoru ğını biliyorlardı. Selâm yaya iltihak etmekte buldular ve bu - gün anlaşılıyor ki bunda çok isabet ot- mişlerdir. Sarayın odalarını hem geziyor, hem lanıyor. O, sırma işlemelere garkolmuş beyaz cepkeni, kı şerit çevrilmiş basık kalpağı ile, elinde bir baston, akşamları payilahtının bi - ricik caddesinde piyasaya çıkardı. Kendisine an'anevi bir sevgi ile bağlı olan tebaasının cahil kısmı, ona rastgeldikçe eğilip eteğini öper, ©o da her birine isimlerile hitap ederek, sırt- larını okşardı. Nikolanın sarayı, İmeşhur F" | retini Ne içi Macar melerini duyar gibi oldum dağlılar bu işe kanmadı- | |S de Kral Nikola gözlerimin önünde can-| | rmızi şalvarı, kenarı siyah bestekârı nz Lehara «Şen Dul» öpe- a bu güzel operetin nağ- Urfada buğday satışı Urfa mühim miktarda buğday almağa başlam dır. Bir taraftan ihracat yapılma dır. Buğdayın kilosu 3,5 ve arpa da 1,5 |kuruşa satılmaktadır. Hususi) — Tacirler Bilecikte âyar düdüğü Bilecik (Husust) — Burada saat - lerin birbirlerine uymadıklarını gözö- düdük çaldırmağ , tir. Saat 12 de bütün saatler d göre âyar edilmiş olacaktır. 937 fuarı çalışma plânı İzmir (Hususi) Başvekil İs - met İnönüden fuar komitesi reis tor Behçet Uza gelen bir telgrafta fu İrın kazandığı muvaffakıyet takdir edil- miş; daha şimdi 937 fuarı için bir ma plânı hazırlanması emredil - r. 'n Konyada mahsu Konya (Hususi) — yıl zirai vaziyeli çok bereketlidir. Vilâ | vaziyeti anın — bu Mahsul s yapılan sontaj ame |mektedir. Ve bu balakl getiren Bolhasan çayı sulâtın. sulanmasına hasredil İzmitte su ve yol işleri İzmit (Hus ları esaşlı bir ğa bi şehir yol- ide ve yo Ve bunun için halk |maktadır. | «Balaban» re isalesi ta yeni 937 senesi ortalarında kavuşacak suretle su derdi nihayet bulmu lçaktır. su alınan fotoğraflardan biridir. Aymf_ılnr koymak tasavvurundadır. Bu ara- ya ile Mimar Sinan hamamını, Sul-|da nezahete çok dikkat edilecektir. tanahmet parkını ve civarını " göster-| Eğlence yerlerinin muayyen vakitler. mektedir! de kapanması kararının - kaldırılmasi Şehircilik mütehassısı Prost şehir|isin teşebbüsata geçilecek, halkın eğe plânının hazırlanması - etrafındaki ça-|lence zamanı tahdit edilmiyecektir. lışmalarına devam ediyor. Yeni plân-|Buna mukabil şehir içinde ve evlerin da eğlence yerleri, bu arada barlar, si-|sık bulunduğu yerlerde hususi eğlen- nema ve tiyatrolar, senenin muayyen | tilere 12 ye kadar müsaade edilecek, zamanlarında bayram, panayır eğlen-| geç vakitlere kadar gürültülere mey: celerine tahsis edilmesi zaruri görülen |dan verilmiyecektir. meydanlar ayrı ayrı tesbit edilecektir. | Bundan başka umumi eğlence ma- Ayrıca bunlar tasnif olunarak sınıfla- |halleri mıntakalarında polis — teşkilâtı rma göre ayni mintaka dahilinde top- |da daha ziyade takviye ve sık sık kon: lanacaklardır. trolü temin edilecektir. Ayrıca şehir i- Bpor sahaları, koşu yerleri, taksile- |çindeki polis noktaları da çoğaltılacak- rın müşteri beklem» mahalleri vesaire'tır. — Bizde Çek, yahud da İspanyol kumaşı yoktur, biz hep İngiliz malı sata cevabını aldım. Ben bil ki son yıllar içinde İn- gilizlerle ticari münasebetimiz mun- tazam değildi. İngiltereden ancak hususi takas ile mal getirtilebiliyor- du. Bu da bahalıya mal olacağından mümkün olamıyordu. Piyasamızda mevcud İngiliz kumaş stoku da la- mamerf tükenmişti. Binaenaleyh gör- düğümüz kumaşlar ya Çek, ya İs- panyol yahud da Türk malı idi, fakat üzerlerinde hep İngiliz damgası var- dı. Ve bunları yapan fabrikalar da kendi damga! ki Bür kumaşların ne miyet miyorlardı, çürük yapıyorlardı. İstanbulda ne kadar Kumaş varsa hepsi de İngiliz malıdır ! Bir adam tasavvur ediniz ki, İs - tanbulda Çek yahud da İspanyol ku- maşı aramıya çıkmıştır, şehrin bü - tün mağazalarını birer birer dolaşıb kan ter içinde gelmiştir. Bu adam ne düş Bay Sabri Sıkıtutun bize yazdığı mektubda bu hisleri bulacaksınız. atılan elbiselik ku- mâhiyeti yüzde doksan , Özerlerine vurulmuş olan manasızdır. Bunun içindir nbulda a pek mü- m olduğunu bil n Çek ma- bından olmasını Hiç ol- İktisad ti celbe -« istediğim şudur l inç duy-| nde bir fabrika damga- Hİ 5: v z çok bir garanti ifade e- ncesile, Mercan yo - kadar epsin - sütunlarına ubu