012 Sayfa Akdeniz incisi &. Yazan : Kadircan Kofl am» 25-5- 930 «> p Venedikli Papazların Her | © drtaya çekti: dim... Bak, ben geldim... Artık kur- Biri Kesilmişlerdi Süleyman onun omuzunu sarsa - rak: — Hey, moruk, burada bir papaz! Pavlo olacaktı. Bir kız getirmişti Türk kızı... İnci adında... Ne oldu| onlar? Diye sordu. Kapıcı elile liman tarafını gös - terdi: — Gittiler. Pavlo da gitti. O u- ğursuz kızı da götürdü. Uğursuz mu? Öyle ya, Venedikliler için uğur - suz gelmişti. Pulat limana koştu. Pavlo Nerede? Papazlar bir kısım zengin halk ile birlikte en son gemide idiler. Hepsi de Pragadinonun lüzumsuz kabalık ve sertliğinden ötürü artık kurtuluş ümüdinin kalmadığını gö - rüyorlar, telâş ve korku içinde ağ - Maşıp duruyorlardı. Bunlar son bir iki saat içinde ge- Esir Tüccarı Pavloyu göstererek: — Al şunu da yaşamaktan kur - tar! demişti, İncinin Güzelliği Keleş onu bir uyuz kedi gibi en - sesinden yakalıyarak güverteye çı - karmış, sonra kılıcını göğsünden saplıyarak sırtından çıkarmış, de - nize yuvarlamıştı. İnci sıcak ve kuvvetli kolların a- rasında, yüzüne serpilen sularla çok geçmeden ayılmıştı. Eskisinden da- ha güzeldi, lâkin solgundu. Karaya çıktılar. Magosanın zaptını haber alan Türk filoları birer birer gelirken Durmuş reis te ordugâha yakın de - mirlemiş, karaya çıkarak hemen Pulat ile arkadaşlarını sormuştu: — İşte ...Geliyorlar!.. Durmuş reis o tarafa baktı, İnciyi tanıdı. O kadar sevinmişti ki ikisini bir- Mmiye girmiş olmalılar ki Pulat ile arkadaşları limanda (bulundukları| Bırada görmemişlerdi. İçilli altı delikanlı ile Süleyman gemiye daldılar: Yalın kılıç bir halde kalabalığın çinde ötekinin berikinin ödünü pat- latıyorlar: : — Pavlo...Pavlo nerede?... Diye soruyorlardı. Pulat başpapaz olduğu anlaşılan uzun beyaz sakallı bir ihtiyarı sa - kalından yakalıyarak bu sorguyu tekrarladı. İhtiyar adam haç çıkararak ge - minin kuytu bir köşesini ve oraya Binmiş olan başka bir ihtiyarı gös - terdi: , —İştel... Süleyman onu kolündan tutarak — Matyanonun gemisinden çı - kardığın kız nerede? Çabuk söyle, yoksa! Diyerek yalın kılıcını onun boy - nunun hizasına götürdü. Pavlo gözleri dehşetle fırlıyarak biraz ilerideki bölmeyi gösterdi. Nerede, Hani? Süleyman onu da sürükliyerek o tarafa yürüdü. Bölmenin ortasina gerilmiş olan perdeyi bir çekişte ye- re attı. On beş yirmi kadar kadın papaz göründü. Kimi çığlık attı, ki- mi de boyunlarındaki haçları omuz, alın ve karınlarına götürmeğe baş - ladılar. Fakat onların arasında İnci yok- tu. Zaten orada olsaydı çoktan Pu - latın sesini tanır, cevap verirdi. Süleyman Pavlonun kafasına bir| yumruk attı: — Nerede? Hani ya? Pavlo bölmenin en dibinde du-| tan büyücek bir sandığı gösterdi. | Pulat oraya koştu. Bir vuruşta ki- Tidini kırdı ve açtı. Pavlo: — Ona bir şey olmadı, sapasağ - lamdır. Beni bağışlayın! Diye yalvarıyordu. Açılan sandığın içinde sahiden bir genç kız iki büklüm duruyordu. Yarı baygın bir halde idi. Pulat o- nu kucağına aldı ve kollarile sardı. — İnci!.. Gözlerini aç... Ben gel tuldun... Za sırada Murat Keleş Mehmede| den candan kucakladı. — Hemen gidelim. Gemi hazır... Zavallı Demir Beyle İndinin anne- sini merakta bırakmıyalım... Dedi. — Gidelim. Karapınarlı * Kız Durmuş reis diğer delikanlılarla da sarmaştı. Fakat bunların içlerin- de birisi eksikti. Hemen hatırladı ve sordu: — Keleş nerede? Yoksa!.. Sahiden Keleş te ortada yoktu. Geriye baktılar, Sessiz Ali uzak- ta bir yeri göstererek: İşte, orada geliyor.. Dedi, Lâkin Keleş Mehmet yal - nız değildi. Bir genç kızın elinden tutmuştu ve konuşa konuşa yakla - şıyordu. (Arkası var) Bir Doktorun Günlük emindi. Notlarından © Amik fakrüldem Ve tavisi 23 yaşlarında bir genç kız... Hemen hemen geçirmediği hasta- lik kalmamış. Çok zayıf olan bu has- tayı muayene ettim, sıtma, tifo, grip, zatürree, hepsini de geçirmiş. Üç sene- denberi eczanelerden almadığı ve kul- lanmadığı bir ilâç kalmamış. Artık yüzünün rengi toprak sarısı rengini kaybedemiyor.. Bakışlarında bir şaşkınlık bir durgunluk mevcut, — Aybaşılarını kiç görmüyor. — Baş ağrısından baş odönmesin- den ve mütemadiyen esnemekten #i- küyetçi. — Yemek yemiyor. — Uyku ve dalşınlıktan kendini a- Tamıyor. Boyu | - 64 kilosu «42» Ciğerlerinda bir zafiyet ve verem şüphesi yok. Bir iskelet haline giren bu hastayı çamlık sakin ve havası te- miz olan Adanın bir evine naklettir- dim. Kininyum labarak, şarap, kula, kals- yun ilâçlariyle iştihasını tanzim ettim, Her gün ılık su ve ispirto, kolonya ile vücuduna masaj yaptırdım. o Kuvvet iğneleri tatbik ettim. Alnı ay sonra aybaşlarım gördü. Ve tedaviye başladığım günden itiba- ren gün gün sıhhatini kazandı ve ka- nini çoğalttı. (9) Bu notları kesip saklayınız, ya- hut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanımızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. SON POSTA hk. Spor | B. Takımları Maçları i Bugün Her Üç Stadda Da Devam Edilecek İstanbul lik şampiyonası B takımları ara- smdaki müsabakalara bugün Kadıköy, | Taksim, Şeref stadyomlarında devam e « dilecektir. Beykoz - Anadolu, Fenerbahçe « İs - tanbulapor Kadıköyde, Hilâl - Güneg, Ga- İlatasaray - Eyüp Taksim stadında, Vefa - | Topkapı, Reşiktaş - Süleymaniye takım - İları da Şeref stadında karşılaşacaklardır. Haltanın en güzel maçı Fenerbahçe «| İ İstanbulspor arasındaki müsabakadır. Edremit - Havran Maçı Edremit (Özel) — Edremit - Havran! | arasında yapılan maçı Havran takımı ka « zanmaştır Zile - Turhalla Berabere Kaldı Zile (Özel )— Birlik - Turhal arasın: da yapılan maç çok hararetli olmuş, neti- cede iki takım 3-3 berabere kalmıştır. amana sanane senaseam0n 00010010 sanamananna Yan aaENAei | Yeni Neşriyat | Diyalektik Materyalizm Ne Adoratski Sabiha Zekeriya Marksizm, Leninizmin nazari temeli o- lan Diyalektik Materyalizmi Popülerize €- den bu kıymetli eser Sahiba Zekeriya ta- rafından türkçeye çevrilmiştir. Okuyucu - larımıza tavsiye ederiz. Kültür Haftası — Memleketin yegâne edebiyat, san'at ve fikir mecmuasının ll inci sayısı yine zengin bir münderecatla çıkmıştır. Bu sayıda Mustafa Şekib, Çallı İbrahim, Münir Serim, Mes'ut Cemil, Su- ut Yetkin, Halid Fahri, Celâl Saraç, Samih Nafiz, M. Ferid, M. Kara Hasan, - Bedri Rahmi, Peyami Safa, Fazıl Hüsnü, Şerif Hudüsinin gürleri ile Thomas Mann'ın roman tefrika vardır. yazıları, Galata B. Necati caddesi No. 238) le hee Beyoğlu Vakıflar Direktörlüğünden : Kasımpaşa Gazi Hasanpaşa Kayık is - kelesinde 23 numaralı dükkân. Kira müddeti: 31 mayıs 937 sonuna ka- dar, Yukarda bulunduğu yerle numarası ya- ai vakıf dükkân kiraya verilmek üzere &- çık arttırmaya konulmuştur. İsteklilerin 8 nisan 936 çarşamba günü saat 14 de Beyoğlu Valuflar o Direktörlüğü Akarat Kalemine gelmeleri. — (1637) Pastil A ntiseptik KANZUK Teneffüs yollarile geçen hastalık- larg karşi koruyucu, tesiri katt pas tillerdir. Nezle, Bronşit, Grip ve Boğaz rabatsızlıklarında, ses kısık- lığında pek faydalıdır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Beyoğlu, İstanbul İsliklâl caddesinde yeni açılın müessesenin güzel vitrinleri “Sahibinin Sesi,, Müessesesinin güzel bir adımı Sahibinin Sesi müessesesi, İstanbul ticaret âleminde alâka ile karşılanan yeni bir teşebbüsü başarmak suretile muvaffakıyetli mesaisini ileri götü- ren bi radım atmış oluyor. Şimdiye kâdar münhasıran gramofon ve plâk ticaretiyle meşgul olan bu müessese, Beyoğlundaki eski Karlman ticarethanesine ait büyük binayı sa- tın alatak, burasını modern bir surette tanzim etmiştir. Bu vesile ile mües sese müdürlerinden M. Dunkan da Londradan şehrimize gelmiştir. Yeni tanzim edilen bu güzel binanın: Dördüncü katı plâk STÜDYOSU olarak; Üçüncü kat, KELVİNATÖR buz dolapları için; İkinci kat, fevkalâde süslü MARKONİ radyolarına; Birinci kat da, müessesenin satış ve iş faaliyetine tahsis edilmiştir. Radyo reyyonlarında görülen gramofonla kombine edilmiş telsiz cihazları cidden göz alıcı bir manzara arzetmektedir. KELVİNATÖR buz dolap- larının hususiyeti ise şundadır: Müessese, bu depoları kullanacaklar için hususi bir kurs açmıştır. Burada, makinenin şeması tetkik edilmek sure- tiyle dolabı alacaklar, bunların en elverişli şekilde kullanılmaları usulleri- ni de öğrenmektedirler. Bu buz dolaplarının bir hususiyeti de, bazılarının petrol ile işler olmalarıdır. Elektrik bulunmıyan sıcak mıntakalar için çok elverişlidirler ve serom ve her nevi bozulmaya müstait eşyanın muhafazasın da büyük Gayda izula etmektedirler. Sahibinin Sesi.. Arsulusal şöhrete lâyık bir eser meydana getirmiştir vesselâm. Münakasa İlânı Belediye Sular İdaresinden: Memelon 15 min (o 500 adet Yün musluğu ağızlığı tij ağızlığı ” » Vanduz musluğu El musluğu Ana mensiniz ” za euslülelidssnslunzlluzennss2 Şapofon Emniyet musluğu ” » Ye sy ES » » YER v1 ee ” " Cırcır musluğu “ Joj,, Musluk şapkası 10 15 Basma çeşme Çeşme musluğu ve aynası ” “ Kiloluk ,, “ Yafim kiloluk ,, ” ” Şadırvan ,, " Tazyikli su için musluk 1 Pus 12 Pus Kapağı ! Pus > nn n Rakoru ” İdaremizce cins, eb'ad ve mıktarı yukarda yazılı bronz musluk ve aksamının döktürülmesi işi kapalı zarfla münakasaya konmuştur. 1 — İstekliler münakasa şartnamesini Taksim, İdare Merkez binasındaki levazım servisinden parasız olarak alabilirler. 2 — İhale 13/Nisan 936 Pazartesi günü saat 16 da İdare Mer- kezinde yapılacaktır. Talipler kapalı zarfların yukarıda yazılı gün ve saatten evvel Müdürlüğe vermelidirler. “1566,, 23 Nisan Çocuk Haftasınm başlangıcıdır. Be ” pa Doktor Hafız Cemal Dahlilye miliehaasısı Pazardan maâda hergün 4 - 6 Divanyolu (115) No. Telefon : 23398