Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
10 Sayfa SON POSTA Haziran 24 Konferansın tebliği Montrö, 23 (A.A.) — Anadolu A- Şfansının hususi muhabirinden: Boğazlar konferansı bugün aşağıda- ki tebliği neşretmiştir: «Montrö konferansı ikinci toplantı- sını saat 10,30 da akdetmiştir. Müza- kereler husust olmuştr. Konferans rei- si Bruce intihabından dolayı konferan- sa ve İsviçre makamatı tarafından kon- feransa gösterilen misafirperverlikten dolayı da İsviçre makamatına teşek - kür ettikten sonra Boğazlar rejiminin tadilini elde etmek — için Türkiyenin “kullandığı usulü methü sena eylemiş- tir. — Bruce, bir çok Avusturalyalının öl- dükleri Boğazlar mıntakasının Avus- turalya için arzettiği manevi alâkayı we bu ölülere ait mezarların beşeriye- te harbin nasıl bir cinayet olduğunu — hatırlatması lâzım geldiğini kaydetmiş-| tir. İtalya hükümetinin mektubu Müteakiben konferans İtalya hükü - 'meti tarafından Türkiye Hariciye Ve- kiline gönderilen mektuba ittilâ kesbet- miştir. İtalya hükümeti bu mektubunda kor feransın başka bir zamana tehirini tel- kin etmeye kendisini sevkeden sebep- leri hatırlatmakta ve vaziyet muhtelif cephelerinde aydınlanır aydınlanmaz konferansa kendisini temsil ettireceği- ni bildirmektedir. v İtalyan hükümeti ayni zamanda ö- nümüzdeki toplantılarda cereyan ede- cek müzakerelere ve görüşülecek me- selelerin heyeti umumiyesi hakkkın - da en kat'i kuyudu ihtiraziye derme - yan etmektedir. — Türk heyeti murahhasası reisi A - ras, İtalyan dış bakanı tarafından gön- derilen mektubun İtalyanın pek yakın- da konferansa iştirak edebileceğini iş- rap eylemekte olduğunu memnuniyet- le müşahede etmiş ve İtalyan murah - haslarının bir an evvel konferansta ahzı mevki ettiklerini görmekle Türkiyenin bahtiyar olacağını söylemiştir. Konferans idari mahiyette bazı ka - rarlardan sonra Türkiye — tarafından tevdi olunan mukavele projesinin mü- zakereye esas olmasını kabul etmiştir. Türkiyenin ikinci murahhası Mene- mencioğlu, Türkiyeyi bu projeyi — tevdie sevkeden sebepleri anlatmıştır. İngiliz Murahhasının Sözleri Lord Stanhop'ta hükümeti namına Bo- gazların tekrar askeri bir hale ifrağı pren- sibini kabul ettiğini, şu şartla ki diğer bü- tün bakımlardan mucibi memnuniyet bir mukavele akdinin mümkün olması lâzım Mumaileyh — proje tevdi geldiğini söylemiştir. maddelerinin müzakeresi sırasında tadilât kaydı Türk projesinin müzakereye esas kabul edilmesi hakkında reisin yaptığı tek- life iltihak eylemiştir. Japon Mürahhasının Sözleri Sato, Türk projesini müzakere — esası olarak kabul etmiş ve fakat hükümetinin talimatına intizaren projeyi tetkik etmek hakkını mühafaza eylemiştir.. Mumaileyh zamanı geldiği vakit projenin 9 uncu mad- desi hakkında kuyudu ihtiraziye dermeyan eyliyeceğini bildirmiştir. Sovyetler Ne Diyorlar? Litvinof, Karadenizin hususi edeceği bazı mahiye- İstimpot bir top attıktan sonra, sayısını bilmediğim bir çok memurlar ellerinde tü- fek karaya atladılar. Başmemur gözlerini Socarrao'ya ve onun yanında duran sahil muhafızlarına dikerek kızgın kizgin söy- lendi.. Beri yanda bütün halk katıla katıla gü - düyordu..» * — E, sonra neler oldu? diye ihtiyara sordum?.. Kimseyi cezalandırmadılar mı? - — Kimi cezalandıracaklar.. Zavallı So- carrao'dan başka kimseyi cezalandırma - dılar. İşte onubüöyle mahpus olarak bırak- tılar. Çok kâğıt karalandı.. Halkın yarısı şahadete çağırıldı. Fakat kimsenin bir şey bildiği yok.. Geminin sicil numarası kaç - ti? Gören olmamıştı.. Geminin müretteba- tı kimlerdi? Gemi karaya yanaşınca bıra- kıp kaçmışlardı. Tabit onları da kimse gör- memişti, — Peki tütünler ne oldu? — Hepsi satıldı mösyö.. Ah, fakirliğin F * | ihtirazisiyle |. olarak | | linsan bulunmaz aramızda.. Burada herkes |şerefile yaşar; herkese iyilik yapılır. Deniz |hepimizin meskenidir. Ve biz sahil fakir- Konferansta projemizin beş maddesi intaç edildi (Baştarafı | inci sayfada) 6 ıncı madde üzerinde tarafeyn arasında noktai gazar farkları bulunduğu anlaşılmaktadır. Maamafih bir sureti tesviye bulunacağı kanaati tanumidir. Konferansın Temmuzun ilk günlerinde biteceği zannolunmaktadır. (Konferansın dünkü mesaisi hakkında neşrolunan tebliğ bu yazının so- nundadır.) Havas Ajansına göre çıkacak müşküller Montrö, 23 (A.A.) — Havas ajansının diplomatik muhabiri, muahede- lerin tek taraflı olarak ihlâli yerine sulhperver bir usulü tercih eyliyen . Türkiyeye karşı muhtelif delegelerin Montrö konferansında — söyledikleri hüsnü niyete ve anlaşma zihniyeti ile dolu sözlerini tebarüz ettirmektedir. Evvelce Lozandaki münakaşaların aksine olarak, Montrö toplantısı, de- “legeleri iki tarafa ayrılmıştır. ve esas itibariyle bir anlaşmaya varılmış gibi- dir. Bununla beraber Montrö konferansı mudil bir iş karşısındadır. O da Bo- ğgazların yeniden askerleştirilmesini kabul hususunda müttefik olan dele - gelerin, Boğazlardan harp gemilerinin ve tayyarelerin müruru hususunda ayni kolaylıkla anlaşamıyacaklardır . Ayrıca teknik meseleler de mevcuttur. Meselâ, Türkiyenin tekliflerindeki tonilâto haddi hakkında İngilterenin ve Sovyetler birliğinin noktai nazarları ayrıdır. İngiltere, belki de bir Karadeniz filosunun Boğazlardan ahsızın geçişi keyfiyetinin Akdenizde bahrt müvazeneyi bozması ile alâkadardır. Sanıldığına göre, konferans gittikçe ehemmiyet kesbedecek ve Montrö toplantısının ortaya koyduğu esas mesele ortaya çıkmakta geçikmiyecektir. Zecri tedbirlerin kalkmasını müteakip İtalyanın sahneye çıkması ilebu e- hemmiyetin bir kat daha artması da pek muhtemeldir . Teeyyüt etmiyen bir haber Londra, 23 (A.A.) — Havas bildiriyor: Sovyetlerin harp halinde, Boğazlardan askerleri için geçme serbestliği iste- mekte olduklarına dair Cenevreden verilen bir haber, Londra diplomatik mahafilinde sansasyonel bir tesir yapmıştır. Eğer bu haber doğru ise, böyle bir talep, tamamen yeni bir vaziyet ihdas edecek ve pek muhtemel olarak Akdenizdeki müvazene üzerinde büyük bir tesir icra eyleyecektir. Esasen Londra siyast mahafili, Türk taleplerinde yalnız Akdeniz münaka- lesinden bahsedilerek Karadeniz münakalâtının mevzuu bahsedilmemesin- den dolayı şimdiden bazı sürprizler görmektedirler. Ayni mahafil, şimdi, bu unütmanın esasında, Sovyet teşebbüsünün da- ha evvelden Ankara ile Moskova arasinda bilmüzakere kararlaştırılmış bu- lunması keyfiyetinin mevcut olup olmadığını soruşturmaktadırlar. İtalyan noktai nazarı, Sovyet talebinin müzakerelerin en ehemmiyetli un- suru olarak telâkki edilmesi lâzım geldiği merkezindedir. Öğrenildiğine ğö- re Roma bu talebe muhaliftir. AJANSIN NOTU: Alâkadar ve emin membaından aldığımız haberlere gö- re bu havadisin asıl ve esası yoktur. — lar dahilinde müzakereye esas olması lâ- zım geleceğine dair Boncour tarafından beyan olunan noktai nazarın Romanyanın da noktai nazarı olduğunu ve Romanyanın projeyi dostane bir fikirle, fakat Rumen menfaatleri kaygısiyle tetkik edeceğini söy- lemiştir, J Yunan Murahhası Söz Alıyor Yunan Hey'eti murahhasası Türk pro- etmiş tinden ve bu deniz sahillerinde bulunan devletlerin menfaatlerine müteallik — bazı mütalealar kaydı ihtirazisile Türk hükü- metinin projesini kabul ettiğini söylemiştir. Mumaileyh projenin kat'i tahririnde Sov- yet Rusyanın hususi vaziyetinin göz önün- de bulundurulacağı ümidini izhar eylemiş ve «Sovyet Rusya bir denizden diğer de-i, nizlere deniz kuvvetlerini nakletmeye me- |, demiştir. Mumaileyh | jesini müzakere esası olarak kabul tatbik için | ve bazı tavzihat istemek kaydı ihtirazisile ger« | mezkür projenin umumi hatları üzerinde mutabık bulunduğunu söylemiştir. Yugoslavyanın Mütaleası | — Subbotiç, maddelerin müzakeresi sıra- sında Yugoslav heyeti — murahhasasının tevdi edebileceği tadilât kaydı ihtirazisiyle Türk projesinin çok şayanı kabul olduğunu dermeyan etmiştir. Bulgaristana Gelince Nerkof, Türk projesi hakkında bilhas- sa birinci kısımdaki maddelere dair - bazı tavzihat lüzumunu kaydetmiş ve Bulgaris- tanın mezkür projeyi esas itibariyle müza- kere esası olarak kabul ettiğini ve ancak konferans işlerindeki teşriki mesâisinin, ğ M Fikri ğlîhtaı:ı tecrit cdı:lmi.ı bir memleket olan Bulgaristaniın emniyeti kaygusundan ve Ba- Contzesco, Türk projesinin hangi şart- gazlar rejimi ile sıkı sıkıya bağlı bulunan - |ticari menfaatlerinden mülhem — olacağını bildirmiştir. ne olduğunu - bilmezsiniz. Hepimiz birer Konferan, Tüsk hükümetinin mukavele çuval saklamıştık. Fakat ertesi gün bütün Brojükn e mddE Müzakere elküye çuvallar patronun emri altına girdi. Patron | ,. husust bir tetkike tabi tutulmasına lü- bir kuruş dahi ziyan etmedi.. Ekmeklerini | / m gönüecek miukteliil moktataa Makar kazanmak için hayatlarını feda edenler, ve| »>den sonra kendilerine tevdi etmek üzere her zaman bu uğurda ölümü karşılarında |hi teknik ve bir de tahrir komitesi teşkil bulanlar, daima diğer insanlardan daha tec- eylemeye Katar vermiğtir. Montrexn'un tarihte mevkli Evvelki gün Boğazlar konferansı - nın toplanıdığı Montrö tarihi bir yer - dir. Siyasi içtimalara bundan evvel bir kere daha sahne olmuş, 1926 da Puan- kara, Musolini ile burada görüşmüş - MMontrö yalnız tarihi bakımdan de- gil, güzel bir seyyah sehri olarak da BE> Operatör Bi .“Ürolog Dr.Mehmed Ali idrar yolları hastalıkları mütehassısı. Köprübaşı Eminönü han Tel: 21915 zun kılınmalıdır» Milletler Cemiyeti kararlarını icap ettiği takdirde harp gemilerinin bestçe geçmesinin derpiş edilmesi lüzumu- nu kaydeylemiştir. - Fransızlara Göre Boncour, ilerde müzakere edilecek 0- lan bazı mühim noktalar kaydı ihtirazisile Fransa hükümetinin 1923 — mukavelesiyle istihdaf olunan maksatlara cevap — veren Türk projesini müzakere esası olarak ka-|' bul ettiğini söylemiş ve Milletler Cemiyeti paktının olduğu gibi bu kadro içinde akte- dilmiş olan mıntakavi — paktların - tatbiki zımnında derpiş edilmesi icap eden ahkâm hakkında Litvinof tarafından serdolunan mütaleaların ehemmiyetini kaydetmiştir. rübesiz oluyorlar.. İşte mösyö, Socarrao o vakittenberi bu- rada mahpustur. Fakat yakında eski sahi- bine kavuşacak; gene denize inecektir. İş kırtasiyecilikten kurtuldu. Onu mü - zayedeye koyacaklar. Bu suretle gene pat- rona kalacak, — Ya bir başkası daha fazla arttırırsa? — Kim arttıracak mösyö. Burada bu namuzsuzluğu yapacak adam yoktur. Bütün kasaba geminin asıl sahibini bilir. Ve mü- a zayedeye iştirak edecek kadar kötü kalbli leri ekmeğimizi ancak oradan çıkarırız.. J İtalyan mümessili ile Rüştü Arasın konuşmaları (Baştarafı 1 inci sayfada) Bugünkü İtalyan gazeteleri İtalyanın iştiraki olmadığı için Boğazlar konf?ransınu:ı akim kalacağını yazmaktadırlar. İtalyan murahhasının Tevfik Rüştü Aras ile yaptığı mülakatta söylediği dostanejsözler bu neşriyatın İtalyan hükümetinin fikirlerine makes olmadığı kanaatini vermektedir. İtalyanın gönderdiği telgraf Montrö, 23 (A.A.) — Havas bildiriyor: - Konferans koridorlarında kaydedildiğine göre, Türk heyeti mu- rahhafıa.sı Romadan dün aldığı telgrafı henüz neşretmemiştir. Bunun sebebi ise Rüştü Aras, İtalyanın bu telgrafı geri alacağını veya hiç olmazsa müeddasını tahfif edeceğini ümit eylemektedir. Mamafih Ro- madan gelen haberler italyanın tadil aleyhtarı hattı hareketinde de- vam etmemesi muhtemel olmadığını isbat etmektedir. İtalyan gazetelerinin neşriyatı Roma, 23 (A.A.) — Giornale D'İtalia yazıyor: Türk taleplerinin ekseriyetle sanıldığından daha geniş bir mahi- yeti vardır. Bu talepler, halen akdenizde bir harp tehlikesi vaziyeti bulunduğu fikri üzerine istinat eylemektedir. Bu hususta İtalyanın va- ziyetine gelince, B. Musolini, Habeş meselesini müstemleke mahiyetli bir iş olarak telâkki eylediğ'ni ve bu meselenin bir Avrupa meselesi haline gelmesinin önüne geçeceğini müteaddit defalar tekrar eyle- miştir. Bu itibarla Türkiyenin mutalebatını serdederken ileri sürdüğü sebeplerden bir tanesi doğru değildir. İtalya, Montröde temsil edilmeği istememektedi. Bu keyfiyet, İtalyanın, kendisi orada mevcut olmadan alınacak her türlü kararları kabul edemiyedeği hakkında bir nevi ih- tar gibi telâkki olunmalıdır. İtalyanın Almanyaya gönderdiği söylenen telgraf Paris, 23 (A.A.) — Lozan muahedesinin tadiline müteallik İbalyan Sİ- yaseti hakkında Madam Tabouts, Montröden Övr gazetesine şu telgrafı çekmiştir: Alman hükümeti üzerinde Eylüle kadar İngiliz sual listesine cevap verm mesi için İtalyanın şiddetli tazyikte bulunduğuna dair çıkan haberler dün akşam büyük bir heyecan uyandırmıştır. Londradan gelen telgraflar, Alman elçiliğinin İngiliz dış bakanlığını bu cevabın Eylüle kadar tehir edileceğinden aşağı yukarı haberdar etmiş oldu- ğunu müeyyitdir. İngiliz dış bakanlığının bu tarzı hareketi istihfafkâra- ne bulduğ ve bundan muğber olduğu söylenmektedir. Montrödeki heyeti murahhasaların asıl nazarı dikkatini celbeden şey Ro madan Berline gönderilen şu telgraf olmuştur: «Zecri tedbirlerin kaldırılmasını elde ettik. Fakat bu kâfi değildir. Emrivaklin kabulünü de istiyoruz. Diğer taraftan Fran sanın, İngilterenin ve küçük — devletlerin Akdeniz misakı hakkındaki — tasavvurlarını kabul etmek istemiyorüz.» Murahhasların bundan çıkardıkları netice, İtalyanın Alman cevabını bir tazyik olarak kullanmak arzusunda olduğudur. Filhakika Almanya cevap vermediği müd- detçe Fransa ve İngiltere istikbalden emin olamazlar ve binaenaleyh İtalyanın Ber- lin, Londra ve Paristen birini intihap edebilmek gibi bir avantajı vardır. BULMACA TAKVIM N d &i sı & LA BO HAZİRAN ıj | Rumi sene Arabit sene u 1852 24 1856 n | Hızır Resmt sene| Haziran v BÜ 1936 il v ÇARŞAMBA ; , SABAH Ka İMBAK 8. D. Rebluıahır 8. D. ğ 8| 4 - d 6 | 4 4 29 2 | 06 x| Öğle | İkindi | Akşam| Yatsı z n S. (D. S.İ(D. İ5. |(D. (8. İD. Soldan sağa: i E.| - 41311 8 132112 —| 2 (04 | — Şimdi Montröde mevzuubahsedi- z.|ı2 (16116|17| 19144121 (40 len Boğazlar meselesinde ismi geçen bir şehrimiz. 2—Sabah soğuğu, eritmenin A- rapçası. İ—Gemilerin sığındığı koy, asmak tan emri hazır. 4 — Budala. 5 — Sahur- dan sonra oruç başlangıcı, mağara. 6 — Tesadüf etmek. 7 — Teselli etmek, kö- pek. 8 — Aramağın Arapçası, kumaş öl- çüsü. 9 — İstemek. 10 — İçinde karava- na pişer, bir erkek ismi, Yukarıdan aşağıya: | — Yavüz Sultan Selimin İranlılara zaferin ismi. 2 — Yırtıcı Son Posta İLÂN FİATLARI | — Gazetenin esas yazısile bir sütünün iki satırı bir (santim) sayılır. 2 — Sayfasına göre bir san « tim ilân fiatı şunlardır: karşı kazandığı bir hayvan, vadi manâsına gelen Arapça bir kelime. 3 — Namuslunun aksi. 4 — Krş. Üye, dair, sız manâsına gelir. 5 — Hançe- rin eşi. 6 — Rabıt edatı, bir ay ismi. 7 — 3 — Bir santimde vasati (8) kelime vardır. 4 — İnce ve kalın yazılar tutacakları yere göre santimle ölçülür. İstirap, ikindiden sonra gelen vakit. 8 — Elâstiki kabiliyeti olan bir nesne, mef'ulü leh. 9 — Baba manâsına Arapça bir ke- lime, çağ, süt veren hayvan. 10 — Yemek mastarının ÂArapçası, beygir, bir Papa is- mi. sır, elâ. 9 — Re, Katina, V0 — Altun, ile. Yukarıdan aşağıya: | — İncit, kara. 2 — Saadet, sel: 3 — Tımar,-ki. 4 — Âlim, korku. 5 — Ak. 6 — İnsaniyet. 7 — Yat, ahali. 8 — Ozan, âni. 9 — Natura, al. 10 — Nühuset. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: | — İstasyon. 2 — Nail, nâzan. 3 — Cami, statü.: 4 — İdam, Nuh, 5 — Ter, ana, rüh. 6 — İhsas.7 — Konya, 8 — A-