AAT TT TÇT SÖON POSTA DÜM Sön Posta'nın siyasi tefrikası 1 GİBALI ZİNDANLARI Son Posta'nın zabıta romanı: 20 Gâvur Mehmet, oturduğu yerden,|nın ateşleri, bütün izleri silip süpjir - bir yay gibi fırlamıştı. Eğer, Hüsnü |müştür. bey onu elinden tutarak süküta davet| Diye mırıldandı. etmemiş olsaydı; - bütün hayatındân | - * ilk defa olarak sükün ve itidalini kay-| — Fakat vaziyet, böylece de Gıralıla - bedecek - : mazdı. Tabiidir ki, tahkikata devam o- — Benim evimde mi?.. Buna kim |lunacaktı. cesaret edebilir?, " Gâvur Mehmet: diler, Gazetenin ilk nüshasındaki (mes- Diye bağıracaktı. — Vakit geç. Yarim saat sonra, ka-|lek ve maksad) a ait makaleyi açtılar. Fakat Gâvur Mehmet, birdenbire|ranlık basacak... Şimdi, birbirimizden | Bunu, Ahmet Rıza beyin yüzüne çarp- sakin bir tavır almış : ayrılalım. Sabaha kadar, başka işleri-| tılar. Ve; — Görüyorsun, Hüsnü bey.. bir an|mize bakalım. Sabahleyin erkenden,| — İlk nüshasından, son nüshasına sarsıldım. Fakat kendime geldim. An-| yangın yerinde buluşalım. Bir kere de|kadar, bu gazetenin tabı, neşir ve tev- lat bakalım.. cinayet, neden ibaret... Vetrafı beraberce araştıralım. İzi masrafını cemiyet verdi. Binaen - — Efendim!.. Mesele, sadece cina-| Demiş.. ve bu karar üzerine, birbirle-|aleyh, gazete senin değil; cemiyetim yetten ibaret de değil K rinden ayrılmışlardı. malıdır. — Yar.. Hüsnü efendi, oradan bir sürücü| Diye bağırdılar... — İğşin içinde.. bir de yangin var. |beygirine binmiş.. doğruca Firuzağaya| Fakat; —Ahmet Rıza beyin yük- — Yoksa, bizim ev mi yandı?.. gitmişti. Dilenci kiyafetine girmiş olan|sek ve haşmetli başını, bir san » — E.. Allah, başka keder verme -|Deli Kerim efendi, oralarda dolaşarak|tim bile eğmeye muvaflak olamadı - sin. malümat toplamakta devam — etmektel|lar. Gâvur Mehmet, başıni önüne eğdi. | idi. Murad bey; bu inat va israra hiç bir Bir kaç saniye süküt ile geçti: -| Hüsnü elfendi, mahalle kahvesinde!|mana veremedi. Ahmaet Rıza beyin — Kuzum, Hüsnü bey.. meseleyi, |daha hâlâ resmi tahkikat ile meşgul o-|meçhul kuvvetlere istinat ederek ken- başından sonuna kadar anlat. lan zaptiye çavuşunu bir tarafa çeke -|dilerine kafa tutmakta olduğuna hü - — Anlatacağı, şu... Dün akşam yat-İrek; tahkikatm mecrası hakkında bazı|küm verdi. Bu şekilde çıkacak ihtilâ - sıdan sonra, yangın topları atıldı. Bek-|emirler verdikten sonra, Deli Kerim e-| fın korkunç bir takım ihtilâta sebebi - çiler tarafından da Firuzağada yangın | fendiyi almış.. zaptiye kapısına avdet|yet vereceğinden endişe ederek biraz olduğu ilân edildi. Eh.. olur a... etmişti. daha mülâyim davranmak istedi. Mağ- — Evet.. ben de duydum. * 'Tür ve muhteşem Ahmict Rıza beye hi- — Tabii, yangına ehemmiyet ver-| O tarihte, büyük bir ahlâk temizliği|taben: medik. Çünkü, senin evinin yandığı | iSinde yaşıyan Türk ve İslâm mahalle-| — A, birader!.. Farzedelim.. velev kimin aklına gelir?. lerinde böyle cinayet vak'aları pek en-|ki bu gazete senin malın olsun. Bu ce- — Nitekim, benim bile gelmedi... der zuhur ettiği için; bu yangın ve ci-|miyet uğruna herkes malını; rütbesini, Grüle y nayetten dolayı halka büyük bir ür -| memuriyetini, evlâdü ayalini, hattâ ha- DA KA nna Mi lan, hin emar Hhııü mı Mahballenin kadın ve|yatını terk ve feda eyliyor. Siz de bu geçli, geçmedi. Tophane tabur ağa -| .kşam geç vakitlere kadar açık duran|. — Dedi. Fakat Ahmet Rıza bey, büs - bütün başımı dikti: — Hayır. Veremem. Cazete, benim- dir. İstediğim gibi neşrederim, Cevabımı vermekla iktifa etti. namazından sonra kapanıvermişt. Her taraf, derin bir karanlık ve ses- nzh'k ıçuıdn idi. (Kadirler) yokuşunu da.. tahi bir haneden harik zuhur et - miş.. itfası için harik mahalline gidil - İttikatçılar Devrinde | UHALEFET ©7 | Nasıdoğdu,Nınlyauuhlumuıüdü? ! Bütün feryatlar matlâp olan neticeyi vermiyor; Ahmet Rıza Bey, pervımu, neşriyatma devam ediyor, ayarsız ve ölçüsüz yazılar yanya&ı Artık orada bulunanlar, sabredeme-|bey - pervasızca - neşriyatına devam)| gibi ateş kaynıyan bit müzakere cert| eylemekte idi. O kadar pervasızca devam eylemek-| rilmesi.. kat'i bir ameliyat yapılmasts te idi ki; etrafını alan muhaliflerin ye-iderhal bu (hâin habis) in kuyruğun * ni hu;umlumımkılumıkı—dınwıpmyaınhn—üıö çin neşriyatında biraz ölçü ve âyâr kul-|mesi, münasip ve muvafık) .;-ııhq lanmak lâzım gelirken, bunlara kat'iy-|vermişti (1). yen ehemmiyet vermemiş.. - birbirini Müteâkip iki sakat mevzu üzerinde iki| ye yüklenmişlerdi: makale neşretmişti. Birincisi, (Girid) « ait bir makale|zı istirham ederim, amma.. bu h idi. Girid, Yunanistana iltihak etmek|hep sizindir. (2) Siz, bu adamı için isyan eylemişti. Âsiler, Osmanlı|nefs ettirmek ümidinden fariğ o hükümetine isyan eyledikleri halde,|dınız. biçare Müslüman komşularını kurşun ve bıçaktan geçirmekte, Türk köyleri- ni tahrip ve yağma etmektelerdi... Her|sun; Ahmet Rıza beyin o pehlivan y balde Ahmet Rıza bey, bu isyanın | pılı sırtını yere getirmeye karar verm manasını anlamamış: olacak ki: (Gi-|lerdi. rid Rumlarını, erbabı şakavet ve cina-| — Bu fikre, çok uygun bir fırsat zuhuf yeti; hak ve adâlet davasına kalkmış (erbabı kiyam) diye alkışlıyor.. aha - liyi islâniyeye de, bunlara ilhaki tav- siye| ediyor.. |Ceziredeki Asâkiri Os- maniyeyi korkaklıkla ve yağmagerlikle tahkir) eyliyordu. İkinci makale, (Dürzi isyanı) hak - kında idi... Ahmet Rıza bey bu isyan- dan bahsederken, fikrini ve İisanını dağıtıyor.. (İdareden - şikâyet edece - gim, diye; koca masüm bir milleti - ya- ni, Türkleri - yüz binlerce Ermeninin katili olmakla itham) ediyor.. bu ara- da, bilmem nasıl bir münasebet geti- rerek, (Mısır kıt'asının İngiliz. idare- sinde kalmasını hayırlı| buluyordu. :;“ fî:“bz;:’ ğ"adn hanenia ıkhı: ağır çıkan bir gölge, bir müddet| Hiç şüphesiz ki Ahmet Riza bey,| Birbirini takip eden bu iki makale; lasın z bir kadın cesedi görül _J.hkâ'ghqıulıdunnk küçük |çok büyük haksızlık ediyordu... İstib- |Ahmet Rıza beyin mubaliflerini çile - rek işbu harikin bir cinayeti setretmek maluadx]e i.ka Fd.ilı:lı'iıine kanaat getiril- #Oüra, yavaş yavağ camiye değre iles- mı:ı hank'ındıâfu_ın_ı :. BAA ::.d" lemşt. Bu; Güvur Mehmet'ti. yet içinde biraz sivrilir sivrilmez; ken- M LA b:ı!| “:”:â ue ".' Gâvur Mehmet, caminin yanındaki|disine o mevkii verenlere karşı istib - B VON Z TT e helâlar kapısından ıınış. abdest müs - dat gösteriyordu. kapının önünde durarak etrafına bir|te karşı da bıı: nankörlük telâkki edili- Zîîi”?fmîlîlîğîîînuîfâu'î daha dikkatle göz gezdirmişti. O anda| yordu. İşte, bütün hesaplar ve makbuz- nakledilmiş.. etrafı kâmilen bahçe ile kendisini gören bir göz, ve işiten bir'lar ortâda duruyordu... Cemiyet, bu muhat olan o evin yanmasile de civa- kulak olmadığına kanaat getirmişti. gazetenin bütün masarifini tediye ve Yına sirayet etmeden yangın hitama er- | Alnında biriken buz gibi ter tabar İtasviye ettiği gibi; Ahmet Rıza beyin miş; deniliyordu. kîü!—' şahadot parmağının — kenarile de Çaltı ay müddet, bir (bâbü servet) e Gâvur Mehmet, gözlerini yerden a- ;“ kîmzwmmlîzr intisab edinceye kadar kendisinin na - yıramıyordu. Aklının alamadığı bu fa-| | * “|fakasını temin) etmiş.. Bu mücahidi cia, gözlerinin önünde canlanıyor.. ilk| hürriyeti, (tavan aralırından, üçüncü Diğa' ça Ve kapının kilitli oldngumı anlar an- 5z cenelinin bulundağu odada şüp » İt cebinden küçük bit maymun » İALON GNL MNUmelama yaka hnıini CCMD ıEYıl İII cina) a Clık çhmıl. ku hf ıWEkE* ıılldl mş] V OĞ DÜŞ İE Ü t ü Çok l v İi bi m- :î: açmıştı. demekle beraber (salonun mefruşatını Bikndüğnü bükler ehi O derin sükün ve karanlık içinde,|da temin) eylemişti... Bütün bunlara —— Sönra, Hüsmü beyd.. kapı matemi bir inilti ile gıcırdamıştı. ıııu[mhı[ı__ ı:emıye.ıe karşı Ahmet l'jıı.ı OĞ :e ğindker oiann ai Gâvur Mehmedin kalbi, göğsünü par-|beyin göstermesi İlizim gelen (müka- Bd aeritideni dağülari Deli Karlml çalıyacak bir sür'atle çarpmaya başla- | belei $şükran), böyle mi olmak lâzım yanıma aldım ...Sirkeciden bizim kol mmtştı.. Tlklüm ' elcanda, SÜnesi GÜĞi o z sandalına bindik. Çala kürek, Salıpa- | EtiYe doğru bir adım atmıştı. Fakat,| — Ahmet Rıza beyin kafa tutması, bu- zarına geçtik. Oradan birer sürücü bey- ikinci adımı m—'"s“m $ü-|nunla da bitmemişti... Hazır, böyle girine atladık. Dört nala sürerek yan- SEİREÇE AMS RE . ELARRE ep Saman Bir içtima yapılmışken; bir senedenberi birdenbire üzerine bir cisim Bakılmıyan Kesaplar da tetkik edilnek gin yerine vardık. Derhal tahkikata _ı ölir d âdeta, başının unda anı— - l îl;i;'ık;szı:ılquc ıl:-ğrışnüunıı halde, hai erea istenilmişti. Cemiyetin nizamnamesi mucibince, Gâvur Mehmet, başını biraz daha ö- Tüyleri ürperen Güvür Mdımegkal- ayda ve üç ayda bir bu hesapları kon -| Elimizim — içi. — inatçu —3 — larını açarak bütün kuvvetile © cisme nüne eğmişti. Bir kaç dakika, derin bir trol etmek Tüzim gelirdi. Halbuki, süküt ile geçmişti... Ve sonra Hüsnü mlm..n.Vııoın.lıuhiınuımı. muhtelif manialarla hesapların kontro- bey, ağır ağır sözüne devam etmişti: geriye doğru iterek: Ç İvılııcyk—p. - — Deli Kerimi orada bıraktım. Ben| —— Tabut.. kapağı.. imiş... Ahmet Rıza bey, bu meseleye de ya- de çıkıp seni aramaya başladım... Ha- Diye mırıldanmıştı. naşınak istememişti. Artık 9 zaman o- di!.. Kalk, gidelim. Bir kere de ora -| Kapıyı itmiş, kapamıştı. Sonra ce - ada bulunaalardan biri, isyanı etmiş: ları beraberce gözden geçirelim, Belki |binden çıkardığı bir mumu kibritle yak- K hd ;::L Böz; 'af yüz yıllık biz bir iz buluruz. mıştı. Sarımtrak bir ışık, titreye titreye hükümet hanedanının vârisi olan padi- Gâvur Mehmet, başını salladı: - |etrafa yayılmıştı. şahını istibdadından kurtulmaya çalışı- —Geç kaldık, Hüsnü bey... Yangi- (Arkası var) mışlardı. Matfakta banların ikisi iskambil|iri yarı idi. oynuyorlardı; Mickey Babanın — duyduğu| — Mickey hıralanıp kapağa başı ile vur -| gireceğiz?.. konuşma, onların konuşması idi. du. Polis memuru nihayet gürültüyü duye| — Diye feryad etmişti. Sonunda dayanamadı. Kapağı yavaşça | du, bir saniye dinledi. Sonunda: Fakat;'bu Garyadi da matlüb'elam ter aralamak için biraz doğruldu: içeri bir par-| — — Hay mel'an fareleri dedi; tam da-is-| — L A emişti. ça hava girse belki bir müddet daha mu: | kemlemrin altına gekmişler. V taltia Ka ada örrüme © küvümet WelilieiE Ağır ağır tabancasını çıkatdı. ve yere TAş dcbru iki kere ateş eti Sonra yina dinledir |derken, diğer taraftan da Ahmet Rıza Kapak hiç kımıldamadı. Polislerden bi. Ti iskamlesini tam onun üzerine yerleştir - mişti: o adam da öyle yerinden kımıldatı - heık imsanlardan değildi: gülçü kuvvetli, | dedi. ” N M ae e a eai e n ae ıı—..-——. -i ee reb yamyyRYA Ban AŞT e SN — ği a nt meydahı dikkatle gözden geçirdikten |dat aleyhinde mücadele ve mücahede- | den çıkarmaya kâfi gelmişti. D"'îl' ye girişmiş olan bu adam; şimdi cemi-|hususi bir ıçkımı ıktedıımu volkın BULHACA Saldan sağa: 1 — Kuyunun köylü ismi, İâlanın eşik Z — Dava vekili, zeynet. 3 — Bir kadın Yami, zekâ. 4 — Dişmm aksi, acı bir nebatı 5 — Ehemmiyet kelimesinin asli. & — Su, nakil, 7 — Valide, gelir. 8 — Kurtarmake| tan emri hazır, Fasta mücahitlerile meşhur bir yer. 9 — Atamak, sulamaktan emri kazır. 10 — Üçüncü şalıs, şüphe, kırmı Zh Yukarıdan "f' V — Küsmek, üçüncü şahı 2 — ilüâvesile — horozun — eşi — olur — ara - maktan emri hazır. 4 — Sonuç, keskin sea | öçür kullanılarn bir kelime. $ — Kaku, vali> de, 6 — Siyah tahtaya: yazı yazarız. 7 — Buyruk. & — Eserler, salatalık gibi bir seb- zw 9 — İngilizlerde lort gibi bir asalet, meşhur Hünlerin hükümdan. 10 — Yaş olmuş, istikbale ikambil ile bakmak. Soldan sağa: & — Sansar, buz. 2 — Anıt, araba. 3 — Masa, firm. 4 — Adali, zor. 5 — No, ağı lâ. 6 — KLan, samur. 7 — Sua, Harika, 8 — Ot aktıl. 9 — Büp, çetin. 10 — Alil, tarak. Yukarıdan aşağıya: & — Saman, soba. 2 — Anadolu, al 3 — Nisa, asabi. 4 — Stalin. 5 — Hiç. artık hiç bir ser gelmiyordu.. Arkadaşı: (I)Iıı;—üıllnh-lhtı &6 — Raf, asalat. 7 — Rüzgâr, tâ. & — —Cnıündınvumıkmıbuıdeılnruhqdıımlıdllımmdl Baro, Misir. 9 — Obuyluk, na. TÜ — Zan, 'ârâ. Bir ta Tonmuz X — Yazanı ıi,ışıııiıJ yan etmiş.. (artık işe cidden hitam ve Bııçt—ı&hluı—h.“ıudw — Ah, Murad beyefendi!.. Af Demişlerdi. Ve artık, her ne pahasına olursa o etmşiti... O aralık, senebaşı idi. Yd intihap icra edilecekti. Buna bin derbal intihabata girişildi. Ahmet Rızf bey (şube riyaseti) makamından (a *| zil)21 edildi. Yerine Çfedakârani iht| vandan, binbaşı Ahmet bey)| '#İ di. Ve ayni zamanda, Murad beye, miyetin (Reisi umumit Harici| si vanı verildi. Neşriyat için de Çumurt idare ve tahririyöden mürekkep, heyeti cedide teşkil edildi.) (Meşveret) gazetesi, cebren tatil tirildi. (Arkası var) (1) Tınak içindeki — satırlar, (Hakikati hal) - Şerafeddin İstanbul basması, Sayfa, 24. Satır, 18 19 a kadar. (2) Burada Alhmet Rıra Bey RADYO | Bu Akşamki Program İSTANBUL | 18: Dans musikisi (plâk), 19: Haber * ler, 19,15: Mühtelif plüklar, 20: Sıhki ka ferans: Dr. İbrahim Zati Öget (İçtimai hi talıklar serisi), 20,30: Stüdyo orkestı 21,15: Piyano solo: Belâ, 21,45: Son q PRAG 20,10: Faki şarkılar, 20,30: Dans havifi (Jarından mürekkep tadyo popürisi, 21,497| Leo Fall'in «Dolar Prensesi» 23,20: Salon orkestrası, 24: Kanser n VARŞOVA | 20: Piyes, 20,40: — Piyana — konsalli| 21.10: Eaki şarkılar, 22:30: Kentet Rer | Majör piyano konseri, 23,15> Dans mü İ| gl 11 18: Milli musiki, 19: Borsa, — 1949 İKonserin devamı, 20: Konferana, ZOi Viyolonsel konseri, 21,10: Radyo orkestrası. 22,30: Haberler; 22,45: (Aida Helta garka söylüyor. 23.10: kestra, 2345: Ecnebilese haber servisi. | BUDAPEŞTE 20.30: Piyano - şarkı, 27: Skeç, 2240 İrleberler, 23: Çigan smalkisk — Zür bant. VİYANA 20,30: Piyano - şarkı, 2liz -P,.ı—ı/ adlı Bernhard Shav'un piyesi, 23: H-!/ er, 23,10: Eğlenceli musiki, 24,05: serin devamı, 24,45: Dana musikisi. BELGRAT n 21: Radyo orkestrası, 22: Konuşmalti 22,30: Halk şarkıları, 23: Haberler, Z3 Halk şarkıları. 24 Temmuz Cuma İSTANBUL 18: Mühtelif plâklar, — 19: H-* 19,15: Öperet parçaları (plâk), zo musikisi (plâk), 2030: Stüdyo orkestik lan, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anaduls ..-/ gazetelere manlısus havadis servini v cektir.