Tarini votrika ,, No.Z24 KAMİRZ 5 YAZAN: KADIRCAN Kaflı Mesinada Venediklilerle İspanyollar A:asında Sik Sık Kavgalar Çıkıyordu Çünkü burada Don Jan Dotriş| Hele bu işsiz ve güçsüz günlerin misafir bulunuyordu. Don Jan ikinci Filip tarafından büyük merasimle uğurlanmış, Bar-| selonaya gelmişti. Donanmanın bü- yük bir kısmını muhtelif limanlar- dan asker yüklemek üzere gönder- dikten sonra Sonşo dö Leyva ku - mandasında on bir gemi piştar o - larak Cenovaya doğru yola çıkarıl - mıştı. Kendisi de dokuz gün sonra, yani temmuzun yirmisinde otuz ge- mi ile onun arkasından gitmişti. Şimdi Cenovada bulunuyordu. O sırada Cenova müstakil ve ser- best bir şehir olmakla beraber İs-| panyaya tâbi gibiydi. Zaten onla - rın amiralları olan Jan Andre Dor- ya ayni zamanda İspanya donan - masının da amiralı bulunuyordu. Cenovada Don Jan şerefine ziya- fetler, maskeli balolar veriliyor, şa- | tafatlı alaylar yapılıyordu. Günün en büyük kahramanı sayılan bu yirmi dört yaşındaki genç ve yakı - şıklı prense Cenovanın en güzel ka- dınları birdenbire âşık oluyorlar, onunla hiç olmazsa bir defa dans e- debilmek için hiç bir şeyi esirgemi- yorlardı. Bu sırada Mesinada kargaşalık vardı. Limanda demirli duran koca do- nanmanın askerleri zabitleri şehrin sokaklarını dolduruyorlardı. Mey - haneler ağzına kadar dolu idi. Bun- lardan birine giren bir İspanyol yüzbaşı e bir Venedikli mülâzim arasında önce bir ağız kavgası çık- miş, sonra eller hemen kılıçlara git- mişti. uzaması geçimsizlikleri büsbütün arttırıyordu. Eylülün ilk günlerinde çıkan kargaşalık aşağı yukarı Ve - nedik ordusile İspanyol ordusu ara- sındaki bir harp halini almıştı. İs- panyol ve Venedik amiralları da bi- İtaraflık yapamıyorlar, hattâ her iki taraf kendi askerlerini haklı çıkar- mağa yelteniyorlardı. Papa amiralı bu işin sonu pek fe- na slacağını anlamıştı. Son karga- 'ııhk çıktığı sırada askerlerden bir kaç yüz kişiyi karaya döktü. Kar - gaşalığı çıkaran asker üzerine ateş açtı. Sonra onların elelıııılınnduî ıbix kaçını gemisinin direklerine sal-| landırdı. Arkadaşlarının gemi direklerinde dillerini birer karış çıkararak sal - landırıldığını gören diğerleri he - men yatıştılar ve bir daha kavga| çıkmadı. Bunu pek o kadar hoş bul- |mıyan İspanyol ve Venedik amiral- | larına Mark Antuvan Kolona şöyle| diyordu: — Biz hıristiyanlığı kurtarmak için toplanan gönüllüleriz. Birliği - mizi sarsmak ve bozmağa sebep o- lanların düşmanla - birleşenlerden farkları yoktur. Bu suçu eğer ben İş- liyecek olursam kendi elimle ken - dimi asarım. Mukaddes Papanın yemrile başladığımız bu büyük işi bi- tirmek ve amansız düşmanımızı ez- mek için menfaat, gurur, ihtiras his. lerini kökünden koparmak gerek - tir. Eğer böyle yapmazsak bugün Venediklilerin başındaki belâ sıra- sile hepimizin üstüne çökecektir. Bu sert ve sarsılmaz sözler kar - BON POSTA Üsküdar tramvayları Bir senelik çalışmaların neticesi Mesaisi takdir edilen şirket müdiri... " Necmeddin Sahir Üsküdar ve Kadıköy havalisi halk tram- vayları Türk Anonim şirketinin hissedar- lar umumi heyetinin toplandığını yazmış- tık. Bu toplantıda söylenilen sözlerle şir- ket muamelâtına dair itühaz edilmiş olan kararın elde ettiğimiz aslını üynen aşağıya koyuyoruz: «İstanbul belediyesi adına en çok hisse sahibi sıfatile belediyeyi temsilen bele - diye reis muavini Bay Nuti Tütkkan.. Üsküdar . Kadıköy tramvay şebekele - rinin yeniden takviyesi ve işletme işleri- nin muntazamı bir şekilde temini için idare meclisi tarafından ittihaz olunan kararlar- dan ve bu arada murahhas aza Bay Nec- meddin Sahirin, şirketin umum! işlerine ve inkişafına ve şebekelerin yeniden takvi - yesine matuf messide ve idare meclisinin kararlarını hüsnü tatbikte gösterdiği me- saiden dolayı teşekkür ve tebrik ettikten sonra idare meclisinin 1935 yılında başar- dığı tesisat ve işletme işlerile masraflarına dair raporile bu yıla ait bilânço ve kâr ve zarar besaplarının, idare meclisi ve mü - rakip tarafından vuku bulan teklifler dai- resinde, aynen kabul ve tasdikini teklif etti; bu temenniyata umumi heyetçe de iş. tirak edildi. İdare meclisi ve murahhas aza hak - kında gösterilen itimada riyasetçe teşek- kür ve bu itimadın idare meclisinin ileri- deki çalışmaları için yeni bir kuvvet ola - Zaten iki taraf arasında bir yıl şısında herkes itiraz etmek şöyle | cağı ifade ve keyfiyet memnuniyetle telâk- önce Venedik amiralı Zanne ile Jan| dursun alkışlamağa mecbur oluyor- F Andre Dorya arasında çıkan ağız ' du. kavgasındanberi bir geçimsizlik| Ne zamandanberi hiç bir iş yap- vardı. İspanyollar Venediklilere: maksızın limanda demirli kalan do- — Yahudi kılıklı herifler! nanmanın erzakı tükeniyordu. Ve - Diyerek Kıbrıstaki mağlübiyet -'nedik amiralının gözleri her gün lerini yüzlerine vuruyorlardı. Sonra | doğu ufuklarına daldığı ve Giritten da: gelecek olan donanmanın yelken - — Sizin yüz karanızı silmiye gi-|lerini aradığı halde bir şey göremi- diyoruz. yordu Bu da onun canını sıkıyor - Diye ilâve ediyorlardı. du. Venedikli mülâzim İspanyol yüz-| Kumanyasını tamamlamak için başısını şişleyince oradaki bütün Venediğe gitmek gerekti. Fakat İspanyollar delikanlının üstüne çul-[Türk donanması Adriyatik denizin- lanmışlar, Venedikliler de kendi u-lde dolaşıyor. Bu deniz kıyısındaki kadaşlarının yardımlarına koşmuş- limanlardan dışarıya ve bu liman- lardı. lara kuş uçurmuyordu. Bunun için Yetişen müfreze bu kavgayı ça-|Kalabriya kıyılarındaki şehirlerden bucak bastırmıştı. 'izzoya gitmeğe karar verdi. Ken- Fakat iki taraf arasındaki geçim-|disi otuz beş gali ile oraya gider - sizliğe son verilmiş değildi. ken iki galiyi de şarap almak üzere Gene - ikide bir kavgalar çıkıyor -| Sicilya şimalindeki Milâzzoya yol- du. ladı. ( Arkası var ) Te ADEMi iKTİDAR BELGEVŞEKLİĞİNE iHTİYARLIĞI YOK EDER $ ku (bul a. Bundan sonra Umumi heyet aşağıdaki kararları ittihaz eyledi: D — Umumi - heyet, idare meclisinin 1935 yılında başardığı tesisat ve işletme işlerile masraflarına dair Taporu ile bu yı- la ait bilânço, kâr ve zarar hesaplarını, vu: bulan teklifler dairesinde, aynen ka- ve tasdik ve jdare meclisi azasını ida « reye ve hesaplara ait bütün işlerden dola- yı ibra ve şirketin umüumi işleri hakkında idare meclisinin ifa ve tevamül ettiği mua- melelere ve ittihaz ettiği tedbir ve teklif- lere memnuniyet ve şükranla ıttıla ve taş- vip ve rapor mündericatına ve vuku bu lan beyana göre umumi idareye müte - veccih işleri şayanı şükran bir intizam ve ciddiyetle tedvir ettiği anlaşılan murahhas aza Bay Necmeddin Sahirin faaliyet ve mesaisini dahi takdirle yad ve teşekkür eyler, 2 — Umumi heyet, 1935 yılı sonunda varidat farkı olarak tahassül eden miktar indirildikten sonra ademi kifayet hesap- larile birlikte yıl sonundaki kâr ve zartar hesabı zimmet bakiyesinin. vâki olan tek- lifler dairesinde, gelecek yıla devrini ka « bul eder. 3 — Umumi bheyet, Üsküdar - Kadı - köy tramvay şebekelerinin yenidan tak- viyesine ait mukavelename ve muameleleri kabul ve mevzuubahs tramvay şebekeleri tesisat ve inşaatına mütelerri İşlerin ve ma- H taahbütlerin, vukü bulan teklifler dai - resinde, idare meclisince ifasını tasvip & Ademi iktidar Bel gevşekligi Dermansızlık YTŞT LA yorgunluğunda MA n MA LER İA LAT LA AM Kutusu 200 Kurusş HİA I LULMAL I LA İT " Son Postanın Tefrikası: — A, Estağfurullah! Na için ra - hatsız olayım! — Size bir şeyler sormak istiyo - rum! — Buyurunuz, sorunuz! Kadın, birden çok ciddileşerek: — Siz benim kızımı nereden tanı- yorsunuz? — Kim sizin kızınız? — Geçen akşam, şu yukarı taraflar- daki kır kahvesinin bahçesinde yanı - naza alıp kızınız, kocanız, damadınız ' ve yabancı bir delikanlı ile birlikte|kocalı, damatlı, kızlı içki sofranıza #” saatlerce içki sofranızda oturttuğunuz | tirdi? kızların birisi... Hoş, öteki kız da pek —Hemşire hanımcığım, size |yabancımız sayılmaz ya... Şimdi siz -|ları böyle telleyip pullayıp anlatati den sormak istediğim bu... Henüz ço-|lar acaba ne için işin daha öncesini cuk kadar iki genç kızı nasıl | latmamışlar? Ş oluyor da... —ğnb:nümwı İjl Fatma kadının sözünü kesti: — Onu kızınız anlatmadı mı — Eğer bana böyle saçma sapan bir| — Ne amlatacak, anlatmıya yözü sual soracağınızı bilse idim, size hiç vıımıhoımhhmıüzdgkd İşpıya #emrlani çok caki bir çocukluk arkadaşile Kf İçeride Hasanın yüreği fena halde dı_kotıuşurlukzn kendilerine '“ i İ Üi gaiymlar slmş; bunun üzerie . $ gelip Ş, A, Tabit u'çmızdınız; açacak yüzü- kurtarıp kahvenin bahçesine götürf * aÜM müş, kendilerini orada biraz eturtmut Fatma gayet yumuşak: sonra serseriler ortadan kaybolduktaf — Bana bakınız hemşire — hanım, |şonra onlar da kalkıp evine dönmüşlefİ | vâkıâ bu civarda bana adıla sanıla Ay- — Kızınız meseleyi biraz kısaca 8f* gir Fatma derler. Fakat benim yüzüm, |Jatmakla beraber işin aslı fash da iştt bu civar karılarının çoğundan daha bundan ibaret! çok ak, alnım daha çok açık, vicdanım | — Nasıl bundan ibaret? Sizin o k#' daha çok temizdir. Onun için sizden (zık kadar kocalı kızınız benim körf? çok rica ederim, sözlerinizi biraz dü - yavrularımın gözlerinin önünde tuft * şünerek, tartarak söyleyiniz! muş o delikanlıyı kaç kereler şapır $t — Ben söyliyeceklerimi iyice dü -İpur öpmüş; kocanız olacak adati şünmüş, tartmış ta buraya öyle gel -| yaşına başına bakmadan kızlarım!f mişim | yanında sizinle ağza alınmıyacak — Şu halde, sizi aldatmışlar, — sizi çok şakalar yapmış; sonra damı K |kandırmışlar, sizi yalanlarla, dolanlar- |elinde koskoca meze çıkınlarile gelmif la kurmuşlar, kurmuşlar buraya öyle bunları çocukların önüne İ göndermişler. Kıyafetiniz, haliniz, yü-|ondan sonra da kocanız koskoca biltf | zünüz sizin asil bir aileye mensup, iyi|liği ortaya çıkarıp: kalpli bir kadin evlât düşkünü bir ana| — Haydi yiyin çocuklar! olduğunuzu gösteriyor. Onun için siz-| Deyince artık bizimkiler utanıp or#” den çok rica ederim, ortada fol yok, |dan kaçmışlar. yumurta yokken tutsam, ben gelip si- ze bu yolda sözler söylemeğe kalksa idim, siz buna razı olur muydunuz? — Nasıl ortada fol yok, yumurta yokmuş ...Benim kızımın, akrabamız bir kızla birlikte senin, kızının, koca - niın, damadının ve bir yabancı deli - kanlının içki sofrasında saatlerce otur- duğunu bir çok kimseler gözlerile gör- müşler. Hem ben, şimdi buradan çık - tıktan sonra gidip onları kahvesinin bahçesindeki böyle bir içki sofrasında oturtan kahveciden de hesap soraca - m! casına açacak olursam bana şimdi W mekten başka bir karşılık veremi) cek olan kahveci o zaman/da ağlı sasını söyleyim mi? — Buyurunuz efendim! — Kızları orada sizinle tanı kahveci değil mi? — Hayır! — Yoksa o çapkın delikanlı mb körpe yavruları kandırıp sizin Kaçmışlar amma kızınız da onlafi kandırıp başka bir akşam gene orayf getirmek için peşlerine takılmış, onı * larla birlikte dutluğa kadar gelmiş. sıl, her şeyi gözümle görmüş, kulağım” la işitmiş gibi biliyor muyum? Yalatf size şunu da söyleyim ki kızın amcatf henüz bunları duymadı, eğer du; olursa kıyametin büyüğü işte o kopacaktır. Amcasının nasıl adam duğunu bilmezsiniz. — Vallahi hemşire hanımcığım, bi işi benimle konuşmak üzere buray$ sizin yerinize amcası gelmiş olsa — Böyle bir şey yapacak olursanız|daha iyi olurdu. kahveci ı);biîdir : sizin böyle bir sor-| — Daha mı.î?'i olurdu? Hl_fu.zı-"J gunuza gülmekten başka verecek kar-|lah, amcası b.u.ışı duymuş olıı ıdı,ç& şılık bulamıyacaktır! tan evinizi sizin başınıza geçirirdi. — Yâââ,.. Fakat, ben işi kızın am- € Arkası var ) Bir mütehassıs diyor ki: - Fazla Maki Cild için zararlıdır. ğ Fen, senelerle sık sık yaptıran makyajdan yüzde yaşın ilerlediği izler belirir. Bu ise bir genç kız teninin güzelliği için tehlikelidir. Fakat bu gibi ballerde cild, Biocel tabir edilen gençleştirici ve ihya edici unsurlarla beslendiği lak- dirde derhnl tazeliği, güzelliği ve yumuşaklığı İktisap öder. Bu kıy- gildin zayıflamış ve sok muüş adnlelerini sıklaştiP rır ve beşereyi besler V? metli cevher, Viyana üniversilesi S A ramE profesörü doktor K. Stejekal ta- gençleştirir. Nb—ılu—)w rafından hususi bir. usül daire- beyaz — rengindeki Uu. sinde genç sız) Tokalon kremi tatbik edini hayvanlardan istihsale | muvaffak olmuşlur. Bu cevher, pem- Z be rengindeki Tokalon kremi terki- binde mevcüttur. Akşamları yatmaz- dan evvel kullanıldıkta siz uyurken Çünkü beyazlalıcı ve mukavvidi€ İşte bu Suretle makyaj ve solmuüş bir ten yeni ve cazip bir güzellik a tabakasile kuşamır.