B Sayfa :SON POSTA Haziran 20 Mmüşerref olma; rar yok. Bugün teşerrüf ede: sanlar, analarının karnında biri le tanışmazlar ya.. — Mat oldum, hocam, gidelim. Haydarpaşa iskelesine doğru düler. Yandan çarklı vapura dara dar| ler. Baş tarafta, güvertede tahta yerleşip cıgaral t vapur Sarayburnunu yi de yaşıyan insanların ağ- sızısını, açlığını, rezaletini, al - baş etmeğe kalkışyor. Gâvur Cemal sözünü kesti. Demin- den böri anlattıklarını Nurinin can ku- lağıyla zı kiremitleriyle alâkadar gördü. — Ne o ustam? Birdenbire daldın. olmadığını Usta, her nedense, bu sefer, açılmak içir vur Cemalden böyle bir alâka bahati Gülizarın omzuna yüklüyor, — Ama hocam! — Sen işin ammasini bana değil s- mana anlat. Hem madem ki dünya evi-| he girdin bir kerre, dırıltısını da çökme- &e hazır ol.. Uzsta cevab vermedi. Zaten vapur Haydarpaşaya — yanaşıyor. - Kalktılar. Alman — müstemlike Berlinle Bağdadı İstanbulda birbirine bağlamak İstiyen mimarisi kepaze garindan trene bindiler. Yeknasak bir tıkırdı içinde çayır - lar, bahçeleri çam ağaçlı bir iki köşk Kızıltı ır. banliyö servisinin —Biraz yürüyeceğiz, dedi. Konuşmadan bir on dakika kadar yürüdükten sonra duvarları çok yük- sek, demir bir bahçe kapısının önünde durdular. Yazan : Orhan Selim KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası .. navut bir bahçıvan peyda 'du. Bahçıvan gâvur Cemali tanıyor. Yol Ki ustanın ilk gi ' |rüdüler. Burası tek rı-_. rn;ı boj aa Gâvur Cemal: — İşte burası, dedi ve kapıyı çal - mağa başladı — Biz if olduğunu gi — Küçük bey evde mi? diyx yerdi. — Buyurun. Haber ağlı boyası görülüyordu. Usta yvanta çiçekleri, seri: le bu bahçe ustayı ir bahçeye, bir paşa köçkü bal, di bu. Bahçıvan önde, selâmlığa doğru çamlı bahçenin aydınlığı doldu içeriye. Uşak yerden temenna etti: — Sefa geldiniz efendim, dedi. Uşak çekilirken Güvur Cemal: — Benim kahve az şekerli olsun oğ- im, dedi. JI | Bir Doktorun Günlük :o:ı..::_ı: 2 — Kalbi iyi çalışıyordu. 3 — Gizli ve açık bir hâstalık (uzvi) Bir sevgiden sukutu hayal meselesi idi. Yemek yememesi, zayıflamak arzusun- utmuş ve hastalığı da (*) Bu notları kesip saklayımız, ya- kut bir albüme yapıştırp kolleksiyon yapınız. Sıkmtı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. rafına bakındı. Çam ağaçla- - İlar - | Galatasaray pilacaktır. Amerika Atletlerinin Muvaffakiyetleri Pazar günkü maçta İstanbul köyde, 'e | latacaklardır. makta müsabakalar yapan — Amerikalı — atleti gayanı hayret dereceler elde — etmektedir- ler Spor Galatasaray Beşiktaş maçı ikincisi anlaşılacak Pazar günü Reis, Federasyon rücsa- konuşmuştur. ikmat akşam geç vakit Topkapı, Eyüp, Galatasaray, — Be- taş B takımları da Taksim stadında kar- Karagümrük Stadırda Eminönü Halkevinden Evimiz tarafından wayri federe takım- arasında Karagümrük stadında — yapıl- bol şampiyonasının — geçen Baba Tahir Derken, Tophane cihetinden bir nal şa- yanldı. Kalpaklı, kordonlu, orta yaşlı yaver, arkasında iki neferle beraber, lerledi ve tam oracıkta attan indi. Hepimiz: — Şimdi ne olacak? Diye merakla bakıyorduk. Yaverle, zuhaflar konuşmağa başladı - " 'lar. Ne konuştuklarını bütabi bizler işite - " İbir kaç dakikaya kalmadı: bilmiyorduk. Lâkin dikkat ettikç Herifler kasa- ni kınladma soktular. &P miyı Berlin olimpiyat oyunları için — büyük Meşhur zenci Ce Övens 100 yarda n Frantız Atletleri Olimpiyatlara Gidecekle Paris, 19 (AA) bağırdılar ve kol iye de * İşin iç yüzünü merak eden lalam, er- nazarı dikkatı celbedecek Son Posta İLÂN FİATLARI | — Gazetenin esas yazısile bir sütünün iki satırı bir (santim) sayılır. 2 — Sayfasına göre bir tim ilân fiatı 3 — Bir santimde vasat! (8) kelime vardır. 4 — İnce ve kalın yazılar tutacakları yere göre Çift tayin, matbahı ümire'den yemak, hu-) dutsuz bir serbesti, Yıldız tepelerinde, a- çik havada ikamet.. Bunları berakıp ta, Badiyettüşgam'a dö- nülür mü? Buz gibi, Lui çuhasından elbise çıkarılır da pırpit entariye tekrardan nasd dönülür? yol kesmek süretile bir hâdise çıkarp, kâra kadar eksettirmek, ve böylece e- mellerini tervic ettirerek İstanbulda ve ta- burda kalmak. Anlaşılan, sazaydan süreti mahsusada gönderilen yaver de kendilerine bu yolda İteminat vermişti ki, herifler mesruren geri- İye dönmüşlerdi. Fakat, zannederim, istedikleri ı.__ te kaçırma- kırtısı duyuldu.. Yakınlaştı.. Kalabalık ikiye| , Zuhafların pala sa- n noktaya doğru i- - İraz zekâ ve kı ARTIK YAZABİLİRİM! ve Şürekâsı Yazan: Ermel Tala (Ercümend Ekrem ) olmadı. Abdülhamid, bu kabına sığmıyak Baba Tahir ve Şürekâsıl kuruş düşürmek sureti- Bir buçuk yaşında iken, dadısının ku çağından düşüp, yirmi yil maflüç yaşadık> tan sonra ölem anam süt emziremediği için, aylıkla bi ütnine tutmak lâzım gelmiş.. Aramışlar, taramışlar.. üihayet, iki ço gürbüz dinç bir kadın bulup, tut « ide ile, Anamın dediğine bakılırın ham ahlat, fakat sıhhatli ve güzelce imiş. İki çocuklu olmasında bizim erütninca zur görmemiş. Kızımı yaz Pların yanına barır gören babam, Yeni- hocasının iki günde |mmip | Akşamları öve. üstü başı yırtık, eli yü- İzi kiretnde dösün gekdibee, snam ma - kisar edermiş: Akıllarkın diye, bir temiz pataklamış- lar, fakat evin büyüklerine hiç bir yey ak- settirmemişler. Aradan yine bir müddet geçmniş.. üm, ağalardan biri önünü ilikleyip, — Durak Bakalım! demiş; bir çareek ni düşünürüz. Sütnineden memnun oldukları için, a- namla babam başbaşa verip, ne yapacak- ninenin de fikri sorulmuş. — Cehenteme kader yahı vari Ne is terseniz yapınl (Arkası var)