& —Sayfa BON POSTA Temmuz' 23 İstanbulun kenar, köşe Eskici bir ihtiyarın beyaz sakalı her derde deva oluyormuş! Eskcinin arkadaşları bu şayiayı şaka olsun diye çıkardılar, fakat iş birden ciddileşiverdi ve ihtiyarın uzun sakalı koparıla koparıla az zamanda kısaldı Yazan : Osman Cemal Kaygılı Eskici İbrahim dedı ve arkadaşları Dedenin sakalı eskiden koskoca bir torba sakaldı. Fakat son zamanlarda u- fala ufala bu hale geldi, o eski koskoca torba sakal bugün kısaca bir top sakal oldu. Fakat, dedeye bu muzipliği hiç te fena etmediler. Çünkü sakalın ufal- ması dedeyi şimdi bir hayli gençleştir- di ve bu gidişle bir gün bakacağız ki dede'de ne sakal kalmış, ne bıyık; yet- mişlik dede, olmuş otuz beşlik bir de- Hkanlı! Dedenin sakalının ufalması için bu muzipliği yapan kimdir acaba diyecek- siniz? Kim olacak, onun dükkân komşula- rından bakkal Bayan Despina ile aşçı Bayan Peruz... Bunlar Dede'ye ötedenberi: — Dede şu sakalını biraz kısalt, bi- raz gençleş yahu! Döüye takıklıkça dede bunlara hep o- muz silker dururmuş... Fakat, günün birinde Bayan Despi- na ile aşçı Bayan Peruz başbaşa verip dedenin o, upuzun torba sakalına kar- şı şu tuzağı kurmuşlar: — Dedenin sakalındaki her bir kıl pok mühim bir derde şifa imiş... Kim ki karısından korkuyor, kim ki sakah- ni karısının eline vermiştir, yani kim ki dört başı mâmur bir kılıbıktır; he - men koşsun dedenin sakalından bir kıl koparsın, sonra bu kılı götürüp ev- de yaksın ve külünü karısının başın - dan savursun derhal kılbıklığı geçer. Bunun üzerine o civarda ne kadar bayanından korkan, bayanından azar işiden, hattâ dayak yiyen varsa Dede- nin dükkânina koşun: — Aman dedeciğim, senin ol müba- rek sakalını seveyim! Diye birer kıl koparmaya başlamış ve böylelikle beş altı ay içinde Dedenin o |koskoca ve bembeyaz torba sakalı bu hale gelmiş... Dedenin sakalından bi- rer kıl koparan kılıbıklar bilmem ta - biatlarını değiştirdiler mi! Fakat Dede şimdi bu halden çok memnun: — Oh diyor, bizim sakalı şerif tam şimdi biçimine girdi; bu gidişle daha da gireceğinden maada... Bu (Dede) de kimdir diyeceksiniz. Bu dede Edirnekapıda Erzurumlu es - kici İbrahim dededir ve şimdi onun sa- kalından gülerek bir kıl koparmakta o- lan da bakkal Niğdeli Atanas ile gene kıl koparmak için nöbet bekleyen bak- kal Arnavut Marko'dur. Soldaki Ba - yanı sorarsanız o da Dedenin sakalına karşı bu muzipliği yapmış olan Bayan (Peruz) dur. Osman Cemal KAYGILI İzmirde Trakya paviyonu Edirne, 22 (A.A.) — Arsıulusal İzmir fuarında modern tarzda açılacak olan Trakya pavyonunun hazırlıklarına başlanmıştır. Pavyo- nun inşast için hazır olan para İzmire gönderilmiştir. Kocamı kendime Nasıl Yaklaştırabilirim 4«16 yaşında evlendim. Dokuz sene- dir evliyim. İki çocuğum var. Evlendi - #im gündenberi kocamın güler yüzünü görmedim. Sevgisini kazanmak için bir kadının yapabileceği ber şeyi yaptım. Çünkü kocamı seviyorum. Fakat onun da sevgisini — istiyorum. — Çocuklarımın sevgisi bu ihtiyacımı tatmine kâli gel - miyor. Tabiatim başka erkeklerle alâ- kadar olmağa müsait değildir. Bu yüz- den çok bedbahtım. Çirkin bir kadın da değilim. Fakat kocamı nasıl kendime bağlıyabilirim? » Ankara: Bezgin Kocanız niçin sizi sevmiyor. Bunu a- raştırınız ve bu sebebi bulmağa çalışı - mız. Davayı haledecek yol ancak bu - dur.. Onu memnun eden, eve bağlıya- cak olan yolları araştırınız. Hiç bir er- kek, evde güzel karısı dürürken dışa - mda eğlenmek istemez. Yeter ki evinde we karısında aradığını bulsun. Yanlış yo- GÖNÜL İSLERİ la düşmeden bunu tetkik ediniz ve hattı hareketinizi ona göre tayin ediniz. İr «Yakında evleneceğim. Şimdi hazır- hk yapmakla meşgulüz. Fakat üç sene evveline ail bir günahım var, beni için için yeyip kemiriyor. Bu günahı o vakit sevdiğim gençle benden başka — kimse bilmiyor. Fakat kocamın karşısına gü- nahsız çıkamamak beni çok muztarip e- diyor. Kendi kendimden utanıyor, ve evlenme günüm yaklaştıkça — ztrabım artıyor. Korkuyorum. Kocam günahımı öğrenecek ve ilelebet bedbaht olaca » ilm.» Bedbaht Günahınız maziye karışmış. Siz istik- bale bakımız. Erkiyi unutup — yuvanıza sadık kalmak azmile evleniyorsanız bu aztırabınız yerinde sayılamaz. * Tokatta 8. Ş.: Acele etmeyiniz. Duygunuzu kendisi- ne ihsas için bir fırsat bekleyiniz. Elbet bu fırsat çıkar ve dilediğinize kavuşur - Sunuz, 'TEYZE Amerikada idam mahkümları zehirli gazle öldürülüyor Yeni keşfedilen zehirli gaz elektrik kadar seri iş görüyor, ayni zamanda hiç iztirap vermiyormuş Amerikanın bazı bapishanelerinde — i- dam şekli üç defa değişmiştir. Evvelleri, bu işi salben yaparlardı. Sonra elektrikli kkemleye müracaat ettiler, şgimdi de gaz- hi odada ayni işi görüyorlar. Mahkümlar eskiden: — Asılacağız derlerdi. Sonra: — Yanacağız demeğe başladılar. Şimdi de: — Boğulucağız diyorlar. Yeni cellât «Mr. C. Y. K.» isminde bir ilâçtır. Eğer ismini açıkça öğrenmek İster- seniz onu da söyleyiverelim: Cyanure de Potassium.. Bu zehir, elektrik kadar sür'atle iş gö- rür, ve mahküma da azap ve cefa vermez. Cyanure'ü İlk Defa Nasıl Tecrübe Ettiler? İlk tecrübe Carson - City hapishane: sinde yapıldı. Karısının gözlerini makasla oyduktan sonra öldüren Mammaond ismin- de bir köylü, eni Üç, boyu iki metre olan bir beton odaya konuldu, içerde eşya na- mina hiç bir şey yoktu, yalnız bir borudan zehirli gaz içeriye girebilecek şekilde ter- Bbat yapmışlardı. Mammond, eli kolu çö- züldükten sonra ufak dar bir kapıdan bu odaya atıldı ve arkasından da kapı kapan- di. — İçeri girmeden evvel, kendisine: — Metin olunuz, ayakta ölmeğe gayret ediniz, kalın camların arkasından sizi sey- tedecek olan şahitlere teveccüh ediniz! demişlerdi. Gaz içeri girmeğe başlayınca, — nefesi daralan Hammond birdenbire hızla 20 santim kalınlığındaki cama hücum — etmiş eamı kırmıştı, siyanur dar koridora jintişar etmeğe başlamış, şahitler de ölmekten kor- karak alabildiklerine oradan kaçmışlardı. Mahküm; — Beni kurtarın diye bağırıyor, kırdığı Camın arasına dudaklarını — bastırıyor, ve nefes almağa uğraşıyordu, aradan bir da- kika geçmeden bir külçe halinde yere y- kıldı. Bu tecrübeden s#onra, diğer mahküm- karı odada serbest birakmadılar, resimde görüldüğü gibi, bir koltuğa oturttular. Şa- hitler için ayrılan yer mahkümun bulundu- ğu yerden uzak olduğu için, müşahede ca- mına hücum etmelerine imkân bırakılma- |. di. Walter Reppin'in Tereddütleri! Teammüden katilden mahküm — Nev- yersey'li Walter Reppin, kafasını - cellât- tan kurtarmak için her çâreye baş vurmuş fakat muvaffak olamamıştı. Cazla idam e- dileceğini duyunca oranın en yüksek mül- kiye memuruna şu mektubu yazdı: «Bana reva görülen idam şekline kar- gı, bütün kuvvetimle protesto ederim. Ben bir katilim bu muhakkk, af talebimi red- detmek suretile ölümü hakkettiğimi de res- men bildirdiniz. Fakat, şimdiye kadar Ka- liforniyada tatbik edilmeyen bir idam şek- liyle beni öldürmeğe kalkmanız insant de- gildir. Ben Hindistan domuzu, tecrübelik kopay değilim. Beni ya sehpaya yahut — elektrikli — is- kemleye gönderiniz. Bilmediğim bir ölüm şekliyle öbür dünyaya gitmek hoşuma git- | miyor.b Bu mektubu alan bir çareye baş vurdu. Reppin'in tereddütlerini izale etmek (- çin, kendisine gazla idam mekanizmasının nasıl işlediğini göstermelerini emretti. Reppin taş yollar üzetinde ayağındaki zincirleri sürüyerek idam odasına girdi. Ve kendisine verilen izahatı dinledi: — Oda çelik kaplıdır. Odanın boyu 7 ve eni sekiz metredir. Yüksekliği ise 9 metredir. İçerde sizi bağlayacakları çu i-- kemleden başka mobilya yoktur. İskemle- nin ve başınızın üzerinde duran — porslen kabın içinde hamızı kibrit ve sü — bulunur. vali Amerikanvari Siz odaya girmeden cellâdın bir muavini Mahkümun başına por- selen bir kap geçirili- yor ve düğmeye basılıyor Bir dakika sonra her şey tamam. bu mahlâtu 10 dakika müddetle karıştırır. — Beni iyi dinliyorsunuz ya.... — Evet. — Odaya girip te kanapeye bağlanın- ca, yamak dışarı çıkarak Üzerinize kapıyı kapayacak, şurada gu kalın camın arkasın- da sizi seyreden cellât bir düğmeye basa- cak, o mayiin içine 10 damla siyanür dam- layacak, ve sizi öldürecek olan gaz da bu süretle intişar edecek. Reppin bu izahatı da dinledikten sonra kani olmamış «nazariye ile tatbikat araem- da fark vardır. Ben elektrikle ölmek isti- yorum.v demiştir. Bunun üzerine gözü önünde başka bir Bu terkip yeni keşfedilmiştir. — Bir M aylık mazisi vardır. Ondan evvel başka başka gazlar kullanılıyor. ve iyi neticelet alınmıyordu. Dirilen mahkümlara bile tast- gelinmişti. Tütün kaçakçılığı ederlerken lıoluıyı öldürdükleri için yakalanıp idam — edilen iki kişinin cesetleri ailelerine teslim — edik; miş, onlar da bunları gömmüşlerdi. —araa dan iki ay geçtikten sonra, bir mahalle ço- cuğu polise gelerek, mahkümlardan bir ta. nesinin evinin civarında şu mektubu bulk: duğunu söyledi. Meklupta şu satırlar yas mılıydı: — Gadın tesiriyle hayli rahatsızlardık. tecrübe yapılmış, iki domuzla bir köpek | çimdi iyileşiyoruz. Kıla zamanda biribirk gazla öldürülmüş, onların bilâhareket Yyı- | mize kavuşacağız. kıldıklarını gören Reppin: — Pek âlü demiş şimdi artık gazla öle- bilirim. Dirilen Mabkümlar Hamızı kibritin içine Cyanure de Po- tassıum konunca saniyede tesirini gösteren bir gaz meydana geliyor. Bunun içindir ki öbür dünyaya —gönderilmek — icap eden kimseler Amerikada bu vasmta ile yokcu e- diliyor. Ceçenlerde Söz Arası sütunumuzda Amerikada denizin dibinde Resmimiz de 73 yaşında Mister Benson papa z ile beraber görülmektedir. Yaşlı çift” çiftlerden — bahsetmiştik. yaşında bulunan — Mis Perdec Bunun — Bunun üzerine tahkikata gi rişilmiş, mektubun üzerinde mahkümlara ait parmak izlerine rast gelinmiş ve mes zarları açıldığı zaman tabutların içinden tuğlalar çıkmıştır. Şimdi bu türlü şeylere meydan veril « memektedir. Yeni bulunan formül yani C. Y. K. mahkümu derhal — ve iztimapsz bir surette öldürmektedir. Bu şekil Ame- rikada gittikçe taammüm etmektedir. evlenen ile 57 ler, nikâhları kıyıldığı için mes'uttur lar.