Kuvvei mücyy'de yok Boğazları t Kim müdafaa edecek? * Kuvvei müeyyide kalmadı dama bir ceza verirsiniz, yahut â herhangi Bir hareketi vukuu halinde sczalandırmakla tehdit edersiniz. Eğer bu cezayı tatbik için elinizde kuvvet varsa ve bu kuvveti kullanabilirneniz bu hareketin olabilirsiniz. vukü ve tekerrürüne mâni Fakat kuvvei müeyyideniz yoksa ceza teh- didiniz- sözde kalır. Beynelmilel siyasette kuvvei müeyyi- de Milletler Cemiyeti idi. Versay muahe « desi bir çok haksızlıklar yapmıştı. — Onu Bir çok muahedeler daha takip etti. Bu haksızlıklara karşı tecavüzi bir hareket ya- pılmasına mâsj olmak için Milletler Cemi- yeti bir kuvvei müeyyide haline — getirildi. Fakat hâdisat zaman ile bu kuvvei mü - eyyideyi ortadan kaldırdı. Japonya Çini işgal ediyor: Milletler Cemiyeti susuyor: İtalya Milletler Cemiyeti âzasından biri- nin topraklarını zaptediyor: Milletler Ce miyeti kollarını bağlıyarak seyirci kalıyor. Almanya Versay mushedesini yırtıyor: Milletler Cemiyeti yapacak bir şey görmü- yor. Şimdi Almanya Dabziği işgal etmeği dü- #ünüyor: Milletler Cemiyeti gene âciz. Yarın Avusturyayı ilhak edecek, öbür gün Macaristan eski topraklarını almağa kalkacak. Milletler Cemiyeti gene kımılda- miyacak. O halde artık Milletler Cemiyetine kuy- vei müeyyide nazarile bakılamaz. -Bunun için de Milletler Cemiyetinin boğazların emniyetini teminat altına aldığına veya &- lacağına inanılamaz. * İkinci kuvvel müeyyide meselede alâ- kadar olan devletlerin askeri kwwvetleri - dir. e ğr uR Fransaya tecavüz ederseniz —Milletler Cemiyetinden evvel Fıansa harekete ge - kir. Fakat Almanya Vermayı yırtıp Reni işgal etti Fransa yakız Bağırmakla iktifa etti, fakat o kadar. halya İngiliz siyasetinin baysiyetini ve Mosarla Sudanı tehdir eder vaziyet aldı. İngitere beynelmilel vaziyetim küçül - Mesini göze alarak emri vakie boyun eğdi. Almanya muahedeleri yatıyor, İngil - tere imzasımı düşünerek harekete geçmi - Mutua;ıfm oğlu, Çeribaşının kızı, Ve Boğazlar meselesi Ermel Talu Vaktiyk. Serez mutasarrıfının oğ- lu, Çeribaşının — kızına âşık o! müş. Yanmış, tutuşmuş, erimiş.. Heyali- | fenere dönmüş. Anasiyle babası başbaşa vermişler, düşünüp taşınmışlar. Vâkıâ böyle bir izdivac arzu edilir şey değil amma, ne yapsınlar? Yetişmiş evlât feda edilir mi? Tahrirat Müdürünü, kızı istemeğe memur etmişler, Kalkmış, gitmiş, Çer- giye varmış, Çeribaşını bulmuş, yer- den bir temenna çakıp: Dertli bulunduğumuz anlarda, anamızın eli başımızda ge- zinir, endişeli bakışları gözlerimizin içinde İztirabımızın ölçü- sünü arar, tesliyetkür sözleri yüreğimizin derinliklerine bir şi- fa iksiri gibi işlerse, o vakit yarı yarıya bafiflediğimizi duyar, yeniden iyiliğe inanmağa başlarız. uğramamış olanlar dünyanın en mes'ut insanları sayılırlar! SÖZ ARASINDA Otomobilde ı "EHGÜLM HKM Yediği yemeğin Sevişen çiftler Hesabını taştahtaya Cezaya çarpılıyor Çekirdekici yetişiyor Yazdıran Nazır Filatinde Yahudilerin yerden biter- cesine, bir kaç yıl içinde muazzam bür gekir haline getirdikleri «Telâ- viye in en büyük meydanında, — sekiz yaşlarında bir çocuk, avazı çıktığı ka- dar haykırarak ağlıyordu. Başıma toplanan kalabalığın içeri- sinden yaşlı bir adam çocuğa sokula- rak sordu: — Adin nc, senin? — tzak! — Mahdumu âlü mütesarrıfi, keri- mei iffetvesimelerinin desti izdivacına tâlip buluniyorlar.. ihsan buyurulmaz mı? demiş, Çeribaşı kızmış. Karşısında — ezilip büzülen Tahrirat Müdürünü, ağzına gelen en galiz küfürlerle oradan kov- muş. Atalarımızdan bize yadigür kalan özlü sözlerden Biri de: Ana gibi yör olmaz! bakikatidir. ' Ana, gerçekten, dünyada kıymet #'ibarile hiç bir eşi olma- yan bir nimettir. İnsanlara hakiki saadeti temin eden candan dastluğu, ber türlü manevi yaraların biricik merhemi olan şef- kati ancak ana kalbinde bulmak mümkündür. Müdür, geriye dönüp, vukuu hali mutasarrıfa anlattığı, mutasarrıf da hayretle dinlediği sırada, yanlarında tesadüfen bulunan başka biri: — Ben gider, isterim.. bakmız nasıl verir! Diyerek, koşmuş, gitmiş. Daha uzaktan, Çeribaşıyı görür görmez, palasını sıyırıp, bir de — nâra basmış. Arkasından da bir araba kü- für savurmuş ve nihayet mutasarrıfiri arzusunu kat'i emir şeklinde bildirmiş. Çeribaşı, buna karşılık: — Başüstüne! AT kızı götür! Deyince, elçinin içine merak olmuş. — Be adam! Mademki verecektin... Norfolk kontluğunda Greniston |mahkemesi iki genci para cezasına çarpınıştır. Bu cezanın sebebi şudur: Cenç erkek spor etomobilini kulla- nırken yanında da - nişanlısı varmış. Kız iki koliyle, gencin boynuna sarık maşimı, ve erkek de tek eliyle direksi - — Neye ağlıyorum? Kayıp mı ol- dun, yoksa?. — Evet, kayboldum. Ne olur, beni babama kadar yotursaniz a) — Kim, senin baban? — Benim baba, Sion caddesinde, Cenevrede Leman gölünün üzerin- deki gazinolardan birinde Fransız — na- zırlardan biri çok güzel bir kadın ile benden gelen adamı ne için kovdun? diye sormuş. — Neyleyim, kardeşim? Bana böy- le anlatan olmadı ki! demiş.. yemek yemiş, Yemek fevkalâde basit Boğazları tahkim etmek istediğimizi iyor. yonu idare ediyormuş. Polis her ikisi-| | 103 numarali meşhur manifatura ma- Demek ki devletler de koluy kolay yer- lezinden kımıldıyamıyorlar. Demek ki bu kuvvei müeyyidenin de ehemmiyeti — kal- madı. * Biz boğazların tahkimini istiyoruz. Çün- kü bu iki kuvvel müeyyideye de artık gü- venilemediğini ve güvenilemiyeceğini bili- yaruz. Kendi topraklarımızı ve kendi hak - kımızı ancak kendimizin kendi vemitimizle yil müdafaa edebileceğimize inanıyoruz. Moatıö konferansında beğazların tah- Foti rinden kımıldamıyacak — olan — devletler biribirlerile çarpışıyorlar. Mescle sanki bir zim meselemiz değilmiş gibi kendi kendi lesine teklifler yapıyor ve bu teklifleri mü- İ nakaşa ediyorlar. Yarın boğazlara bir taarruz vaki olur aa bu devletler onların emniyetini mü dafaa edecekler midir? Misaller gösteri - xyor ki, hayır. O halde onlar kenuşadur « sunlar. Biz davamızı yörüteceğiz. Çünkü bütün devletler esas itibarile boğazları Kt tahkim hakkımızı tanımış — bulumuyorlar. Biz bu hakkımıza güvenerek vazifemi - j ri ifaya başlarız. Kendilerini boğazlarla a- : lâkadar gören devletler kendi aralarında müzakerelere devamı edebilirler. Onlar bi- zim de kabul edebileceğimiz bir farmül bu- İabilirlerse, ne âlâ, aksi takdirde konfe - rana akim kalır. Bu neticeden de mütce> #ir olacak biz değiliz. diğer devletlerdir. ıııııoııâııuıı ni de 75 er frank ile cezalandırmış. olmuş. Fakat buna rağmen garson he-|biz öbür — türlü anlattık.. dinleteme- ğazasinin sahibi Meşulam — Kohen'di. puslasını n i lam — Kohen'dir. z getirdiği zaman yekü -|dik. Sıkıya gelirsek, bu türlü de anlat» En son moda yazlik kumaşlar, rekabet Buna sebep otomobilde sevişmek kimi etrafında, yarın tehlike altında yerle | Yeni bir statistik, radyo makinele - termektedir. en — fazla olan millet mektedir. — İkincilik kine ile — Fransadır. Üçüncülük' 1.830.000 radyo ile İsviçre ve dördün- cülük de 666.870 mükine ile İtalva -| dadir, sinin Avrupadaki taammömünü güs -| Bu hesaba nazaran — radyo makinesi | değil,tek el ile idare edilen arabanın kaza yapması ihtim>li imiş, Fransız mecilsinde bir hâdise Fransız - parlâmentosunda buğday meselesi — mevzuu — bahsoluyormuş. Meb'uslardan genç ve şak olmakla ma- ruf bir tanesi söz almış. Uzun uzun fikrini müdafaa ettikten sonra, size bir çocukluk hatırası anlatayım demiş ve söze başlamış: — 1870 de... Ortalığı bir kahkaha tufanıdır kap- lamış. Cenç olmak “iddiasında alan meb'us birdenbire kırdığı patu anla- mış: — Acele etmöyin baylar! derniş: Ve ilâve etmiş: — Yani babamın doğduğu tarihte,.. Arkasını söylememiş, bu sefer bü - tün meclis azaları alkışlamağa — «bra- van diye bağırığın başlünüşdür.: İçlerinden biri «demek peder de si- zin yaşta imişl» deyince, meb'us gene pişkinliğini elden bırakmamış: — Yanlış söylemişim, babainin ani: nemi aldığı tarihte, demiş ve sonra, dinmeyen alkışlara hayran hayran kabul edilmez fiyatlarla orada satilir. En yini çişit ipek çoraplar, mayolar, deniz eşyasi da bulunurz!. Haydi, beni yoturun deyorum! — Yalanini — varsan, yözlerim çiksin! d Şeyh niçin Iltifat görmüş? Bahreyn adaları şeyhi Hamad İbni İssabris Londraya gelmiş ve büyük merasimle karşılanmış, kendisine hü - kümdarlara yapılan merasim yapılmış- tır. Orada bulunan bir Fransız gazete- cisi, bu büyük merasimin mahiyetini anlayamamış ve nazırlara gösterilmi - yen bu teveccühün nasıl olup da bir şeyhe - gösterildiğini husust — surette kendisine sormuş, şeyh boynunu bük- müş, sonra «eğil de kulağına söyleye- yüm» demiş: — Benim senevi — varidatım 150 milyon İngiliz lirasıdır. İnci adaların- da 120 bin sekenenin takriben 30 bini inci avcısıdır. Ben de onların - başı- Yral — Arkadaşlar beni kepaze - ettiniz ya... demiş ve meclisten çıkıp gitmiş. Bu meb'us bir. haftadanberi <meclise baktıktan sonr İktisat Vekâleti gayet hassas: Harice malar dürüst hareket etmeli, bariçteki itibarımızı kırmamalı- dırlar, diyor. Senelerdenberi harice gönderilecek malların cinslerini 1s- lah emek, ambalâjlarını mükemmelleştirmek, sevkıyatını in- tizam altma almak için uğrastyoruz. Kaç defa Avrupaya hileli mal gönderenler cezaya çarpıkdı, gelmiyormuş. mal gönderecek fir- nun birkaç yüz frangı zarın yanındaki masada oturan bir a- dam görmüş ve gözlerini hayretle aç- tığı sırada garson yavaşça şu — sözleri söylemiş: — Nozır hazretleri bizim eski müş- terimizdir. — Talebeliğindeki — itiyatları unutmamıştır. Borcunu taş — tahtaya yazdırır ve sonra parası olduğu zaman öder...Fiatların yüksek olması, para- yı almak için beklediğimiz. müddetin faizidir. ... İtalyada bisiklet merakı Devletlerin İtalyaya karşı petrol am- bargosu koymağa teşebbüs ettikleri sırada Musolini, hem bu- hareketin hasmane telâkki edileceğini bildirmiş, ve hem de milletine, her ihtimale kar- S1 benzin ve petrolden tasarrufu tav - Siye etmişti. O sırada, propaganda — nazırı olan jşimdiki hariciye nazırı Kont Ciyano bu işe alemdarlık etmiş ve Roma so - kaklarında bisiklet ile germiştir. Onu görenler de bu işe alışmışlar. Şimdi, Romada herkes bisiklete bini - yormuş. İSTER İNAN İSTER İNANMA! öyle olduğu halde geçen gün yine Almanyaya gönderilen pa- mukların içinde taş ve kum çıkmış. Bunu yapanlar Türkiyenin mali, ticari, iktmadi — itibar ve baysiyeti ile oynadıklarımı bir türlü anlamıyorlar. Bu şerait dahilinde ihracat ticaretini serbest ellerde bırak- manın doğru olduğuna, İL£TER İNAN İSTER İJANMA! ğunu na- | masını biliriz. İtndadır ve merkezi Batavia — şehridir. İpondıır, Japon imparatoruna Mikado de * Günahı, vebali bazı devletlerin ba- yunlarına olsun! S Za Biliyor Musunuz? z Te 1 — İsis kimdir? 2 — Meşhur İran şairi Ömer Hayyam merede doğmuştur? 3 — Eski Bizans devrinde imparator - ların ve imparatoriçelerin kör edilerek ma- mastırlara hapeedildiklesi ada İstanbuln hangi adasıdır? 4 — Osmanlılar aleyhinde »Kaynarca muaheder ismile —yapılan — muahedenin imzalandığı yer neresidir? Bu müahede hangi tarihte, hangi hükümetle imzalan * ? MN (Cevapları Yarın) * 2 — Horus eski Misarın ilâhlarından bi- ridir. Vücudu insan, başı da atmaca şek- lindedir. 3 — İnkalar, cenubi Âmerikada yaşa- miş bir kavimdir. Şimdiki Peru yerli hal « kının bir kısmının ecdadıdır. İspanyolların Amerikaya çıkısından sonra bunlar yavaf yavaş imha edilmişlerdir. 4 — Cüva şimdi Hollandanın idaresi ale 5 — Japonyanın diğer bir ismi Nip ©