23 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

ro SÖON POSTA ü önüş Yazan: İMSET eİşte budur hünerim.v “Onda boy pos var mı ki;» «Vallahi hemen yenerim..» Ekrem Uşaklığil de söyler: «Dumana katma tozu,v «Kıramazsın sen kozu;» «Kolay kolay yenilmez,» «Öğren ispenç horozul» * Montrö dönüşünde gazeteciler ayni rtimanda toplanmışlardi. Ellerinde |. rı vardı. Eski saz şairleri gibi saz çalıp berit söylüyeceklerdi. Nizameddin Nazif sazı aldı. söze başla- t «Hey hey...» «Sex" gelir geri geri..» «Beterin var beteri..v «Gülme komşuna, düşün, »' «Başma gelenleri!» * «Hey bey Naci Karacan,» «Kendine iş ara can;v «Bu sefer geldin belli,» «Nedense pek dara can..» «Para değil sırayla,» cEğlenceyle alayla;» «Değişir Tan sahibi #Güleriz kahkahayla!» * Şükrüyü sen atlattın,» «Başından kolay sattın;» aBununla da yetmedi;» «Gittin Eteme çattın..n Etem sözünü işitince Nizameddin Na - *İzif ayağa kalkar yeri öper: sAdmı duydum Etem,» #Şaşırdım birden ödem;n «Ben seni özlemişim..» «Anladım pek pek çok heml» * «Gör hele gel şu Tanı;» «Oradaki dostu tam.» «Kurmuş bak Ahmet Emin,a «Gene eski Vatanı,.» Ah Naci Karacan sazı alır; bakalım ne 'ecek ? eDüşürmesin özümül» A Onlar müşaereye dalmışlarken tren Türki- ye bududuna girmiş. Hattk Sirkuci.ıııın.ı (İbile gelmiştir. Garda muhteşem bir alay kendilerini istikbal için hazırlanmıştır. Asım Us pencereden başını çıkarır, ba- kar, başını içeri nlır: g — Arkadaşlar Farkında mısınız. beş yüz bin Kurun için istasyona toplanmışlı sam acaba? — Ne yapacaksın, söz söyle.. " Asım Us başını tekrar pencereden çi - * *Tanı benden kim alır?» *Kim gider, kimler kalır?» *Ahmet Emin bücürü, » «Bu işte çok bunalır.v * e (*Tan benim, ben kurmuşum..» .— «Kurulup oturmuşum..» *Orada rastgelene,» «Binbir tekme vurmuçum!'o * *Yalan yalan hep yalan,» *O Tan benimdir elân; *«Ben burada dururken, » *Satan kim? Kimdir alan?» Nizameddin yeniden söze başları «Sen burda uyu, büyü..» *Tana yapmışlar büyü.» tArtık işe yaramaz,» *Sendeki şeytan tüyü!» #izada Asım Us saza sözeskarışırı *Ahmet Emin eski dost,b ö «Atmıştı Vakte de post;o «Biz onu uçururken,» *Olmuştu sanki bir Kost!» * *tUçurtmuştuk bir vakit,» *Uçunca düştü Vakit;» *Uğraştık amma boşa;» *Ne pul kadı ne nakit...» lar.. Şimdi ne yap- kendilerine bir kaç karır: — Sayın karilerim.. yyondadır. — Ben kari yirmi sekizdi. bugün yirmi Asım Us idare memuru! 'ini duymamışlır; sözüne devam eder: deri saydım Bay Asım, dün dörde düştü. edeyim.. Gerek ben ve mahzaziyet hissetm İ veriyorum, gerek biraderim namına #öz Kurun bunı . basılacak, ve siz karileri daha ziyade mem- nun edecektir. par: — Ayol biz Kürun karileri değiliz. Biz 'gazetecileriz.. Kurunun reklâmını dinlemi- Şe değil, arkadaşları istikbale geldik. Nizameddin Nazif trende: * «Ben dedim biraderci» *Bu işler hep boş yere;m «Vakit gitti, Kurun daşe / *Artık gitti gidere..» i çekil li Naci Asıma döner: kadaşlara ben söz söyliyeceğim.. — Arkadaşlar.. - Burada bizi karşılamıya gelen — sizler, 'A&' l ; ler a bie ae İkiymetli arkadaşlarım. Teker teker hepini- *Bulmalıyım bir hile..v * Bit *Gideyim Tana hemen..» *Karşı karşı kalalım, *Bir tek o, bir tek te ben..x Etem İzzet, sabık — patronlarım Kâzım Tarık, Ahmet Şükrü, ve enire ve saire... Bu- ;.:,:. *::E::ıgî' jisterdim amma — Ööz oğlum Kara Davut, üvey oğullarım Deli Deryalı, «Dönü * *Git bu yer benim, derim..» . karü bilhassa beni karşılamak ; Kurunun idare memuru Ahmet istas - | mun söyledikle- | — Sizi burada görmekle büyük - bir| dan sonra daha nefis bir şekilde |, İstasyonda alkış yerine bir kahkaha ko- — Bay Asinı sen içeri çekil bakalım, ar- |, Nienmeddin pencereden başını çıkarır.. | mekle yaptığınız büyüklüğe |- Köroğlu gibi benim de eğilmek âdetim ol- madığı için eğilerniyorum. Hey bre arkadaşlar.. Biz nereden geli- yoruz biliyor musunuz? — Biliyoruz, bilmiyoruz.. Sesleri yükselir. Ni din Nazif devam eder. — Azanızda bilmiyenlerin bilenlerden çok olduğunu gördüm. Tabil bunun içi sizi ayıplıyam Fakat Bilmiyenlere öğ - retmek isterim ki: Biz Montröden geliyo - | ruz. Montrö denilen yer Almanya krallığı- nn payitahtıdır. Neşet Halil kolunu dürter. | — Nizam yanlış söyledin. Almanya ikrallığının değil. İngiltere cumhuriyetinin payitahtı.. Nizameddin istasyondakilerine: — Birdenbire yanılmışım Almanya kral- lığının mı? dedim, hayır, Montrö, İngil - tere cumhuriyetinin payitahtıdır. Orada tramvaylar var, trenler var.. Hattâ orada Küçükçekmece gölü bile var.. İşte biz oradan geliyoruz.. Duyduk, duy. (madık demeyin hal | İstasyondakiler alkışlarlar; Nizam al - kışa karşı dilini çıkarır. Gür sesile bağırır: | — Arkadaşlar sakın alkışlarınıza karşı (dilimi çıkardığımı fena görmeyin! Bu bir nevi teşekkür manasına gelir. Ben nerede söz söyledimse bana bu tarzda teşekkür et« İtikleri için, ben de sizin alkışlarınıza böy - lece teşekkür odiyorum. — Yaşa yaşal.. İstasyonda bulunanlar arasından şiş - manca, orta boylu biri trene yaklaşır: — Yahu içininzden birinde bir Montrö | sigarası var mı? — Ne o Hilâli? Hatıra diye mi saklı « yacaksın? —— Yok birader içeceğim.. Eh epey za-| jman oldu sizi görüp sigara istiyemedim., Hilâliye, Ekrem Uşaklığil bir sişara ve- ir.. H Trenden — ilk inen Necmeddin Sadak olur; Akşamcılar etra- | li uzaklaşır.. Âfanı alırlar. — Haydi matbaaya gidelim. — Haydi! Kâzım Şinasi bağızır: — Akşam marşını söyliyerek gidelim. Hep bir ağızdan söylemiye başlarlar: «Akşam çıktı, gene de bastı hep hep kareler.. » sKüğıtları yiyorlarmış ambardaki fa - reler.b «Palranumuz Necmeddin, bir de Kü « zam Şinasi...v «Mehmet ağabey satış için bulacak gareler.v Son Postacılar Ekrem Uşaklıgili ahrlar; onlar da Son Posta matrşını söyliyerek yü » rürler.. «Montröden geldi de patron yar yar yar aman,» «O bizden aynlalı geçti sandık çok za- man.» Haberciler ve Kuruncular birleşip Asım Usla Rasim Usu alır; ve Haber Kurun müş- terek marşile yümümiye başlarlar: aHaberle Kurun bak yan yana,» eŞöhret salacaklar cihana;» aRasım, Asım ve Hakkı Tarık.» «Uyacaklar elbet zamana.» Açık Sözcüler de Nizamı alır.. Kendi - * İnan veliahdidir. Merasim ve merasimi takip edecek | Yunanistandan Berline Gönderilen Meşale Olimpiyad Meşale Koşusu Nasıl Yapılıyor Bu sene modern olimpiyat oyunla- rında en fazla rağbet bulacak olan şey belki de olimpiyat ateşi koşusu ola - caktır. On birinci olümpiyatlar — orga - nizasyon komitesinin — güneş — ışığın- da yanacak bir meş'aleyi Balkan ve Vasatf Avrupa memleketlerinin bazı - larından geçirerek ilk yandığı yerden tam 3000 kilometre uzakta bulunan Berlindeki olimpiyat spor sahasına ta- şımak koşusunu tertip etmesi bütün dünyanın hoşuna gitmiştir. Bu koşunun hususiyeti, bu koşuya iştirak edecek olanların hakiki koşu - cular olmamasıdır. Bu koşuya iştirak etmek büyük bir şeref telâkki edildiği için prensler, belediye reisleri, yüksek memuriyet ve mevkilerdeki insanlar ve sporda şöhret kazanmış sporcular olimpiyat ateşinin koşucuları olacak- lardır. Meş'aleyi Olimpte yakmak mera - simini Yunan olimpiyat komitesi ter- tip etmiştir. Bu komitenin reisi Yu- | bayram şu şekilde yapılmıştır: Evvelâ bando muzika çalmağa baş- lamış, bundan sonra belediye reisi kı- sa bir nutuk söyleyerek merasimi aç- mıştır. Bu nutku müteakip stadyomun ni - hayetinden, eski Yunan kıyafetine gir- miş genç kızlar ellerinde - tuttukları meş'ale ile ortaya çıkmışlardır. Onları, Yunanlı gençler karşılamış- lar, aralarında şarkı balinde bir diyaloğ başlamıştır. Sonra hep birlikte Ae- tor'a doğru gitmişler ve orada pertav- sızla olimpiyat ateşini yakmışlardır. Nihayet ilk koşucu orataya çıkmış, genç kızların elinden meş'aleyi alarak © ateşte tutuşturmuş ve muzika — Yu- nan milli marşını çalarken - Berline doğru koşmağa başlamıştır. O gözden kaybolur olmaz sahayı dolduranlar nasyonal danslar oynama- ga başlamışlar ve büyük bir halk bay- ramı yapılmıştır. Koşu 20 temmuz günü on ikide baş- lamıştır. — Meş'ale koşucusu Korent - ten geçerek 21 temmuz akşamı 19 ile yirmi arasında Atinaya gelmiştir. Şimdi koşu Delphi üzerinden Selâniğe ve oradan Bulgar hududuna doğru de- vam etmektedir. Bulgar — sporcuları meş'aleyi Yunanlılardan alacaklar, ya- rışa onlar devam edeceklerdir. Çariprut üzerinden olimpiyat ateşi Yugoslavyaya geçecek ve koşucular 27 temmuzda Belgrada varacaklardır. Horgosda Macarlar meş'aleyi ala - caklar ve Budapeşteye doğru koşma - ğa başlayacaklardır. 29 temmuzda Vi- yanaya varacak olan koşucu, bayrak- larla karşılanacak ve Helden meyda - ninda büyük bir ateş yakılacaktır. Avusturyada en son kilometreyi e- lkmpiyat komitesinin reisi koşacak ve Çek sporcularına ateşi verecektir. Heldendorf - Peterwold'da Alman- lar meş'aleyi ele alacaklardır. ve 31 temmuzda olimpiyat ateşi Dresdene | varmış bulunacaktır. On birinci olimpiyadın açıldığı 1 ağustos günü öğleden evvel meş'ale Berline vasıl olacaktır. Alman gençleri olimpiyat oyunları açılıncıya kadar ateşi muhafaza ede- Jerine mahsus bir marşları olmadığı «At martini Debreli Hasan dağlar inle- sin.» Şarkısını söyliyerek yürürler. En arkaya Ak Naci kalır.. Etrahına ba - Kınurş kendisini ahp götürecek hiç kimse- | Dinarlı dünya Şampiyonu ile Karşılaşıyor Bu Pazar Cim Londos ile Atinadn maç va, Cim Londos Atina, 20 (Hususi) — Burada gü« nün meselesi güreş şampiyonu Yunane h Cim Landosla Dinarlı Mehmet peh-« İEvanın Atinada yapacakları — maçlır, Bütün Atina gazeteleri ayın yirmi al. fıncı pazar günü burada yapılacak o « lan bu mühim maça sütunlar tahsis etmektedirler. Atinada siyast meseleler âdeta unu« tulmuş gibidir. Gazinolar ve lokanta-« larda hep bu maçtan bahsolunmakta« dır. | Bu iki meşhur pehlivanın Amelika-: da yaptıkları maçların plânçosu gaze- teler tarafından neşredilmektedir. Ga- zetelere göre, Cim Londos şimdiye: kadar 1200 güreş yapmıştır. On bin. dolar kıyınetinde pırlanta ile işlenmiş olan dünya şampiyonluk el'ân muhafaza etmektedir. Teknik itibariyle Cim Londosuri fevkinde güreşçi yoktur. Cim Londos lehine olan bu neşriya« ta mukabil yalnız tek bir Yunan spor muharriri mutedil ve bitaraf bir lisari kullanmakta, Dinarlı Mehmet lehinde de mütalealar yürütmektedir. Muharrir Cim Londosun mağlüp et- tiği pehlivanları Dinarlının da yendi « ğini yazmaktadır. Muharrir, bundari maada, Cim Londosa karşı galip geleni meşhur Amerikalı Straugle Luis'in de Dinarlı tarafından mağlüp - edildiğine işaret etmekte, Dinarlının meziyetle - rinden bahsetmektedir. Cim Londos muntazam idmanlar yapmakta, birkaç güne kadar yapacağı mühim maç için hazırlanmaktadır. gereeneeceenAKARA AAA BAA SAELADERERLE sArAAELADELELESLELASN kemerini ceklerdir. Pek uzun ve dümdüz bir yol olan Tirgarten caddesinden - 10.000 gencin önünde meş'ale stadyoma gö- türülecektir. Son koşucu meş'aleyi stadyoma so- karken olimpiyat bayrağı çekilecek ve bu meş'ale ile spor sahasında 16 gün yanacak olan ateş alevlendirilecektir. Ve oyunlar, on altı gün on altı gece hiç sönmeden yanacak olan bu ate- şin karşısında yapılacaktır. Aleks Abraham - —— ——— — yi göremeza Tek bağiba' markt eöylüemli istasyondan çıkar. *Bana ne oldu da ben bilemem,» *Eski halimi biç görememçe «Bu firkate tahammül edemem anneck iim,» «Bana ne oldu da ben bilemem .. » İMSET