21 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

21 Nisan 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n ae aa ei B eee Ingiltere Müşkül Vaziyete Düştü * © talya kendisine sulh yapmasını teklif eden On üçler komitesine kâfa tutu- yor. Öyle sulh şartları ileri sürüyor ki, bun- ların kabulü Milletler Cemiyetinin nüfuz ve mevküni mfıra indirebilir. Ötedenberi İtalyaya katşı Milletler Ce- miyetini silâb olarak kullanan İngiltere Mu- soliniyi hâlâ zecri tedbirlerle tehdit ediyor. Fakat bu dela zecri tedbirlerin de hükmü kalmamış bulunuyor: Çünkü Fransa başta olmak üzere artık hiç bir devlet bu işde İn- gilterenin arkasından gitmiyor? O halde İngiltere ne yapacak? Dünya mukadderatını balledecek olan bu sualin cevabını Evennig Standard. adlı İngiliz gazetesi veriyor. Bu gazete: «Nereye gidiyorsunuz, sorabilir miyiz?' » başlığı alitmda İngilterenin vaziyetini şöyle anlatıyort *Bugün İngiliz milleti İngiliz harici «i - “ iyasetini idare eden adama şu suali soru - yor : «Nereye gidiyorsunuz, sorabilir miyiz? » «Son aylarda iki büyük buhran müş . terek emniyetin iflâs — ettiğini ispat miştir. Bu bubranlar İtalyayı kızdırmağa yaramış, fakat onu Habeşistanı istilâ & - mekten menedememiştir. Lokarno müşte- vek emniyet paktı kendisi taratından tazyik görmeksizin imza edildiği halde Almanya tarafından yırtılmıştır. Müşterek emniyet kalmayınca İngiltere ne yapacaktır? Avrupa işlerinde İngiltereye şu iki siya- setten birini takip mecburiyeti vardır: Bi- vi Avrupa komşularından birile bir ittifak akdetmek, diğeri kendi kabuğu içine çekik mek. Pratikte birinci siyaset Almanya veya Fransa ile ittifakı istilzam eder. Halbuki biz Almanya ile ittifak akte- demeyiz. Fransa ile de ittifak etmeyiz. «Bir Alman - İngiliz ittifakının doğu- rabileceği neticeleri düşünün. Fransa der- hal İtalya ile birleşecek, hep birlikte bi- zim Hindistan ve Avustralya yolumuz © » lan Akdenizi kontrolları altına alacaklar - dır. «Fransa şarki Akdenizde Türkiyenin de iştirakini temin edebilir. Bunu müttefiki o- lan Sovyet birliği sayesinde elde edebi - tudür, sonra merkezi Avrupadaki mütte. fikleri vasıtasile Almanya etrafında dev - letlerden bir zincir çevitecektir, İtalya ve Türkiyenin yardımile de Akdenizde İn - ilizlere üstün bir vaziyet elde edecekler. dir. «Fransa bütün bunları biz Almanya ile ittifak akdettiğimiz takdirde — yapacaktır, bu sebeple biz de Almanya ile birleşeme- yiz. «Fransa ile ittifak akdine gelince, İn- giliz efkân umumiyesi böyle bir birleşme- ğe müsaade edemez. Çünkü İngiliz efkâ- m o umumiyesi bilir ki Frunsa her hareke - tinde yalnız kendi menfaatini düşünür. İn- giliz bilir ki. Fransa, İtalyayı memnun et- mek için, İngilterenin İtalya - Habeşistân harbindeki siyasetini takip etmemiştir. İn- Biliz bilir ki, Fransanın İngiltere ile olan alâkası, bir Fransız - Alman harbi vukuun- da İngiliz askerlerinin Reni müdafaa etme- sini ummaktan ibarettir. «Cenevreden son gelen baberler de bu kanaati kuvvetlendirmiştir. «İşte bu sebeplerle İngiliz milleti Fran- va ile ittifakın bir kâr değil, bir zarar ola. Cağına inanmıştır. » Bu yazı bize, İngiliz siyasetinin aylar - danberi niçin mütereddit, kararsız bir çeh- ve aldığını çok açık bir tarzda izah et « mektedir. Özlü sözler: «Bir insan ne kadar bilgin, ne kadar tocrübeli oluraa olsun, gösterişi olmazsa çok zavallıdır. Böyle biri bana pek pa - hah, fakat dibi olmıyan bir şarap kadehi- ni hatırlatıyor. » Kenko Boşi «Her hayvanın şikârı, kendisinden da- ha küçük ve daba müdafaasız bir mahlük iken. tahtakurusünün gidası, kendisinden | bir milyon defa büyük ve kuyvetli, olan ine| derişi altındadır; ne ağlanacak talih.» , Ahmet Haşim Yanı LAT AA GAST YA L TTT S YAT LAŞ A Resimli Makale Bir adam kendi evinde karanlıkta -eşyaya çarpmadan, bir- yerini vurmadan gezebilir. Ayakları, bacakları, adeleleri öyle alışmıştır ki, evin içinde serbestçe yürümesini te- min edecek kadar alışkındır. Halbuki yabancı bir evde karanlık- ta bir adım bile atamayız. Kaş çatacak yerde tebessüme ahş- mak, sert söz yerine tatlı söz söylemesini itiyat edinmek insanı hayatta bir çok güçlüklerden kurtarır. Çocuklukta dişlerini te- SON PÖSTA sinirleri ve Hülâsa iyi itiya*, bir çok hastalıklar- €an kendilerini kurlarmağa muvafiak olurlar. hayatta bize en çok lâzım olan, en ziyade yardımı dokunan bir çeydir. İyi itiyatlar çocuklukta edinilir. Büyüdükten sonra insan yeni itiyatlar edinmekte güçlük çeker. Fena itiyatlar bizi daima yanlış yollara sürükler. Vaktimizi, sıh- hatimizi, bazan hayatımızı kaybettirir. Hayatımızı idare eden vet kazanmaktan daha kıymetlidir. v Arabacıya benzetildiği İçin sevinen : Adliye Nazırı Geçenlerde ölen. Fransanın sabik. adli- ye nazırı Mösyö Cheron çok mütevazi ol- duğu için kendisine fazla hürmet gösteril- mesini sevmez, âyün meclisine, otobüsle gider gelirmiş. Bir gün sokakta yedi sekiz yaşında bir çocuk yanına — sokulmuş ve Cheronun elini akarak «nasılsınıze sormuş... Çocuğun annesi hemen atıla - rak: — AHedersiniz, demiş Çocuğum — sizi tanımaz, mahallenin arabacısına benzet - miş olacak!. Cheron bu hâdiseye çok memnün ol - muş ve çocuğa çıkarıp para vermiş. ... HMaydu! Köpekler Paris gazeteleri yazıyorlar: Pariste kenar sokakların bir tanesinde iki kocaman köpek aynaşıyorlar. Uzak - tan da onların sahibi olduğu tahmin edilen kasketli bir adam hayvanları seyrediyor- muş. Ö mrada elinde çanta ve şemsiyesi bulunan bir kadın gözükmüş, köpeklerden bir tanesi derbal kadının üzerine atıla - Yak, şemsiye ve çantayı elinden kapmış, diğer köpek te, kimsenin kadının yardı - mına gelmemesini temin etmek için, sa » ğa sola hücum etmeğe başlamış. Nihayet ikisi birden sırra kadtm basmışlar; köşe başında duran kasketli adam da bu sıra- da kaybolmuş. Gazeteler bu hâdiseyi hayretle kargı - lamaktadırlar. diye A Çinillerin Saçları Çinde erkekler de kadınlar gibi saçla- Yanı uzatır ve örerler. Avrupa gazetelerine göre bu âdet günden güne terkedildiği | halde hâlâ erkeklerin yüzde (28) nin saç- ! ları bu şekilde imiş. ... Yumurtalar Nasıl Muhafaza Edilir? Yumurtaların taze taze muhafaza edi- Tebilmeleri için Kaliforniyada bir usal bu- kmmuştur. Bu uüsüle nazaran yumurtalar balmumlu kartonlara sarılacak olursa, hiç | bir şey olmuyorlarmış. *.. Amerikalılar Pek Temiz İnsanlar Değillermiş Bir Alman gözetesinin neşrettiği bir is- tatistiğe nazaran Amerikada evlerin yüz- da kırkında banyo yokmuş. Bu mıltımııı: esas ittihar eden gazete, ademek oluyor| ki Amerikalların ancak yüzde 60 1 temiz insanlardır» demektedir. (| SÖZ A RAS HERGÜN BİR FIKRA | insan Gideceği Yeri Bilmelidir! Şair Eşref merhuüm, — meşmutiyetten sonra bir aralık ktanbula gelmişti. Akşamları, 6 vakit Ebüsawut cad - desindeki Tercümanı Hakikat matbaa- sına devam eder, orada sevdiği kimse- leri etrafına toplayıp saatlerce onlarla konuşurdu. Bir gün, matbaada cahil ve geveze bir hoca ile karşılaştı. Herif cehennı me dair uzun bir bahis açmış. bir sü saçma savuruyordu. Önceleri Eşref bu adamın mahiyeti- ni iyice sezemedi. Fakat onu dinle . dikçe ne mal olduğunu anladı. Ve ni- hayet dayanamayıp sordu: — Efendi! Bunları Herteden öğren- din? — Ben mi? Cehennem - Kakkında hiç değilse elli cilt muteber kitap oku- dum! Bu.aralık hâzırundan biri: — Pekil Ne lüzum vardı? Diye sorunca, Eştef öteden atılıp, kemali ciddiyetle: — Yooo! dedi; hoca efendinin hak- kı var. İnsan, gideceği bir yer bakkın- da önceden malümat sahibi 'olursa el - bette daha iyi olur! ——— RULMACA A 2 3 L oD G | C L Soldan sağa: 1 — Rımyayı islah eden Çar, 2 — Mep>- hur Kartaca hükümdarı, nakıl. 3 — Bir. denbire başa gelen, bir meyva. 5 — Bir adet, bir M ilâvesile patlar, valide. 5 — Nota, sonsuz. 6 — İlâç, vücudumuzdan akan su, nota. 7 — Bir Bizans hükümda- n. 8 — Fransızca otuza kadar manasına gelir, rabıt edatı. 9 — Fena bir «efendim» tâbiri, öldürücü alet. 10 — Öntü. INDA Satılık adalar Ve satın Almak istiyenler İskoçya zahillerinde gayri meskün üç Tada vardır. Bunlar satılığa çıkarılmış ve |bir çok talipler, adaları satın almak için müracaat etmişlerdir. İçlerinden eski bir meb'us namzedi: — Gidip orada oturacağım, bir müd- det sonra istiklâlimi ilân ederek, ufak dev- letimin, hükümdarı olacağım. Cemiyeti Ak. vamı âciz gördüğüm için, dahil olmıyaca- iam, ve harp etmiyeceğim. Bir kaç nüfuslu milletimin, hâkimi mutlakı olarak başımı dinliyeceğim. Tayyarenin, gazın, gelmi - yeceği bir yerde iptidai de olsa, kalbimde ölüm korkusu' olmadan yapyacağım! de- ... Mekteba Tayyare İle Şu Amerikalılar hakikaten pek — garip insanlardır. Milyoner Rompton, San Fran- siakoya 120 mil mesafede bir yerde otur- makta, çocuklarını, San Fransisko mek teplerinden birine nehari olarak gönder - mektedir. Tabil ba mühim mesafe, ancak tayyare ile katedilebileceği için, çocuklar sabah ve akşam, havada uçmakta ve va - zifelerini göklerde yapmakta imişler. ... Gözümüzün Kudreti İnsanların gözleri, yırtıcı kuşlar istisna edilirse, bütün hayvanlardan iyi — görür. Görme kudreti vasat derecede olan — bir insanın bir arıdan |00 kere daha iyi gör- düğü anlaşılmıştır. Yukarıdan aşağıya: | — Yetimler yurdu. 2 — Genişlik, su- lu toprak. 3 — Maç nevi, müthiş bir has- talık. 4 — Tapma yeri. 5 — Bazuya bağ- lanan bez. 6 — Bir göz rengi. — sonrası. 7 — Bir meyva. 8 — İtalyanın payitahtı, nota. 9 — Çocukların sevdiği, içine bir #ey konan. V0 — En çok, canımız yanın- ca telâffuz ederiz. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: | — Zehirli gaz. 2 — Ebe, ait, ve. 3 — Varta, kum., 4 — Ad, adalet. 5 — Ta - tar. 6 İntaç, ne. 7 — Rees, bek. & — Fes, sam. 9 — Nüve, nam. 10 — O, ise, lâ. Yukarıdan aşağıya: | — Zevahir, ©. 2 — Eb'at, nef, 3 — Her, teenni. 4 — Tahassün. 5 — Rand, ve. 6 — Lik, at. 7 — İl, Lüdes. 8 — Ket, kan. 9 — Avutan, mal, 10 — Ze, ref, mâ. ——— ——— — İSTER Heybeli, bütün diğer adalar gibi susuzdur, evleri de geçmiş asırlardan kalma, ekseriyeti eski ve haraptır, bununla beraber bir çok güzellikleri ve iyilikleri arasında bir bususiyeli vardır ki, İstanbulun bütün diğer semtlerinde tertemiz ve asri bir mezarlığa yıllardanberi malik olmakta bu- hunmasıdır, bu mezarlığı şimdi Allahın tahmetine kavuşmuş bir Mısırlı prens yaptırmiştır. Bu prens mezarlığın dırvarlarını, “İSTER İNAN İSTER İNANMAT el'an yaptırılmıyan yenin olmak şartile İNAN İSTER İNANMA! - kapılarını, binalarını yaptırtıp, ağaçlarını da diktirtmiş, fakat tam iç kısmının tanzimi ikmal edileceği sırada o eski devrin belediyesi işe &l koymuş, parası prensten alınmak üzere tan- zim işini bizzat yapmak istemiş, prens İse tanzim plânı beledi. işi bizzat yapmakta wrar etmiş, mukave- met görünce de eseri ikmalden vazgeçmiştir, Vlrer kazanmıştı. Zamanında Kül Alkış değer Bir teşebbüs E. Ekrem-Talu ocuk Esirgeme kurumunun B? minönü kaza şubesi kimleril idaresindedir, bilmem. Semtim bu di varda olmadığı için orada, Türk çı cukluğunu himaye için emek ve zamafil sarfeden muhterem zevatla bir mün sebet düşürüp de maalesef görüşer dim, Fakat — bana göndermiş old ları bir mektuptan Aanlıyorum ki & sarfettikleri zaman heder değil ve & mekleri de meşkürdur. Bu mektupla ben onların bir te şebbüsünden haberdar — edildim müsaadeleriyle bu teşebbüsü, İstanb cihetinde oturan — çocuklarla onlarıfi. anne ve babalarına bugünden müjdel yim: 23 nisanda, Divanyolunda, çacı larımız için bir kütüphane açılıyor! Mektep çağındaki yavrular burad kendilerini alâkadar edecek ve aynl zamanda gene kendileri için ma! bir gıda yerine geçecek her türlü taplar, mecmun kolleksiyonları bula caklar ve bunları evlerine götürebile * ceklerdir. Bu teşebbüsün mânası, gayesi p büyüktür ve her türlü takdirin de f |kindedir. Çünkü maalesef bir hakikatt tir ki, bugünün çocuğu okumağı taptan haz duymağa alışkan d Bu da biraz âvareliğinden, haylazlık hudutlarına yakınlaşan yun ve spora şuursuzca düşkünlüğün den, okunacak kitapların- azlığı ile pat cuk Esirgeme şubesi bütün bu cihetlet ri nazarı dikkate almış, uzun bo) düşünmüş, ölçmüş ve çocuklar dü okumak hevesini uyandırmak için bil girişmiştir. a Lâkin, yalnız bir hayır mücssesesif min her halde önemli bir fedakârlıği katlanarak bu kütüphaneyi kurmasiy” le iş bitmez. Bundan sonra, çocuk!l buraya sevketmek, onlara bu teşeb ? büsün faydalarını izah etmek husü sunda mektep muallimleriyle ebeve3” ne de bir gayret hissesi düşüyor. ÇD cuk her iyiliğe yatacak kabiliyettedir! fakat daima önünde bir - rehber i Bu rehberlik vazifesini görecek o da aile ve mektep muhitidir. Ve bu vazife hakkiyle görülecek © ) hursa, Eminönü Çocuk Esirgeme şubt” sinin bu çok güzel teşebbüsü aka uğramaz. Onu akamete uğratmam 'da âdeta milli ve insani bir borçtur. a Bu çok hayırlı ve çok güzel teş sü minnetle müjdelerken iki temen de ben ortaya atacağım: — Bun! biri çocuk kütüphanelerinin az — z74 manda yurdun her tarafında çoğalmı #s1, öteki de Arsen Lüpen nev'indefl! 'ahlâk üzerinde fena tesirleş. yapaci eserlerin bu kütüphanelerin — kapıla rından içeriye sokulmamasıdır. VA RAN Biliyor Musunuz? 1 — En medeni ve en geri iki memt” ketteki idam usulleri nelerdir? 2 — Harpten sonra yeniden vü€ ârilen en büyük memleketin adı veC' B (Cevapları yarın) ğ * | Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — eKizi derililere Şimali Am min yerli halkına verilen isimdir. Bv_ kın -derilerinin hakiki rengi daha 79 çikolatayı andırır, esmerdir. Fakat V harını kirmızi toprak ile oğuşturmay! yat edindiklerinden ve bu toprağın de yıkanıncaya kadar çıkmadığında? zaktan kırmızı görünürler, bunun ki kızıl derili ismini almışlardır. halinde yaşarlar, fakat cinsleri sönmek Krahli oü beşinci Lüi'nin metresi iA_i.' ve bükümetin Üzerinde yaptığı' tesille TÜ dğr ” merguplur. zi bilyanın üslübu el'an

Bu sayıdan diğer sayfalar: