. Sak zunköprülü Nura Kavuşuyorlar Elektrik Tesisatı İçin B_eledı'y 25 Bin Lira Uzunköprü muallimleri bir ğ Uzunköprü (Özel) — Üzün e de elektrik tesisatı yapı tırılmıştır. Ka; sahada olduğu gibi bü bu kın dileklerine önayak olmu? "ı,? alâkadar allimleri merk: işi başarmak için bilfül üler Yakında | sil humu, İzmir İlkbahar At Yarışları İzmir 21 (Son Posta) — İlkbahar at koşularına devam edilmektedir. Bu koşularda bir hususiyet de Amerikalı ve İngiliz kadınlarının spor kostümle- rile tribünlerde yer almalarıdır. Koşular başlarken çilte bahis ve müşterek bahse girişenlerin hayvan lo- caları arasında dolaşmaları ve favori- leri seçmeleri çok enteresan olmakta - dır. Çifte bahis birinci ve üçüncü ko- 0 |yuda muteber olacak, Birinci koşunun favorileri Sada ile Ünlüdür. Yerli, yarım kan arap va kısrakla - rının iştirak ettiği bu koşuyu Ünlü, he- yecanlı bir boğuşmadan sonra alınca, çifte bahse iştirak edenlerin hemen yüzde altmışı bir hamlede elimine ol- muştur, İkinci koşuyu Öncü almıştır. eler Bankasından az Edilecek Üçüncü koşu, günün en hararetli ko- şularından biri olmuş, hâlis kan dört -İngiliz tayı arasında yapılan boğuşma, her saniye değişmek suretile bahislere arada.. dadır. Fidanlıkta 830 cins meyva to-|iştirak edenleri heyecandan heyecana 2 bin meyvasız ağaç, 150 çam |sürüklemiştir. Sonu tutan Şlem, Önsa- i we fidanlar köylüye be-|çın gösterdiği cansiparane hamle ile bi- rinciliği kaybetmiştir. Bununla beraber Şlem üzerine plâse oynıyanlar bile yüz- lerini güldürecek bir paraya kavuşmuş- lardır. dağıtılacaktır. Kaymakam köylülerle de yakından olmaktadır. Bütün köy mu- eze çağırılmış, bir kon - kongrede muallimle- Miştir. Belediye w'::ydu ha lt Telniler. BT köy n—:y.. :“ Dördüncü koşuyu Semiramis kazan- işinin başarılması için belcöyü N re direktifler ver k"'ım“'f"" vaziyetleri an- |dıktan sonra, büyük ziyanlara girenler kasından 25 bin Hira istikraz .)lislerindeki vazi! talihlerini beşinci koşuğa denemeğe ka- ne dair bir karar alınmıştır. Ptojeyi tekemmül et üze- )"-'İrryl’ı.ıııknıındnn parayı albök Ce re İstanbula gitmiştir. lıiğı Kafdirikte bir örn edilmiştir. Bu fidanlık Kayma Uzun! h fında latılmıştır. j kam Nami Ünal da 15 gün Fo v ıg:ud ..lıı-"_z“"'_'——-—'— a Mi Bir Değirmen Tahrip Edildi iköprüde bir öğretmen mesleğe ait hasbihal- rde bulunulmuş, köy çocuklarının şe- : farksız bir halde ye- ir 9“““.";—':':_,., ve tedbirlet alın- rar vermişlerdir. Beşinci koşuda da Bek yar güzel bir hamle ile başı tutarak ya- rışı kazanmıştır. Karamanda Ziraat İşleri Karaman (Özel) — Meyva ağaçla- rına musallat olan ve Hiponomot de- 7 Bayram Gününde 7 Maka ÇOCUK ve DOKTO se eTi F YAZAN :| «KADRİ DAŞİT KÇocugun doktorla alâkası tasavvur € -|cukltan ve gerekse kâhilden bambaşka bir İ»> dildiğinden çok fazladır. Daha öğresi | mahlük olduğunu biraz üşümiye bırak - çocuk doğmadan, hattâ anne kuıındıımıkl. hemen hararet derecesinin soğuk- teşekkülünden evvel, sonra annesinin kar- | kanlı hayvanlar gibi düşerek ölüme se « nında iken, daha sonra doğarken ve doğ-|bep olacağını bilen doktorun yeni doğanın duktan sonraki zamanların müuhtelif de - | etrafında ne kadar hassas olacağı anlaşı. virlerinde, yani memeden kesilen devrinde Oyun çocuğu devrinde, mektep — devrinde ve spor devrinde hap çocuklar ve bu de- virlerin her birinde doktorun himaye ve mütaleasına muhtaç bir vaziyettedir. Büyük bir adamın doktorla münasebeti çocuğa — nisbetele mahduttur. — Filhakika kâhilin nihayet ihtiyarlık devri tabiatte bir teşekkül ve bünye farkı göstermek itiba- rila belki ayrıca mütalcaya ihtiyaç göste. ven ayrı bir vücuda delâlet edebilir. Lâkin çocuk yukaşıda saydığım de - virlerin her birinde başka başka birer mah- lüktur ve onu doktor tefrik eder. Yani yoktan var olduğundan kâhil devrine ge- linciye kadar bir çok birbirine benzemi- yen ayrı ayrı mahlüklar olmak devri ge- çirir ve bu muhtelif devirlerinin fen & - nündeki Röactionları ve muhassalaları da birbirinden (farklıdır. Doktorluk alâkadar eden noktaları, yani gerek fizi - yolojileri, gerekse — hastalıkları - birbirine benzemez. Ö suretle ki bir devirde zuhur edebilen hastalıklar öbür devirde kat'iy- yen zuhur etmez; ve, ayni mikrobun bir alanını hç ©O hiç ehemmiyet verilmiyen göbek ya, masının pek büyük hastalhkların mik - roplarına kapı olduğunu, bazan Tetanozel (kazık hastalığı) bazan da yılancığın bu kapıdan girerek ölüme sebep olduğunu bil- diği için doktor © noktanın da koruyucu. sudür. Bundan sonra çocuğun vilâdi hasta - liklarını arıyacak ve varsa hayatla ne de- rece kabili telif olduğunu ayıracaktır. Bazı çocukların doğuşlapnda hayatf kuvvet azdır; derhal çaresine bakmak ve fennin yeni mahsullerinin tatbiki sayesin- de hayatiyetini ziyadeleştirmek sayesinde çocuğu yaşatmak kabildir. Bunu da dik- kat kaybetmeden takdir etmek ve çaresi- ni tatbik ederek o hayatın kurtulmasını temin etmenin acele vazilesi — olduğunu doktor müdriktir. Sonra çocuğun anne ve babadan geç- miş olması veya o günden itibaren geçme- si muhtemel bulunan hastalıkların endişe- ve korunması çarelerile ilk günlerini ge- çirir; bilir ki eğer anne veya babada ve yahut çocuğun muhitindeki diğer adam larda verem alâkası varsa çocuğa verem alâkası varsaç hattâk alâmetleri bile olma« e » - " n e . ne n » |nilen ağ kurdu ile mücadele mevsimi- ÜRLE an . S L Gi dürrü'üde Devlet Çlı:thkıefı Yalvaç (Özel) — K"'*"k__’f ı““’bı nin geldiği ve ziraat memurluğundan P. Tübükün başkadır. — kil metre mesafede Korsarı köyün lrliıtiyeıılcre oronyo denilen ve müca -İlxe bu farklar dolayısile doktorluk âle -Japsı vermek - haklıdır; ve bilir ki — frengi Verilecek su değirmeni vardır. Bu değirmen ba-| 4elede kullanılan ilâcın verileceği hal- |i çocukla çok, pek çok alâkadardır. —PR H da ; v va Ziraat Vekili Bo';?r Ziraıtçlll'l' Hasbihal Yaptı TULER İzmir 21 (Son Posta) DÇ Dadolu mınlıkıllndf Ziraat Vekili Muhlis j Anadolu bağcılık enstitâst! ' | Malar yapmıştır. Bornova îbi"de ziraat mü'w n le istasyonu, ziraat € tebi Mücadele şefleri ve z"""l;:ın. bir ür ve muallimlerinin t bire ka- hasbihal yapılmış ve ge0 a âr devam etmiştir. Fasılasız olarak be$ ""” köy kal * ten bu görüşmede, deV kınmasına vereceği ehermm'?! ; bu biki düşünülen esaslar Wh::r_' hususta, köylü ile yakından .at bulunan İzmirdeki müteheestaler talcaları tesbit edilmiştir. — &i kak ik zira Ziraat Vekili beş senelik .î,kn Nma programının ©80 Ve memlekete döviz £ olan devlet çiftli i izah etmiş v& Sağı faydaları saymıştır. ü Bütçde alınacak fazla HB E V A ime Taat teşkilâtına verilecek Bını::rıı! e kl“luı, garbt Anüd”l“d.h sına Tinin ve tecrübelerin “mı.ı.ış;ıekfin' teşkil edecektir. Devlet MÜĞT elere de ve enstitülerde yaptlar T mnuke Tstinaden elde ediler “'k n'l: iyi çins$ Tn köylüye tevzi © 'k." 5 Pamuk yetiştirilmesi ,crı_ı"' j fabrir Tir. Yapılan şetkiklere 6Ö7? Tn <h e p tetkikle uğa * kaların yılda 40,000 tan PATP L Titede İyacı vardır. Her fabrika kendi Pamuk kullanarak piyas . ..0i bur Patiasına daha emniyet z bil * BE aeT abilecektir. Nazillide k“'ulî;.dilık lü- dirilen Ziraat enatitüsün” ? ay Züm gi Z memiştir. Onmüş r. zi miş, taşları ka ilân edilmiştir. Afyon eken çiftçi - lerin hükümete verecekleri beyanna - eller tarafından tahrip edil- kırılmış. eşyaları öteye be- parçalanmıştır. Bu tah- lar aranmaktadır. meçhul larına dağıtılmıştır. ribatı yapan Balıkesir Halkevinde Tohum Halkevi temsil kolu Tahum isimli üç perdelik piye- "nı alan gençler büyük bir muvaffakiyet göstermiş - «L bir kalabalık toplamıştır. di hlı k:m“ dünyamın meşhur diplomat ve siyastlerinin temti! bu da çok alkış toplamıştır. * Pazar Ola Hasan B. Diyor * * Çocuk anne karnına düşmeden — evvel çocuğa geçebilecek olan hastalıklarını dü- şünür: Frengi, verem, ilh... dan mi ibaret? Fen Alemince irsen inti - kali malüm olan akıl hastalıkları doktoru derin derin düşündürür. Bazı memleketlerde haklı olarak tet . bik edilen ve hayatta maddi telezzüz na- sibinden hiç bir şey kaybetmemek partile yalnız çocuklamaktan mahrum ederek ce- miyeti ve nesli temizliyen kısırlaştırma u- sulünün tatbik edilmemesinden dolayı bi- zim memleket doktorluğu elem duyar. Hemen diyebilirim ki verem ve frengi hususunda elinde vikaye ve tedavi çaresi bulunduğundan dolayı kendini — kuvvetli bulmak — süretile teselli duyan, fakat bu irsen geçen akıl hastalıflarındaki aczin- den muztarip olan ve onun hallini ancak umümi idara kuvvetlerinden ve kanun - larından ümideden doktorluk öyle bir ka. nünün — çıkmasını - büyük bir sabırsızlıkla beklemektedir. Çocuklamaya hazırlanan anne ve ba « |baların kuvvetli bir halde ve hastalıksız almalarını, da doktarluk düşünür. Daha sonra gebe annenin hastalıklar, üzüntüler geçirmesinin çocuğun sıhhati üzerinde te- sir yapacağını battâ bazan bu gibi arıza - ların çocuğu ebediyen sakat kalmak üze- Te doğmasını icap ettireceğini bilir. Yeni doğan çocuğun gerek büylük ço - — .İngilterede yürz üç ya-| e gae N ” YA L lann varmış. ” < İyüz Üç 'yılını da bir Dün, pizim gütüi, Ha © n tohafın Mu:' sn ? ban Bar- — Bu adam, ömrünün bu| Hasan Bey — Neden şaşa- arabanın 'yım? Bizde de, Büyükadada içinde geçirmiş.. şaşmaz mı -| oturan bir adamın bütün öm- rü Akay vapurlarının — içinde geçer! endişe bun-| sa koruma tedavisi tatbiki lüzimdir. ve yi- ve bilir ki saklanmış olan firenginin yeni me suretleri köy ve mahalle muhtar -| doktoru alâkadar eder: Anne ve babanın | doğmuş çocuktaki alâmetleri hiç kâhilin- kine benzemez, bambaşka tezahürler gös. terir, işte onları tetkik etmek ve tedavi et- mek ile hayatı kurtarmak kabildir. Bundan sonra çocuğun beslenmesinin emaniyet altına alınması meselesi takip e- der; annenin sütü var mı, azahyor mu, zi-. yadeleşiyor mu? Çocuğa yeter mi? Ço - cukta memeyi emmek hassası teşekkül et- Yahut emmesine — mihaniki bir mani var mı? Memeyi kaç saatte bir vet- mek bu çocuğa uygundur? — Sonra bu an- menin sıhhati meme vermeye müsait mi? Veremiyecekse — dışandan hangi — gıdayı vermek baklıdır. veya kabildir? Eğer anne meme verebiliyorsa ve mes me sütü de muvafıksa annenin gıdasını düşünmek te doktorun vazilesidir. Anne »e yemelidir? Daha mühimi de annenin yiyecek yemeği var mıdır? Eğer anne ve- remiyorsa çocuğa verilecek süte kâfi pa- rası var midir? Çocuğun hayatının devamı için bir ta- raftan tabiatla cenkleşmek — mecburiyetin- de bulunan doktor öbür taraftan da cemis yetle umumi idare kuvvetlerile karşılaşe mak zorundadır. Sağa sola baş vurup an- neye ekmek, çocuğa süt temini yine fa « kirler doktorunan vazifesi olur. Meme çocuğu devrinden çıkıp ta oyun çocuğu dediğimiz çağa gelenleri geçici hastalıklarile yine doktor gerek — vikaye gerek tedavi yolunda uğraşacaktır. Nite- kim mektep sralarındaki — çocukların da doktoru ayni savaşa mecbur edecekleri ta- büdür. Bu muhtelif yaşlardaki çocukların has. talıklara karşı verdikleri cevaplar da muh. teliftir; faraza büyük çocukların kızamı « ğa tutulmasile küçüklerin tutulması ve hastalığın âkibetleri arasında mühim fark« lar vardır; firenginin hayatın ilk günlerin- de meydana verdiği alüâmetler başka, ikl iç aylık başka, beş on yaşında bambaş - miş mi? İkadır. Verem de keza, muhtelif yaşlar - da başka başka tezahürat yapar, pek elâkki edilen bu ârıza ve hattâ bir baş ağ- Büyük adamlarda ehemmiyetsiz ns çocuğun dilinde pek ehemmiyetli bir mana kazanır, Bunların her birisini daktes (Devama V1 nci saylamızdadır)