” p T TPT — de çikü, 6 Sayfa İngiltere Başv_ekilleri Para Sıkıntısı Çekiyorlar İngilterede başvekilin yıllık — tahı satı (5000) İngiliz lirasıdır .Bu tahı sat bizim paramızla (31,500) lira ka- dar tutar. İngiliz başvekilleri — öteden beri bu paranın yetişmediğinden şikâ- yet ediyor ve arttırılması için çare arı- yorlardı. Nihayet son günlerde Avam kamarasına başvekilin maaşını arttır- mak ve 8000 İngiliz lirasına vardırmak için bir kanun lâyihası verildi. İngiliz başvekillerini maaşlarının az- hğından sızlanmağa sevkeden âmille- rin birincisi vergilerin mühim bir ye- kün teşkil etmesidir. Beş bin isterlinin 1500 zü vergi için kesilmektedir. Fa- kat geride kalan 3500 isterlin de baş- vekile kalmıyor. Tutulan hesaplara göre bir İngiliz başvekili her hafta asgari yüz kişiyi da- vet etmesi, yemek yedirmesi ve başka suretlerle ağırlaması lâzım geliyor Vazi fe ve makam yüzünden katlanılan bu zahmet maaşın 2000 isterlinini — yat- maktadır. Başvekilin masrafı bu kadarla da bitmiyor. Başvekile tahsis olunan bir kır köşkü vardır ve buranın masrafları da ona aiddir. Geriye kalan paranın bir kısmını da bu köşk istihlâk etmek- tedir. Otaomaobil Masrafı Bundan başka her başvekilin husu- & bir kâtibi bulunmak icap ediyor, bu- nun maaşını da kendisi vermektedir. Sonra her başvekilin bir otomobili ve polörü bulunması lâzımdır. - Bunların masrafı da kendisine aiddir. İngiltere harbiye nazırı ile bahriye nazırının bi- rer resmi otomobili vardır. Fakat baş- vekilin otomobili hususidir ve masrafı | kendine aiddir. Görülüyor ki İngiltere başvekili maaşını idare — edememekte ve kendi ” hususi işlerine sarfedecek bir para bu- Jamamakta, başvekâletten düştüğü za- manları düşünerek biraz para biriktire” memektedir. «Fakir Düştüm» Bu yüzden Lord Oksford 1920 de |başvekilmuavinliği yapan Mister Bald- |* şu sözleri söylemişti: «Dokuz yıl — başvekillik — et- tiğim halde bu makamı eski- sinden çok fakir olarak — terket- diyorum. Bu memlekette başvekillik e- debilmek için insanın husust iradı da bulunmalı ve bu iradı da maaşına ka- * * * İngiliz başvekillerinin ötedenberi devam eden şikâyetleri üzerine maaşlârının arttırılması için avam kamarasına bir lâyiha verildi İngiliz başvekili Baldvin tarak harcetmelidir.» İngiltere başvekillerini bu sıkıntı- dan kurtarmak için bir çok çareler dü- şünüldü. Bunların birincisi hükümet reisinin maaşını vergilerden muaf tut- mak. Fakat bu çare beğenilmedi. Çün kü başvekilin halka yüklenen fedakâr- hıktan kendini istisna etmesinin eyi te- sir etmiyeceği düşünüldü. Bunun üzerine başvekillere tekaüd maaşı bağlanması da hatıra gelmiş, fa- kat bu da beğenilmemişti. Nihayet başvekillere aid tahsisatın 8000 isterli- ne çıkarılması düşünüldü ve 1930 dan başlayarak bu güne kadar mesele tet- kik edildiyse de bir karar verilemedi. İş Çok, Ücret Az Başvekilin maaşı düşünülüyorken diğer nazırların maaşlarını da arttır- mak meselesi ileri sürüldü. Çünkü başvekil muavininin yıllık tahsisatı 1800 isterlinden $barettir. Hal- buki başvekil muavini, üstelik Avam kamarasında liderlik yapar. Mister Makdonaldın — kabinesinde vin bu işi yaptığı zaman: «Dünyada bu kadar işi çok bir ma- kam bu kadar az ücretle idare olunma- mıştır» demişti. Nihayet bu günlerde İngiltere baş- vekili ile arkadaşlarının paraca biraz ferahlayacakları anlaşılıyor. 'CGÖNÜL İŞLERİ Nispet Için Evlenmeğe Kalkan erkekler «Geçende bir erkek bana talip oldu. Tahkik ettik. Aldığımız malümat lehin- nişanlanmağa — karar verdik. 'Tam nişan günü erkekten bir mektup aldım. Nişanı bozmaklığımızı teklif e- diyordu. Şaşırdım kaldım. Bu bekle - — mediğim darbe beni çok savstı. Sebep te söylemiyordu. Mecburan nişanı boz- duk. Fakat ondan sonra sçbebini araş- tırmağa koyuldum ve şunu öğrendim: Bu genç. bir başka kızı seviyormuş. Kız sevgilisinin benimle nişanlanmak Üzere olduğunu haber alınca ona haber gön- dermiş. Tekrar barışmışlar ve evlen - meğe karar vermişler. Peki amma bu işde benim günahım neydi? » klâl Demek ki noksan tahkikat yapmış - amız. Anlaşılıyor ki bu genç sevgilisine mispet yapmak için sizinle nişanlanma - ga teşebbüs etmiş. Siz de hakikati öğ- renmeden kendinizi tehlikeye almışsınız. Masmafih müteselli ohmuz. Çünkü bu felâket evlendikten sonra da sizin ba - gınıza gelebilirdi, ve o vakit tamiri müm- kön olmazdı. Şimdi kayıbınız büyük sa- yılmaz. Filvaki böyle bir vaziyet bir genç kız için büyük — bir —darbedir. Fakat mes'uliyeti biraz da kendinizde arayı - niz. ** «18 yaşında bir kardeşim var. Ma- hallede bir kızla sevişiyorlar, bu kız kardeşimle evlenebileceğini zannediyor. Halbuki kardeşim henüz tahsilde, evlen- mesi şimdilik mevzuu bahs değil. Yalnız bu sevgi okumasına mâni oluyor. Onla - tın bu münasebetlerini bozmak istiyo - rum. Böyle bir teşebbüste bulunmaklı - gım doğrü olur mu?» Feride Evvelâ kardeşinizin kulağımı çekiniz, sonra da bir fırsatımı döşürüp kızı ikaz e- diniz. Gençlikte böyle şeyler olur. Bü - yüklere düşen vazife onları tenvir etmek, ve hataya düşmelerine meydan verme - mektir. , ... Samatyada Suat: Aileleriniz arasındaki soğukluk ilele - bet sürecek değildir, #mdi aradaki mü - masebet bozukken bu mesele üzerinde du rursanız mutlaka menfi netice alırsınız. Onun için bir müddet sabrediniz. Ara- daki münasebet düzelinciye kadar ses çıkarmaymız, aileleriniz tekrar barışın- €a vaziyetlen islifade edersiniz. TEYZE SON BOŞTA Mart 30 ESRARLA ÖRTÜLÜ BİR CİNAYET Pariste Bir Barın Kapısından Tabancalı Bir El Uzandı. Ufak Bir Ye Annesinin Sevgilisi Bir Kan Davası Mı? | Cinayet, Cinayeti Takip Ediyor Fransada Merak Uyandıran Karışık Bir Dava... Paria Cinayet mahkemesi yeni ve meraklı bir davanın esrarını çözmekle | meşguldür. Müddeiumumi — maznun delikanlının idamını istemiştir. Fran- sada büyük bir merakla takip - edilen | bu davanın müdafaasını bütün dünya- ca meşhur, Madam Staviskinin dava- sını üzerine alan Mösyö Moro - Giaf- ferri deruhte etmiştir. Mahkemeye ancak bugün intikal eden bu hâdise 1934 senesinde Mont Kartre'de (Fare) barında şu suretle cereyan etmişlir: 1934 senesi kânunuevvelinin 22 in- ci akşamı saat 10... Madlen isminde bir kadın beş yaşındaki yavrusunu em- niyet edecek kimseyi bulamadığı için yanına almış, ve (Fare) barında âşı- kıyla olan randevusuna gitmiştir. Ka- | dın burada Fuate isminde bir. gençle buluşmuştur. | Aşıklar — bir kenara çekilmişler, | müstakbel hayatlarını konuşmağa baş- | lamışlardır. Bu sırada erkek evlenmek arzularını ortaya atmış, kadın da koca- siyle ayrılmak çarelerini düşündüğünü ileri sürmüştür. Hararetli muhavereler devam ederken, bir aralık genç âşık, masasında yatarken, içeriye girmesi ve korsika mecruha bir şeyler söylemesidir. Rivayete nazaran bu arkadaşı, Fu- atenin başına gelen felâketi kanla hal- letmek istemiş v& gidip asıl katili bir kaç saat sonra öldürmüş... Dava çok meraklı safhalar urzet- mektedir. Stefaninin yakasını kurtarıp kurtaramıyacağı jüri hey'etinin verece- ği karara bağlıdır. Stefani Nasıl Bir Adamdır? Stefani Korsikada çeşid çeşid işler yapmıştır. Sırasiyle: Kasap, nalband, şarapçı olmuştur. Kaçakçılık, Hercin- kadının çocuğunu kucağına almış, ok- şamağa başlamıştır: — Fransuva, bak sana ne ciciler al- dim, diyerek çocuğa aldığı hediyeleri vermek istemiştir. İşte tam bu sırada ortalığı biribirine geçiren tabanca sesleri duyulmuş, ço- cukla beraber genç âşık yere yığılmış- lardır. Göğsünden yaralanan âşık derkal hastaneye kaldırılmış, tedavi altına a- hnmıştır. Zavallı yavrucak ise yolda ölmüştür. Barda bulunan — müşteriler: |otuz birinde idamı mukarrer - olan |hir den biri de hafifçe yaralanmıştır. Cinayeti Kim İşledi? cilik, randevu evi işletmek suçlarından Çocuk Ve re Yıkıldı Suçlu Stefani mahkeme de kendini müdafaa ediyor bir arkadaşının |takibata maruz kalmış, fakat şivesiyle |mahküm olmamiştır. Asker kaçağıdır. henüz Stefani, çocuğun ölmesine, ve Fu- atenin yaralanmasına çok müteessir- dir, ve: — Fuate benim arkadaşımdı, yalnız (Madlen) le geçirdiği hayat yüzünden kardeşimle araları açılmıştı. Belki, ci nayeti bu yüzden işlemiştir. demekte dir. Katilin avukatı — Moro - Giafferi, suçlunun kafasını kurtarmak - için uğ- raşmaktadır. Davanın arzetliği karışık safhalar Franşız adliyecilerinin merakını tahrik etmiştir. Netice merakla bekleniyor. Hauptman Yarın İdam Edilecek Mi? Vali Yeni Bîfîeşebbüste Daha Bulundu Trenton, 29 (A. A.) — Bu ayın mi zabıta tarafından gizli tutulan şahsın — yaptığı — beyanatın Hauptmanı kurtarmak üzere yeni kopyasını gönderdiğini haber ver- teşebbüsler yapılacağı zannedili -| mektedir. Barda bulunanlar cinayet hakkında | yor. Hukukçular, cezanin bir kere da-|şöylemiş ve Hauptmanım çocuğun B SO L a ha imhaline kanunen cevaz olma - kaçırılması ve katli ile hiç alâkadar dığı mütaleasındadırlar. Bununla | kulunmadığını ilâve etmiştir. beraber, vali Hofman, mahkümün Zannedildiğine göre hâkim Wi « lehindeki teşebbüslerini tekrarla - Taütirbin vesika at el iyet vör zabıtaya şunları söylemişlerdir: Bir aralık kapı aralandı, s bir ta- banca tutan bir el kapıdan uzandı, bir kaç el ateş etti... Ve kaçtı gitti... Derbal faaliyete geçen - zabıta cü- rüm mahallinin üç yüz metre ötesinde Stefani isminde bir Korsikalıyı yakala- miştir. Fakat Korsikalı bir ip ucu verme miş, inkâr etmiştir. Tam bu sıralarda yeni bir hâdise daha olmuş, cinayeti büsbütün esraren- giz bir şekle sokmuş meçhul bir el Ste- faninin kardeşine bir kurşun — sıkarak öldürmüştür. Düğüm Çözülüyor İşte o dakikaya kadar cinayet etra- fında ketum hareket eden Stefaninin dili bu vak'a kendisine söylenir söy- lenmez derhal çözülmüş ve şu yolda itirafa başlamıştır: — Fuateye ateş eden kardeşimdir. Onu öldüreceğini haber alarak mani olmak istedim. Yetiştiğim zaman cina- yet işlenmiş bulünuyordu. Tabancası- nt aldım ve götürdüm sakladım. Ve ta- bit ben de kaçtım.» Asıl şayanı dikkat olan nokta Fau- te kurşunu yedikten sonra mak azminde gibi görünüyor. Vali Hofman, bu defaki imhal ta- lebini incelemek üzere af divanını yarın için toplantıya davet etmiş - tir. Müddeiumumi Vilenjit, bu imhal talebine muhalefet etmek niyetin - de olmağını, kendi fikrince bu işin münhastran valiye ait olduğunu söylemişlir. Vali, alâkadar makamlar kend - isiini selâhiyet sahibi olarak tanı- dıkları takdirde yeni bir mühlet vermeğe hazır bulunduğunu söyle - miş ise de, hâkimler, onun bu hu - susta salâhiyettar olmıyacağını id - dia etmektedirler. Hauptman masum mu? 'Trenton, 29 (A. A.) — «Sunday Times Advertiner» gazetesi vali ameliyat | Hoffman'ın af divanı azalarına, is- Bu şahıs Lindenber - gin çocuğunu kendisi kaçırdığını |mekte ise de bu adamın sorguya çe 'kilmek üzere çağrılmasını işletmi; tir. Rus Tayyarecilerinin Büyük Bir Uçuşu Moskova, 29 (A. A.) — Kutup seyahati için sureti mahsusada tadil edilerek Sovyetler birliği kahraman tayyarecilerinden Vodapinanof ile tayyareci Makotkin tarafından pi - lote edilen iki uçak bugün saat 10.45 de Moskova-Arkanjel-Yeni Zambl- Fransova Jozef kıt'ası uçuşuna çık- mışlardır. 23 Nisan Çocuk Bayramı haftasının ilk günüdür. Yavtülarmızın bayramı için hazırlanı nız. B