21 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

21 Haziran SÖON POSTA Londra zabıtasına karşı 6 muharrir: 6 —3 Polisin ziyareti Yazan: Anthony Berkley Ben başladığı her işi ötedenberi, çar- çabuk başarmayı seven bir. adamım. Mirtel de benim gibi idi. Onun için karşı karşıya geçip bir iki şişeyi boplt-l tıktan sonra gözlerimi yumdum ve müstakbel karımın boynuna sarıldım. tefrikası : 51 Ve onu da bir yumrukla yere yu - varladım. _O da Foster'in yanına düştü. İkisi- ni yanyana bırakıp odadan çıktım ve kendi otelime doğru yürüdüm. O- dama girip yatağıma uzandım. Fena yofulmuçum. Düşünüyor ve ne yapa- Ertesi sabah — Mirtel'in odasında i-| S8ima karar veremiyordum. Demek dim. Fakat sırada birinin kapı- tutturamamıştım. a Ki TE küm he yok ki Foster ile Mirtel benden da- yı açarak içeri girdiğini görünce olduğunu sorup anlamadan karnına bir yumruk indirip kapı dışarı etmek istedim. Fakat karşımdaki adam ihti- görüşelim! — Daardü görüşkeği hacet yok. Fakat bu kadını sana kaptırmayız. — O halde dövüşebiliriz. Dedim ve üzerine atıldım. Yumruk yumruğa gelmiştik. Fakat muhasimim, kolay kolay yenilecek soydan değildi. Enikonu dövüşüyor - duk. Derken Mirtel'in kendisi içerden çıktı. Ve ikimizi bu halde görünce hay- ret ederek karşımdaki adama: — Mister Foster! dedi, ben bu a - damla evlenmeğe karar verdim. Aley- hinde takibat yapılmasını istemiyo - rum! Takibat kelimesi beni gaşırttı. Mir - tel'e bakarak sordum: — Bu adam kim? — Mister Foster! dedi. Tekrar sordum: — Bu mister Foster'in vazifesi ne- dir? — Taharri memurudur! Biraz durgunlaştım, fakat tavrımı bozmadan tekrar sordum: — Burada işi ne? — Ben müracaat ettim ve bana yar- dım etmesini söyledim. Çünkü benim gibi kimsesiz bir kadın bir hâmiye tutmadı. Bana kalırsa... Fakat ben Foster'in sözünü bitirme- sine imkân vermedim. Ve yumruğumu sallıyarak hücum ettim. Foster yumruğu bütün şiddetile ye- di, arkasından bir ikinci yumruğu çe- nesine yerleştirdim. Fakat o da fırsatı kaçırmıyarak bana mukabele etti. Dö- vüşmeyi bilen bir adam olduğu mu- hakkaktı. Çünkü her darbeye mukabe- l ediyordu. Mirtel bizi ayırmak istedi ve: — Dovüşeceğinize konuşuni dedi. Biz de birbirimizden ayrıldık. Dövüşmeyi bırakıp karşı karşıya ge- Şüp- yak yediklerini anlatacaklar, dedikodu etrafı saracak ve herkes benden kork - mağa başlıyacaktı. Vakit kaybetmeden çıkıp gitmeyi düşündü Â Ertuı sabah uyandığım zaman ken- sektikten sonra kendimi biraz daha i- yileşmiş hissettim. Başıma biraz su|- döktükten sonra otelin kâtibinden he- |" sabımı istedim. Hesabı verdikten son- ra İngilterenin başka bir deniz kenarı- na gitmeyi tasarlıyor ve nereye gitme- nin muvafık olacağını düşünüyordum. Derken odamın kapısı çalındı ve bi- risi kapıyı açarak içeri girdi. Baktım, giren Mirtel'di. Odanın içinde bir aygır gbi ilerliye- rek önümde durdu. Benden intikam al- Zığ. geldiğini sandım ve hazırlan - Fakat Mirtel bilâkis özür diledi ve: —Affedersin! dedi, dün çok rahat- sız oldun! Bir şey demedim. Bir lâhza düşün - dükten sonra yüzüne bakarak sordum: — Neye geldiğinizi anlayabilir. mi- yin? — BSeni tebrike geldim. Beni yere yuvarlıyan ilk erkek sensin. Seni teb- rik ederim, Eddi!. Ben yine suştum. Fakat Mirtel de- vam etti: — Sen dün bana izdivaç teklif et - tin. Fakat dün sarhoştun. Bugün ayni teklifi tekrar ediyor musun? Yüzüne dikkatle baktım. Fakat Mirtel şapkasını çıkardı ve bir sanaddai - yenin üzerine koydu. Sonra bana baktı — Cevap bekliyorum! dedi. Ben bütün ciddiyetimle bağırdım: Hafta tatili için harç vereceklere 1 — Hafta tatili için ruhsat alma müddeti haziranın sonuna kadar uzatıl- mıştır. 2 — Yeni kanuna göre yapılan tahririn gayri safi iradlar üzerindeki tesiri L İD. 21.40: Muhtelif, — 23,15: 23,30: Dans, 24: Plâk. LHırp Hikâyest Bu Akşamki Program İSTANBUL 12.30: Muhtelif plâklar ve Halk musi- kisiş 18: Dans musikisi (plâk); 19: Ha - berler; 19,15: Türkçe operet ve film par- çaları (plâk); 20: Muhtelif sololar (plâk) ; 20,30: Stüdyo orkastraları; 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile - cektir. «Erwir Kiseh» den En yakinimizdeki düşman siperlerini iki aydır dövüyoruz.. Bugün hücuma kalktık; ve düşman siperlerini zaptedebildik ni » hayet.. Mevzilerimizdeki cesetler kaldırılmadan posta geldi.. Mektuplar dağıtılıyor.. Bana da bir mektupla bir sürü gazete var. Bu gürültü arasında rahat okuyabilecekmiy - Gazetenin birine şöyle bir göz gezdiri - yorum.. Rastladığım havadisler kafamı alt- öst ediyor.. Bulunduğum cehennemi va - ziyetten sinirlerim iyice gergin.. Mektubu okuyorum. «Ziraat bankası memurların - dan Emile Leman, hani Arnoldun — sınıf arkadaşı Kate Kaliwodla nişanlandı.. Yanımdan bir sedye geçiyor. Mülâzim Winkleri bir obüs parçası yaralamış.. E - pey kan kaybetmiş gibi.. Yanına yaklaş - tım. — Praga selâm götür benden. — Praga yelişebileceğimi zannetmiyo - rum ya.. Dediğin olsun bakalım.. ANKARA 12,30: Plâk yayımı ve ajans haberleri, 19,30: Karışık müzik, 20; Gençlik kuvvet kaynağı hakkında konuşma, 20,20: Hafif müzik, 20,30: Ajans haberleri, 20,40: Dans musikisi. VARŞOVA 18,25: Keman konseri, 19: Radyo bi- yesi, 19.30: Orkestra (Büyük solist konse- Haberler, BELGRAT 20,30: Millf neşriyat, 21: Konser nakli, 23: Gazete haberleri, 23,20: Radyo or - kesirası, 24: Lokantadan konser nakli. PRAG 20,30: Dvorak'ın «RUSALKA» opera- ti, 23,45: Plâk. Bir gazeteyi açtım: «Finale kalan Ru - dolf spor klübile W. A. F. A. bugün karşı- laştılar. İki tarafın canlı gayretlerine rağ- men maçtan bir netice alınmadı.. Şunu işa- vet etmeliyiz ki...» Müsaade alarak civar tabura gittim. Bir iş için siperden çıkan — mitralyözcü Mitche sordum: — Miralay nerede? Karargâhı işaret etti. Altımda toprak birden sarsıldı. Müthiş bir ıshk havayı deldi. Demir kasketim uç- ta başımdan.. Bir çok kum parçaları yü - züme çarptı. Mitralyözcü yere yuvarlandı, — bakıyo- rum. Kafatası patlamış.. Arkasında top - rağa saplanmış bir obüs. Miralayı buldum.. İşim bitince döndüm geriye.. Titriyordum. Avunmalıydım. Baş- ka şeyleri düşünmeğe ihtiyacım vardı.. Ga- geteye sarılıyorum tekrar: #Panline Ubrich sahneden çekildi ar - tık.. Bu münasebetle kendisine şeref artis- ti Ünvanı verilmiştir.» «Baron Wladi Sehlichter büyük bir miras bırakarak ölmüştür.. Serveti arasın- da çok kiymetli antikalar bulunmakta - dır.. Ezcüple Fragonard tarafından tezyin edilmiş altın bir tabaka vardır ki...» Bir çok yaralılar, sedyelerde önümden geçiriliyor. Taşıyanlar biraz dinlenmek için oturuyorlar.. Bir yaralının yanına yaklaştım. Elini tuttum.. Soğumuş.. Biraz sonra tabur dok- toru geldi.” — Kâüğıtlarını ve cebindeki eşyayı alın.. BÜKREŞ 18: Orkestra, 20,20: Dans musikisi, 21: Skeç, 22: Muhtelif milletlerin şarkıların - dan, 22.55: Konserin devamı. BUDAPEŞTE 19,30: Çingene musikisi, 20.20: Kon- erans, 21: Beethoven'in «l n o- peras, 23,45: Radyo salon orkestrası. MOSKOVA 18,0: Konser, 20: Opera müsikisi, 21: İsteğe göre musiki eserleri, 22: Yabancı |dillerle neşriyat. VİYANA 20,30: Şarkı - piyano, 20t Strauss'un eserlerinden konser, 23: Haberler, 23,30: Johann Sirauss'un «ÜÇ VALOb adlı o - pereti, 23,40: Plâk, 24,40: Dans, 22 Haziran Pazartesi İSTANBUL 18: Opera musikisi (plâk), 19: Haber- ler, 19,15: Muhtelif plâklar, 20: Halk mu- Sikisi, 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile - icektir. Parti şubelerine tamim Cümhuriyet Halk Partisi İstanbul merkezi, vali ve belediye reisi Muhid - «Ayın ışığı külenin arkasına vuruyor.. Bu mavimsi ışık manzaraya başka türlü bir güzellik katmakta.. İngerber, dalgın dalgın etrafına bakınıyor...v On ikinci bölükten bir tebliğ geldir «On beş ölü. Kırk yaralı...» Gözlerim gazetede gene: «Piyangonun ikinci keşidesi çekildi. Bi- Hücumdan sonra.. Faik Bercmen tinci ikramiyeyi kazanan numaralar şun « lar: 703625, 897003...n Yanımda bir inilti: — Su, Allah aşkına bir yudum su.. —— | Matramda birazıcık soğuk kahve kal « mıştı. Biri göğsünden yaralanmış.. Titri w * yordu.. O da yalcu.. Java gekeri 23,6, gümüş 24,62; buğ « gday...» «Mahkeme — azasından Marthe Planef yirmi dört yaşına girdi. Marthe genç kız « larımızın içinde nümune olacak...» «Tiyatro haberlerir Matmazel Wikter « fuld devlet operası tarafından angaje « « dilmiştir.. Artistin büyük muvaffakiyetle. rtini yakında seyretmek bahtiyarlığında...w «Dün genç müzisyen opereti temsil « », dildi. Müthiş bir kalabalık vardı.. Halkı © mizin bu candan alâkası bizi...» — Öbür kısma geçin.. Yirmi ceset gö mülecek.. ... ' Birisi, sürünerek yaklaşttı. Kurgut « Tanmış.. Dikkat ediyorum.. Bizimkilerden,, Bu Kuchner.. Üçüncü taburun borazanci« Bı... Sordum: — Yaralı mısın? Başile evet, dedi, Sabahleyin yaralanmıştı. Kurşun dan girerek göğsünden çıkmış. Öğl #onra şuurunu kaybetti.. Sonra tekrar h'x dine geldi biraz., | Saatlerce, mevzilerimize gelebilmek içlei sürünmüş... İlk pansmanımı kendisi yap « miş.. Yarasını arkadaşlar yeniden temliği — lediler, sardılar.. / Göz yaşlarını tutamıyarak mırıldandı! — Tâ oradaydım.. Uzanmıştım yerex Ne kirnseyi görüyor ve me de kimsenin e$4 sini işitiyordum. | «Dün Pasaj sinemasında hissi bir Hilni gösterildi.. Tamamile Amerikan zarafetile dolu..» 5 ... Arkadaşlardan biri bir kaput bulmuş, Sevinç içinde, | — E.. Artık diyor, üşümiyeceğim.. Şinix di soğuk vız gelir bana... — Nereden buldun bunu? — Bir ölünün sırtından çıkardım.. D& min gömülenlerden.. Cesetlerin yanına koşuyoruz.. Bir kaputlar kaldırldı.. Altıncı bölük efradı paylaştılar kaputları.. İ Cesetlerin yanından yavaşça döndüm, Tekrar gazetelerin birini açıp okuyorum? «Jibye mükâfan...» , Hava buz gibi.. Biri bomurdandı: — Ne yazık.. Benim de bir kaputun olsaydı.. ğ Herkes ona bakıyor.. Kafamızda bir df 4dünce.. Ölülerin sayısmı çoğalsın İstiyoruza Kaputlar bollaşacak.. Biz de rahat uyu s yacağız.'. Rüzgâr « bir ölüm havası gibi - wlik ça larak esiyor.. Üşüyorum.. Gözüm gazete« de, fakatı «İzdivaç ilânlarır Otuz beş yaşla: zarif, centilmen bir memur evlenmek isti « yor.. Bu hususta muhabere etmek...» heti e ll B ll z l Si Menba suları arasında en kuvvetli radioaktivitesi bulunan Alemdağı Defneli suyu 10/6/936 gününden itibaren suculara verilmeğe başlanmıştır dolayisile harç tarifesi ikinci T: içtimamda umumi mecliste tetkik edilecek- &.MNVMWMHMMMMM" ni tahririn tatbik edildiği yerlerde yeni iratlara ve eldeki tarifeye nazaran mıştır. (Omlük ve Eytam Bankası Tânları | Pazarlıkla Satılık Emlâk çip oturmak istedik. Fakat ben başla- dığım kavgayı tamamlamak — istedim ve derhal odanın içindeki eşyayı kena- ra köşeye çekmeğe başladım. Sonra * — jaketimi sıyırıp attım. Fakat Foster de benden geri kalmıyordu. O da elne ge- çen eşyayı çekiyor ve jaketini çıkarı - yordu. Ben kararımı vermistim. Ya bu herifi mağlüp edeceğim, yahut icabe- derse öleceğim. İlk önce yenileteğimi sandım. Ken- salladım ve yine hasmımın çenesine in- dirdim. Bu yumruk meseleyi halletti. Ve hasmımı yere yuvarladı. Mirtel bunu beklemiyordu. Onun da yüzüne bakarak bağırdım: si — Sen mi bu adamı bana musallat şanba günü saat on beşte Ankara'da İdare Meclisimiz huzurunda peşin veya taksitle pazarlıkla satılacaktır. isteklilerin o gün ©o saatte Ankara'da daire Meclisimiz de hazır bulunmaları veya yazılı mebaliği depozito olarak Şubemize tevdi ederek son teklif ve şartlarını telgrafla veya mektupla 'da İdare Meclisine veya Şubemiz Müdürlüğüne bildirmeleri ve fazla tafsilât için Bankamıza müracaatları. Bra) oe p galon şişeler derununda suculara verilmeğe başlanmıştır. Yukarda evsafı kimyeviye, hikemiye ve bak tiriyolojik ha:saları bildirilen ve bilhassa radioaktivitesinin fazlalığı il mü- temayiz olan bu suyun safiyetieden emin olabilmek için şiş lerin üzerindeki vakfın hususi kurşun mühür ve zımbasına dikkat etme- lerini sayın halkımıza ehemmiyetle tavsiye ederiz. — (3230) | | | GÜ fi"'î’.ip;::::“d_h:' "'::'r:ı“: Esas No, &1 Mevkii ve Mev'i Depozito Müteaddit resmi müessesatı sıhhiye mütehassıs etibbası tarafından çenesine bir e n * e bal İ jik enat neticesi tanzi B Yernskaa arede indi Ka HFT — GA e DN SD V Tağia cağirllik'KElE sğlidar sanlan Kale Gym bikenini lli ÜĞ e verimden orülüm. Duna ni |. < ceki Teşviki i Harbiye so- *” | — Olduğu (kolibasil, ancarop, likefyan) mikroplarla her türlü mevaddı vaziyetim sağlam değildi. Fakat her ne 1 Nişantaşında Gevikiye, “yaük ğ kimyevir iyeden tal âri bul: ğu bildiri ü r bahasına olursa olsun galip gelmeğe iı(ıııdı 133 No.lı halen Film tarafından yeviye ve uzviyede mamen unduuğu bildirilen ve emsali azmetmiştim. — Yerimden - sıçrıyarak studio olarak kullanılan eski ekmek fabrikası. 8000 , arasında en kuvvetli radioaktivitesi bulunan Alemdağı sağlı sollu yumruklar yağdırmağa baş- 254 Galta Halil Paşa sokağında Ömer Abit Hanı Defneli suyu 19/6/936 günüden itibaren ağzı, bir tarafı (Evkaf) di- ladım. Fakat vaziyetim iyi değildi. İyi- bitişiğinde 21 No.lı Manokyan Hanı. 6000 , ğger tarafı (Defneli) ibaresini havi zımbalı hususi kurşun mühürle ce bir vaziyet alarak bir yumruk daha Bankamıza aid yukarıda meykileri yazılı emlâk, 24-6-1936 Çar- | mühürlü otuz litrelik küçük boy damacanalarla iki buçuk İitrelik gHi eairac li