— Yaşlı zenginlerden para sızdırmak isteyen genç ve güzel kadınlar Amerikada birbirinden meraklı beş dava açıldı, herkes bunların dedi kodusu ile meşgul Son günlerde Amerikada bir çek ....çl | | — we güzel kadınların yaşlı buşlı zenginlere musallat olarak servetler sızdırmağa baş- ladıkları göze çarpmaktadır. İşte bu kur - naz ve güzel kadınlardan biri olan Florens Valton Amerikada demiryolları kralı 77 yaşındaki ihtiyar Fredrink Prinelen tem 100,000 dolar istemektedir, Florens, ih - tiyarın kendisini izdivaç vadile iğfal etti- Bini iddia etmiyor, çünkü daha önce üç defa evlenmiştir. İddiası; Fredrik Prensin kendisine bir ümei halini yazdırıp telif hakkını vermemiş olmasıdır. j Florens, güzel bir rakkase ve muganni — gedir. Fakat hatıratının değeri hakkında benüz hiç kimse bir fikir edinememiştir. Mistre Prins telif hakkını vermeyince Florens bir zarar ve ziyan davası açmış bu- - hunmaktadır. Meçhur bir avukat terafin - dan yazılan istidasında genç kadım şunları söylüyor: r «1913 de Mister F. Prins ile tanıştım. — Kendisi o tarihten itibaren yedi sane be - mimle alâkadar oldu. Ve bana evlât mua- Melesi yaptı. Hediyelerle taltif ederek bü- Wün işlerimi idare etti. Ve zarara uğradı - ğim takdirde zararlarımı telâfi edeceğini söyledi. » Mis Florena, daha sonra üç dafa evlen- — giğini anlatıyor ve devam ediyer: «1933 senesinin nisan ayında prensin Ritz otelinde Mister Prins —ile buluşarak bazı mali moseleleri görüşük. Kendisine zarara uğradığımı anlattım. Bunun üzerine tercümei halimi yazmamı söyledi ve za - rarlarımı telâfi edeceğini vadederek ter - gürnel halimi 100,000 dolara satın alaca- Haa anlattı. Diğer zararlarımı telâfi için Va haziranda tekrar görüşmeyi teklif etti. Bu şerast dahilinde tercülmei halimi yazdım ve götürüp kendisine verdim. Fakat Mi-- — ter Prine vadettiği parayı ödemak iste - medi. Binaenaleyh bu paranın Mister Prinsten tahsilini istarim.» p Dava mahkemededir. Ve herkes mu - bakemenin meraklı safhalarını baklemek - bedir. . Fakat ortadaki hüdise bundan — ibaret Weğildir. Tikla Rirdon isminde güzel bir — kadın da milyoner Stimustan 196.000 do- İar istemektedir. Meğer bu milyoner de e Teklaya kaydı hayat şartile her hafta 100 Holar vermeyi taahhüt ettikten başka ona Wasiyetnamesinde 100,000 dolar bırakma- yi vadetmiş. Teklanın buna mukabil va: zilesi milyonere hastabakıcılığı yapması ve Beyahatlerinde kendisine refakat etmesi - Peggi Dolan hizmetçilerinin gözünden düşürdüğünü, bir hastabakıcı ve arkadaş gibi hareket etme- diğini, vazifelerini yapamadığı, bu yüzden şifahi mukavelenin münfesih olduğunu an- latmıştır. Bu dava da şimdi mahkemededir ve merakla beklenmektedir. Üçüneli dava vasat derecede zengin bir adamla gene genç ve güzel bir kadın ara- sında tahaddüs etmiştir. Kadın Doroti Seabinedir ve istediği pa- ra 35,000 dolardır. Mis Doroti zengince Amerikalıya hususl kâtiplik yaptığımı, he- saplarını tuttuğunu, bu vazifeye üç sene - den fazla devam ettiğini ve bu yüzden 35,000 dolar alacaklı olduğunu iddia et » mektedir. Dördüneü dava Peggi Dolan tarafın « dan milyoner Jorj Pizes aleyhine açılmış- tır. Peggi milyonerden 166,000 dolar is- temektedir. Çünkü milyonetin mizafirleri- ni karşılamak ve ağırlamakla mükellef ol- /duktan başka buna benzer bir çok vazifele- ri olduğunu iddia etmektedir. Bu vazifelerin mahiyeti bittabi mesküt geçilmektedir. Bunlara benzer'bir dava da, Mis Fran - goz Dumas isminde bir kadın tarafından Meyer Dairdov veresesi aleyhine ikame e- lunmuştur. Dairdev, muganniye olan ka » dına haflada yüz dolar veriyordu. Fran- çez bunun kaydi hayat şartile devamını beklerken milyonet 62 yaşında ölmüş, va. siyetnamesinde ona ancak 2500 dolar bı- rakmıştı. Veresesi de 2500 doları vere rek bu kadından kurtulmak istemişler. Fa- kat Frençez dedhal faaliyete geçmiş ve dava açmıştır. O da ölünciye kadar her hafta yüz dolar İstemektedir. Bütün Amorika bu davaların sonunu büyük bir merakla beklemektedirler, CONUL İŞLERİ — Halbuki milyoner sözünü — tutmıyarak kendisini vasiyetnamesine sokmamış. O « sun için hem bu yüz bin dolar, hem 96,000 dolar tutan diğer istihkakını gim - diden İstemektedir. ğ Milyoner Mister Stimus buna karşı — Teklanın barı adamlarla çok fazla samimi Börüştüğünü, ve kendisini — arkadaşlarile SON POSTA Şarlonun Söylediği şarkı Güftesi muhtelif lisanlardan alınmış kelimelerden mü- rekkep, herkes bu şarkıyı söylüyor österilmeğe başlanan filminde bir şarkı söylemektedir. Herkes tarafından beğenilen bu hava- nin bestesi muhtelif lisanlardan alınmış ve hiç bir mana ifede etmiyen kelimelerden | ibarettir. İ Bu ipsiz sapsaz hava Avrupada ve A » merikada binlerce kişi tarafından söylen- mektedir, Bu şarkının güftesini aşağıya yazıyo « razı La epinach, or la tuka Cigeretto, toto torlo! E rusho spagaletto, Ye le tu le tu le tıvaa. La der Ia sor pawnbroker, Lüusern seprer how mücber, E ses, confess a potcha, Ponka walla ponka waaal.. Önümüzdeki sonbaharda bu fillim h - tanbulda göaterildiği vakit bakalım bu ha- vayı tutturanlar olacak mı?.. z Amerikan ; Sinemalarında Mühim bir yenilik Sinema salonlarında filimler gösteril - meğe başlandığı vakit salona giren müş - terilere yer bulmak pek müşkül bir mesele teşkil eylemektedir. Karanlıkta kolay kolay yer bulunma - makta ve bu yüzden bir çok müşteriler a- yakta kaldıkları gibi sıraların ortalarındaki yerlerin çoğu da boş kalmaktadır. Bundan hem sinema sahipleri, hem müş- teriler zarar görmektedirler. Çok kere de plüsörlerin cep lümbaları oturan müşterileri bihakkin iz'aç etmekte- dir. Bütün bu mahzurları gözönünde bu - hunduran (Nevyork) taki Bilmarjac kum- panyası gayet pratik bir sistem icat eyle - miştir. Sinema sulonlarında bulunan koltuk - sadeliği ve tabif oyunları ile şöhret bulmuştur Macaristanda mühim kararlar Macarlastan dahiliye nezareti elmemalar hakkında pek mühim kararlar ittihaz eyle- miştir. Bu kararlara göre Macarietandaki slnamalar bir programda iki büyük filim göstermekten kat'i surette menedilmiş - lerdir. Küçük sinema salonlarının yaz mev- #imi esnasında fazla mutazarrır olma - maları için hükümet istisnaf —hbdr suretle bu gibi sinemaların yalmız yaz mevsim - lerinde iki fikm göstermelerine müsaade eylemiştir. Fakat bu müsaade bir şarta bağ- hdır. O da bu sinemaların gösterecekleri iki filim büyük sinema salonlarının göster - maekte oldukları filimleri 400 metreden fuzla geçmiyecektir. Büyük sinema salonları tenzili Hat yap- maktan ve meocanen davetnameler veya kartlar tevziinden menedilmişlerdir. Hükümet büyük ve küçük sinema sa « lonlarının mevki fatlarını bizzat tesbit ey- Tamiştir. Şimdiye kadar sansüre tâbi bulunmu - yan kısa Alimler dahi eansür edilecekler - dir. Macar filimciliğini korumak ve ıı.ıılki ettirmek İçin mühim bir karar daha veril- saştir: Bilâmum Macar sinemalarının bir sene içinde gösterecekleri filimlerin 95 20 5i mutlaka Macar filmi olacaktır. Macarcaya duble edilecek olan ecnebi Hilimleri bu yüzdeliğin yarısını teşkli ede- Nişanlım hakkında Fena rivayetler İşittim «Karısından yeni ayrılmış bir erkekle — mişanlardım. — Nişanlandıktan — sanra — dostlardan biri bu adamın birinet kar- — #na zülüm sayılacak İşkenceler ettiğini — baber verdi. Kadını o kadar üzmüş ki, — kadıncağız evden kaçmaktan başka ça- ze bulamamış, evini barkını yıkmayı gö- — e almış ve boşamma bu yüzden olmuş. — Şimdi bu kadının yerini ben alacağım. Bugün bana kuzu gibi görünen bu adam yarın kurt kesilivarirnse ben ne yapa - mm. Âdeta nişanlandığıma pişman ol- Mmuş gibiyim. Siz ne dersiniz? » t Vicdan $ Acele karar vermeyiniz. Bu zatın es- ki hayatı hakkında biraz daha tetkikat yapın. Belki kabahat kadındadiır. Belki — kadın bu adama hayatı tahammül edil. — Mez bir işkence baline getirmiştir. Ken- — disine bir şey söylemeden, el altından getirdikten sonra hükmünüzü varin. * «Yeni evlendik, karı koca yeni bir mahallede yeni bir yuva kurduk. Etraf. tan mütecessis gözler bizi tarassut et « mekle meşgul. Biz kimse ile alükadar ol- muyoruz. Komşulardan bir ikizi ziyare- te geldiler, ben inde etmedim. Mahal - leli ile sikı fıkı görüşmek istemiyorum. Dağru bulur musunuz? » * Mersinde S. K.: Çok gençsiniz. Tuttuğunuz yol ev » lenme yolu değildir, ailenin kızmı size vermek istememesi tabüdir. Evlenmek çocuk oyuncağı değildir. * Edirnede K. Y. Yalçın: Kızı silesinden isteyiniz. O vakit ne- reye giderlerse gitsinler kız sizin olur, TEYZE 4 ü bilecektir. ... e Bir Alman kumpanyası bir Fransız YaRTamI tayyarecisinin maceralarını filme Cevval, zeki, görin bir sinema yıldırı: alacak!... Jan Viters Büyük bir Alman filim kumpanyası, Bu küçük yıldız çok muvaffak olmak -| meşhur Fransız — tayyarecilerinden — olup tadır. Bilhassa dans numaralarını emsalsiz bir surette yapmaktadır. ların her sırasının başındaki koltuğun alt kenarına bir levha takılmaktadır. O #ırada kaç koltuk var ise levhanın üzerinde de © kadar küçük elektrik ampulü bulun » maktadır. Bu ampullerin her biri kanapelere bağlı bulunmaka ve yanmaktadır. Seyirci kol - tuğa oturur oturmaz koltuğun altında bu- hanan interüptör vasıtasile levhanın © kol- tuğa ait ampulü hemen sönmektedir. Kon- trol memurları dahi sıralarda hangi yerle- rin boş olduğunu kolayca anlamaktadırlar. “Boş koltuklara vazedilen paltolar, şap- kalar ve saire hiç bir tesir icra etmemek - tedir. Tertibat bir insan sikleti üzerinden Fransadan Amerikaya ilk uçuşu yaparken kaybolan yüzbaşı Nungeesserin hayatına ve maceralarına ait (Beyaz kuş) adında bir fikm çevirmeğe başlıyacaktır. salonun umumi kontrolu için sinemanın ka- sa dairesinde veya kontrol dairesinde ai- nemanın bütün yerlerini gösteran bir tab- lo bulunmaktadır. Sinemada kaç yer var ise tabloda o ka- küçük lâmbalar vardır. Müşteriler yer- işgal ettikçe yerlere tekabül eden lâm- balar hemen yanmaktadır. Bu suretle boş yerler tesbit edilebilmektedir. Bütün bu ter- tibat yalnız 6 evolta luk bir cereyan ile iş- Temektedir. Karmen filme ahnıyor! Paramunt kumpanyası meşhur Karmen eporasını filme almağa karar vermiştir. Baş rtol Gladis Svarthaut tarafından ya« polacaktır. En mahir orkestra şeflerinden Leopold Stekovski flimdeki orkestrayı idare ede « cektir. Ş *”.. Amerikan stüdyolarındaki —muazzam faaliyet!.. Önümüzdeki 1936-1937 sinema mev « simi için Amerikan stüdyoları pek büyül bir faaliyetle çalışmaktadırlar. Bu mev « #lm için tam 430 filim çıkarılacaktır. By rakam bütün Amerika stüdyolarının pros döksiyonunu ihtiva etmektedir. *** İngiliz ordusuna dair büyük bir filim Londrada bulunan Gaumont — Britisl #tüdyosu, İngiliz ordusundaki hayat tarzını dair büyük bir filim çevirmeğe hazırlun maktadır. İngiliz hükümeti bu filme yar dim etmeğe karar vermiştir. * Şarl Lautonun yeni filmi! Son seneler zarfında büyük bir şöhret adinen İngiliz sanatkân Şarl Lauton Lan- drada (London Film) stüdyoları hesabına büyük bir filim çevirmeğe — başlıyacaktır. Filmin ismi Rambrandetır. Meşbur ressam Rambrandi'nın hayatına ait olacaktır. Rejisör (Aleksandr Korda) dır Alman - İtalyan sinema müşareketi... ktalyan nazırlarından Poliçi di Kabolli- nin Berline yapmış olduğu seyahat netice- sinde büyük bir Alman - İtalyan sinema ve #ilim konsorsiyomu tesisi kararlaştırılmış- tır. Bu konsorsiyom pek yakında teecssüs etmiş bulunacaktır. İlk çevrilecek Fillmin ismi Kondotderi » dir. Başrol meşhur sanatkâr Lüis Trenker tarafından yapılacaktır. hesap edilmiştir. Bu usulden gayri olarak| — Sinema salonları aahipleri bu enstallasi- yonun bais olacağı mastüfi het gün Boş kalan yerlerin işgali suretile dezhal çıkar - miş olacaktır. Bu otomatik sistem her halde pek bü- yük bir rağbetle karşılanacaktır. Müsabakamız Güzel tablo müsabakamızın ya- zılarına yarın devam edeceğiz.