SON POSTA N DiL MN TYarıni tetrika ,, No. ZU YAZAN: KADiİRCAN Kaflı Venedik Gemisi Tek Başına Ve Dos- doğru Türk Filosunun Üstüne Geliyordu İki taraf arasında sert bir yarış| hilinden yukarıya doğru yoluna de- başlamıştı. vam eden Türk donanması önünde Öğleden sonra olduğu zaman Türk hiç bir düşman gemisi göremiyordu. kalitelerile Venedik gemileri ara-| İşkodranın iskelesi olan Ülgün sında çok bir aralık kalmamıştı. Fa-'kalesi sıkı bir top ateşi altında ezi- kat kaliteler onlara sokulmuyorlar, (liyordu. Yıkılan kaleler ve mazgal- bordalarının top menzili gerisinden 'lar Türk askerleri tarafından ele ge- geçerek önlerini kesiyorlardı. Her ) çiriliyordu, Önce bu kale daha son- Venedik galisinin üzerine üçü dör-'ra da birbirinin ardınadn Bar, Şin-| gin kaleleri zaptedildi Donanma — İskele abordadan!... Kataro kalesini kuşatmak üzere ay- — Provaya all!... |ni adı taşıyan körfezin ağzına gel- —Toplar!.. Hep birden, at....eş!.|mişti. Ali ve Pertev Paşalar Uluç Ali — Sancağa!...Kancaları hazırla! |Paşayı yanındaki altmış iki kadirga ile İleri!... daha ilerilere gönderdiler. Diye bağıran sesler duyuluyordu.| —Ali ve Pertev Paşalar Kataroyu Galilerin kocaman topları gürlü- kuşattılar. Uluç Ali Paşa bitaraf bir yor, düşman gemilerinin bordala- liman olan ve Türklere vergi veren rında büyük ve beyaz duman küme- leri görülüyordu. Bunlara karşılık 'Türk gemilerinin prova toplarından çıkan dumanlar daha azdı. Fakat atımalrı çok, menzilleri uzun ve ni- şancılıkları üstündü. Zaten onlar bu dü birden saldırıyor: Venedik gemisi gelmekte olduğu ha- ber verildi. Venedik gemisi tek başına ve dos- doğru Türk filosunun üstüne geli- yordu. NIİZ ?.,-*._-_-_ Bu Akşamki Program İSTANBUL 12,30: Muhtelif plâk neşriyatı ve halk musikisi. 18: Dans musikisi «plâks. 19 Haberler. 19,15: Orkestra musikisi «plâk » 20: Halk musikisi «Sivaslı Veysel ve rahim tarafından:. 20,30: Süüdyo örkes- traları. 21: Eminönü Halkevi gösteriş kolu 21,45: Son haberler. Sant 22 den sonra Anadolu Ajansının İb- ı Son Postanın Tefrikası: Ali beybaba onları süzerek yarı şa- ka, yrı ciddi; Yazan: Osman Cemal Yaşlı kadın: — Damadının da papuçları — dal — Bunlar da nesi, buraya mektep|atıldı, senin de! mi açacağız be? — Bunlar senin mubarek elini öp- .— Neden) — Nedeni var mı, (Hasanı göste gazetelere mahsus havadis servisi - verile-| miye geldiler, haydi bakalım öpün e-,rek) bak, kız kendisine yeni ya cektir. BERLİN fendi amcanızın elini! Üçü de ayrı ayrı adamın elini öptü- buldu! — İyi ya, işte, şimdi bir yeni yavuk İkeri bando; 22: Hans Bund dans orkes- 20; Şarkılar; 20.00: Aktünlite; 21: As-İler; birer yer iskemlesine iliştiler. lu da sen kendine bulur; siz ana &i Bak z bi Wİ bir Küi ti e trası: 23: Haberler; 23.30 Dans ve hafifİnün terlerini S t BüRa MA Z Ragüzaya yaklaşırken ileriden bir karşılıklı top düellosunu uzatma- dan hemen düşmana sokuldular. Şimdi her Venedik galisinin etra- — Ne oluyor buna?... Şaşırmış mı? Yoksa bir iş mi var?... — Daha iyi ya... Kendisi ayağı- mıza gelyor. fını iki veya üç Türk gemisi sarıyor- — Bırakın gelsin!. du. Kancaları atan leventler geniş müsiki; 1: Dans plâkları. VARŞOVA 17.45: Kanser; 19.45: Radyo piyesi, mühtelif; 21: Orkestra — birliğile keman olan iriyarı kadına çıkışır gibi oldu: havluya kurulamakta |birlikte başırtızın çaresine bakarız! Kadın kocasının yanaklarını — Şunları ayırayım, geliyorum de- İyarak: *|din, buradan bir fırlayış fırladın, son- — Yağma yok benim pinpon koc ra da işi amma uzattın ha! O kadar vu-|cığım, yağma yok, sen bir tarafa, düf” konsertosu, uhtelif; ; n 'a : . 8 Pa « . tosu, Omuhtelif; 22: Şen — yayımı | DA y Va Glin heriflerinin bir taraf- İya bir tarafa... Senin üzerine ben b 23,15: Şarkılar ve entrümantal karo. BUDAPEŞTE 18; Caz: 19,30; Salon orkestrası 20.30: Radyo piyesi: 22: Haberler; 22.30 Orkestra; 24; Çingene musikisi, BÜKREŞ PL.15: Senfonik koönser; 13.55: Orkes: b H Bükreş saati; 21.15: Hendel — musikisi; 22.45: Radyo orkestrası. VİYANA 18.45: Hafif musiki; 20: Haberler; 20.25: Şiir; 20.30:- Tiyatro; 23: Haber ler; 23.20: Cazbanı. 20 Nisan Pazartesi İSTANBUL 17: İnkılâp dersi, Üniversiteden nakil Esat Bozkurt tarafından; 18: Vokal mu- siki (Plâk); (9: Haberler; 19.15 Muh- * Rumen musikisi; 19.20: Orkes- ra; 2l: Tiyatro (1875 metrolu posta): ları kırılsa idi! Kadın karşılık vermeden kızı atıldı: memişim... ka gül kuklar mıyım hiç? j — Canım çocukların yanında bu (â — Dua et ki sen Ali babacığım, ben |kırdıyı bırakın artık da başka şey geç kalmışım, curcunaya ben yetişe- İnuşalım ! Genç kadın— ( Hasanla - kızlarıli b A.dımyılındınıunumbumçtun-uçlınm&mnk)owuklu cı değil ki onlar benim dünya ve ahret e Sen Ge yezipsen Hetlllnii Hacara İkardiğlüklekt ; |buradan sedye ile evlerine götürmek| — Yaşlı kadın — (Ayni şeyi yap Tâzımdı! benim de evlâtlarım! İriyarı kadın: Ali beybaba — Allah bağışlasın — Aman yorulmuşum, - kollarım İlah bağışlasın; zaten biz de çoluk © -|bitmiş! cuk nanay! Deyip kocasının yanına çöktü, Me-| — Yaşlı kadın — İşte ontmn için biz d seleyi başından sonuna kadar birer bi-|her gün böyle âlemin çoluğunu çoct' rer kocasına anlattı. Kadın kopuklara |ğunu seviyoruz ya! (çocukların indirdiği dehşetli sopaların indiriş tarz- “|larını ellerile, kollarile kocasına tarif ederken göğsü, bağrı açık babacan bir ağızlı kılıçlarını sallıyarak düşman gemisinin güvertesine fırlıyorlar, ortalığı biribirlerine karıştırıyor- lardı. Venedikliler bu saldırışa pek az dayanabiliyorlar, içlerinden bir ka- çı yere serilince diğerleri - silâhlarını atarak ellerini kaldırıyorlar, teslim oluyorlardı. Üç dört saat içinde Ve- nediklilerin dört büyük galisi Türk- lerin ellerine geçmişti. Venedik filo- sunun gerisinde bulunan diğer ge- Venedik gemisi yaklaşıyordu. U- luç Ali Paşanın muhteşem gemisi de ona doğru hızini arttırmıştı. Fakat iki tarafın biribirine doğru gidişleri çok sürmedi. Çünkü — Ve- nedik gemisinin güvertesinde bir- ,denbire büyük bir telâş ve korku gö- irüldü. Yüksek sesle verilen ku - mandalar Türk filosından bile du - yuluyordu. Venedik gemisi sert ve hızlı bir manevra ile önce yelkeni mayna et- telif plâklar; — 19.30: Çocuk — Esirgeme| » ğ b Ka Kiğnmü Herbmk konferanez 20 Çih Tiyas| YEdün keyllN Eeyiili / mersilebai, çe lonsel: (Muhittin Sadık ve Mesut Cemil). PiyanodaLeşeneki; 20.30: Stiüdyo orkese| — Ocobi... Ocohu.. Ooohu... ,Hay teaları; 21.301 Son habatlar. ellerin varolaun, hay bileklerin nurdan Sant 22 den sonra Anadolu ajansının| kopsun, hay babanın canına rahmet gazetelere mahsus havadis servisi verile-)benim Aygır Fatmacığım! cektir. Diye sağ elile açık bağrını - sıvazlı- yordu. İriyarı dev anası ve sırım gibi kadın kocasına bunları anlatıken kızı da ora- kiştiriyor; bir yandan da: Topkapı Ş îiler ılıa-rı;l lı-r-ılıiıılî güçlükle 'ti. Sonra bütün kuvvetyile dönerek endilerini kurtarabilmişlerdi. yeniden yelken açtı ve kaçmıya baş- Uluç Ali Paşa bu kovalamıya ge-'ladı ce de devam etmek ve ertesi sabah| — Kaçıyor, tutun!.. diğerlerine de yetişerek böylebirer/ Türk gemileri bir kat daha hızla- birer avlamak istiyordu, fakat der-|narak ileri atıldılar. ya kaptanı Ali Paşa ile Pertev Paşa| — Kovalama başlamıştı. kumandasındaki diğer gemiler ge- 'Azadeki di aval ride kalmışlardı. Bunlardan hiçbiri |yordu. Venedil TEREERYE lerine yetişemiyorlar, onlara uyamı- / e zincirlendiğini ve kürek başına yorlardı. oturtulduğunu görür gibiydi. Türk donanması şimdi yeni bir| — Ne yapacağını şaşırmış bir halde emirle yeni bir zafer yoluna girmiş-|arkaya, birer ejder gibi yaklaşan ti. Bu yol Adiryatik denizine gidi-|Türk gemilerinin provalarındaki yordu. parlak — namlularına — ba- muhasara aletleri olmadığından he- | du: men alinamıyarak bırakıldı. Korfu| —— Herkes kürek başına... Kürek Kiman ve kalesinin önünden geçile- | başına... rek şimale gidildi. Arnavutluk — sa- ( Arkası var ) İstanbul 4 üncü icra memurluğundan Emlâk ve Eytam Bankası Türk Anonim Şirketine birinci derece ve sırada ipotekli olup tamamına 4155-Dört bin yüz elli beş - lira kıymet tak- bir bap dükkânı bulunan 192, 194 numaralı hane açık arttırmaya ko: müş olup — ilân tarihinden itibaren şartnamesi herkes tarafından görüle- bilecek ve 25/5/1936 tarihine raslayan Pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar dairemizde açık arttırma suretile satılacaktır. Satış Emlâk ve Eytam Bankasının 844 No. hı kanunu hükümlerine tâbi olduğundan mezkür kanu- nün 15 inci maddesine tevfikan ikinci bir arttırma yapılmaksızın gayri menkul, yukarıda yazılı günde enfazla arttıranın üzerinde bırakılacaktır. Arttırmaya iştirak için muahhemn kıymetin yüzde yedi buçuğu nisbetin- de pey akçesi vöya Milt bir Bünkanti temünüt müktubu tevdi edilmek M- zaımdır. Biriken bina vergileriyle çöp ve fener resimleri ve dellâliye ve vakıf icaresi müşteriye attir. Satış bedeli peşin ödenmek lâzımdır. İcra ve İflâs kanununun 126 ınci maddesine tevfikan ipotek sahibi alacaklılar- la diğer alâkadarların gayrı menkul üzerindeki haklarını ve hususiyle faiz we masrafları dair olan iddialarını evrakı — müsbiteleriyle birlikte 20 gün içinde dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicille- riyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar, Alâ- kadarların işbu kanun maddesine uygun surette hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak isteyenlerin 934/3280 dosya No. sile dairemize *»>7 y daki büyücek ale sepetinden çıkar- Fıkaraperverinin z Yi eee aa arşleri Yardım ları lop yumurtaları, peynirleri zeytinleri tabak tabak misafirlerin önüne - dizi- Topkapı Fikaraperver Hayır müessese- | yerdu: si her yıl Cümhuriy&t bayramında yaptığı| — Haydiyin bakalım, misafir um- büyük mikyastaki yardımlara ilâve olarak 1 v ÇA V L DU yermiş... badema her ay kendi himayesindeki ma- tj ' p n K ZmSTA H hallelerde oturan yoksul ailelere - giyecek | | Dj yi ) d"ı b“iyi_ini çıhımrıınıl K müracaatları ilân olunur, (335) - ve yiyecek tevzi etmeğe karar vermiştir. Bu yardım dünden itibaren başlamış- Di K a Dün ilk olarak Beyazıtağa — mahalle- ikk gemisinin yakalana- - Akdenizi: d sindeki 25 yoksul aileye giyecek ve yiye- ;“hı-"’ ee yu f"ı“l'“ üzerin-'cağına hiç şüphe yoktu. Kumandan | ..x ed.m,':,_ Gğklele ei Üalkü keşlir S pi geçiren levent gemi-|santo Trono şimdiden Türk gemisi-|mahalleye bu yardım yapılacak ve yılın tır, her ayında sirasiyle bu müessesenin hi mayesindeki bir mahalle yardım görmüş | olacaktır. Cümhuriyet bayramlarında, — kışlarda da,çayırda kavaltı bukadar olur. Çocuklar şimdi — sıkılıyorlardı. Ali beybaba onları teşvik etti: — Haydi, sıkılmayın, atıştırın ba- kalım, buranın havası şimdi sizi acık- «|tırmıştır. Yaşlı kadın kıranta kahveciye ses- |lendi: — Bana bak Mestan Ağa, benim ço- yapılan toptan ve büyük yardım bu yar- | cuklarıma birer de çay getirl. dımların haricindedir. İstanbulun bi ki bi ücssese- Sapoto kalesi kuşatıld. Fakat kıyor, sonra adamlarına haykırıyor- ün; .m uı,huhn_ :_;:',ğ.u;,ml::,“ lıîı- u::;ı Zengilerimizin — bu takdirin fevkindedir. müesseseye yardım etmeler bir borçtur. Ölçü üzerine Fenni Kasık Bağları Mide, barsak, böbrek düşkünlüğüne Fenni 'Korsalar İstiyenlere ölçü ifesi gönderilir Eminönl lamir sokağı Tel, 202198 Oreopulos K Taklitçilerden sakınınız. Doktor Hafız Cemal Dabiliya —mütehasmsı Pazardan maada hergün 3- 6 Divanyolu (118) No, Telefon: 22808 Son Posta Matbaası Neşriyat Müdürü: Selim Rağıp - Sahipleri: A. Ekrem, 8. Ragıp, H. Lütfğ |söyletmem! Ali beybaba karısına: — Hanım, siz bunları şimdi değil, eskiden tanıyormuşsunuz galibal eski ahbapları imişler... — Nasıl olur yahu, bizim kız yirmi sekiz yaşında, bunlar daha dünkü ço- cuk! Genç kadın; Hasanın boynuna sarılıp alngndan öperek: — Söyle bakayım benim sarı pa- pam, söyle bakayım benim anasının kuzusu, siz darbukacı ablanızı ne za- mandanberi tanıyorsunuz? Ali beybaba: — Kız, kocan görmesin, karışmam ! — Merak etme gen koca pinpon, onları benim kadar kocam da - tanır, kocam da sever. Onlar daha şöyle ba- cak kadar çocuklarken benim kocam onlara Kâhtane dönüşünde kendi el ceğizile sazdan ne güzel külâhlar yap- miş, başlarına giydirmişti. Hasan: — Aaa;.. Siz şimdi o vakıt arabada zil çalan çocukla mı evlisiniz? ( — Ben yeni tanıdım amma, kızın rar saçlarını okşıyarak) haydi yım, bebek yavrularım, bebek”yav larım! Ali beybaba bu sefer tıpkı orta yundaki kavuklu gibi yalandan a: kalkıp fesini başına geçirerek: — Yahu, bana müsaadel — Nereye? — Artık bizim işimiz kalmadı bur! da... Bize yol göründü. Allah m' betinizi arttırsın! Koca şakadan papuçlarını giy kadın eteğinden çekti: — Otur ayol, otur, onlar senin lâdın! Ceriye dönüp oturarak: — Evlâdım amma, bakalım böyü nurtopu gibi çocukların bizim © mız olmalarına babaları anaları razi ( Arkası var ) lurlar mı? Bir Doktorun Günlük —ei Notlarından — (*) Sari hastalıklarda Idrar muayenelerinin Lüzum ve faydası Kızıl hastalığını — (çıkaralı) beş 88? geçmiş. Ateşi (373) ardüşmüş bir ÇO cuk için ebeveyni bir muayene, da soruyorlar: — Çocuk yemek istiyor. Ne yedire * ceğiz. Süt ve yoğurttan bıktı artık di * yorlar. — Biraz idrarını yapsın, getirin de yene edelim, sonra yemeği düşi dedim ve anlattım. Sari hastalıklarda fazla ateşin ve da mevcut mikropların toksinleri V" kandaki beyaz yuvarlakların bu © roplarla olan mücadelesi neticesi İ süzmek ve temizlemek vazilesile gul olan böbreklerde (zuhur edecek ihtikan) ve iltihabı hatırlamak Jâzıf der. Böyle #amanladda bir cam ! içine alınacak bir miktar idrar, bir *” kol ateşi karşısında isttilinca — idi rehgi bulanır ve beyaz yumurta ekt bi bir torto yaparsa o zaman ( min) mevcut olduğu ve iltihabın ladığı anlaşılır. Sizin idrarda (albost' ” görünüyor. Şu halde bu geçinciye F dar süt ve yoğurt perhizine devafif î» deceksiniz. Yemek ve ekmek ve yeceksiniz. dedim. Ve istirahat te' ettim. Aziz korilerim ateşli hastalıklarda: nıklarda mutlak idrar muayenesi niz veya yaplırınız. — Boynu altında kalsın, dokuz, on sene var, onunla evliyiz! Ali beybaba alaylı: — < — Yoo! Ben burada damadıma lâf (*) Bu motları - kesip saklayınız. but bir albüme yapıştırıp kollektö' Sti Si a d aai in ea ae AD Di geee LĞ