9 İngiltere Ne gapacak ? x I İA deke veşkyl Bir “vakitler; Milletler Cemiyetine men- ngiliz siyaseti, Milletler Cemiyeti gibi, yeni bir im sup memleketler, istiklâllerinin bu cemi >| iyet taralından emniyet allına alındığını sanıyorlardı. Mütecavize karşı bu cemiyetin €n kuvvetli bir silâh olduğu kananti var - di Acı tecrübeler gösterdi ki Milletler Ce- miyeti bir ankadan başka bir şey değildir. Her millet kendi selâmetini ancak kendisi temin edebilir. Netice, bütün milletlerin - si- lâhlanmağa hazla ehemmiyet vermeleri ol du. * Ötedenberi İngiltere bakkında da buna benzer bir kanaat mevcuttu. İngiltere di yanın en kuvvetli devleti sanılırdı. Ne yasette, ne harpte onunla karşı karşıya g hasım mekten korku ve İngilteteyi yapmaktan çekinilirdi Tecrübeler yavaş yavaş İngilterenin ha rice verdiği bu intibam da boş olduğu Bu göstermeğe başlanaştır. Habeş harbi İngilterenin siyasi nüfuzunu kıran en bü- yük âmillerden biri olmuştur. * İngiltere İtalyanın Habeşi istilâ etmesine muhalifti. — Onun men — İtalya — Avrupadaki vaziyetten istilade ederek askesti harekâtı tesri etti ve Habeş işini bitirdi. Şimdi İngiltere ne yapacak? Herkes bunu merak ediyor, ve herkes muhalefetine — vağ- hngikerenin vereceği kararı bekliyor. Zecri tedbirlerin modam geçti. İngil . tere bunu başlı başına becerebilseydi şim- diye kadar yapmaktan çekinmemesi, ve İn giliz siyasetinin bu vaziyete — düşmesine meydan vermemesi lâzımdı. Süveyş kanalını kapıyamaz. Çünkü Sü- veyş kanalının kapanması harp demektir. İngiltere ise şimdilik bir harbe girmeğe ne hazırdır, ne de razı. Fransayı arkamına takıp İtalyaya karşı ansa İtal - yayı gücendirmemak — istediğini — anlat- mıştir. Saniyen böyle bir birleşme İtalya- yt Almanyanın kucağına atabilir. Bu ise ne cephe alamaz. Çünkü evvelâ Fr İngilterenin, ne de Fransanın hoşuna gider, Nitekim Fransa ne İtalyaya karşı şiddetli zecri tedbirlere yanı Akde- ştır, ne de mnizde İngilizlerle elbirliği yapmağa. © halde ne olacak? İngiltere için yapacak bir şey kahyor: Habeşistanda emri vaküi kabul etmek, İtal yaya hak vermek için de Tana gölü üze - rindeki hâkimiyetini teminat mak. altına al - İtalya zaten buna razı görünüyor. Mu- solini son nutuklarında — bile İngilterenin Tana gölündeki haklarına dokunmak yetinde olmadığını tekrar etmiştir. Binaen. aleyh. İngiltere için İtalya ile pazarlığa gi- rişerek Habeş meselesini el altından hallet- mekten başka yol kalmıyor demektir. Ylnız ortada halledilemiyecek olan ve âtiye bırakılacak olan bir mesele vardır: Akdeniz meselesi. Bu mesele de zamanla halledilecektir. Yalnız Hoar « Laval anlaşmasımı bile ka- bul etmiyen İngiltere bu yeni pazarlığa na- sı) razı olacaktır? İngiliz milleti dünya kı pamda siyasetinin bu derece düşmesine bammül edecek midir? İşte mesele buradadır. 9quu Diyorlar ki... Rüya gibi bir yazdı. Yarattın bevesinle, Her ânını, her rengini, her şürini hazdan. Yahya Kemal Gönlümde emel bir sarı kandil - gibi , yandı; yaşamak — hissim uyandı. Faruk Nâfiz Odalar başladı evlerde söze, Oldu hariçte sokaklar geveze. Cenap Şehabeddin Sönen bir yıldız kadar hazin bu gece Müziyi — bugünden dünya;ş gözlerdeki neş'eler. Şüküfe Nibal Işıklar danlel örer atlastan Marmaraya, Yontulmuş — kalemlerdir Şebnemden de ömümsüz upuzun minareler. İdris Ahmet îPesimli Makale | İ ma benzetebiliriz. Burada bir kasmı- muz oyuncu, bir kısmımız sadece seyirciyiz, Bir kısmı didinir, çarpışır, mücadele eder, diğer kasmı hayatın heyecanımı onları seyrederek duymağa çalışır. Oyuncular çalışanlar, seyirciler çalışmıyan tufeylilerdir. Ça- hşmıyanlar ya bir mirasa konanlar, ya başkasının sırtından ge- ginenler, yahut çahşamıyan ihtiyarlar ve âcizlerdir. | | SON POSTA M Oynıyanlar ve seyirciler Bi duyduğu heyecanı duymalarına, onlar kadar kesif bir hayat yaşamalarına imkân yoktur. Oynıyan yeni bir şey yaratır, ha- yata mana verir ve hayatı da manalı olur. Halbuki seyreden yeni bir şey vermez, başkasının süyile geçinir. Hayatta seyirci değil, oyuncu olmağa çalışınız. —— Ff Kolay çocuk Doğurmak için Yeni bir usul Rusyada annele- rin çocuk için bi lunmuştur. Bu usu kolay doğurmaları Vaktile, yeni bir usul göre kadınlara gül- ü gaz veril- mektedir ve bu su- yet eder: retle hâmile kadın- Dacip değildir İar güle güle ço cuk — doğurmakja- dırlar. Rus doktorları, bu keşiften bahse- derlerken emüstakbel nesiller, güler yüzlü olacakle demişlerdir. * Lold Corç kadınları sevmezmiş Bir gün Loid Corç | ge ka: aleyhinde lenmiş ve: bir toplantıda dınların atlıp konferans — bilmiş, tam kapıdan dışarı çıkarken bir. acuze tutuyormuş, yanıma sokulmuş: ki kocam Ba değilsiniz, — demiş bir dakika — sağ bırakmazdım. Loid Corç gülmüş ve yanında yürüyen kâtibine: Bahse girerim ki kadın bekârdır, de- miş, Bunun gibi bir tanesi beni değil kâina- tı canından bıktırmağa kifayet eder. * Falcının kehaneti Kral Fuad 1913 senesinde Pariste Lu- ma parkta dolaşırken, bir fakcı yanına so- kulmuş; «Prensim demiş sen kral olacak- SÖZ ARA T HERGÜN BİR FIKRA O zaman dünyanın malı yetmezdi ! Arabistandan Meclisi maarife aza tayin edilen bir zat sadrıcsbak — Keçecizade müracaatla; aylığının azlığından gikâ - — Bana verilen para ilmimle müte. lddiasında bulunurmuş. Bir defasında artık Fuat Paşa ölke- ilminizle tamamen mi eğer cehlinizle mütenasip alsaydı, © za- man dünyanın malı yetmezdil! RULMACA 123456785S ! — Allah, matem. 2 — Ekini biçer, | SINDA ) *| Kalp paraya Tahvil edilen Kilise çanı Bartatow civa- sında bir kilisenin çanı çalınmış ve u. araştırmalar- dan — sonra, — faili meydana çıkmıştır. Kendisine bu işi niçin yaptığı sorul- Yuğu zaman çu ce- wabı vermiştir: — Ben hırsız de- #lim, kalp para imal ederim. Çanın sesi azaktan kulağıma * hoş- geliyor. ” Ve iyi bronzdan yapılmış olduğunu anlıyordum. Para basmak için iyi bronz bulamayınca, gamı çaldıml getirilerek zun Fuat Paşaya ride * Şakuli şehrin hayalı ve asan- sörlerin katettikleri Tabir garip ol makla beraber ye- zindedir. Okuyucu- İlarımız, — Nevyork- fan — bahsettiğimizi elbette anlamışlar- dir, enine boyuna genişleyen Nevyork şehri kabına — sağa- mayınca, göklere doğru yükselmeğe başla- mış, ve bizim şehirlerimizde, tramvay ve etobüslerin, haiz olduğu kaymeti — orada asansörler iktisap etmişler. Geçenlerde asansörcüler grev dince, şehrin hayatı da birdenbire — dum- vermişti. Bu hâdiseden sonra, — Amerikalı istatistikçiler, harekete geçtiler, ve şehirde ilân e- sin a olurması bile melhuz değihnis, gülmüş geç- mit-.. | Bir kaç ay sonra, kendisine, Arnavut- Huk krallığını teklif etmişler, reddetmiş fa- kat nihayet 1922 de Firavunlar ülkesinin hükümdarı olmuştur. Kral olduğu gün falcının 1913 — deki sözünü hatırlamış. ve «demek fallar doğru çıkıyore diye taaccüp etmiş. * Sportmen Proleter namzet Fransada intihabata iştirak edenler a- rasında alay olsun diye aeaip programlar- la ortaya çıkamlar vardır. Bunların bir ta nesi, müntahiplerine şu programı vermiş- tr: «Ben meb'us olmak istiyorum, çünkü işler fena gidiyor. Sportmenim, proleterim, #portmen proleterler namına kendimi nam. zet gösteriyorum. » Halbuki © sıralarda Kral Fusdın tahta | rabıt edatı. 3 — Sırta giyilir eski bir ge - İcelik ceket. 4 — Battal, mağara. 5 — ÖL dürmek, büyük anne. 6 — Mesai, uzağı gösteririz. ? — Bakmaktan emri hazır, za- man, su. 8 — Birdenbire, verilen şeyi al İmak. 9 — Bergamadaki harabeler. Yukarıdan aşağıya | — Susuz, sevgili. 2 — Sanatin türk- çesi, helvası yapılır. 3 — Ölülerin saklan- dığı taş, rabit edatı. 4 — Zeki. 5 — Lâ- tile. 6 — Tarla, bir meyva. 7 — Âbide, «nas manasına gelir. 8 — Beyaz, onur. 9 — Tokat, mükemmel. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: 1 — Enginar. 2 — Asır, uğur. 3 İmlâ, Raha. 4 — De, it. 5 — Ârk, 6 — 'Hekim. 7 — Atf, aka 8 — Kan, naz 9 — Karadeniz. Yukarıdan aşağıya: | ! — Aidat. 2 İaktar. 4 — Gra — Esmer, aka, 3 — fna. 5 — Mil. 6 Ni Nur, 119562 vesmi asansörün inip çıkmak sureti- le katettikleri mesafenin, günde — dünyayı |dört kere dolaşmağa müsavi bir mesafe Jolduğunu tesbit ettiler. * Kralların pul merakı Müteveffa beşinci Jorj pul kolleksiyo- mu yapmağa meraklı imiş, ayni merak Ab- dülhamidde de varmış, şimdi Misır tahtı- na çıkan Kıal Faruk ta beraberinde Lon- Vdradan çok kıymetli bir pul kolleksiyonu getiriyormuş Bir gün beşi Jorja nasıl olup ta pul merakına düştüğü sorulmuş. Gülerek — şu <cevabı vermiş: — İngilterede meşhur bir söz Kral hükümdar olur, fakat idare vardır. etmez derler. Biz de işsizlikte ne yapalım, — bu çeşit şeylere merak sardımıyoruz. 7 — Ağa, imkân. 8 — Ruhi, an. inınf. 9 — Ratıp. Kü ee ——— e eZ İ STER İNAN İSTER İNANMA! || — tstanbul, diğer büyük şehirlere nazaran çok dağımk bir şe- | hirdir. Böyle olduğu için de imarı güçtür, varidatı yapılıması l lâzım gelen masrafı kapa'mamaktadır. Meselâ bütün dünya büyük şehirleri nur içindedir. Oralarda | zeceler gündüz haline getirilmiştir. Aydınlık olmiyan hiç bir sokak yoktur. Halbuki İstanbulda tramvay geçen caddelerden sağ veya sola sapan sokaklarda hemen de hiç ışık yoktur. Yerler vardır | İSTER iNAN- iS l ki hâlâ havagazı ile tenvir edilir. Sokaklar vardır ki lâmba ne- dir bilnmez. Tetkikat yapılmış ve görülmüş ki İstanbulun daha 4500- 5000 lâmbaya ihtiyacı vardır. Ba büyük ihtiyacı da belediyenin tatmin etmesine imkân yoktur. Bu şerait dabilinde İstanbulhm bir Avrupa şehri gibi Senviri müyesser olabileceğine, artık, Tttt İNANMA! ] Sözün Kısası Ercümend Ekrem Talu gazete- miz hesabına Belgrada gitmiştir. Oradan — yolladığı mektupları Gncı sayfamızda bulacaksınız. Bir kaç güne kadar avdet edecek olan Ercümend Ekrem bu sütunda yazılarına devam edecektir. Haşmetmeâp kaçtiı Arkasında (13,500) ü zehirli gaze dan ölmüş (50,000) ceset bıraktı. Haşmetmeâp — Kanımın son damlasına kadar vatae nım için çarpışacağım! Palavrasını, hava |dulgalarından antenlere, antenlerden, in * san kalabalıklarına bediye ederek kaçtı. Haşmetmeâp şimdi Cibutide. Bilmem istasyondâ kendisini bir alay Senegalli Framaz askeri selâmladı mı? Bilmem gene gazeteciler, objektifler, et rafını aldı m? Bilmem şimdi tasavvuru nedir. Sa Mas iestenin? Belki hususi doktorları, dünyayı do * lağarak, (şahane sıhhatlerine hangi memte leketin havası daha iyi gelir) diye tetkik kata girişmişlerdir. Belki krallar krahmnı, (Cem Sultan) gib) kullanmak için bir takım teşekküller ha « rekete gelmiştir. Belki (Musolini) bu «sırasında kaç « mağı bilen açık gözü» tekrar Habeş sul tanlığına tayin edecektir. Ve belki Bay Negüs beraberinde götün düğü milyonlarla Fransada şarap ticaretle ne başlıyacak. Halbuki General (Döbono) yu dun) önünde yenseydi ne olurdu? Yani, siyah gömlekli faşist delikanlıla. rile, kanları yüzde yüz, Habeş olduğu hale de, - Habeşlerden üniformaları ve nüfat kâğıtlarındaki mühürlerle ayrılan — Somal| müstemleke taburları mağlüp olsaydılar! Yani (İl Duçe) partiyi kaybetseydil..r O zaman, eminim, İllüstrasyon bir nün hasını imparatorun hayatına tahsis ederdi. Nasıl su katılmamış dâhi doğduğunu, Nasıl daha üç yaşında iken müthiş bit erkânıharp istidadı gösterdiğini, Hele nasıl, 16 yaşına yeni basınca «zo? bazusuna» bütün babayiğitlerin apese de- diğini ballandırırdı. O zaman haşmetmbâp bir kahramaz kesilirdi başımıza. Hem de Napolyon, S&« zar, Bismark gibi «Ebedilerden!..n : * Krallar daima kaçıyorlar. Hem de en skışık sıralarda, en tehlikeli zamanlarda savuşuyorlar. *Bir tanesinin bile «sulhü sükün» rında ortadan kaybolduğu görülmemiştir, Hele vatanı için son damlasına kadar kan akıtmak... Taçlıların işi değil. Yirmi sene içinde cici tahtlarile kıymete K taçlarını, bilhassa zevkine doyulmaz «ferman eylemeke —imkânlarını — bırakıp sırrolan haşmetlâlardan - bir işe yarar miç yaramaz mı? Bilmem - ferab ferah tard, (A » anla « mevcutlu bir manga teşkil edi Git gide taç ve taht erbabının sıkıyı gö rür görmez Firar etmeleri tabilleşiyo Yalnız bu son tabilliğin bir feci, bir de komik tarafı var: İmparator, hardallı gaze çıplak vücule Ja dayanamıyarak evine dönen kaç Habeş köylüsünü kurşuna dizdirdi acaba? Ve acaba, Adisababa çapulcuları, şehil yağma için, sakallarını sıvazlıyarak savuş» mak plânları hazırlyan bu korkak adamın bareketini neden beklediler? 1 — Rossini kimdir? 2 — Yengecin kaç ayağı vardır? 3 — Kırmımı derililer kimlerdir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: | — Balzak Fransız muharrirlerindene 1!'" Goryo baba eserile şöhret bulmüştur. ! 2 — Leepar kaplana ve parsa benziyen bir yartıcı hayvandır. 3 — Marile Antoinette Avusturya impae ratoru | inci Fransuvanın kızı ve 16 aa Lüinin karımdır. Özlü sözler: Canım; kopan bir tesbih görünmiyen ellerde, Rüzgür bir göğüs gibi penceremde öksürdü. Ercümend Behzat