Pariste tüyler ü rpertici bir facia Kocasına kızan bir anne evladların öldürebilir mi? Genç bir kadın iki çocuğunu zehirlemek suçile tevkif olundu, bütün Parisin alâka ile takip ettiği tahkikat devam ediyor Pariste beş ya - gında bir kız çocuğu birdenbire — ölmüş, kandisini — muayfene eden doktorlar, kar. deşinin de ayni za - hastalandı - gını öğrenerek vak'- ayı güpheli görmüş - Ter, çocuğun defnine Tuhsat vermemişler - dir. Bu ufak hâdise bilâhare — di maz bir faciaya in- kılâb etmek istida « dını güstermiştir. Hüdiseyi daha - iyi izah etmek için me- selenin ilk safhalan- mı anlatmak lâzim - dır. Çocukların ba- baları M. Normand bugün henüz 33 yaşında bir adamdır. Genc olmasına rağmen romüan — denilecek heyecanlı ve karışık bir hayat geçirmiştir. Bunu şöylece anlatmak mümkündür: M. Normand 22 yaşında iken, müs - temlekelerde iş göran ticaret mücsseseleri- nin birinde bir vazife alarak Afrikaya gi- diyor. Kısa zamanda gösterdiği/cevvali - yetle nazarı dikkati celbederek ufak — bir servet sahibi olmağa muvaffak olduğu gi- bi, bir da yerli kadınla evleniyor. Bir se- ne sonra karısile henüz doğan çocuğu ö- lüyorlar, bedbaht baba genc yaşında tek başına kalıyor. Müstemlekelerin havası da kendisine yaramadığı için kalkıp Parise dönüyor. Pariste ikinci kansı olan Madam Nar- mand ile tanışıyor. Madam Normand o sı- ralarda moda mağazalarının birinde ça hışıyor. Normand ile evlenmek te pek iste- miyor. Genc ve güzel olduğu için talibleri çok. —Nazlanıyor. Normand kızın üzerine düşüyor ve nihayet mzasını alarak evlen. meğe muvaffak oluyor. Fakat bu izdivaç on sene dayanıyor. Karı koca on sene sonra geçimsizlik yü » zünden birbirlerinden aynlıyorlar. Bu bo- zulmuş izdivacin iki mahsulü vardır. Ço- cuklar babalarına birakılıyor ve M.Nor. - mand da onları Grignon pansiyonuna ve- riyor. Madam Normand çocuklarını - görmek için birçok defalar eski kocasına mracaat ediyorsa da, baba buna muvafakat etmi- yor. Kadın nihayet mahkemeye müracaat ediyor ve evlâtlarını görmek için hak ka- zanarak bulundukları pansiyonun adresini Böreniyor. manda anıl » Kocasına Yüz Vermiyen Kadın « 11 senelik evliyim. 3 çocuğum var. On bir sene içinde karımın bana bir " gün tatlı yüz gösterdiğini bilmiyorum, Beni tahkir etmek için fırsat kollar. Ben, tabiatum icabı küsülü duramam. Fakat o bir defa gücendi mi haftalarca suratından — geçilmez. Kendisini çok sevdiğim için bu hallerine şimdiye ka- dar tahammül ettim. Fakat artık sab - mım tükendi, tahammül edemiyorum. Evine bağlı bir adamım. İşimden evi- me, evimden işime gidiyorum. Karımı da ihmal etmemeğe çalışırım. Fakat o- nun bu halini bir türlü anlayamıyorum. Onun bu sinirli, hırçın ve kavgacı hali beni hayatımdan bezdirdi, fakat ço - caklarımı — düşündükçe — sabretmekten başka çare bulamıyorum. Ankara C. $. $ Karınızın bu hali bir kaç suretle izah edilebilir : Ana, baba ve çocukları “GÖNÜL İSLERİ Anne, çocuklarının adresini öğrendik - ten sonra oturup kocasına bir mektub ya- zıyor, Evlâtlarını sevdiğini, onlardan vaz geçemiyeceğini, öyle acıklı bir lisanla izah ediyor ki, nihayet, Normandın annesi ve kız kâardaşinin wrarile, anneye çocuklarını görmek müsaadesi veriliyor. Anne de paskalya tatilinden istifade e. derek nisanın 12 sinde çocuklarını ziya - ret ediyor. Bir iki saat onlarla beraber ka- hp meşgul oluyor ve nihayet gözyaşlarını silerek yanlarından aynılıyor. Fakat Madam Normandın yanlarından ayrılmasından iki saat âonra, Andrâ ve Christiane birdenbire hastalanıyor, deh - şetli sancılar içinde kıvranmıya başlıyor - lar. Pansiyonun müdiresi çocukların hasta- liğile başa çıkamıyacağını anlayınca yav- “İruları derhal babalarının yanına gönderi. yor. Christiane babasırlın kucağında son nefesini veriyor. Hâdise işte budur. İşe vamıyad eden müstantik derhal tah- kikata başlıyor. Madam Normandın ça - lıştığını söylediği adreste kimse bulunamı- yor. Çocuklara hediye olarak getirdiği şe- kerlerden yiyen diğer çocuklarda — hiçbir zehirlenme ârazı görülmüyor. Bununla be- rzaber orada bulunanlar Christianenin an- nesine karşı soğuk durduğu, anne diyece - ğine (bonjur madam) dediğini, — kadının bundan fevkalâde müteessir olduğunu söy- küyorlar. Meselenin son safhası budur. Kadının çocukları zehirlemek istediği tahmin edil- mektedir. Küçük Christiane üzerinde fethi meyit yapılacaktır. Bazı insanlar vardır ki tabiatlar — bir- da sırada kırıp ağlatmaktan zevkalır - lar. Sizin karınız da bunlardan biri ola- bilir. Yahut bu kadın sizi sevmiyor. — Si- zinle yaşamaktan koşlanmıyor, — Fakat evlenmiş bulunduğu — için ayrılamıyor da.. Hayatından memnun olmayışını bu kabil hâdiselerle izhar ediyor, Hangisi olursa olsun kadımı — islâha niz yegâne şey ona karşı lâkayıt kal- mak, bırçınlıklarına ehemmiyet verme- mektir. O sizin lâkaydinizi görünce bi. raz daha size sokulmağa ve yakınlaş- mağa çalışır. * İzmitte M. R. O.: Çok erkenden aşk maceralarına baş- lamışsmız. Henüz mektep çocuğu sa- yılırınız. Yaşınız ne sevgiye, ne de evlenmeğe müsait. Bu yaştan erkekler. le düşüp kalkmağa alışmayınız. TEYZE SON POSTA | Gazetecileri hor görmek isteyen bir eski gazeteci (!) Naci Sadullahtan Necmettin Sahire açık mektup Bay Necmeddin Sahir; Üsküdar tramvay şirketinin dünkü toplantısı i- çin İstanbuldan tâ Bağlarbaşına kadar u zanmayı boş bir zahmet saymıyan ga- fil gazeteciler arasında ben de vardım. Küâşki gelmeseymişim. Çünkü diğı kü görüşlerimdir ki beni sana, pek ho- şuna gitmiyecek olan bu hitapta bu - lunmaya mecbur ediyor. Bön sönl eski:bir meslekdaş diye e- nıyorum. ve gazeteciliğe nisbeten «İk- bal» saydığın bir mevkie - ulaşmakla, eski meslekdaşlarını hor görmek hak- kını vehmetmiyeceğini sanırdım. Fakat dünkü hareketin, bu zannımı müzeyyen bir tekzibe uğrattı. Çünkü dün onlara: — Siz, içeriye giremezsiniz. Fakat kapıyı açık bırakırız. Müzakereyi d- şarıdan takip edersiniz! Diyişinden, gazetecileri, anahtar de- liklerine kulak uydurmağa alışkım - bi- rer konak uşağı farzettiğin anlaşılıyor- du. Acaba Üsküdar tramvay girketinin Naci Sadullah Necmeddin Sahir muhterem hissedarları — gazetecilerle | yanyana oturmayı zül mü saydılar? Yoksa şirketin, efkârı umumiyeye aksinden korkulan bazı hesabt suçları mı vardı? Ben, bunların ikisine de inanma- mak istiyorum. Fakat bu isteğimi yeri- ne getirmek için de, şahsını — mes'ul saymaktan başka çare bulamıyorum. Eğer sen şahsen gazetecilerin, Üskü- dar tramvay şirketi hesapları hakkında bedbin bir lisan — kullanmalarından korktuysan şaşarım. Çünkü gazeteciler, Üsküdar tram- waylarının, Evkafın ve belediyenin zi- yanı bahasına dahi işlemesi liizumunu. hiç değilse senin kadar müdriktirler. Şimdi kendi kendime: — © halde? Diye soruyorum. Ve cevabını bir türlü bulamıyorum. Sen, şirketin getirttiği iki yeni ara- banın resimlerini bastırmak için gaze- teci dostlarını aradığın zaman, onların sana gösterdikleri yer bir kapı arkası elmuyor sanırım. Yoksa, dünkü muameleyle, araba- larına binmeden düdüğünü çalan gaze- tecilere teşekkür borcunu mu ödemek istedin? Eğer bu sorguya fazla hırslanma mak istersen, gazetecilere süpürgele rin yanında yer verecek bir yabancının görebileceği karşılığı düşün, Ve şükret ki sen yabancı değilsin! Naci Sadullah Çocuklara müsamere Çocuk Esirgeme Kurumu İstanbul Mer- kezinden: Çocuk Haftamı münasebetiyle - Çocuk Esirgeme Kurumu İstanbul Meskezi — ve Anneler Birliği 26 nisan pazar günü Tak- sim bahçesinin köşesindeki Dağcılık klü- bünde saat 14 de bra'amak ve 16 da bit mek üzere bir çocuk müsameresi tertip et- miştir. Müsamerede bir çok eğlenceler ve numaralar yapılacaktır; — müsamereye şehir bandosu da iştirak edecektir; çocuk- larla beraber aileleri de bulunabilirler; her seneden daha iyi tertip edilmiş olan bu müsamereye çocukların ve ailelerinin işti- taklerini çok rica ederiz. isan 'ocuk Haltasının başlangıcıdır. |: |lan Siyamdır. Nisan 19 —. Güzellik kralıçesı intihap etmek merakı Siyama kadar yayıldı Siyamlılar yeni seçtikleri kraliçenin dünya kraliçesi yapılmasını istiyor, buna lâyık olduğunu söylüyorlar : Güzellik kraliçesi seçmek modası ya - H vaş yavaş, dünyanın her tarafına yayılı - 4: 'yor ve ber meğileket bir müddet için bu a| # modaya uymak hevesini duyuyor. Bu kafileye en son katılan memleketle- rin biri de Uzak Şarkta fillerile meşhur o- Geçenlerde birkaç bin Siyamlı, devlet merkezi olan Bangokta mabede benziyen bir salonda toplanmışlar, güzellik müsa . bakasına iştirak eden kızları seyretmisler ve hakemlerin bu kızlar içinden hangisini kraliçe olarak seçeceğini merakla bekle- mişlerdir. Müsabaka sabahtan akşama kadar de- yam etmiştir. Memleketin her — tarafından gelerek müsabakaya iştirak eden kızlar bir hayli yekün tutmuştur. Nihayet bakemler — kraliçelik — tacımı jmemleketin en güzel kızı saydıkları Va - niye giydirmeğe karar vermişlerdir. He - nüz 18 yaşında olan Vani bu sene yapıla- cak beynelmilel - gürzellik — müsabakasında memleketini tenisil edecektir. Verilen karar, müsabakaya iştirak eden bütün halk tarafından memnuniyetle kar- şalandığı için hepsi de ayağa kalkarak ha- kemlerin doğru hüküm verdiklerini söyle - mişler, gazeteler içinde de hükmü tenkid eden olmamıştır. , Gazeteler bilâkis, kraliçeliğe seçilen Si. ğ 'yamlı güzelin Beynelmilel müsabakada, |. “Gözleri kara ve badem şeklindediri dünya güzelliğine seçilmesi ihtimallerini de| Zaten onun Siyamlı ve Uzak Şarklı oldur ileri sürmektedir. (ğunu anlatan en mühim vasfı da — budumy Siyam gazetelerinin anlatışına göre Si-| Yoksa kendisini plâjlarda yanan — İngillzi yam güzelinin vasıfları çunlardır: Fransız, Amerikan kızlarından ayırd edet cek başka birşey yoktur. Azl Siyamlı kufi ların yüzleri hareketsizdir. Hele mabed * lerdeki rakkaselerin yüzü bir heykel gi * bidir. Siyam güzeli böyle değildir. Yü « zünde, Avrupa san'atkârlarının ve hey € Siyam güzellik kraliçesi j H N keltraşlarının güzel yüzlere verdikleri fft Bu itibarla — Siyarti güzeli, memleket güzellerinin en mütekâ * İnil tipini temsil ediyor ve ileride — bütüd İmemleket güzellerinin alacakları şekli gött teriyor. Bütün bu sebebler dolayısile Si * yam halkı, (Vani) nin dünya güzeli olat rak şeçilmesini beklemektedir.» Yeni Fransız güzeli Fransada da Paris hariç diğer vilâyetleli arasında Niste yapıları güzellik müsabakâf sanda birinciliği Korsika kraliçesi Mıu_ zel Desanti kazanmıştır. etinde bir hazine di dzüin Te ser aA | |sun ve cazibe vardır. seçilen Fransa güzeli 700 milyon kıymı denızın dıbıne inmek tehlikesinde DDD P üykimü Hüylülek lli wwı—ı—ı.—d—;—*—____—— t sane Çin eserlerini muhtevi sandı klar bıı vıııvı yilıl-ııh- Çinden Londradaki büyük sergidey Rampuranın derhal batacağı tahmin İ teşhir edilmek üz tönderilen 700 mil -| dilmemekle beraber 700 milyonluk ıav'q yon kıymetindeki cski eserler serginin ka-/tin mahvolacağı endişesile Çinde, ve Ce * — panması üzerine, tekrar Şanghaya müte -'belüttarık limanında büyük endişeler sök veccihen yola çıkarılmıştır.- Bunları yük İ terilmektedir. Liman reisi dalgaların Mi — liyen gemi İspanyanın cenubunda iken ko- . A Uzrıyan gemiyi tahlisiye romorköf * pan şiddetli bir fırtınaya dayanamıyarak, lerinin kurtaramadığını görünce, ©! Cebelüttarık Boğazında kayalıkların üze- balesan Drslmetkelabir "wmn' kapta * gaS OA mna, kazazedelerin kuttarılmasını rica Limandan kazazede geminin imdadına S İ gelen Rambler ve Rolincher tahlisiyeleri Kaptan 6000 tonluk gemisile, YÜ — tiği halde, hiçbir tey yapamedif ğ sabahlara kadar uğraştıkları halde serveti j hâmil olan Rampura gemisini yüzdürmeğe| Tönmüstür. Fırtınanın — biraz — hafiflemesi üzeri muvaffak olamamışlardır. korku ve heyecandan baygınlıklar ©! Fırtına bütün şiddetile devam ettiği i » ” Çin, geminin içindeki kazazedeler — bile, |yolcular güçlükle kurtarılmışlardır. KU © metli eşyalar hâlü vapurdadır. İbuşka vapura nakledilememiştir.