Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
F bir şekle mi Milletler Cemiyeti yeni sokulacak? lng iltere islâhat teklifinde bulunac_ak. karşılıklı yardıı_n taahhütlerinin mıntakalara hasredılmesım isteyecektir| ::::n milletler cemiyeti mukavelena- inden tefriki, : 2 teahhüdleri tuntakalara hasredilecektir. Dünya bir Kamutayda Düyunu umumiye bütçe- sine fevkalâde tahsisat kondu , 6 — Bugün Refet Camıte- '4 Ankara | fin başkanlığında toplanan Kamu - hy da 1935 yılı umumi müvazene - : ere ve kabul edilmiştir. Undan başka gene fevkalâde tah -| olarak jandarma umum kuman - MĞI bütçesinin iaşe bedeli mıı!de- 350000 lira, Maliye Vekâletiyle Yunu umumiye bütçelerinde açılan fasıllara da 2.410.660 lira konulmak - —— Yugoslavya ile Yunanistan arasında ticaret muahedesi Atina, 6& (Hususi) — Yunanistan Yugoslavya arasında yeniden yapı- ticaret muahedesi müzakerele - Fine ayın 11 inde ır. İngı'liz âli Komiserinin İhtaratına rağmen l'—îlistinde galeyan günden güne artmaktadır » Kudüs, 6 (A.-A.) — Ali komiser, ıdü" milli Arap meclisini toplıynfak Al'ıp metalibatını ihtiva eden vesika ıılettıinin Londraya gönderilnîiî oldu- ihu söylemiş ve şu sözleri ilâve et- Miştir: . ' T “Vaziyet vahamet peyda. ediyor. w .lh'ikâtçıları karşı kanuni bütün ted- ' hlrleı.e müracaat edeceğim. Tahrikât: Tarın — arkalarından gihniyeceğîfıîzı ylemenizi isterim. Size bütün miting- ğ ti, bütün toplantıları yasak ediyo - Um, Konferansın sonunda umumi grev Yapılması için teşviklerde bulunan 'İfi tahrikâtçı tevkif edilmiştir. I?un bütü" gün galeyan hüküm sür - ınfi“ü"- Umumi gerginlik artmaga TRütemayildir. Amerikada intihabat V'#îngton, 6 l(AA.) — Kaliforni - Ruzvelt 681 â #Zfp Yada yapılan ilk intihabatta rey kazanmıştır. İki rakibi, Ve 437 rey almışlardır. / Reisicümhur namzetliğinde Ruzvel- tin cumhuriyetçi rakibi olan CG““_b' Dakota valisi Landon, 9,362 rey ile başta gelmektedir. Boorah ise 8.153 rey almıştır. Konyada çiftçiler memnun -Konya, 6 (A.A,) — Konyayt (” Sivarına bol yağmurlar yağmıştır- Çift. Şiler sevinmektedirler. Yağmur esna * |formun , İkarşı teahhüdlerini tahdid edebilmek 'nı bir buç takım mıntakalara - ayrılacaktır. Her mıntakada bulunan devletler, hemen bur olacaklardır : sürmektedir. a İngiltere hükümeti Habeş işi hale - dilir edilmez bu meseleyi dikkat ve ih- timamla tetkik etmek tasavvurunda - dır. Yeni Mısır Kralı Kahirede Parlâmento yarın. ilk toplantısını yapacaktır Kahire, 6 (Hususi) — Kral Faruk bugün buraya muvasalet etti ve İsken- deriyede, yol üzerinde, Kahirede fev - kalâde nümayişlerle karşılandı. Kral doğrudan doğruya babasınin mezarını ziyaret etti ve ondan sonra saraya dön- Ayın sekizinde toplanacak yeni par- lâmentonun ilk işi ayın dokuzunda kralın vasiyetnamesini açmak ve mer- hum kralın kimleri saltanat naibi tayin ettiğini anlamak ve bunları ya tasdik etmek, yahut yenilerini tayin etmek o- lacaktır.. Mısır kanununa göre kral on -sekiz yaşında sinnirüşte vasıl olur. Fakat bu senelerin Kameri hesap ile hesap edil- mesi lâzımdır. Bu hesaba göre kral Faruk bir sene iki ay ve 14 gün son - ra bilfill kral olacaktır. Fransada Ekonomik Müşküller Londra, 6 — Finans mahafili, Fransanın içinde bulunduğu ekono - mik buhranın halli için yegâne çare - nin frank kıymetinin indirilmesi oldu- ğunu ergeç anlaşılacağını beyan et - mektedir. Boğazlar Romanya ile teati edilen notalar A?kırı, 6 (A.A.) — Türkiyenin 11 nisâan 1936 tarihli Boğazlar notası vabı ve bu cevaba da Türkiyenin mu- kabil cevabı metinleri müştereken tesbit ve teati olunmuştur: Romanya dış bakanı Titüleskonun Bükreşteki Türkiye işgüderine 29 ni- dur: Romanya hükümeti kraliyesi 11 ni- san 1936 tarihli notanızın alındığını teyit ile kesbi şeref eyler. Türkiye, muahedelerin Romanya hakkındaki araziye müteallik ahkâmı- nı asla mevzuu münakaşa yapmamış olduğundan ve asla yapmiyacağından, Türkiye ile Romanya arasında, te - cavüzü daimi surette meneden ve ay- ni zamanda, iki memleket arasındaki beynelmilel münasebatın esasında bu- Tunan kaidelerle buna sarih bir tefsir veren 3 ve d temmuz 1933 tarihli Londra muahedeleri mevcut oldüğun- dan, Türkiye ile Romanya arasında hiç bir şüphe kondurulmasına imkân ol- mıyan bir itimat duygusu ve sulhun idamesi yolunda, 9 şubat 1934 de im- zalanan Balkan paktının yarattığı bir faal dostluk bulunduğundan, Romanya hükümeti kraliyesi, bil - hassa Türk - Rumen münasebatının vasfı mümeyyizi olan hususi ahvali ve şeraiti nazarı itibara alarak ve Balkan emniyetinin icabatını takdir ederek 11 bahsolan müzakerelere en dostane bir fikirle girişmeyi kabul ettiğini beyan ile kesbi şeref eyler. Bükreşteki işgüderimizin Romanya Dış Bakanı Titüleskoya 5 Mayıs 1936- da verdiği mukabil cevap da şudur: Hükümetimin 11 nisan 1936 tarihli notasına cevaben gönderdiğiniz geçen 29 nisan tarihli notanızı aldığımı be- yan ile kesbi şeref eylerim. Hükümetimin Boğazlar meselesi hakkındaki tezine dost ve müttefik memleket hükümetinin iştirak etmek- te olduğunu ve icabında buna müza - heretten hali kalmıyacağını büyük bir Bununla beraber ayni mahafil, ya - kında teşekkül edecek olan Fransız mesini mümkün olduğu kadar uzun müddet tehir etmek için elinden geleiı! her türlü tedbire müracaat edeceği anında bulunmaktadırlar. GĞ afil Fransanın ekonomik Ayni mah Ç n müşküllerini halletmek için yegâne çarenin frank kıymetinin indirilmesini 'atle karar altına alınma- sı olduğunu beyan etmektedirler. Halkçılar frangı tutacaklar ; Paris 6 — Sabah gazeteleri bilhas- sa dahili siyaset ve para meselesiyle lmaktadır. me!slll o Populli"’d' para me- halkçılar cephe- muarız oldu- açıkça ve sür vtesi de, son günler içinde harice çıkan altın mıktm uk milyar frank tahmin et- Gazetelerin neçriyatm_ı'inn * olarak anlaşıldığına göre, mm:ll:ır cephesinin Fransa bankası - : îmı.dl yoktur. Ve bu cephe frangı DA iş bulunmaktadır. tutl?ı:::ıo fiyatı, yüzde beşten yüzde altıya çıkmıştır. Almanyaya Sualler gönderiliyor Londra, 6 — Taymis gazetesine gö- re, Almanyaya verilecek — suallerin perşembe veya cuma günü gönderil - Fransadan mektedir. “ndh Konyı ve CîVlrmdl' yıldırımlnf üşse de insanca zayiat yoktur. —i mösi muhtemeldir. b 7 ğği /» T A RR A kabinesinin frank kıymetinin indiril -| memnuniyetle anlayarak — yukarıda 'zikredilen notanız muhteviyatiyle ta- Imamen mutabık bulunduğunu nazarı ittilâmıza arza müsaraat ederim, Lehistanda büyük bir yangın çıktı, 300 kişi yaralandı Varşova, 6 (A.A.) — Lublin civa- rında Zamosede sabahleyin yangın 'çıkmış ve ateş sür'atle yayılarak 70 evi yakmıştır. 300 kişi yaralanmıştır. Bun- ılardan onunun yarası ağırdır. Ankaz altında bir çok kimsenin ölü kalmış "olması muhtemeldir. Yunanistanda şiddetli yağmurlar Atina, 6 (Hususi) — Mora ve Ma- kedonyaya yağan şiddetli yağmurlar bu havalide mezruata büyük zararlar vermiştir . Yunan kralının seyahati Atina, 6 (Hususi) — Yunan kralı edecektir. Ölçü sahtekârlığı işi Ankara, 6 (Telefonla) — Ölçü sah- tekârlığı yapmaktan suçlu olanlarla bu işle alâkası bulunan bilümum me- murlar hakkındaki tahkikat evrakı ve bu sahtekârlığa ait diğer evrak ve fez- lekeler Adliye Vekâletine verilmiştir. Yakında bu iş hakkında adli tahkikat başlayacaktır. üzerine Romanyanın Türkiyeye ce - Jorj 17 Mayısta Korfu adasını ziyaret | | <l İgünü beni yanına çağırdı: «Kara Sayfa 3 Bu sene Hıdırellez çok sönük ve sessiz geçti (Baş tarafı 1-inci sayfamızda) altı dolardı. Hem nasıl bir kalabalıkla bi— liyor musun bügünkü şu kalabalığa hiç te benzemeyen bambaşka, tertemiz bir kala- balıkla.. buğgün Hidirellez pazara tesadüf etmedi. İş ve güç sahipleri hep işlerinde | burada olanların çoğu işsiz, serseriler. İhtiyar çingene kadını açık. göğsünden bir tütün tabakası çıkarıyor. ve sigara sar- |: mağa başlıyor: — Ben bu Kâğıthanede belki kırk, kırk beş Hidirellez gördüm. - Ne devirler gördüm... Burası şu dere kenarı yok mu hep gazino idi. Kibar efendiler, — beyler, beyefendiler, paşalar bile gelir şu kenarda otururlardı. Kuzular çevrilir, helvalar, -ho- şaflar, pilâvlar pişerdi. Silâhdarağaya kadar giden yol konak arabalarından görünmezdi. Bir. zamanlar Föyaceli yaşmaklı hanımlar, bir zamanlar, tubu bana» dedim bu kadar aşka merha- met edilmez mi2,, Gözümde bir beşi' bir- lik yok, iki sevdalıya hizmet edeyim — de- dim.. velhasıl ne yaptımsa yaptım o gün şeyisin, harem ağasının, vükelâ karısının kaynanasının gözü önünde ve onların hiç birine göstermeden mektubu yeşil feraceli- ye verdim. — Beşi biryerdeyi aldın mı Kara Fat. ma.. — Almaz olur muyum?.. — Senelerca boynumda taşıdım... Bugün bak şu etral- ta kızları görüyor musun, şu kadar - tit reyip, gerdan kırıp* ayak atıyorlar amma acaba akşama kadar kaç para kazanırlar... Beş kuruş bir arada veren var mı onlara?.. Ben zannetmiyorum. Seneden seneye â- detler de değişti. Zengin de kalmadı. He- le bu son senelerin sıkıntısı. .. — Sen bügün para kazandın mı?.. * siyah çarşaflı kalın peçelileri gördük. On- lar tabii erkeğe karışmazlardı. Şu sedler- | de otururlardı. Askerler de eğlenmeğe ge- lirlerdi sonra yedikleri, içtikleri şeyleri hep ortada bırakıp giderlerdi. Ne kadar helva, ne kadar kuzu ziyan olurdu. Biz bile al. mazdık... Ö zaman kadınım, bizim içimiz- de fakir yoktu... Hepimiz şükürler olsun para tutardık... İpek şalvarlar giyerdik... Şurada bir mirasyedinin falına baktık mı o bize bir altın lira atardı. — Böyle oyunlar da oynar mıydınız?. Fena bir söz söyledim galiba, çingene kadın kaşlarını çatıyor: — Biz başka cinsteniz, bu oynayanlar başka cinstendir diyor onların ötedenberi sülâleleri oyun oynar, şarkı söyler, çalgı çalar. — Peki siz ne yapardınız?.. — Biz falcı idik. San'atımız faldı. Ana- dan evlâda kalan bir mirastı bu bize. Biz de falcılık ederek yaşıyorduk. Şimdi artık tabit falcılık yapamıyoruz... Hem onları görüyorsunuz ya onlar İstanbullular — gibi fistan giyiyorlar. Biz öyle yapamayız biz göçebeyiz onun için biz köylüler gibi şal- var giyeriz... Büsbütün başkadır bizim ha- | | yatımız. .. Şimdi dikkat ediyorum hakikaten şal- varlı çingene kızları uslu, uslu bir kenarda oturmuşlar, ötekiler elbiseliler ortada dö- nüp, şarkı söyleyip duruyarlar, İhtiyar kadın hep eski hatıraların pe- şinde, anlatıyor: — Hele bir kere bir mirasyedinin biri, bir paşa hanımına âşık olmuş bir Hıdırellez Fatma dedi şu elimdeki mektubu görüyor musun bunu benden alıp ta şu içi penbe kupada oturan yeşil feraceli kadına — verebilirsen sana bir beşi biryerde var».. Duyuyor mu- sun kızım... Mirasyedinin aşk gözünü bü- rümüş.. bir mektup verirsem bir beşi bir- yerde. ÖOzaman da bende gençlik — var... | Delikanlıya acıdım: «Ver bakayım şu mek- — Para kazanmak mı?... Ben artık fa- la- bakamıyorum ki parayı neyle kazana« yını... Etrafimız gitgide kalabalıklaşıyor. . Sabahleyin bambaş olan derenin üstün- de sandallar çoğaldı... Söğütlerin altında ilerleyen sandallardan gazel okuyanlar Var... ' İçki içenlerin keyfi gitgide — artıyor... Kiralık atlar üstünde, zarif süvariler () VAr. .. Atlı, karıncalar boş dürüyor, salıncak- larda nisbeten iş varl... Atlı karıncanın sahibi pek müşteki: — Geçen sene bugünde on beş lira ka- zanmıştım diyor ve at kiralayan bir çin- gene:, — Geçen sene yirmi beş lira kazandım.. diye galiba övünüyor... — © halde bu sene bu tenhalık neden? — Hafta içi kim işinden çıkar da gelir? Herhalde halk Hiıdirellezi pazara — ya- pacaktır. Panayır eğlenceleri kurulmuş tüfek a- tanlar, yumruğunun kuvvetini deneyenler hiç de eksik değil. Yanıma altı yedi yaşında bir çingene çocuğu yaklaşıyor, benden para istiyor... O kadar ısrar ediyor ki ben de çantam- dan bir on kuruş çıkarıp Ne oldu acaba?,. Sevineceğini ümit ettiğim yarı — çıplak vücutlu yumurcak birdenbire bir ağlamak- tır tutturuyor: — İstemem ben bunu.., — Neye istemezsin!.. Feryadı ayyüka çıkıyor: — İıtemem... İutemem. — Allah... Allah... Neden). Ânnesi gülüyor: — Kark para istiyor diyor şimdi kimse gn kuruş sadaka vermediği için çocuk da. eline atıyorum. : ha on kuruş görmemiş yalnız bir kuruşluk- ların para olduğunu biliyor. remiyorum. Habeşler: Medeniyet güneşi doğdudiyorlar, fak at gözlerim kör oldu, gu-.