21 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

B - a sez L B t B tun ahırına in. Orada, Yâseydi... — eyüz riyal eder. Eğer onu San'aya| - ( götürür, satarsam.. Bir defa değil üç — Mefa bile evlenmek mümkün olacak- — dır. Allah, sizden razı olsun; yaseydi... ' — beyin elinde bulunacağına OB blllfâln ız. Kisie : . SON POSTA Haziran 21 10 Sayfa OLUM MANGASI “ Son Posta ,, nın tefrikası: 115 Yazan ÂA. R Cemil, “ölüm mangası ,, kumandanı sıfatile mühim bir telgraf çekmişti.. — Hey.. Nâsır Mebhütun adamları!. Kaleyi, iki tabur asker çevirmiş.. Siz- den başka kalede kim varsa, hepsi tev- kif edilmiştir.Nâsır Mebhüt ta yolda bütün maiyeti ile ele geçirilmiştir... Derhal silâhlarınızı teslim — ederseniz, ne âlâ.. Etmezseniz, hepiniz süngüden geçirileceksiniz. Diye bağırmıştı, İçerideki telâş ve karışıklık, bir kat daha artmıştı. Hiddetli sözler, küfür- ler ve biribirlerini tel'inler ve tehditler arasında bir ses yükselmişti: — Ben.. Teslim... Bu sesi, başka bir ses takip etmişti: — Ben de.. Teslim... Ve sonra, bir kaç ses birden ayni keli- meyi tekrar eylemişti: — Teslim. — Teslim.. — Teslim.. Cemil, sevincinden '“çıldırma derece- sine gelmişti. Derhal azametli bir ton alan sesi, şöylece yükselmişti: — Teslim olanlar, silâhlarını bırak- sin.. Ellerini yukarı kaldırsın.. Birer birer buraya gelsin. Cemilin bu emrini, birer birer yere atılan silâhların, taşlara temas eden de- mir sesleri takip etmişti. Ayni zamanda Cemil: — Manga!.. Süngü tak!... Emrini vermiş.. Kasaturaların tü- fek namlülarına geçirilmesinden müte- vellitşakırtılar biter, bitmez; mangayı (Süngü davran) veziyetinde, duvarla- rın kenarına dizmişti. Nâsır Mebhütun kalede en sona ka- lan sekiz adamını da bu suretle silâh- larından tecrit ederek teslim almak, bir kaç dakikadan fazla devam etme- mişti. gerek bu adamların isticvapla- rından ve gerek yapılan taharriyattan sonra; kale dahilinde ve bilhassa Seyit “Nâsırın dairesinde artık teslim olma- yan hiç kimse kalmadığına kanaat ge- tirilmişti. Cemil, o zaman doğruca Melihanın yanına gitmiş; onun ellerini öperek: — Melihal.. Biribirimize anlatacak, çok şeylerimiz var. Fakat şimdi sırası değil... Yalnız, sana şimdi kısaca şunu söyliyeyim. İkinci defadır ki beni müş- kül vaziyetten kurtarıyorsun. — Sana, teşekkür ederim. Demişti. * Zımar'da, Yanya alayı kumandanlığına Kumandam altında bulunan Ölüm Man- gasile, Nâsır Mebhütun kalesi zaptedilmiş- tir. Şu dakikada kale, elimizdedir. Yetmiş vardır. Kaleye yerleştirilmek üzere acilen bu kuvvetin vürudunda da kumandam al- tında bulunan Ölüm Mangasile Nâsır Meb- hütun takibine devamıma müsaade edil - mesini istirham eylerim, efendim. Ölüm Mangası Kumandanı Mülâzım CEMİL Cemil; bu tezkereyi yazdıktan son- ra, Rizaya verdi: — Rizal. , Aşağıya, Nâsır Mebhü- Abdülbârinin güzel bir katırı vardır. O katırı, sana verdim. Derhal katıra bin; bu tezke- reyi Zimara götür. Kumandan beye teslim et. Dedi. Riza, büyük bir sevinç içinde cevap . &rdi. — Emriniz.. Başım gözüm üzerine, Abdülbârinin katırı, en aşa- Tezkerenizin bu akşam kumandan emin ola- Sız hakıkaten harikulade ııh.._ c kişi ile Nâsır Mebhütun kalesini zaptet- tiğiniz.. Hele bana da Abdülbârinin katırını ihsan eylediğiniz halk ara- sında duyulursa.. Aman Allahım; ne büyük hayretler uyanacak.. Sizi temin ederim ki, sizin bu kahramanlığınıza bütün Yemen kızları birer şarkı uydu- racaklar.. Her yerde bu şarkılar...... Cemil, Rizanın sözünü kesti: — Rızal.. Vaktimiz az. İşimiz çok. Sözlerini sonra ikmal edersin. Hadi bakalım, Zımaraya.. Arrışl... Dedi... Rıza bu kat'i emri alır al- maz; derin bir iman ile bir besmele çekmiş; kapıdan fırlayıvermişti. Cemil, zindanda mahpus bulunan zencirli Yemen asılzadelerini kâmilen avluya çıkartmış; hepsinin zencirleri- ni söktürerek serbest bırakmış; bun- ların yerine o derin zindana, yetmiş iki lesiri yerleştirmiş; zindanın kapısını da sımsıkı kilitlettikten sonra kapıya iki süngülü nöbetçi dikmişti, Seyit Nâsırın dairesinde araştırma yapılırken; vaktile kimbilir hangi Os- manlı kalesinden ele geçirilmiş bir san- cağı da, askert merasimle kalenin di- reğine çekmıştı Ve sonra; bütün bu yorgunluklarını çıkarmak için, Meliha ile beraber, Nâ- sır Mebhütün odasına yerleşmişti. O odadaki hatıralarını birer birer Melihaya anlatan Cemil, ©o hatıraları takip eden korkunç macerayı da hikâ- ye ederken; Meliha çıldıracak derece- de derin heyecanlar hissetmişti. Sıra, Melihanın başından geçenleri' hikâyeye gelmişti... Meliha, Nâsır Mebhütün adamları tarafından nasıl yakalandığını anlattıktan sonra sözü- ne şu suretle devam eylemişti: — Beni, doğruca Nâsır Mebhütun karılarının yanına götürdüler. Biraz sonra da kendisi geldi. Bana çok hür- met gösterdi. Uzun uzadıya bir Seyyit kızı olduğumdan bahsederek, bir Türk için gösterdiğim bu fedakârlıkların ba- na şeref vermiyeceğini söyledi. Ve sonra; , — Sizi, adım adım takip ediyordum. Ve günün birinde, böyle bir macereya atılacağınızı da ümit eyliyordum. O- nun için tam zamanında sizi ele geçir- dim. Şimdi, benim yanımda rehine olarak kalacaksınız. Babanız, imamlık meselesinden vazgeçinceye kadar be- nim yanımdan ayrılmıyacaksınız. Dedi... Onun bu sözleri, benim üze- rimde, çok ağır bir tesir husule getirdi. Azkalsın, babama bir mektup yazacak, ve onu fikrinden caydırmaya çalışa- caktım. Bunu düşünürken, birdenbire Nâsır Mebhüta bir Neccab (1) geldi. Kalenin içi birbirine girdi. Nâsır Meb- hüt, derhal hazırlık emri verdi... Ne olduğunu anlamak için meraktan çıl- dırıyordum. Nihayet, bir kolayını bu- larak Nâsır Mebhütun karılarından sordum. — Türkler, hükümet idarelerini şek- lini değiştirmişler. Eski miskin ve âciz hükümet gitmiş.. Yerine kuvvetli ve cebbar adamlardan mürekkep yeni bir hükümet gelmiş. Şimdi, Yemene ordu- lar getirilecek.. İmama mensup ve ta- raftar olanlar, te'dip edilecekmiş... İmam Yahya, efendimiz Nâsır Mebhü- ta emir vermiş: — Türkler kendilerini toparlama- dan, biz derhel onlara taarruza geçe- lim. Sen, hemen; Zafir kalesine git. Orada cihat ilân et. Ben de sana iltihak ederim. Demiş. Şimdi, hepimiz Zafir kale- sine gidiyoruz. (Arkası var) (1) Posta memuru - haberci - Yemen- de, kabileden kabileye veyahut, şehirden Düelloya çağrılan avukat daveti kabul etmiyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Türk teb'asından olanlar Türkiye- den başka bir yerde düello yaptıkları takdirde bu suç Türk kanunlarına gö- re âdi cürümlerden madut olduğu için iadei mücrimin kanununa tevfikan suçluların Türkiyeye teslimi icap eder, Sedat Fuat Teklifi Kabul Etmiyor Düelloya çağrılan Sedat Fuat demiş- tir ki: — Baro meeclisi benim avukat Hasan Fehmiyi şikâyetim üzere bir kaç mürafaa yaptı. Bu arada Hasan Fehmi Baroya bir istida vererek avukat İsmail Münirle beni düelloya davet etti. Baro meclisi düellonun Türkiye — top- raklarında memnu bir hâdise olduğundan bahisle bu istidayı reddetti. Baro meclisi 15 gün sonra bir daha toplanacak ve va- ziyeti tetkik edecektir. Hakkı takdir oraya aittir. Eğer bu teklifi bana bizzat Hasan Feh- mi yapsaydı yine kabul etmezdim. Kanun adamları arasında düello bir sureti hal o- larak kabul edilemez. Yeter ki ben hiç bir zaman bir meslekdaşımın hayatının niha- | yet bulması ile neticelenecek bir tarz halli tasvip edemem.» Belçika da zecri tedbirleri ilgaya karar verdi (Baştarafı 1 inci sayfada) etmiştir. Mister Baldvin zecri tedbirle- rin ilgasına doğru gitmekten başka bir çare bulunmadığını uzun uzadıya an- latmış, hakikt zecri tedbirin harp oldu- ğunu, halbüki kimsenin harbetmeğe gönlü olmadığı gibi İngiliz efkârı umu- miyesi içinde de en büyük kısmın har- be aleyhtar bulunduğunu söylemiş, bu yüzden kollektif emniyetin esaslı bir sarsıntıya Uuğradığını, fakat Milletler Cemiyetini islâh ile bu zararın telâfi e- dileceğini ilâve etmiştir. Belçikanın kararı Brüksel, 20 (Hususi) — Belçika hükümeti, zecri tedbirler hususunda İngiltereyi takibe karar vermiştir. Milletler Cemiyeti Taraftarları kararı Geri aldırmağa çalışacaklar Londra 20 (A.A.) — İngiltere hükü- metinin zecri tedbirlerin kaldırılması için vermiş olduğu karar, Lord Sesil'in baş- kanlığı altında Scarborough'da aktedilmiş olan Milletler Cemiyetine müzaheret birli- ği konferansında şiddetle tenkit — edilmiş- tir, Toplantının sonunda müstaceliyet kara- rile bir takrir verilmiştir, bu takrirde de- niliyor ki: «Birlik, hükümetin İtalyaya karşı tat- bik edilmekte olan zecri tedbirlerin terke- dilmesini teklif etmeğe karar vermiş olma- sını derin teessürlerle karşılar ve birlik a-| 'sokağında 1 Numarada Kibare zalarını bu kararın geri alınmasını temin maksadiyle bütün meşruti çarelere baş vur- mağa davet eder.» İtalya Cenevre Toplantısına İştirak Etmiyecek Roma, 20 (A.A.) — İngilterenin zec- ri tedbirleri kaldırmak hakkındaki kararı- na rağmen, İtalya Cenevreye delege yol- lamamak kararında ısrar edecektir. Fakat zecri tedbirler ortadan kalkar kalkmaz, İtalya da, herhangi zecri tedbir- ci devlete karşı hasmane bir vaziyet al- maksızın mukabil zecri tedbirleri kaldıra- caktır. Fransa tekliflâr ileri sürecek Paris, 20 (A.A.) — Fransa hükü - meti, Roma ve Londradaki büyük el - çilerine kollektif emniyete riayet ettir- meği istihdaf eden «umumi teklifle» i- ni bildirmiştir.. Fransa hükümeti, bu tekliflerini bir müddet sonra ecnebi hükümetlere bildirecektir. Fransız teklifleri şunlardır: 1 —1 inci maddenin tatbiki halin- de ihtilâfta taraf teşkil eden devletlerin rey vermek hakkının nez'i, 2 — Milletler Cemiyeti azasının kâffesinden alınabilecek - ekonomik zecri tedbirlere iştirak etmelerinin is- tenilmesi, bazı devletler coğrafi alâka- ları dolayısiyle süel zecri tedbirler ala- bilirler. 3 — Mıntakavi karşılıklı yardım mi- sakları, coğrafi bakımdan alâkadar o- lan devletlerin iştirakleri keyfiyeti pe- şin olarak tesbit edilecektir. 4 — Milletler Cemiyeti mukavele - namesi, Fransanın harici siyasetinin esas prensibi olmakta berdevamdır. F Tükeş -- HĞ4 a z | Kadıköy ——0 iskelesi Floryaya götürülecek Yenikapı, Samatya, Bakırköy, Yeşilköy ve Floryaya vapur işleyecek, ayrıca Eminönü - Topkapı - Florya otobüs servisi yapılacak e H g“l*&n çi Şimdiki Kadıköy iskelesi Kasımpaşadaki havuzda yapılmakta |" olan yeni ve iki katlı Kadıköy vapur is- kelesi yakında yerine konulacaktır. İskelenin demir aksamı bitirilmiştir. Üç dört gündenberi tahta kısımlarının inşasiyle uğraşılmaktadır. n Şimdiki Kadıköy iskelesinin Florya- ya nakledilmesi kararlaştırılmıştır. A- kay idaresi Floryaya vapur işletecek - tir. Floryaya işleyecek olan vapurlar İs- tanbulun Marmara kıyısındaki bazı semtlerine ve bu arada Yenikapı ile Samatyaya, Bakırköy ile Yeşilköye de uğrayacaklardır. Bundan başka Topkapı yolundan geçerek Floryaya gitmek üzere otobüs servisleri ihdas edilecektir. Floryadan trenin de geçtiğine göre; İstanbulun bu güzel sayfiyesi tren, va- pur, otobüs ve otomobil gibi başlıca nakil vasıtalarının hepsine kavuşmuş olacaktır. Şehir mütehassısı Prost da İstanbulun imarı plânına Floryadan başlamıştır. Böylece Florya her türlü konfor ve istirahat esbabını cami, belli başlı bü - tün nakil vasıtalarına malik ve şehrin en yakın sayfiye ve banyo yeri olacak- tır . Gören, bilen var mı? — - Ablamı arıyorum 12 sene evvel Gi- ritten çıkarak ©v - velâ Mersine, ora - dan da İstanbula gelen Hüseyin kızi Hatice adındaki ablamı arıyorum, Ben Mersinden bü- yük annem Kiba - renin yanından ge- liyorum. Ablamın Şişli taraflarında bir evde bulundu - Bunu zannediyorum. Bilenlerin adresime bil- dirmelerini rica ederim, Kadıköyde: Riza paşa çeşmesinde Ziya bey x * £ Kardeşimi arıyorum 3290 da Rumelinde Prepal kasabasından İstanbul Rüştiye mektebine tahsile giden (kardeşim Selmanoviç Süleymandan 332 den- beri hiç bir haber alamadım. Kendisini bi- len ve tanıyanların adresime bildirmelerini dilerim. Bürhaniyede Sütçü Kadir nııhıllo Sel- İmanoviç oğlu Abdullah. * * * Batumlu Emrullahı arıyorum Batumlu Emrullah ve İslâm Sürmenizeyi arıyorum. Bilenlerin beni haberdar etmele - rini dilerim. İstanbul Ortaköy Pişmişoğlu sokak 49 da Aslan oğlu hemşiresi Fatma, * &* * Anasını ve kardeşlerini arıyor Aslen Girit vilâyetinin Hanya kasabası Mi- lânos köyünden hicret eden ve 324 - 325 se- nelerinde Bursa vali muavinliğine tayin' edi- len İzzet beyin nezdinde bulunan Süleyman oğlu Ahmedin kızı Feride, annesi Haticeyi, kardeşleri Ali, Hasan, Emine, Havva, ve Fat- mayı arıyor. Bilenlerin aşağıdaki adrese bil- dirmelerini diler. S Alpulluda kömürcü Eşref zevcesi | Feride * * * Sultan Mürveti arıyorum Adananın Bahçe kazasında 310 tarihinde Kadılık yapan Ömer Hulüsinin yanında İs- tanbula gelen Sultan Mürveti arıyorum. Bilenlerin aşağıdaki adrese bildirmelerini di- lerim. İstanbul Kumkapı Çadırcı Ahmed Çelebi camli sokak 2 de Ali Riza Kardeşlerimi arıyorum Romanyanın Silistre vilâyetinin Tutrakan kazasının Beliçsa köyünden Hidvan oğulla- rından İlyas kızı Halimeyi, ÂAyşeyi ve karde- şim oğlu Beytullahı Umumi harptenberi arı- yorum. Bilenlerin beni haberdar etmeleri lü- zımdir. Aydın ceza evinde İlyas oğlu Şaban Rüştü Aras dün Fransız Başvekili ile görüştü (Baştarafı 1 inci sayfada) — * Fransa Başvekili M. Leon Blum tarafın- dan kabul olundu. Paris 20 (A.A.) — B. Tevfik Rüştü Aras, bu sabah hariciye nazırı M. on Delbos ile görüşmüştür. Nazır, kendisini öğle yemeğine alıkoymuştur. Bu görüşme: nin mevzuunu, beynelmilel vaziyet teşkil etmiştir. Rumen Hey'eti Bükreş, 20 (A.A.) — Boğazlar kon- feransına iştirak edecek olan Rumen hey- eti aşağıdaki zevattan mürekkeptir: Dış işleri bakanı B. Titülesko, — genel kurmay başkanı general Samsonovlçi, Mil- letler Cemiyeti nezdindeki Rumen delegesi B. Antoniade, Boğazlar — komlsyonunda Rumen delegesi orta elçi B. Contzesco, Romanyanın Lâhey elçisi B. Pella, Kontri- ral Rosca, limanlIr idaresi direktör müa- vini B. Mihalopol. Memuriyetleri mahallinde bulunan B. Antoniade ve Pella'dan gayrı, hey'etin bütün diğer azaları bugün ekspresle Mon- trö'ye hareket etmişlerdir. ' Bükreş, 20 (A.LA.) — M. Titülesko, bu sabah Montröye hareket etmiştir. BÖTÜN ÖLK pHER:l'; DOLAŞAMAISINIZ FAKAT W:MSonP sta K LÂN? üıxğfıl HER GISN DOLASIIL a