-— .—— First Vienna dün İstanbul Muhteliti ile d İ beğabere kaldı iyaA KEEEM Izmir muhacimleri Ankara kalesi önünde (Baştarafı 1 inci sayfada) kımları sağ açıklarının bir hat üzerinde yer almaları oyuncu kıtlığına kıran girdiği hissini bizim gibi herkese de vermiş oldu. Viyanalılar İstanbuldaki — oyuncuları- mın en iyi şekliyle sahaya çıkarak, bir gün evvelki oyuna nazaran daha canlı ve ça- buk oynuyorlardı. İstanbul takımlarının teker teker — kiy- metli oyuncuları beraber oyundan ziyade gahsi gayretleriyle Viyana kalesine kadar Büç te olsa inmekte müşkülât çekmiyorlar, merkez muhacim Melihin aksayan oyunu bu fırsatları da kaçırmakta âdeta yardım ediyordu. İ Hücum hattının başlıbaşına kahrama- ni olan Fikret hilâfsız üç gol vaziyeti ya- Tatmış, ortada lüzumsuz bir şekilde dola» gan Melih donuk oyunuyla takımda muzır olmaktan başka bir işe yaramamıştır. Viyanalılar çabuk ve uzun paslarla üs- tüste hücum yaparak İstanbul kalesine ko- layca indiği vakit hakikaten bir kaç büyük tehlike yaptılar, Yaşar ve Safanın — ciddi gayretleri olmasaydı otuz dakikalık bir za» man içinde hiç değilse iki gol kaydetmiş bulunacaklardı. İstanbul muhteliti nısıf saha içinde ki- Külenmiş bir halde bocalaya bocalaya ge- Ti çekilmiş, oyunun bütün ağırlığını — yük- lenmiş olan Yaşar, Hüsnü başta, — durup dinlenmeden bütün takım işi müdafaaya dökmekten başka çare bulamamıştı. Fütbolde tek kale mutlak sürette - bü- Yük takımların hakkı ise dün Viyanalılar bu hakkı kazanan bir oyunla ilk devreyi bitirdiler. Futbol hayatırfn bütün müddetince sol iç oynayan Şerefi ikinci devre başlarken sağ iç mevkine koymak suretiyle parlak haatlarına bir yenisini ilâve eden - futbol hey'eti İstanbul futbolüne bundan — fazla fenalık edemezdi. Haşim ile Fikret arasında yapılan iyi bir #anlaşma oyuna mühim bir heyecan ve hız Wermiş, bir dakika içinde üstüste çekilen gütler Viyana kalesini allak bullak etmiş. kalecinin mahirane kurtarışları ortalığı he- yecandan heyecana sokup durmuştur. Sol tarafın cidden güzel anlaşan oyun- cuları Haşim ve Fikret her an için bir fır- sat kollamışlar, 20 inci dakikada Fikretin uzaklardan çektiği kuvvetli bir güt kaleci- nin dışarıda bulunması yüzünden içeri gir- Mmiştir. 22 inci dakikada- İstanbul kalesinin en sıkışık bir za: ında topu yakalayan Neo- det uzun bir sürüşten sonra topu boş ka- kenin yanlarına atmak suretiyle ikinci go- Ki kaçırdı. ; 33 üncü dakikada toplu bir hücum ya> Pan Viyanalılar İstanbul kalesinin en ka- rışık bir ânından istilade ederek beraber- ik sayısını yaptılar. Bütün bozukluğuna, yanlış sıralanmış olmalarına rağınen İstanbul takımı düştü- &ü çirkin vaziyetten kurtulabilinek için” e- g Va $ Viyana kalecisinin güzel bir kurtarışı kıpırdatmıyacak Viyana takımı karşısında oynanan bozuk ve perişan oyundan s#onra bu işleri en iyi bilen bir hey'et halinde bir müddet daha bizi temsil etmekte srar ede- cektir. Bir klübün içinde bile bu kadar yanlış ve boş bir düşünce sahibi olana yer - ver- mezlerken, koca bir şehrin en güzel sporu- nu bir oyuncak haline sokanlar başka mem- İleketlerde böyle hezimetler karşısında pa- oçsuz kaçarlar. K Beı:'ı.: olimpiyadı hazırlıklarının neti- cesi ne olursa olsun, olimpiyada gidecek reden seçilirse seçilsin, büyük (oyuncular ne n bu turnuvalar- bir hüsnüniyetle hazırlana: dan en ziyade zarar gören İstanbul oldu. Ehil ellere geçen futbolümüz bir sene daha böyle idare edilirse eski mirastan da olduk demektir. Hulâsa, bir yan oyun | - 1 beraber bitti. İstanbul takımı: Safa, Yaşar, Cevad, Esad, Mehmet Reşad, Necdet, Ni- yazi, Melih, Şeref, Fikret. Maçiş; Galatasaraydan Sadi idare etti. Davis Kupası Paris, 7 (A.A.) — Davis kupası tenis boğuşmadan farklı olma- Hüsnü, maçı: ; Destrencan «Fransas 3/6. 6/2. 2754 0/5. 9/7, ile Pançic, «Yugoslavyar gale- be çalmıştır. İk günün sonunda Framsa ile Yugoslav. ya birer galibiyet kaydetmişlerdir. 16 yıllık Hasretten Sonra Adapazarı. (Hususi) — Orhangazi- nin Yeni köyünden İsmailin, — iştiklâl 'harbi sıralarında, annesile üç yaşında- SON-POSTA, Küçük Antant ve Balkan Antantı arasında iş birliği (Baştarafı | inci sayfada) «Küçük antant devlet reislerini Bük- reş'de hakiki derin ve tabii bir sevinçle selâmlar ve bütün kalbimle kendilerine hoş geldiniz derim. Bu selâm, yalnız protokol icabı veri- len bir selâm değildir. Bu selâm, küçük antant denen çözülmez birliğin üç rük- nünden birinin, bütün Romanyanın selâmıdır. » Küçük antantın birliğini ve çözül - mez mahiyetini tekit etmekte olan bu hâdise, bizim, Balkan antantı ile sıkı iş birliği halinde, sulhün idamesi ve kendi menfaatlerimizin korunması si- yasetini gütmekte olan beynelmilel bir- lik olduğumuzu isbat eyliyecektir. Bu menfaatlerin en birincisi, hiç bir zaman dokunulamıyacak olan büugün- kü hudutlara ve sulh muahedelerine hürmettir. Bizim bugünkü toplantı - mız, kuvvet ve azimle yeniden bu sö-)| zü teyit edecektir. Küçük antantın si- yasetinde esas, beynelmilel teahhütlek re hürmet edilmesidir. Küçük antan - tn kuvveti, onun yıkılmaz birliğinde- dir. Sulhün idamesi ve kendi menfaatle- rimizin korunması hedefimizde, Mil - letler Cemiyetine sadık kalmamız lâ - zım gelmektedir. Küçük antantın kendisine düşman telâkki edebileceği kimseler, ancak sulh düşmanlarıdır.» Prens Pol'un cevabı Bundan sonra naip prema Paul aşa- gıdaki nutku söylemiştir: «Bu dakikada, Romanya, Çekoslo- vakya ve Yugoslavya'nın harici siya - setlerini ilham eden ve vücuda getiren fikirler arasındaki tam mutabakati tes- bit etmekle çok bahtiyarım. Majestele- rinin hi ne sözlerinde, mufahham yiğenim büyük kral Birinci Aleksan - dr'ın takibettiği ve bugün başta genç kral olmak üzere bütün Yugoslav mil- letinin samimi ve sarsılmaz bir halde takipte devam eylediği yüksek bedefi açık surette göstermekteyiz. — Küçük antant ve Balkan antantı Majestelerinin sözlerindeki fikirlerle tamamen mutabık olarak, küçük an » tant devletlerinin, faal mütemmimi Balkan antantı ile birlikte, istikbalde de bugünkü siyasetlerini takip etme - leri ve dünyaya kendi kuvvetleri ile birlikte sulh azimlerini vermekte de - vam eylemeleri lüzumuna kani bulu - nuyorum. » M. Benes'in Nutku En nihayet söz alan Çekoslovakya Re- isicumhuru B. Benes ise gu nutku — söyle- miştir: Memleketlerimizin devlet bu ilk toplantılar, grubumuzun siyasi ta- rihinde ehemmiyetli bir hüdistedir. Bu, bü- tün Avrupaya şamil kıymette büyük — bir siyasi düşüncenin, bir sistemin, bir fikrin sembolü ayni zamanda da istikbal için büyük bir ümittir. B. Benes, bundan sonra, küçük antan» tın 16 senelik beynelmilel faaliyeti hak- kında izahat verdikten sonra demiştir ki: Küçük untantın Balkan antantı ile sıkı bir iş birliği hâlinde, merkezi Avrupada sulhü ve müvazeneyi takviye etmek hede- fini gütmekte olduğu, bugün bütün — Av- rüpaca malüm bir hakikattır. Aşağıdaki sözlerimin, bütün hükümet merkezlerinden işitilmesini rim: Küçük Antant, merkezi Avrupa bün- yesinde ve Avrupa sulhü binasında temel taşıdır. Küçük antant, onsuz bütün Avru- pa sulhü binasının. âkibeti tahmin " edile- miyecek derecede büyük ehemmiyette bir reislerinin Avrıpa inte- anlaşmazlık ortasında yıkılacağı bir direk- ki tir. Küçük antanta, büyük emeller ve her linden geldiği kudar çırpınmış, aksaya ak- İki oğlu Ahmet, Rum çeteleri tarafından |hangi bir kimseye ve bilhassa komşuları taya neticesiz de olsa didinmiş —durmuş- tur. Sol içi, sağ içe, merkez muavin olarak Tanınmış bir oyuncuyu metkez mühüdime Eeçiren bir hey'etin yaplığı bütün hatalar 5e yazık ki bu şekilde uğraşmak, gelisi gü- zel didişmekle bir netice vermedi, esasen veremezdi. , Oyunun son dakikaları Viyana kalesi- Sin büyük tehlikeler geçirmesiyle devam Mt dürdü, Şeytanın bile kolay kölay 'aklına getire- İYeceği oyunculara — rastgele yer veret Bolhey'eti. bu aci neticeden kılını bile 'dağa kaçırılmıştı. Büyük annesi öldü- jrülen Ahmet, Süleyman isminde bir Adapazarlı tarafından, 9 çocuklu Ha- san isrninde birine verilmiş, kendi evlâ dı gibi Ahmede bakan Hasan, hasta- lanmış, ve oğlu İsmaile Ahmede, kar- deş gibi bakmasımı vasiyet etmiştir. l Abmet simdi yirmi yaşında bir - deli- kanlı olmuşutur. Bir gün, tesadüf onu ıkcı'u:li babasile karşılaştırmıştır. On al- tı sene hasretten sonra, ana ve — baba yirmi- yaşına “abuş, onu köylerine, götürmüşlerdir. gelen oğullarına kavuş- | mıza karşı bir düşünce görülmesini — iste- mem. Müsaade ediniz de bir kere daha tek- rar edeyim: Kral Carol'un ve Naip Prena Pol'ün de söyledikleri gibi aramızda — hiç bir fikir farkı mevcut değildir. Müzakereler Devam Ediyor Bükreş, 7 (AA.) — Radar ajansı bil- diriyor: “Dün saat 16, 30 dan 19. 30 a kadar Kral Carol, Reisiesumhur Benes ve Prens Pol'ün B. Tataresco, Titüleskö ve Krofia ile hep beraber çalışarak gütün mesnlelö- Tüni üzakere unelfıi ile başlayan konuş- |ley İzmirliler Ankaraya 1-2 j glüp (Baştarafı 1 inci sayfada) devarm edip durmuştur. 23 üncü dakikada merkezden Vehaba, Vehaptan Saide giden top büyük bir sükü- netle Ankara kalesine girdi. Mağlüp vâziyette olmasına — rağmen Ankara takımı daha hâkim — oynuyordu. Bu bir parça da lüzumundan fazla sertlik yapmalarından ileri geliyordu. Pir gün evvelki oyunun büyük — eforu dolayısiyle fazlaca yorgun — düşen — İzmir durgun ve yavaş, buna mukabil mutlak bir sayı çıkarmağa çalışan Ankara ise bir gün evvele nazaran çok canlı ve hâkim oynu- yor. En kısa bir zaman içinde İzmit iki fir- vat yakalarsa, Ankara mutlaka hem de sa- yı kaçırmak süretiyle hiç değilse iki misli hücum fırsatını kolayca buluveriyordu. 35 inci dakikada Ankara, 38 inci da- kikada İzmir sağ içlerine mükemmel birer sayı fırsatı gelmiş, Ankaranınki — kale üs- tünden giderek, İzmirigki — kalecinin linde kalarak kurtuldu. Bu frsattan sonra İzmir iki yı fırsatı daha kaçınverdi. Bu fırsatlardan birinin gol olması oyu- pun netice ve şeklini hemen değiştirebilir- di, Sporun bir sinir, nihayet bir âsap işi ol- duğunu bilmemek Ankara takımına — bir hayli zarara mal almuş, hâkim bir oyunu rağmen ilk devre | - O İzmirin lehinde bit- miştir. İkinci devre İzmir takımında iki oyuncu yer değişlirmek suretiyle oyuna başlamış, pek az sonra Ankara mutlak hâkimiyetini kolayca elde etmiştir. Bir gün evvelki oyunu tesadüf dene- cek kadar unutturmakta israr eden İzmir bozuldukça bozuldu, her dakika bir sayı fırsatı için çırpınan Ankara Hirikikten - üyük sa- Dün İstanbul Berberleri hafta tatili yaptı Hafta tatili kanununun tatbikina baş- landiğından beri dün ilk defa — olarak İs- tanbul berberlerinin hemen hepsi ile bazı simitci farınları ve ahçı dükkünları sabah- tan akşama kadar kapalı kalmışlardır. Berberleri böyle bir karar almağa sev- keden sebebin ne olduğunu araştırdık ve dükkânlarının kepenklerini indirip — çalış- mayan bir kaç berberle konuştuk. Bunla- nn iddialarına ve dün yaptığımız tahkika- ta göre vaziyet şudur: Berberler hafta tatili kanununun 5 inci maddesinden İstifade etmekte — ve pazar günleri sabahtan akşama kadar çalışmak- tadırlar. Firincilâr, sütçüler, — eczacılar ve lJokantacılar gibi diğer bir kısım esnaf Ğg kanunun bu muafiyetinden istifade etmek- tedirler. Halbuki berberlerin kısmı — azamı bu mualiyetin aleybindedirler. Berberler di- ğer esnaf gibi kendilerinin de haftada bir buçuk veya hiç olmazsa bir gün tatile ih- tiyaçları bulunduğunu iddia — etmektedir- ler. Diğer taraftan pazar günleri kanunun istisnai hükümlerinden istifade ederek ça- hışmak isteyen esnafa verilen ruhsatiyeler- — malara bugün, iki devlet reisinin bakanlar ile birlikte, kral Carol'ün misaliri — olarak bulundukları Bükreş civarında — Serovişte şalosunda devam edilmiştir. Prens Pol saat V1 de Tataresco'yu ka- bul etmiştir. Bükreş Gazetelerine Göre Bükreş 7 (A.A.) — Rador ajansı bil- diriyor: Gazeteler, devlet reislerinin küçük an- tantın çözülmez birlik mahiyetini tebarüz etliren nutuklarının ehemmiyetini kaydet- mektedir. Universul gazetesi, müttefik efkân w mumiyeye tercüman olarak ezcümle diyor aBü toplantı emsalsiz bir tezahür - ve gok ehemamiyetli bir bâdisedir. Küçük an- tant devletleri arasında mevcudiyeti söy- lenen manâsız ümitler ve dönen şayialar derhal boşa çıkmıştır. Gazeteler bu nutukların bilhassa şu ka- rakterislik vasıflarına işaret — etmektedir- ker: Ki antantın” çözülmezliği, Balkan antantı ile sıkı iş birliği, bugünkü — değiş mez hudutlara ve sulh müahedelerine hür- | Kyofta da iştirak etmişlerdir. Günün İbütün meseleleri tetkiktan geçirlmiş met süretiyle sulhün idamesidir. Her sene toplanacaklar Bükreş, 7 (A.A.) — Prens Paul i'e M. Benes, her sene bir defa toplanma- | için kral Karol tarafından yapılan| oldular İskender vasıtasiyle on ikinci dakikada ba | raberlik sayısını yaptı. * On yedinci dakikada Ankara sol açığı —| büyük bir sayı fırsatı kaçırdı. & , İzmir gittikçe yavaşlamış, Ankara da- ha ziyade açılmış bir oyun tutturmuşlardı. Galibiyet sayısı için daha fazla çalışan - Ankara hücum hartı sol açıkları vasıtasile — | kuvretli bir hücum yapmış, İzmir müdafis — inin koluna çarpan top geri geldiği zaman Ankara sağ açığı bir kafa vuruşu ilc 30 üne eu dakikada ikinci gölü yapmıştır. . Bir buçuk saatlik mücadelede daha he« saplı ve çok canlı oynayan Ankara takımı — | hakettiği galibiyeti nibayet 2 - | şeklinde — | bitirmiştir. | “Ankara; Cihad, Mehmet, Ali Riza, İbrahim, Semih, Gazi, Hamdi, Münir, Yas şar, Ömer, Resai. İzmir takımı; Cahit, Fethi, Ali, Adil, — | Hakkı, Cemil, İbrahim, Said, Vehap, Fus — ad, Basri.. Maçı: Ahmet Âdem idare etti. Beynelmilel maçlar Zurih, 7 (A.A.) — Merkezi Avnm — pa lı?pııı maçları aşağıdaki neticeleri — | vermiştir: ; Viyananın Avusturya takımı İsviç renin Grosshoppers takımını 1-3 İtal- yanın Torino takımı İsveiçrenin Bern kulübünü 14, Budapeştenin Febus takımı Zurihin Yung Fello takımını — 0-3, Çekoslovakyanın Zideniae takı- mi İsviçrenin Lozan spor klübünü 0-5 yenmişlerdir. İsparta takımı Holândalıları yendi Amaterdam, 7 (A.A.) — Pragın İs« parta takımı Holanda milli takımıni 0-2 yenmiştir. | den alınan resim de bu aydan itibaren art- tırılmıştır. Berberler ve bir km simitçi fırınları ile bazı ahçıların dün çalışamamasının asıl sebebi de budur. x33 4 Bu gibi esnafın badema pazar günleri —— çalışabilmeleri için pazar ruhsatiyesi alma- ları ve bunün için icap eden belediye rü- sumunu vermeleri lâzim geliyor. Ruhsatiye almak için istida ile müracâe at etmiş bulunanların çalışmalarına müsas — ade edilmiş ve bu gibiler dün dükkânların n açmışlardır. Henüz istidalarını — vermee yenler çalışamamışlardır. Maraşlıların Hava Kurumuna — yardımları ; Maraş, 7 (A.A.) — Belediye ticaret . ve ziraat odaları üyeleri ile çifcilerin ileri gelenleri dün partide toplandılar. 'Toplatıda her ulusal işte öncül olan N raş, hava kuvvetlerimize yardım hususgunda emsalinden geri kalrm - mıyacağından yer ürünlerinden yüzde — ikisinin hava kurumu için verilmesine — karar verildi. z teklifi kabul etmişlerdir. Almanyada alâka t Berlin, 7 (A.A.) — Alman siyast — mahafili, Bükreş'de küçük itilâfın dev- let reisleri arasındaki görüşmeleri bü- yük bir alâka ile takip etmektedirler. Çekoslovakya reisicumuhu M. Be- in küçük itilâfın sulhperverane ni- İ yetlerini teyit eden beyanatı Berlin'de — çok iyi bir tesir burakmıştır. ; Tebliğ neşredildi İ Bükreş, 7 (A.A.) — Rador ajansı bildiriyor: 3 Üç devlet reisinin toplantılarından sonra aşağıdaki tebliğ neşrolunmuş - tur; «Büyüü Seröriste şatosunda, kral” Carol, reisicvmhür - Benes ve prens Paul arasında dört saat süren ikinci bit konferans aktedilmiş ve bu konferan- sa Romanya başbakanı B. Tataresco, Romanya dış işleri bakanı B. Titülesec ve Çekoslovakya diş işleri bakanı B * ü B 'ı q $ bütün meseleler üzerinde tam bi.. fi: kir birliği müşahede edilmiş ve bu se bepten müşterek bir faaliyet tesbit o —