Türk - Yugoslav Milli Maçı Çok heyecanlı ve sıkı bir oyundan sonra 3 -3 berabere bitti Dünkü oyunun büyük bir kısmı takımımızın hâkimiyeti altında gecti. İlk golü beşinci dakikada bir kafa vuruşuyla Şeref yaptı (Baştarafı 1 inci sayrada) İki taraf arasında bayrak merasimi ya- pılmadan evvel Türk Spor Kurumu Umu- mi Reisi General Ali Hikmet Ayerdem aporculara ve halka hitaben nutuk miş Ve demiştir ki: söyle- a— Bugün burada milli bir maç yapı: lacak. Bu maç milli takımımızla, kaymetli dostlarımız ve aziz mütteliklerimiz Yugos- Tavyanın milli takımı arasında. olacaktır. Milli maçlar daima mühim ve heyecan- h olur. Her iki taraf oyuncuları kendileri- min bütün enerjilerini, bütün gayretlerini sarfederler ve muvaffak olmağa çalışırlar. Bugün yapılacak maçta her iki taraf da böyle hareket edecek ve gene böyle çalı- gacaklardır. Yugoslav kafile reisi de Türkiyede Türk milli takımiyle oynamak fırsatını verdiğin- den dolayı Spor Teşkilâtına teşekkür —et. miş, ve Türk - Yugoslav dostluğunu siy: vahada olduğu gibi spor sahasında da se- I&mlarız demiştir. Beşinci dakikada ilk golümüz Türk takımının hâkimiyetile geçen ve sağ- dan başlıyan bir hücum kale yakınında Şe- ryefin güzel bir kafa vuruşile beşinci dakika- da Yügoslav kalesine girdi. Oyun bemen hizlanmıştı. Yügoslav sol içi- nin kuvvetli bir şütü de kalecimizin elleri 1- Çinde kaldı. Yugoslavların sür'atlhı hücumları devam e- diyor. Merkezden başlayıp, sağ içten ve sağ açığı dolaşarak kaçan büyük bir tehlike at- latlık, p Yugoslav muhacimi Fazla rüzgüra rağmen oyun çok sür'atlı o- luyor, Şerefin güzel bir ara pası kalenin pek Yakmından kaçtı. Yugoslavların kuvvetli ve fehitkeli hücumu kalenin önünde kesildi. Yu- Boslavların soldan ve uzaktan çektikleri kuv- Vetli bir güt on beşinci dakikada beraberliği temin etti. Yugoslavların sık hücumları Türk takımı hâkim bir oyun oynamağa Başladı. Hücum battı çok kısa pas yüzünden Oyunu açamıyor. Yuyoslavların soldan yaptıkları bir hücum Büyük bir tehlike oldu. Bol için muhakkak bir gölünü direk kurtardı. Yugoslav hücum Battı tazyiki arttırıyor. Sol açığın bir. hücu - Mu olsayt ile bitâi. Yugoslav muavin battı, hücum — hattının Peçinde, beraborco bücum yapıyorlar. Sağlı, #ollu hücumlar hayli tehlikeli olmağa başlâ- Bir Yugoslav akmında tehlike atlatıyoruz dı. Yügoslav sol açığının bir hücumu yine of- sayt olarak kesildi, Kalemize giren ikiaci gol Merkez muavinden aldığı pası merkez mü- Kaelm beklenmedik bir zamanda kaleye çek- ti. Cihat güzel bir sıçrayışla muhakkak bir gol kurtardı. Yugoslavyalı sağ açığın Hüsnüyü atlata - Tak hafilçe orlaya gönderdiği tapu merkez muhacim 37 nci dakikada ikinci defa kale- ye soktu. Oyun yenlden hırlanıyor. Niyazinin bir hücumu korner oldü. Fikre- tin çektiği şütü kaleci kurtardı. İkinci golümüz Akabinde Türk kalesine inen Yı- goslavlar kale — önünde büyük — bir fırsat kaçırdılar. Yugoslav kalesine yapılan bir hücum korner oldu. Fikretin kale ortalarına gönderdiği topu Niyazi 42 ncl dakika içeri soktu. 'Yugoslavyya 2, Türkiye 2. İkinci devre İkinel devre Türk takımının gayretli bir oyünlle başladı. Sağdan yapılan hücumlar Yugodav müdafasında şayanı hayret Şaş - kınlıklar yapacak dereceyi buldu. Yugoslav takımı yine hücumlara başladı. Sağdan yaptıkları bir hücum oOlfsayt olarak | kesildi. Akabinde soldan yaptıkları blir hü- cum da ayni gekilde durdurulât. Türk müdafaasının çok iİlerde bulunduğu bir anda bücuma geçen Yugoslavlar merkez mühacimleri vasıtasile oyunun en güzel go - Tünü an beşinci dakikada yaplılar. Yugoslavya 3, Türkiye 2. 3 üncü golümüz : Yugoslav takımı korkunç bir şekilde hücu- ma başladı. Sağ açığın güzel bir şütü direğin kenarından dışarı gitüi. Muavin Hattından gelen bir hücum, Yugeslav müdaflinin Jska ete gitti. “:—ım:vnıfn î:lâl ge BRLLA M MME kada Yugoslav kalesine girdi. Yugoslavya 3, Türkiye 8. Türk takımı bu sayıdan sonra fazla gay- ret göslermeğe başladı. Soldan yapılan hü- cumlar Yugoslay kalesini allak bullak eltl. Bu vaziyet ancak üç dakika sonra Yügoslav- düzelebildi. lıı::':::._ı içinin hafif bir ıskası mu » hakkak bir golün kaçmasına. sebeo oldu. Bir galibiyet golü lâzım 'Yugoslav sağ müdafli bir hücum esnasin- B da yaralandı. On kişi ile oyuna devam edi - yorlar, İki taraf beraberliği bozmük için hırçın - laşmağa başladı. Oyunun bitmesine sekiz da- kika var. Sakatlanan müdafi takımdaki ye. yini aldı. Oyun Yugoslay kalesinde oynunmağa baş- ladı. Hücumlar birbirini taktp ediyor, Yu- goslavy müdafaası sert ve hırçın bir oyunla bütün bu hücumları bosdu. Oyunun son da- kikaları hemen hemen Türk takınının hü » kim bir öyunile geçti. Yugoslav kalecisi dışarı çıkarılıyor Yugoslav kalesine yapılan bir hücumda ka- Bözel ” Niyazi yaralandıktan sonra leci topu bloke oderek Niyazinin üzerine düş- tü, beraber yere yuvarlandılar. Bu arada ka- Tecl kalkarken ayağile Niyazinin başına vur- du. Hakem bu hatadan dolayi kaleciyi dışarı çıkardı. Oyun birkaç dakika famlaya uğra « dıktan sonra yeniden başladı ve bütün gay- retlere rağmen 39 - 3 beraberlik vaziyeti de « Bişmedi. Dört senedenberi ilk defa mühim bir maç yapan Türk takımı olimpiyatlardan — evyel YAptığı bu mühim maçi 3 - 3 berabero bitir- miş oldu. Türk takımı: Cihat, Hüsnü, 'Yaşar, Meh « met Reşad, Hakkı, İbrahim, Niyazi, Salt, Gün- düz Kıhç, Şerel, Pikret, Maçı Macaristanın — Beynelmilel Hakemi Klayn idare etdi. .. PZ Dün akşamki ziyafet Dün akşam, maç bittikten sonra, Bpor Ku- rumu, Yugoslavya — Milli Takımı — şerefine Park Otel'de Bir ziyafet tertip etmiştir. Ziya- fet çok neş'eli geçmiş, Kurumun ikluci relsi Halit Bayrak bu arada bir nutuk — söylemiş, döst ve mütttefik iki millet sporouları ara - sında yapılan dünkü maçın kardeşliği tak- viye ettiğini, temasların daha sık devam e - derek dostluğün daha küvvetli hir hale gel- mesini istediğini söylemiş, misafirlerimiz de bu nutka bir teşekkür nutkile cevap vermiş- lerdir. Davis Kupası Maçı Zagrep, 12 (AA.) — Davis kupası — tenis maçının Avrupa miıntakası finali: Çiftler: Von Oramım ile Haenkel - Alman- “ S;ıfı_ 7 « 20 Sene sonra bu lokantada buluşalım!,, * * * 1916da Nevyorkun enlüks birlokantasında eğlenen 6 genç artist, 1936da buluşmak üzere ayrıldılar. Fakat içlerinden yalnız biri randevuya gelebildi Yukarda soldan sağa: Fifi Alsop, Olive Poole, Martha Mausfield, sağda rande Thomas, Lillan "Tashman, Bessle vuya gelen yegâne artist: Katherine Loambert Nevyork, Haziran — Nevyork Taymis gazetesinin maruf muharrirlerinden Tomas Arleton yazıyor: Nevyorkun en kalabalık — lokantaların- dan birinde idim. Saat dokuza doğru Nev- yorkta çok maruf olan eski yıldız ve yeni tiyatro müdirelerinden Katerin Loambert i- çeri geldi, garsonlar kendisini hürmetle karşıladılar. O şef garsona hitaben: — Aluı kişilik bir sofra hazırlayınız!| de- di. Bir kaç dakika sonra solra hazırlandı. Katerin geçip yerine oturdu, ve sonra: — Şampanya, kadehlerini de getirinizl. dedi. Ben ilerdeki bir masadan bu sahneyi seyrediyordum. Sofraya davetliler — veya müşteriler oturmadan şampanya kadehle- rinin gelmiyeceğini bilirdim, bunu yalmız ben değil Nevyorkun en monden — #alon- larındaki bütün teşrifatı en hurda noktam- na kadar bilen Katerin de bilirdi. Biraz mağmum ve mütecessirdi. — Dal- gindi. Kapıdan birisi çıkıp gelecekmiş gi- bi titizleniyordu. Bir aralık garsona döndü: — Kadehlere şampanya koyunuzl!. de- di. Garson, madamın yüzüne hayretle ba- kıyor ve hareketsiz duruyordu. O tekrar ihtar etti: — Şampanyaları kadehlere koyunuz!. Hâdise, bir gazeteci ve ayni zamanda da Katerin'in ahbabı olmam dolayısile be- ni alâkadar etti. Cannet lokântası Nevyorkun en tanın- mış lokantalarındandı. Her gece dolup ta- şar, her milletten binlerce insanı misafir e- derdi. Vak'a kimsenin pek alâkasını cel- betmemişti. Esasen Katerin de kenarda bir masa intihap etmiş ve oraya çekilmişti. Aradan bir saat, iki saat geçti. Katerin gözleri kapıda bekliyordu... Kederi güttik- çe artıyordu. Bir aralık gözgöze geldik, selâm — ver- dim. Hafifçe selâmımı aldı. Sanki beş ha- yal ile yemek yiyordu. Acaba delirmiş mi idi? Vaziyetinden bu ihtimale de pek i- nanmıyordum. Bir aralık garsonu çağırdı: — Burası cski Sesil lokuntası değil mi? dedi. — Evet madam. Merakım iyiden iyiye arlmıştı. Garsan- la haber göndererek kendisile görüşüp gö- Tüşemiyeceğimi sordum. — Gelsin!. diye haber göndermiş. Der hal yanına gittim, Gözleri dolu dolu idi. — Azizim Tomas Arleton, dedi. Bugün 2 haziran 1936. Ben şimdi eski hayat ve hatıralarımı ihya ediyorum. Bundan tam 20 sene evvel gene bu aaatlerde yani 2 ha- ziran 1916 da © zamanlar tiyatroda bera- ber oynadığımız Oliv Tomas, Lillian Tash- man, Mariha Mosfield, Fifi Alsap ve Bes- si Poul isimlerinde beş genç arkadaşla ge- ne bu İokantada eğleniyor, içiyorduk. a TÜ 476 5, V. 873 Müte ve Kuklevik * Yugoslavya - yı yenmişlerdir. ., 4 Bir aralık yanımıza ufak telek — şeyler satan, ihtiyar bir kadın geldi. Biz kendisiyle alay ettik, o acı acı gül dü: — Ben de bir vakit gençtim, 20 — senx evvel tıpki sizin gibi tiyatroda artistlik &- derdim. Ben de sizin gibi, şen ve şuhtum. Fakat fıkaralık beni vaktinden evvel ihti: yarlattı. Mesleğinizin âkibeti yoktur. Al. (lah göstermesin amma, öyle zannediyorum. ki, sizin de âkıbetiniz benden farklı olm yacak... Kadının büyük bir tecessür ve elem | çinde söylediği ba sözler bize çok dokum du. O günlerde gam ve keder nedir bilme: den hayli de para kazanarak müreffeh bi hayat yaşıyorduk. Demek, istikbal için bu kadar korkunç şey... İçimizde en genç olan Marta bemen şu teklili yaptı: — 20 sene sönra, bu lokantada biribiri mize randevu verelim, Ve toplanalım!. Hepimiz bu karara iştirak ettik. 20 se neyi nasıl geçirdiğimizi biribirimize anlata- caktık, hepimiz bu vaadimizi tutacağımıza söz verdik. bizim İnsanların mukadderatı elbette kendi elinde değildir. 2 Haziran 1916 da sözle- gen altı artistten ancak ben hayatta kal dım. Ve arkadaşlarımı sanki geleceklermiş Bibi bekliyorum. Teklifi yapan Marta Holivudun en meşhur yıldızlarından biri olduktan sonra film çevirirken yanarak öldü. Lillan 21 mart 1934 de zayıflamak içir yaptığı perhiz neticesinde verem olup gitti Oliv kara sevdaya tutularak Pariste öl. dü. Fifi alkolü çok kullandığı için müthir bir hastalıktan sonra gözlerini hayata yum« du. Bessi Poul ise çok karışık — maceralar geçirdikten sonra, bir gün Nevyorkun kes nar bir yerinde bir kurşunla öldürüldü. Katerin içini çekti... e— Genç kızlara ibret olsun diye bu söylediklerimi yaz azizim Tomas» dedi. Ve sonra arkadaşlarının — hatıralarını hıçkıra hiçkira ağlamağa başladı. D rekmn esdm eee ea an eee enersen ae ErERER A L T eĞ DOLAŞAMASZSINIZ, FAKAT HS9 Son Posta, #D l dd LDOLASİİL Râgıı ÜLKEYİ HER i