l SON POSTA Mlllı Mücadelede V K3 9Casus Teşkilâtı SN 30-3-936 Karadan atılan Türk mermisi, Fransız gemisinin | guvertesını altust etmişti | Çİstitraden şunu da arzedeyim ki; genç İngiliz zabiti, Bursada bukunduğu müddet zarfında, Türkleri müteessir ede - bilecek her hareketten çekinmişti... Şehre ayak bastığı günden itibaren etrafını alan - bilhassa tebcirden avdet etmiş - nilerle, vaktile boykot ve saireden müte- essir olan Rumların Türkler aleyhindeki if- | Gedieniş MAC Kyel duüamiyet vümrek; | .i A GK hiç bir çirkin intikama alet olmak isteme- mişti. Hattâ, bir müddet sonra — valilikle Bursaya gelen Gümülcüneli İsmail bey bile bu genç İngiliz zabitini bazı münasebetsiz işlere sürüklemek istemişse de, bu baris ve vicdanı bozuk adamın bu âdice arzu- ları yerine gelmemişti. ) kstanbulda bulunan (Vitol), (Lâfon - ten) ve saire gibi maruf İngiliz ailelerinin bir hayli efradı, ayni vazifeleri deruhte et- mişlerdi. (Lâfonten) familyasına mensup bir genç, Kadıköy ve havalisi istihbarat - ve | yahut inzibat - zabitliği işlerinde istihdam ilmişti, İngiliz istihbarat servisi; bu zabitlerden bir hayli istifadeler temin etmekle beraber, gene türkçe bilen İngiliz zabitlerini gemi- lerle Akdeniz sahilinde gezdirirdi. Bun - lar, muhtelif iskelelere uğrarlar; karaya çı- karlar; halkla temasta bulunarak oralarda- ki milli cereyanlar ve teşekküller hakkın- da malümat toplamakla meşgul olurlardı. Umumi harbin son günlerine doğru An- talya sahillerinde mühim bir hâdise ol « muştu... Fransızların eParis Dör ismin « deki bir Fransız barp tarassut gemisi An- talya ve havalisi sabillerinden ayrılmıyor; deniz kenarında balık tutmak — istiyenlere bile göz açtırmıyordu. Halbuki halkın bir kasmu, sahilde, iskeleden iskeleye mal, eşya ve saire nakletmekle geçiniyordu. Bu ge- Erme -| bu | İlemişti. Tam isabetli Türk mermileri, Fran- | mandanımdan |terketmiye mecbur olmuşlardı. |easuslar çıkarıyoruz. Nitekim bagün de Fe- Son Postanın Tofrikası : 24 — Ben. Ancak, kendimden yüksek kım emir alabilirim. Halbuki, sız gemisinin güvertesini allak bullak et -| böyle bir emir lelâkki etmedim. mişti. (1) Dedim. Ve eğer bu talepte mrar vuku Fransızlar, bir pusuya düşürüldüklerini | bulsaydı, pek aksi cevaplar verecektim. Be- o ıııdı kara bir batarya ııqı gür- - a Yazan : İsmet Hulü AMCA İLE YEĞEN — Evvel zamanda bir amca ve bir| — Amca öldürülür mü, velevki mi- n varmış, İrasa konmak için olsun! — Amca niçin öldürülmez Sonra polisk — Polisler Hangisi amca, hangisi yeğen - iBiş) Bnber al — Nasıl hangisi, tabit şişmanı câ — Demek olur? ıl'*..ıklw i yemekten sonra amcasının k amcalar hep şişmanİne ise — Ekseriyetle evet | olduğunu farketmiş. — Benim amcam hiç te şişman de-| — İhtimal yemeklerdi gil miş, |kametine doğru kaçmış; — kurtulmuşlardı. anlamışlardı. Fakat bu ani ateş baskını o kadar şiddetliydi ki; birdenbire şaşırmış- lar.. Fasılasız batarya ateşinin yağımur gibi yağdığı mermiler altında manevra yapmı- tıktan sonra, derhal sandallarını denize in- direrek artık batmıya başlıyan gemiyi Bu sandalların bir kısmı, adalar isti - Yalnız bunlardan birinin içindeki Fransız babriyelileri; sahile, Türk topraklarına il- ticaya mecbur olmuşlardı. Bunlar derhal esir edilmiş; isticvaptan | geçirilmişti. İçlerinde bulunan (Somah) h | iki müslüman ateşçi, şu dikkate şayan ma-| lümatı vermişlerdi: — Biz, bu sahillerde yalnız tarassut için dolaşmıyoruz. Arasıra da sahile bir takım nike ile Demre arasına iki Rum casus çı - kardık. Bunlar, köylü kıyaletindedir. Bi - rinin arkasında, dağarcığı da vardır. Eğer acele edersaniz, bunları yakalıyabilirsi - niz. Demişlerdi. Derhal müfrezeler çıkarılmış, © taraf - lar taratılmış; nihayet bu iki Rum casus; © civardaki Rum köylerinden bir evde ya- taklar arasına saklanmış oldukları — balde yakalanmıştı. Bunlar Antalyaya getirilmişler; sıkı bir isticvaptan — geçirilmişlerdi. - Kendilerinin casus olduklarını itiraf eden bu adamlar, ayni zamanda çok dikkate şayan bamı ma- lâmat ta vermişlerdi. Verdikleri bu ma - vekat versin, İngilizler fazla bir şey söy -| —— Senin amcan artist olduğu için lemediler : — Pekâli.. böylece cevap veririz. Deyip gittiler... Onlar gittikten — sonra düşünmeye başladım. Bir emri vaki kar - gsında bulunmak ihtimali mevcut oldu - ğunu anladım. Gece, derhal icap eden ted- birleri aldım. Bugün bu zabitler tekrar geldiler: — Depodaki silâhlardan çıkarıp bir ye- re gönderdiniz mi? Dediler... Derhal bir casusluk karşısın- da kaldığımı anladım: — Ne münasebet?.. Elimizdeki defter mucibince, ber şey yerli yerinde duruyor. Demiye mecbur kaldım. Fakat İngiliz zabillerinin bu sözlerime inanmak istemediklerini çehrelerinden an- ladım. işmanlamamış. — Artistler şişmanlamazlar ma> — | — Artık kafami şişirdin, eğer hep sözümü keseceksen, ben de hikâyeyi Biz de bizim kumandana anlatmaktan vaz geçerim. — Artık kesmiyeceğim, anlat!. — Evvel zamanda bir amca ve bir yeğen varmış. Amca zengin, zengin, | çok zenginmiş! — Ne kadai parası varmış? — Bir milyon, beş milyon, on mil- yon! Daha başka şeyleri de varmış... Evleri, arabaları, çiftlikleri, - Atları da var mıymış? — İnsanın arabası olursa atı olmaz mı! — Gemileri, gemileri de var imiy - mış? — Evet, tam on dört tane! — Yelkenli mi? — On bir tanesi yelkenli, ötekiler de buharla işliyorlarmış. (Arkası var) ( RABYOE| Bu Akşamki Program İSTANBUL 17: İnkılâp dersi, Üniversiteden nakil, Esat Bozkurt tarafından, 18: Opera (plâk), | — — 19: Haberler, 19,15: Nefesli sazlarla oda |tamıyorum.. musikisi eserleri (plâk), 20: Halk musi-| — Rahat bırakacağım, anlat! kisi aplâke, 20,30: Stüdyo — orkestraları, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu gazetelere mahsus havadis servisi verile- imiş? — Yeğenin de hiç parası yokmuş. a - Amcası vermiyor muymuş? ajknanın — Amca çok hasismiş, parasını hep — Yeğenini de gemiye bindirir mi |* Beni rahat bırak, hikâyeyi anla-|"* MWW—WM&_——A—&—H&.nW caret tamamile durmuştu. Ayni zamanda|kın olan (Meis adası), tam manasile bir bir takım köyler de vardı ki, bunlar da an- | casasluk merkezi idi. İstanbuldan ve barp cak Antalyadan gönderilen un, erzak ve| cephelerinin gerilerinden alınan haberler, saire ile yaşıyordu, bu nakliyat —durunca, |yıldırım süratile bu merkeze gelmektle ve | bir kasım balk ta açlığa mahküm olmuştu. | oradan da tebizle İngiliz, Fransz amiral Her neye mal olursa olsun, bu geminin | gemilerine bildirilmekte idi. batırlması lâzım geliyordu. — Bunun için,| Bu casus merkezi, umumi harbin son merkezi Aydında bulunan 57 “nci fırka ku- | gününe kadar faaliyetinde devam etmişti. mandanı miralay Şefik Bey Antalyaya gel-| Fakat mütarekenin imza edilmesini mü - /İrışık müzik plâk neşriyatı, 20: Karpiç şe- cektir. ANKARA 19,30: hukuki ilmi yayımı, 19,45: Ka- hir lokantasından nakil (orkestra), 20,30: Ajans haberleri. 20,40: Karpiç şehir lo - kantasından nakil (orkestra). BÜKREŞ 12,30-15,10: Plâk ve baberler, 18,15: biriktisir, kimseye vermezmiş., Fakat yeğen de amcanın biricik miraaçısıy- mış, — Mirasçı ne demek. — Bir insan öldüğü zaman parası- na, eşyasına, nesi varsa hepsine sahip olacağa mirasçı derler. — Niye yeğen amcayı öldürmüyor- muş? miş, icap edenlerle müzakerata girişmişti. Nibayet, bu Fransız zırhlısının — mahirane bir plânla batırılmasına karar vermişti. Bu plâün, tertip edilmiş, ve tatbikında gi- -| siddetli bir mürakabe altına girmişlerdi. i-|ithal edilmişti. Bilhassa İstasyon memur - teakip, bilâperva İzmire nakledilmiş; - ev- Plâk konseri, 19: Sözler, 19,45: Popüler — Hayır yatap çeti lekp - plekpit ne demekti — Kanı birdenbire başı an a « dama apoplekpit derler.. Böyle adama lar biraz heyecana kapılsalar ölüverirler. — Ben de apoplakpit miyim? hemen — Hayır, ve hiç te olmazsın, bu hastalığa müstait değilsin.. Ne diyor -« dum, yeğen buna dikkat etmis. Amca İgilerken düka çok kızangormuş. Bler: tâ bir gün gülerken az kalsın ölüyor - muş. — Gülmek insanı öldürür mü? — Apoplekpit olursa evet! Nerede kaldımdı, bir gün amcanın tam yemek- ten kalktığı zaman yeğen gelmiş. Am - ca çok yemek yemişmiş, horoz sibi kı mızıymış, Fok gibi nefes alıyormuş. — Fok balığı gibi mi? — Evet; lünçlü bir hikâye anlatmak zamanı de- yeğen sevinmiş, tam gü - iş. — O hikâyeyi biliyorsan, bana da nlat. — Biraz sabırlı ol... Amca hikâyeyi dinlerken; kah, kah, kah gülmiye başe lamış. Gülmüş, gülmüş, gülmüş: o ka- dar çok gülmüş ki Iıikâycniıı sonu gel meden ölüvermiş. Yeğen de amcanın mirasına konmuş. — Gemiler de ona mı kalmış. — Tabit, biricik mirasçı o olunca.. — Amcasına anlattığı hikâye hangi hikâye imiş? — Sana anlattığım... — Bana anlattığın mı? — Evet; si! «amca ile yeğenv hikâye welce arzettiğimiz veçhile - (Etkinson) la- rın icra ve faaliyet vasıtası olan (Kara - manlı avukat Hacı) nım emrine verilmişti. İzmirin Yunanlılar tarafından işgalinde gok mühim rol oynıyan — ve battâ ba işgal esnasında yüzlerce masum Türkün emsal- siz bir vahşet ve fecaatle parçalanmasına sebep olan Hacı; işgal ordusunun ileri doğ- ru istilâ hareketine geçmesi üzerine daha mühim bir işe atılmıştı. Bir taraftan, istilâ udıııııu işgal ede- ceği yerlerde; diğer taraftan da gene bu orduya mensup kıt'aların tuttukları cephe gerilerinde, yüzlerce casustan mürekkep bir teşkilât yapmıştı. Bu teşkilât o kadar kuvvetli idi ki; â- deta o mınlakada yaşıyan bütün Türkler, Rumen musikisi, 20: Haberler, 20,20: Şar- kılar (operalardan), 20,35: Musiki bahsi ve arada musiki parçaları, —22,30: Ha - berler, 22.45: Konser makli. VARŞOVA 16,30: Triyo konseri, plâklar, 18,20: Mikrofon tiyatrosu, — 19: Piyano, 19,30: Çocuklara, 21: Hafif musiki, 21,30: Şar- kılar, 22: Piyano - keman (Meyer, Tosti, Bocherini, ve,), 22,30: Plâk, 23: Silezya musikisi, 24,05 Dans plâkları. MOSKOVA 18,30; İstenilen eserlerden konser, 19,15: Edebiyat, 19,45: Sexli filim, 20,10: Festi- val neşriyatı, 20,50: Spor, 21: Festival e- misyonu, 22: Yabancı dillerle neşriyat. Büyükadada Yürükali Plâjında Yapılacak Tesisat. Büyükadada Yürük Ali plâjında projesine göre yapılacak tesisat kapali zarfla eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 10,635 liradır. Eksiltme 31/3/ 936 salı günü saat 16 da Daimi Encümende yapılacaktır. Plân bir kabinenin tafsilâtı, tulâni makta' hususi şartaâme ve umumi şartname gibi proje evrakı 53 kuruş mukabilinde levazım müdürlüğünden alınır. İsteklilerin 2490 - numaralı kanunda yazılı vesaike ve belediye fen işleri müdürlüğünden alınacak ehliyeti fenniye vesaikiyle 798 lirsl k mu- wakkat teminat makbuz veya mektubu ile beraber teklif mektuplar'nı havi zarflarını yukarıda yazılı günde saat 15 e kadar Daimi Encümene vermeli- dirler. (B) (1373) * * Bu casus teşkilâtma en evvel - hemen kâmilen Rum olan - şimendifer memurları PRAG 17,10: Salon orkestrası, 18: Çocuklara, 18,2: özler, 18,40: Çocuk konsesi, 19: Köylüye, 19,10: Almanca neşriyat, 20,30: Saksofon sola, 21: Jahann Straussun eser- lerinden parçalar, 21,45; Edebiyat, 21,55: Yaz masalları (şürli musiki), 22: Haberler. BERLİN 19: Öperet müsikisi, 20: Hikâye, 20,25: Küçüklere konser, 20,45 : Haberler, 21,10: Kabare neşriyatı, 22: Eğlenceli — musiki, 23: Haberler, 23,40: Gece musikisi. rilmişti. Buna bir misal olmak üzere, - o tarihte - © mıntakada kumandanlık etniş olan yük- sek rütbeli bir zatın, günü gününe kaydet- tiği hatıra defterinden aynen şu satırları naklediyorum: (22 mart 335 — Bir kaç gün evvel İn- gilizlerin kontrol zabitleri nezdime geldi - ler. Aldıkları emir mucibince, bütün de- polarda mevcut piyade silâhlarile, maka- BUDAPEŞTE nizma kapaklarının ve makineli tüfeklerle | — (8 Klüsik danslar - muhtelif, 20,25: gdört adet (Erhard cebel top) kamalarının | Piyano, 22: Çingene — musikisi, 22,20: ve nişangâhlarının Çanakkaleye gönde -| Plâk, 23,55: Salon musikisi, rilmesini talep ettiler. 31 Mart Salı Bu talep, bana çok fena manalar ifham İSTANBUL YÜTT NĞ SN YAK İ çç Dazü aai T0r — Hakerler, 19,15: Muhtelif plâklar, 20: Kuvartet: (1) Bu bataryanın kumandanı, 57 inci|Beethoven (plâk), 20,30: Stüdyo orkes- fırka kumandanı miralay Şelik Beyin da-|traları. 21.30: Son haberler. madi mülâzim Ertuğrul Beydi. Bu zat| — Saat 22 den sonra Anadolü — ajansının şimdi mütekait olup Antalyada ikamet et-|gazetelere mahsus bavadis servisi verile- mekte imiş. cektir. Lira K. 45 tane kaput beherinin muhammen kıymeti 12 lira muvakkat teminatı 91 tane batlaniye beherinin muhammen kıymeti 9 lira 90 K. muvakkat teminatı 68 hfaiye Müdürlüğü için lâzım olan ve yukarda miktarı yazılı bulunan battaniye ve kaput ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Nümunesi ve şart- nameleri levazım müdürlüğünde görülür. Eksiltmeye girmek — isteyenler 2490 numaralı arttırma ve eksilme kanununda yazılı vesaika ve hizalarında 40,50 gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 9/4/936 per- .:mbe'ınuıwlâmDumı Encümende bulunmalıdır. (B) (1588) Akay Direktörlüğünden : Yalova kaplıcalarındaki Sotbaşı lokantası, tuhafiye dükkânı, Üç kardeş: ler gazinosu ile Plâj mahalli bir mevsim için ve köylü hamamı bir sene müddetle ayrı ayrı şartnamelerle ve açık arttırma usulile kiraya verilecektir. Setbaşı lokantasiyle tuhafiye dükkânının ihalesi 6/ Nisan/936 pazarte- si, plâj ve köylü hamamının 7/ Nisan 1936 salı günleri saat 16 da Gala- tada idare merkezi binasında şefler encümeninde — yapılacaktır. — İsteklilerin kira müddeti için verecekleri fiyatın yüzde 7,5 nisbetinde muvakkat pey akçeleriyle yazılı vakitte — encümene gelmeleri ve şartnameleri görmek isx teyenlerin her gün levazım şefliğine müracaatları. «1659» Döz mebİŞA d d iğle eee Ai Sar tü bit eee eli 4 vi Ü etmak a0 Tni z aeş bisdüy z