Hergün Siyasi Terbiyede Olgunluk .Mnıuır Türkiye 'Buz Dolaplarından Vergi — Siyasi terbiyede olgunluk | V Yunan milleti günlerce matem Venizelosun cenazesini bir harp gemisi ile Yunanistana getirterek cenaze meraaimini memleket dahilinde yapmağa karar veril- di. Venizelosun siyasi düşmanı olan eski başvekil bile ondan hürmetle bahsetti. Halbuki venizelor son Yunan — isyanı mn âmili sıfatiyle memleketten kovulmuş bir adamdı. Yunanistanda kalsaydı mah- kemeler idamına karar verebilirlerdi. bir devlet enizelosun ölümü Yunanistanda de- rin bir matem uyandırdı. tuttu. Hiyanet suçuyla müttehem adamının ölüsüne gösterilen bu hürmet e- seri siyasi terbiyedeki olgunluğun en par- lak bir tezahürüdür. » * Muasır Türkiye E cnebi gazetelerinde hakkımızda çı- niyoruz. Aleyhimize yapılan propaganda- Tara tahammül edemiyoruz. Fakat kendimizi onların yerine koyup düşünelim: Türkiye hakkında bir yazı yaz- mak istiyorsunuz. Hangi esere, hangi mem- baa müracaat ederek malâmat alucaksınız. Ansiklopedilerde, Referans — kitaplanında Türkiye hakkında bulacağınız — malümat hem moksan, hem yanlıştır. Büyük Larus hâlâ Türkiyeyi Onsmanlı — imparatorluğu zünneder. Böyle yanlış ve kötü kaynaklar» dan alınacak malümat ile hakikatı ifade e- den bir yazı yazmak mümkün müdür? Bize düşen ilk vazife bütün — dünyayı Türkiye hakkında tenvir edecek eserlerle doldurmaktır. Bugün propagandaya muh- taç olmayan Japonya ve milletler bile bunu yapmakta fayda görü- yorlar. Matbuat umum müdürlüğünün — bu sa- Dadaki faaliyeti geç başlamıştır, fakat tak- Fransızca kan yalan yanlış malümata sinirle- | lâyık nümuneler vermiştir. gıkarılan La Turgule Kemalist mecmunsın- dan sonra şimdi de müdüriyet La Tur- güle Contenporsin adında Fransızca “bir | ürki- ye hakkında sosyal ekonomik, politik ve kültürel sahalarda vesika, rakkam ve gra fiklere müstenid malümat bulunabilir. Bir ecnebi bu eseri okursa şimdiye kadar Tür- kiye hakkında edindiği yanlış kanaati dü- zeltebilir. Bu itibarla bu eser yandır. eser neşretmiştir. Bu eserde muasır cidden takdire şa * Buz dolaplarından vergi B uz dolabı modern medeniyetin bul. duğu refah vasıtalarından — biridir. Bü fenni refah vasıtalan gibi buz dola- b da son zamanlarda — memleketimizde kullanılmağa başlanmıştır. Belediye ken- - isine varidat kaynağı ararken aklına bu soğutma âletleri gelmiş ve onları kullanan- lardan vergi almayı düşünmüş. Buz dolabı şehrin sıhhati namına her eve, her lokantaya, her - bozulacak — gıda maddesi satan dükkân ve miüesseseye ceb- ven koydurulması lâzım gelen bir soğutma vasıtamdır. Böyle olduğu halde — belediye buz dolabı kullananlardan vergi — almağa kalkarsa, yarın telefon, radyo, — kalorifer, hattâ soba kullananlardan da vergi alma- ması için bir sebep yoktur. Böyle bir vergiyi düşünmek, fennin terak- kilerine memleketin kapılarını demektir. Bizim garp medeniyetinin kapamak tek- nik refah vasıtalarından istifade elmemize mani olmak demektir. Yani — terakkiden yeryi a ılmık ı.lemektıı Ozlu sözler: oli ğkensk Hâlâ seviyoruz ve sevdiğimiz zaman sevgilinin etten, kemikten olduğunu sanu- | — tüyoruz. O, bize hılkatin kendi kendini ya- yatan, kendi cemalini, kendi kemulini ken- | di 'yapan kudretlerinden biri gibi geliyor; | gözleri gözlerimize çevril yoruz ki tâ içimize ebediy bir parça giriyor. Yakup Kadri | Fakat ona bu kudreti kim verdi? Biz | verdik; heyhat biz verdik. anlar duyu- ten ezeliyetten, | Yakup Kadri ı Büyük bir şey ifade etriyeceği olduğumuz sözleri büyük bir otorite ile söyleyiniz. Virgil Thomson «Üstado tabirini kıymetli — şahsiyetler hakkında kullanmaktan çekininiz. çünkü bu kelime, bu sırada cehalete âlem olmak talihsizliğine uğramıştır. Ayâh İzzet ümkün old | mevzu Sirkatı “İmüşaviri olarak yolladığı doktor “|düz akan nehri seyrederek müteselli olur. Resimli Makale İnkilâplar yeni nesle dayanır. Mazi olmuş nesil eski itiyatlardan, eski göreneklerden, eski telakkilerden kolay kolay kurtulamaz. Yeni hayatın icaplarını anlıyan ve onu kuvvetlendirip gelecek nesle nakledecek olan yeni nesildir. Bizde üniversiteli kız ancak yeni nesil arasında görü- lür. Şımdlyı kadar evlcrımııde kafes arkasında ynııen kızlarımız şimdi üniversitelerde, yetişiyorlar. B Yeni Nesil ll ilim — müesseselerinde Biz inkılâbı kafes arkasında yetişen anlayışı kıt, ufku dar nesle emanet edemeyiz. Üniversiteli genç kız, genç Türkiyenin sembolüdür, ve inkılâbın temelidir. N W) Mecmualar Arasında Bizim on tanesi çıkarken yirmi tanesi batan haftalık mecmuaların yegâne mev- za membaları Avrupa mecmualarıdır. Geçenlerde, bir klişeci, elinde resimle! le bu mecmualardan birine girmiş, ve: — Efendim, demiş, bana bu resimleri göndermişsiniz. Halbuki ayni resimleri (x) mecmuasından da yolladılar. — Ayni| yazıyı ikiniz de tercüme etmiş olacaksınız. Mecmua sahibi, kılişeciye — Evet, demiş, fakat biz onlardan ev- vel almıştık. Ve telefonu açıp (2) sahibine çıkışarak : ederim! mecimuasının — Toee: demiş. Bizim (1) mevzularımızı aşırmağa başladınız! * Canlı Ansiklopedi Alman hükümetinin Londraya — hukuk Gaus, beynelmilel bir şahsiyettir. Devletini, Ce-| nevrede bir çok defalar müdalaa etmiş - tir. Gazeteler Bu zatın hususi işleri yü - zünden Londraya gittiğini yazmışlarsa da kimse inanmamıştır. Gaus geceleri ancak iki saat uyur, üst tarafını hukuki meseleleri tetebbü ile geçi- rirmiş, $trezman kendisinden bahseder - ken a«ayaklı ansiklopedi» dermiş. Yalnız Gausun bir merakı varmış, şatranç... Ona daldığı zaman her şeyi unutur ve feda e- dermiş. Bu sefer Londraya giderken şat- ranç oynamasını süreti kat'iyede menet - mişler. Bu menediş keyfiyeti Almanların müzakerelere çok ehemmiyet verdiğine de- Tâlet ediyormuş. * Profesör Jerz'in evi Habeş davasını üzerine alarak İtalyaya karşı müdafaa etti diye talebenin hışınına uğrıyan profesör Jez; Sen nehri üzerinde bir köşk satın almıştır. Niye başka yerde kendisine ev almadın diyenlere: — Ne yapayım demiş. Vazifesinasım. Derslerime devam edemiyorum, hiç değil- 9e, vazifesinden ayrılmıyan ve gece gün - kendimi avuturum, demiştir. İSTER İNAN Devlet dairelerinde ve devlet sermayesiyle işleyen mücs seselerde 60 yaşını aşmış kimseler tekaüde sevkedilecek ve bu gibiler çalıştırılmıyacaktır. Bu yeni karar üzerine İnhisarlar müdüriyeti kendi me- murları arasında tetkikat yapmış, 770 kişinin açığa çık- ması lâzımgeldiğini görmüş. İnbisarlar müdüriyeti yeni riyet — teşkil etmesi modern bir şekil vermiştir. Genç nesle inhisarlar kadar kapılarını açmıyan ve es- İSTER ir möiessesedir ve memur- ları ekseriyetle gençlerden mürekkeptir. Gençliğin ekse- bu müessesenin çalışmasına da HERGÜN BİR FİKRA Profesörün Nutku Eski Darülfünun profesörlerinden bir zat hakkında şüu fıkrayı nakleder- ler: Bu zat fevkalâde unutkan ve ayni zamanda tutukmuş. -Bundan üç dört sene evvel, Anadoluda mühim — mer- kezlerden birinde bulunuyorken, yapı- lacak bir küşad resmi — münasebetiyle kendisinden bir nutuk irad — etmesini rica etmişler. Yapılan wsrar karşısında teddedememiş ve irtihlen söz söyle- mesine tutukluğu mani — olduğu — için. nutkunu yazıp, paltosunun cebine koy- muş. Belediye di mükellef bir ziyafeti mütenkip merasim yerine — gi- dilmiş, profesörü kürsüye çıkarmışlar. O da: Efendiler! Fakat bir de elini cebine koysun ki, nutuk yok. O zaman, yanlışlıkla baş- kasının paltosunu giydiğini — farkeden profesör, hazurunun önce hayret, sonra da kahkahaları arasında — Bu paltonun benim esinde diye söze başlamış. olmadığını arzederim!. Deyip. kürsüden inmiş * BULMACA Soldan sağa: | — Buzlu bir diyar, isim. ya reisicumuru, sık sık 3 -|8 — İp, tınl. 9 — Âsar, karı. - İntizam, şar-İmet; an. *| Harbiye Nazırlığı İçin Inatçı Olmak mı Lâzımdır? İngiliz başvekili Baldvin askerlikle hiç alâkası olmayan bir adamı harbiye İğına getirmiştir. Bu adam Thomas İns - kip'tir. * İnskip baroda mukayyet avukattır. İnatçılığı ile şöhret bulmuştur. Baldvin, bu intihabından dolayı müahaze edildiği za- man: — Vaziyet karışık, pes demiyecek bir harbiye nazırına ihtiyacım vardı. Ben de oraya İngilterenin en inatçı adamını getir- dim. Muvafık değil mi? demiştir. * Rende lik kavgya | Nehrin beri tarafında bulunun Alman balıkçıları avlanırlarken oltâlarının ucuna İbir bahk geçmiş... Sahilin diğer tarafından Jayni işi yapanlar, derhal mınıldanmışlaı | Gördünüz mü demişler, Almanlar Rızkımızı elimiz- nazır- İbize tecavüze başladılar. den aldılar. kulerdende bir mıntaka, 4 — Yalvarma, sz. 5 — İstikbal sigası edatı, beyn. 6 — Bir Kusabamız, — saldırış. 7 Nota, - beyaz, İsu. B — Adada oturan, alışın aksi. 9 — darp edatı, göz. beyaz. 10 — Alık, mobil. 11 — Bir Fransız ismi, zaman. Yukarıdan aşağıya: | — Tam, korkunç bir. şey. 2 — Mü- saade, toprak altında bulunan cevher. 3 — Tutkun olmak, çalmanın — argocası. 4 — Lutfu ihsan, gitme 5 — Az kalan, nota. 7 — Dört tarafı su ile çevrili, bir a- İğaç. 8 — Bir millet. 9 — İlâcın Türkçesi, 10 — Sağlık dilemek, yüz- ler. V| — İneğin yavrusu, boyun atkısı. Dünkü Bulmacanın Halli: | Saraca, iane, 2 — An, Edepsiz. 3 — igâr, ama, 4 — Emr, Ren. 5 — Aç. h: - Edep, ler, İâ. 8 — Rak, — katık, İn, kın, lâ. 10 — Kader, zam. |1 — LEt, altın. Yukarıdan aşağıya: V — Sağır, erik, 2 — Avi, Adana; - Gerçek, de. 4 — Ami, ket. 5 — Cer. rah, kız. 6 — Ad, yalan. 7 — Sebep, el 10 — Ni- oto. çağ, bir adet, TT — Ezan, hamam. İSTER İNANMA! ki kadrolarını muhafaza eden devlet dairelerinde ise yaş- lı memurlar ekseriyeti teşkil ederler. Yalnız inhisarlarda altmış yaşını aşmış 770 memur bu- lunursa, devlet dairelerinin ihtiyarlar elinde bulunduğu- na hükmetmek lâzımgelir. Bizde kırtasiyeciliğin bir türlü kalkamaması, işlerin modern bir şekil alamaması Kizum kalmıyor. Devlet makinesi bu ihtiyarlardan tasfiye edilip gençle- için başka sebep aramağa rin eline devredilmedikçe, bizde devlet işlerinin düzelti. İNAN İSTER lebileceğine, artık İNANMA! Sözün Kısası Sulh mcmleketı Amerika , gas ıı'ı liplerle mağlüplar, hesap görmek hüzere yeşil çuhalı masanın - etrafında toplandıkları zaman Amerika birleşili devletlerini temsil eden Cumur müteveffa Vilson: — Durun, efendiler! dedi; bu böye le olmaz. Yarın, öbür gün sizler yine r, kapışır, boğuşursunuz. Eyisi Ben ortaya bir takım prensipler a« tıyorum. Bunları tatbik edecek olursa« niz, harp heyulâsı bir efsaneden ibar ret kalır. Ve bu prensiplerimi — tatbilj etmelisiniz de.. Tâ ki beşeriyetin teşne olduğu müebbed sulh takarrür Benim seksen küsür milyonluk mille. İtim bunu böyle istiyor! Galipler de, mağlüplar da: dediler. Vilson prensipleri, ebedi hun uyu hürmetine kabul tatbik edildi. Eyi mi? Şimdi, bir Amerikan gazetesinde, Vaşington hükümeti tarafından neşre- |dilen resmi bir istatistik görüyorum. Yalnız şubat ayı zarfında, Amerika: dan yabancı memleketlere ihraç edile« cek silâh ve cephane için tesmen ve» İrilen ruhsatlara ait olan — bu istatistike |te. Çine 1,315,000, Şili'ye 250.000, Alı 'manva)a 88,230 dolarlık harp levazımi sevkedildiği yazılıdır. Çinin bir seneden beridir dahili harplerle neden perişan olduğunu, Şi« Kinin cenubi Amerikada her an alev almağa müheyya bir barut fıçısı vazi« yetinde nasıl bulunduğunu, Almanya- nın da yedi düvele niçin meydan oku- T- | yacak vaziyete geldiğini bu istati: istikk ten anlayabilirsiniz. Amerika sylh dostu, sulh memle« ketiydi, deııl mi Mösyö Vilson? l%%mâ&x E. Ekrem-Talu arbi umumi hitama erip | et reisi etsin, aPestbi suk ve Bı!ıyor Musunuz? T — İk Fhlisafp seferi kaç tarihind4 yapılmıştır? 2 — Hristiyanlarda Lüther ıslahatı n yakit yapılmıştır? 3 — Din kitaplarına göre dünya kag yaşında 4 — Ümuml nüfusumuzda kadın mi goktur, erkek mi? 5 — Samsun nlıyeıının nülusu ne kas dardır? * — (Cevapları Yarın) * çeklerde sadakate delâlet ederi renk emavi» dir. 2 — Napolyon Mısir seferine girismelle le Akdenizi Fransız havuzu haline getir * mek ve İngiliz ticaretini baltalamak ga * yesini takip ediyordu 3 — İki tane Mendres nehri vardif« Birine küçük, diğerine büyük derler, hetf ikisi de İzmir mıntakasındadır. 4 — Dünyanın en seyrek çıkan çaze « tesi «Groenlande adasında neşred nede iki defa çıkar. Muharriri, w ettibik makinisti tek bir kişiden ibarettir. Bu gae zete Eskimolura dünya hakberlerini verir. 5 — Volter meşhur bir Fransız muhar- rir ve şairidir, Pariste 1694 te doğmuşğt tur. Si V G p Saenlene NErez yi Özlü sözle cAşk muvakkat, izdivaç ise daimidife İzdivacı aşkın d(-vımı zannetmiş nice s8f* dil çiftler. üç ay geçmeden dudaklarda ate* şin söndi görmüşler, ve bir akçam kendilerini karşı karşıya esner bulmaktant Aşk değişmeyince © * lür.v Ahmet Haşim Yokluk değil mi adem için en ağır cezlk Abdülhak Hâmik Kovanının içinde üsnomal bir usta olaff anı kovanımın dışında nomal bir sinektir. Voltaire iş adf Bazı fikirler adi gişelere hapsedilinii; Kavantalar gibidi: öyle fikirlere, tab'ınlii pek çok itina edilmiş. nevheves kitapla * manda sık sık rasgeleceksiniz. Fazıl Ahmel — hayret etmişlerdir.