:SON POSTA Kahramanlık, aşk, heyecan ve macera KORSANIN KIZI Yazan :; Kadircan Kaflı Son Posta'nın tarihi tefrikası Numara : 25 Acaba ne yapacaktı? Bir şey mi söy- ekti? Bir şey mi soracaktı? Ne|beni yüzüstü bırakıp gittiğin için sa - söyleyecek ve ne soracaktı? o Yoksa|na darılmıştım da, o dargınlıkla... kendisini birdenbire kollarıma atarak | — Ne yapabilirdim? Beni suç üs - — Çek iyi bir kalbin var, Doğrusu |si duyuldu. Sekine kulak kabarttı ve kapıya gi: derek örtüyü kaldırdı, dışarı baktı. Ayak sesi sertti ve gittikçe yaklaşı- Bözdetin son derecesine ve bir hamlede 'tünde yakalamışlardı. yordu. ruşturmak mı istedi? — Babam sana bir şey yapmazdı. Genç kız geriye dördü: Münzer hem böyle düşünüyor, hem | Yapmak istese bile ben önüne geçer “| — Eyvah... Babamı... de kendisine çeki düzen veriyordu . : İdim. Bu yüzden Türkler tarafına geç- Diye sanki inledi. i şakaklarında çıkanİmen çok fena oldu. Hiç beğenmedim.| o Münzer yerinden Kopladı. m biraz ei o-|Doğru bulmadım onu... Ya orada ba: Fakat kendisini çabuk toparladı: kanları kırktı, Gözlerinin sürmesini ta-İşına bir hal gelseydi! ei sereni gelsin. Bundan ne çıkar? zeledi, ii ıklarını büktü, elbi -| —........ izim evlenmemize razı değil mi? vaya yi ii Kuşa-| — Bugün babamın yanından çık -) — Elbet razı... Fakat usule uygun in arasına sokmuş olduğu gümüş)|tiktan sonra çok düşündüm. Seni sev- olarak... Yoksa böyle değil... Bu bir saplı hançerini şöyle gelişi güzel yok-|diğimi anladım. Fazla olarak babam e- rezalet olur, Biliyorsun ya evvelce de adı. Yemek getiren hizmetçiyi olduğu |ğer seninle evlenmezsem beni Tunus /bu yüzden işimiz bozulmuştu. Çabuk... &ibi geriye çevirdi. Sevinç ve heye -| sultanının oğluna verecek. Ben onu is-| Bir yere saklan!... Konuşacak vakit Sanla boğazından bir şey geçmesine im-|temiyorum. Ben kimseyi istemiyorum. |yok. Haydi! kân yoktu. Yalnız seninle evlenebilirim. Yoksa...) Sahiden konuşacak vakit yoktu. Hem genç kız o şekilde söylüyordu ki her halde bünu yapmak gerekti. Dedikleri de akla uygun şeylerdi. Etrafta gizlenecek yer arıyordu. Çadırın diğer tarafından çıkıp git - mek istiyordu. Sekine engel oldu: — Dışarı çıkma... Görürler... Şu - raya gir... Şuraya... Çadırın dip tarafında duran ve aşa- ğı yukarı bir tabutu andıran büyücek bir sandığı gösterdi: — Çabuk şuraya girl... Kapağını kaldırmış, içindeki bir kaç parça çamaşırı da divanın yastıkları a- rasına sıkıştırmıştı. Münzer önce tereddüt etti. Fakat a- yak sesi büsbütün yaklaşmıştı, Genç kız da eliyle iterek zorlayınca artık durmadı. Sandığa girdi. (Arkası var) Vaktile onun odasına karanlık bir) Münzer divandan aşağıya kaymış, #ecede pencereden girdiğini hatırladı. | genç kızın dizlerine kapanarak ellerini İOda tıpkı bu geceye benziyordu. Tıp- | öpmek istemişti. Delikanlının elleri tit- bu gece olduğu gibi heyecan çek -|riyor ve ateş gibi yanıyordu. Genç kız Mişti. Sonu iyi olmamıştı amma, o za-|korku ile doğruldu. Lâkin bu hislerini Man sultan bu işe razı değildi. Halbuki | belli etmek istemiyordu: gimdi razı olanların başında sultan ge-| — Hasta mısın? Sana serin bir şey liyordu ve bu iş de zaten asıl onunla) vereyim. iterdi. Çadırın kenarına doğru yürüdü. O- ü rpıntılariyle İrada sedef kakmalı küçük ve alçak bir pi miri ; masa vardı. Onun üstündeki küçük ve Bütün ordugâh u; tu, Uzak -Jsırçalı bir sürahiden bardağa bal şer - uzağa, karakol in nal|beti koydu. Yüzünde belki hayatının #eslerinden, Telemsan kalesinin birerlen tatlı fakat uydurma gülümseyişile kartal yuvasını andıran burçlarındaki | bardağı delikanlıya uzattı. Türk nöbetçilerinin ara sıra bağırma -| Delikanlı onun gözlerine baktı. larından, başka hiç bir gürültü yoktu. Bakışlarında sevgiliye kavuşanların Gökyüzüne baktı. büyük aydınlığı görülüyordu. Vaktin tam gece yarısı olduğunu) Bardaği bir hamlede son damlasına M5 kadar içti. Bir saat daha bekledi. Ve teşekkür etti. Sessizlik son dereceyi bulmuştu.| Tam bu sırada dışarıda bir ayak se- Çadırların kapılarında bekleyen mu - — A TÜRKİYE. ZİRAAT -BANKA SI r askerlerden bir kısmı bile horla- ava başlamışlardı. İ . MğRzer bunlara bile ses çıkarmıyor. - e | “lmmimell Müfettiş namzetliği ve Sakinenin çı gündüzden yi Şef namzetliği | in sna yizsömiedı s-İ müsabaka imtihanı Ma bir çalının dibine çömelmiş TÜRKİYE ZİRAAT BANKASINDAN: I — Bankamıza müsabaka ile v müsabakada gösterilecek mu- vaffakiyet derecesine göre lüzumu kadar müfettiş namzedi ve şef namzedi alınacaktır. 2 — Bumüsabakaya girebilmek için Siyasal Bilgiler “Mülkiye, bir hizmetçi hemen doğruldu. Bu, Zuktan başkası değildi. Münzere Yal meler onun gelişine askerle- 8 engel olmazma meydan vermemek İN Sekine tarafından gönderilmişti. — Merzuk, vakit tamam değil mi? Merzuk aevet» demiş olmak içini veya Yüksek Ticaret ve İktisat Okulasından veyahut Hukuk Fakül N > indirdi. Sonra şahadet parmağı Km veya ee yabancı memlekeilerdeki benzerlerinden daklarına götürüp:, diplomalı olmak gerektir. — Susl,.. P neem 3, 4 ve 5 Ağustosta Ankara ve İstanbul Ziraat Diye fısıldadı. Bu emir sanki Sekineden gelmişti. Münzer hemen ona uydu. kaş mlıkta yürümelerine rağmen bu Yolu kolaylıkla geçtiler. Çadırın kapısına geldikleri zaman Merzk durdu ve sola çekildi. Eliyle i- Viro ederek; — Girinizl,.. Dedi, Münzerin kalp çarpintisi son dete- pi bulmuştu. Fazla olarak onun ka- ina dolan iyi kuruntular, Sekinenin Bene kollarına atılacağını zannettiri- Yordu, Şi sir | tal, ide soluk bir ışık vardı ve Sekine tı; Bankalarında yazı ile yapılacak ve kazananlar yol paraları verilerek 'a getirilip sözlü bir imtihana tâbi tutulacaktır. Pa a çe a AMED Sa Men iki senelik bir stajdan sonra müfettişlik im- tihanına girecek ve kazanırlarsa 175 lira aylıkla müfettişliğe ge- çirileceklerdir. Ankara'da o Umum Müdürlük servislerinde çalış- tırılacak olan şef namzetleri ise bir senelik stajdan sonra ehliyet imtihanına girecek ve kâzanılırsa terfi edileceklerdir. 5 — İmtihan programile sair şartları gösteren matbualar z İstanbul ve İzmir Ziraat Bankalarından elde edilebilir, 6 — İstekliler, aranılan belgeleri bir mektupla en son 27/7/936 Pazartesi günü akşamına kadar “Ankara Ziraat Bankası Teftiş V etmiş bulunmalıdırlar. Dahiliye Vekâletinden: “3967,, bir gülümseyişle onu karşılamış- DE Buyurunuz!... «e teni erek kenardaki geniş divanı gös- yaln bir sarhoş gibi divana doğru © Oturunuz!... Rahat ediniz... mak, genç kız böyle söylediği zâ- Sturdu. Genç kız da onun yanına ilişti: Ma Sana karşı bugün kabalık ettim hakir Fakat zannedersem bunda Ydım, eksiltmesine iştirak eden isteklilerin kanuna ve şartnameye uygun vesaik ibraz edememelerine binaen okomisyonca bu eksil > 6/8/1936 Perşembe günü saat 15,30 da yapılmasına karar ilmiş olduğundan şartname ve keşiflerile plânlarını görmek ve almak isti | yenlerin her gün Vekâlet Levazım bürosuna ve eksiltmeye girecekle- ; rin de 2490 sayılı kanunda yazılı şartlar dahilinde yukarıda gösterilen Si ei Sb 7,5 üzerinden 592 liralık teminat ve teklif mektupla- rını vermeleri ilân olunur. | (11), > Size öyle görünüyor. Ben hiç da- dn i , 'İyavaş bir eleğe dö » içinde şöyle bir dolaşıp muhtelif yerlerden steş etmesini söyledi; böylelikle dışarıda- «sizce aşağıya, siperlerinin arkasına gizlen- miş duran polislere baktı. Kemerinde otuz kadar kurşun daha vardı; bunları ihtiyatla, yerinde kullanmağa karar verdi, Birincisi ile bir seba borusunu devirdi. Gürüküyü duyunca polisler hemen gözlerini kaldır - dılar ve mitralyözü © tarafa çevirdiler. Mic- key Babanın istediği de bu idi: İkinci kur şunla, mitralyözün başındaki polisi öldür- daha mitralyözü harekete getiremeden, ba- şına yediği kurşunla devrildi. Mitralyöz başıma geçmeğe kalkan herkesin bir kurşunla ölüverdiğini gören poliler ni- hayet bir kenara sığınmağa mecbur oldu» içinde geçti. Fakat birdenbire evin içine kurşunlar bir yağmur gibi dökülmeğe baş- orada kum çuvallarından kendilerine siper yapıp pencerelerden âleş etmeğe vermişlerdi. mıyor, ne yapacağı müddet böyle geçti, Hiç bir ümid kapısı kalmamıştı; zaten Mickey Baba bu müda- faadan artık bezmişti, Eli ile cebindeki ko- ca zarfı yokladı; bunun içinde iki yüz al- tın vardı: Heyeti Müdürlüğü, ne göndermek veya vermek suretile müracaat İl) para ile bir köşeye çekilir, ne rahat bir haz yat geçirebilirdi. talarını kaldırarak, silâhları ve cephaneyi saklamak için kazdığı çukur o zaman aklı- na geldi. v Jzumdı. Vekâlet bahçesinde kapalı zarf usulü ile yaptırılacak 5 havuz ve| büyük d. Bordür inşaatını 15/7/1936 Çarşamba günü saat 15,30 da yapılan |Cosan'a verm nina saatten bir saat evvel muhammen keşif bedeli olan 7894 Jira | /emisti: sordu. Polis memurları â- teş etmeğe başlıyalı « beri evin tahta pen » cere kapakları yavaş nüyordu. İçerideki dört. kişinin, son fi » şeklerine kadar tes - im olmıyacakları mu- hakkaktı. Reisleri o » lan ve küçük yağın »* danberi «Mickey Ba- bav denilen o Mickey Realy, senelerce ya » nn meydanlarında yankesicilik © etmişti. Fakat son zamanlarda Buck Malohey de o- nun çelesine karış - mıştı. Buck, en çetin kasaları bile bir ceviz kırar gibi açar adam- | rafını çevirdiler. lardan olduğu için Mickey Baba çetesi faa-| — Aman ya Rabbil ben ne diye böyf hiyet sahasını değiştirdi ve şehrin tüccarla-| işlere burnumu soktum? rından birkaçının aldıkları son sistem ka- — Boyunlarına ip geçirildikten sonr salara alâka gösterdi. çok kimse böyle söylemiştir ama o zama Fakat Buck Malohey artık ölmüştü. O, | da iş işten geçmiş olur. tahta kapaklardan birinin aralığından ba -| ( Coyan: karken bir mitralyöz kurşunu gelmiş, onu| o — Polislere teslim olmağa hiç de niye yere seriyermişti. Arkadaşmın devrildiğisi | tm yek, dedi. Beynime bir kurşun sıka görünce Mickey Baba, fena fena küfret - | rım, daha iyi olur, mişti, Hiç de bir adam kaybedilecek sıra| - — Senin tüfeğin nerede? değildi. Birkaç dakika sonra Tommy) — İçeride. Bir tek kurşunum bile kal; Calagher de bel kemiğinden vuruldu. madı. Artik Mickey Baba, Bill Cogan il yalmız | Mickey. revolverinin namlusunu Co | kalmıştı. İçinden: gan'ın şakağına dayayıp! — Bill iyi arkadaştır, diye düşündü; — Hele bunu al, dedi. gerçi kurtulmak ümidi kalmadı ama sonuna | o Gözleri dehşetle açılan Cogan sordu: kadar dayanır. — Sen çıldırdın mı? Onun asıl korktuğu şey, polis memur -| o Mickey Baba: larının dört kişiden ikisinin öldüğünü far- | — Yok canım, ne çıldırması? dedi; im ketmeleri idi. Bunun için Cogan'a evin | sanın kendini öldürmesi zordur da yardım etmek istedim. Daha sözünü bitirmemişti ki tetiğe bastı, Kurşunun 86si, sofanın dar duvarları ara « sında âdeta bir gök gürültüsü çıkardı. Co- gan yere yuvarlandı ve çıkan canını sanki yakalamak ister gibi elleri öne doğru uza- mp kilitlendi. kileri aldatacağını umuyordu. * Callagher'in inildemesi bitince Mickey Baba Cogan'ı aradı ve yukarı katta, bir kö- şeye gömelmiş buldu. Cogan yerden iki tuğlayı sökmeğe muvaffak olmuştu; soka- ğn doğru çıkan bu yer, soba borularının arkasına düştüğünden polisler işi farket - memişlerdi. Mickey: — Tommy öldü, dedi. — Dinince dinlensin! Mickey yere yattı ve bir gölge gibi scs- Mickey Baba mutfağın muşambasını kal dırdı, Meydana çıkan deliğin uzunluğu iki metro; genişliği ve derinliği seksen santi- metro kadardı. Mickey Baba kendi ken « dine: — Şimdi buraya girer gizlenirim, dedi. Hele polisler bir gelsin, her tarafı aradik » tan sonra elbette çıkıp giderler, ben de a zaman rahat rahat kaçanm. Mitralyöz ateş püskürmekte devam e « diyordu. Mickey kalan cigaralarının hepsi. ni içti, Polisler hâlâ içeri girmemişlerdi. Sonra etrafı bir sessizlik kapladı. Mickey Baba o kadar dikkatle, şiddetle dinliyor « du ki âdeta kulakları yorulmuştu. Nihayet kapıdan doğru bir takım konuşma sesleri duydu: polisler kapıyı kırmağa galişiyor « lardı. O zaman Mickey Baba deliğe girdi ve tahta kapağı başına çekti. Delik o kadar dardı ki kapağın iyice ka- panmamuış olmasından korktu. Ayak ses « leri duydu; bunlar sanki tâ uzaktan geli- yordu, Sonra tepesinde yürüyenler oldu. Ayak sesleri Mickey'nin sanki beyninde #ümbürdüyordu. Polislerin, cesedini bula- madıkları adami aradıklarını anladı. Hiç şüphesiz onlar kendisinin, duha ev iyice sarılmadan kaçtığına hükmedecek » lerdi. Arası çok geçmez, ölüleri kaldırır « lar, Mickey Baba © daracık, mel'un delik- ten kurtulur, Ama polis memurlarının hiç de gitmeğe niyetleri yoktu. Saatler geçtikçe o Mickey, yerinde duramaz oluyordu. Vücudu uyuş- muş, nefesi daralılıştı. Bu hal daha böyle devam ederse hiç şüphesiz boğulup ölecek» si. Ölenin yerine başka biri geçti ama & da, Bir üçüncüsü de yine o akıbete uğradı. ar. Böylece bir çeyrek saat tam bir süküt adi: polis memurları karşıki eve girmiş ve karar Mickey Baba yere yatmış, hiç kımılda - ğ düşünüyordu. Bir Yavaş yavaş ayak sesleri kesildi ama hâlâ birtakım konuşmalar oluyordu. İki saat daha geçti. Mickey Baba artık can çes kişir gibi bir hale gelmişti, Delikte nefes a“ lacak hava kalmamıştı; Mickey'nin kımıl- danmadan durmağa da takati yoktu, Her gürültüyü dikkatle dinliyor ve polislerin gitmeğe hazırlandıklarını bildirecek olam bekliyordu. Bu ümidle biraz daha sabretti, fakat al- nından soğuk bir ter boşandığını hissedi « yordu. Sinirlerini yatıştırmak için, kurtul « duktan sonra parayı nasıl harcıyacağını düşünmeğe çalıştı. Bir saat daha geçti. Eli- ni göğsüne götürmek İstedi ama kollarını kımıldatamıyordu. — Acaba böyle ne anlatır dururlar? di- ye düşündü. Polislerin çoğu karakola o dönmüşlerdi ama eve beklemek için dört kişi bırak » » (Lütfen sayfayı çeviriniz) Evden bir çıkıp kurtulabike bu Çetenin eve girdiği vakit mutfağın tah- Ama Cogan'ı du hesaba katmak Delik iki kişinin sığabileceği kadar eğildi; hem paranın bir kısmını da ek lüzm gelecek... * Cogan, sofaya çıkıp Mickey Babanın yas gelince: — Karşıki evden ateş ediyorlar, dedi. Sapsarı olmuş, titriyordu. Mickey; — Biliyorum, dedi. Cogan perişan bir hale gelmiş, sersem- — Buradan & çıkamıyacak mıyız? diye — Ne yapsak yakalanırız. Evin dört ta-