16 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

16 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ş | iı% YUT ÇO sSON PösTtA | Hâdiselerin Cilvesi . “ahakkuk Memurlarının “afletleri * Hâdiselerin cilvesi âr vakitler geçinemiyen — iki devlet B wardı: Çarlık Rusyan ile Türkiye Bir vakitler dünyayı paylaşmak için elele vermiş devletler vardı: Avrupa devletleri, Cihan harbinden sonra hâdiseler değis- ti hâdiselerin manası değişti. Bir vakit - | ler hiç geçinemiyen devletler sakı fakı dost oldular, bir vakitler dost, hattâ müttefik | ©lan devletler şimdi birbirlerinin boğuzla -| ni sıkmağa çalışıyorlar. İşte Sovyet Birliği ile Türkiye arasın - daki dostluk bunun en iyi misalidir. Sovyet Birliği ile Türkiye “ilk dostluk muahedesini 16 mazt 921 tarihinde ak - detmişlerdir. Aradan 15 sene — geçmiştir. Bu dostluk bir gün bile ufak bir sadameye | tuğramamış: bilâkis daima tecdit edilmiş ve | nihayet 14 mart 936 tarihinde daha on se- | İ j ne uzatılmıştır. Buna mukabil harpten evvel ve harp içinde müttefik olan devletler bugün dün- yayi paylaşamıyorlar. Dostluklar ancak ha- kiki menfaatlere ve hedefleri müşterek si- yasele dayanırsa devamlı olabilir. Türkiye ile Sovyet Birliği arasındaki dostluk da bu âki unsurda tamamen mevcuttur ve bu sa- yede dostluk ne dün bozulmuştur, ne bu- gün bozulabilir, ne de yarın bozulataktır. Türkiye ile Sovyet Birliği iki komşu memleketin birbirine yardım ederek nasıl sulh ve sükün içinde yaşıyabileceklerinin en güzel misalini vermişlerdir. Bugün ilk dostluk muahedesinin imza - landığı tarihin on beşinci yıldönümüdür. İki millet te bu tarihi sevinçle tes'it ede - bilirler. Tahakkuk memurlarının gafletleri eçen gün gene bu sütunda İstanbulda tahakkuk memurlarının yaptığı hata- Tarı gösterir bir iki vak'adan mahsetmiştim. O gündenberi gazetelerde veya dostlar ve tanıdıklar arasında bu hikâyelere ben- zer bir kaç vak'a daha okudum ve işittim. 33 sene devlete askerlik etmiş müte - knit bir zabiti bir gün, dört sene evvel ta- hakkuk etmiş bir yol parasından dolayı karakol karakol gezdiriyor ve nihayet tev- | kifhan atıyorlar. Bereket versin — oğlu yetişip kurtarıyor. Bir kadının evine haciz koyuyor ve eş- yasını sokağa atıyorlar. Vergi tahakkuk memurları iş görmüş ol- mak, Çazla varidat tahakkuk ettirmiş bu- kunmak için uzun tetkike lüzum görmüyor, vatandaşların maruz kalabileceği işkenceyi | hatırlarına getirmiyorlar. Vatandaş haksaz yere karakollara düşecek, mahkemelerde sürünecek, senelerce vaktini — ve parasını kaybedecekmiş, bu onları o kadar alâ - kadar etmiyor. Devlete varidat temin etmek güzel şey. Fakat bunu vatandaşları zarara sokmak- sızın yapmak gerektir. Geçen gün de yazdığımız gibi, Maliye Vekâletinin bu noktaya bir daha dikkatini çekmeği Tüzumlu görüyoruz. Hâdiseler Karşısında: Kolaylaşan Sualler | — Habeşistansın — hükümet heresidir? 2 — Hüile Selâsiye kimdir? 3 — Ren gayri askeri mıntakası nedir> 4 — Lokarno antantı hangi — devletler Ayetında yapılmıştır? | 5 — Mogolistan nerededir? Bu sualleri bundan bir yıl evvel gün gör- Mmüş, çok bilen bir adama sormuş olsaydık: — Durun, diyecekti; düşüneyim taşına- yam, kitaplara bakayım, size cevap veririm. talebesine merkeyi Evvelki gün - bir ilk mektep #oracak oldum: — Sen de ama kolay sual soruyorsun, dedi bunları bilmeyen kalmadı ki.. *«Bir dostuma sordum: —En iyi tarih ve coğrafya hocatı kimdir? Cevap verdi: — Siyaset âlemindeki karışıklık!.. İmset Doğum Muharrirlerimizden — İsmet Hulüsi İMSETin bir oğlu dün- yayayıgı "sıştir. Talihi açık, Resimli Makal K Fabersiz misafir BB Hu evan kenaine göre bir gidişi, Le v asrafı, bir bali vardır. Evimizin iç yüzünü her an herkese göstermek istemeyiz. Onun için medeni memleketlerde teklifsiz, babersiz misafir - kabu ş e— edilmez. Ev sahibi hazır olmuyabilir, © gün için misafir kabul edecek vaziyette bulunmıyabilir, sizin hoşlanmıyacağınız bir da- — #iAR A vetlisi bulunabilir, sizi ağırlıyacak — vasıtaları -bulunmayabilir. v Hülâsa evin iç yüzü misafir kabulüne müsait olmıyabilir. ç Ş Halbuki biz misafirliğe gittiğimiz zaman haber vermeği fazla — * i V buluruz. Ev sabibinin maruz kalabileceği | l KA bA . müşkil vaziyeti hesaba katmaz, yalmız ken- lı HLA h l Habersiz misafir, eski zamanın adamı- © — gaa na yakışır. Bugünün insanı habersiz ziyaret A ee & ” y Di ( EKE SÖZ Büyük Harpten Sonra Tiyatro Ve Sinemaya Rağbet Çok Arttı Sinema biletlerinden alnan muayyen paralarla temin edilen Darülüceze vuri - datı 1935 wsenesinde Fransada şu yeküna baliğ olmuştur. 51 milyon kırk iki bin frank... Harpten evvel bütün Fransada 143 & yatro binası varken bugün 406 dır, 37 si- nema ise 284 de çıkmıştır. Harpten evvel halk zevkina daha düş- kündü diyenleri tekzip için bundan daha güzel bir misal bulunabilir mi? * Avusturya Başvekil muavin! Gşık Fransız gazeteleri yazıyor: «Âvusturya — başvekil muavini prens Stahremberg. Avusturya, Macaristan İtalya arasında bir anlaşma, zemini bul - mıya çalışmaktadır. Bunun — için yakında Romada konuşmalar yapılacaktır. Prens Viyanada bilhamsa kadınlar tara- fından çok sevilmektedir. Karısile ayrı ya- şamaktadır. Katoliklikte boşanma olmadı- & için, âşık olduğu Burg tiyatro artistle - Tinden güzel bir kadınla evlenememekte - dir. Rivayetlere göre preas Romada bulun- duğu esnada papaya müracaat ederek. ni- kâhını feshettiği takdirde, İtalya ile daha iyi müzakerelerde bulunacağını, çünkü ba- Bakalım Papa, İtalyanın milli menfaat- leri namına nikâhı feshedecek mi? » * x Amarikalılar lskambillerdeki şekilleri değiştiriyorlar Amerikalılar, senelerdenberi kullanılan iskambil şekillerini değiştirmeğe karar ver- Papazların yerine, dört reisirumhur ko- yacaklardır. Ruzvek sinek, Vilson orya, Vaşington kupa, ve Linolen de karamaça olacaktır. ve * Garip bir terbiye usulü ! Fransada 13-14 yaşındaki kız çocuklara Rratik dersler veren bir mektepte talebeye ga sualler sorulmuştur: | — Güzel bir delikanlı seviyor musu- muz ve sever misiniz? 2 — Flört etmek ister misiniz? 3 — Size kur yapılmasını ister misiniz> 4 — Verem olarak ölmek ister misi - niz? 5 — Allaha inanır memnız? aa L — İ Vize okuyucularımızdı * HERGÜN BİR FIKRA Ne yapsın? Eski zaman ricalinden, irlikâp ve ir- tişasile meşhur Mehmet Efendi namın- da birisi varmış. Bu adam günün birinde ölünce, oğ- ku, o vaktin şairlerinden birine müra - caatle, babasının mezar taşına kazıl - mak üzere bir tarih istemiş. Şair de bunu tanzim etimeyi kabul etmiş. olmadığını sormuş; değil cevabini al mış. Bir hafta sonra bir daha, ön beş gün sonra bir daha gitmiş.. Yine hazır değil. Nihayet, bir gün, yine: «hazır değil!'n cevabını alında, «item etmeğe kalkış - mış. Bunun üzerine öfkelenen şair: — Ne yapayun, be adam? Diye bağırmış. Uğraşıyorum, — uğraşıyorum. baban #lacak herifi bir türlü cennete sokamıyorum | .;—— ——— ——* BULMACA P. Göksel yazıyor: 47/3/936 cumartesi günü mühim bir iş için Saray posla - mesinden telgraf çekmeğe gittim, Saat onu çeyrek geçiyordu. Dış kapı açıktı. İçerde posta ve telgraf odaları kilitli idi ve aralarda kimseler yoktu. Benden sonra mektup vermek için iki ve sonra bir köylü daha geldi. Sant on bir buçuğu beş geçin- ceye kadar bekledik. Posta memuru bekliyen arkadaşlardan biri postane önünde oynayan bir kız çocuğuna posta memu- Soldan sağa: | — Karavana pişirilir, Allah, 2 — Pa. tatesi meşhur bir kasabamız. 3 — Bay - ramdan evvel gelir, 4 — Beyaz, gramerz, nota, 5 — Birinci harfinden sonra bir | ilâvesile dine nit —olur, illetlk. 6 — Şark, muarız. 7 — Musanın bastonu, nazik de- #l. 8 — Fena, esmekten emri hazır, Bir K ilâvesile çevik olur. 10 — Sevda, Allah, mahal. 11 — Hayret ifadesi, sirke- K olur. Yukarıdan aşağıya: R | — Siyah, bir sebze. 2 — Vadedilen şey. sporcu haykırışı. 3 — İlâve, derece, 4 — Bir hastalık. 5 — Bir kadın - ismi, hayvanların evi. 6 — Açık, anmaktan em- »Yanımda kâğıt için bir lira uzattım. ARASINDA ) Gürültü Yapmasını Tercih Ediyorlar j Tayyarelerin gürültü yapmalarına mh- Pni olmak için Almanyada bazı hazırlıklar yapıyorlarmış... Yükseklerden — bile du - yulan gürültü hem şehirler halkını hem de tayyare yolcularını rahatsız ediyormuş. Bu meseleye temas eden bir Fransız gazetesi, «biz gürültü yapan tayyarelere çoktan ra- zıyız, zira, bombardıman edilmekten — ise gürültüyü tehlikeye tercih ederiz» demek- tedir. l Fransızlar Tayyarenin | * Dovlet kuşu İngilterede fakir bir maden — amelesine annesi altı peni mukabilinde ufak bir va - zo satın alarak hediye etmiş... Vazo, ma- #sanın üzerinde duruyormuş, antika merak- hsı bir adam bunu görmüş ve amelenin na- zan dikkatini celbetmiş. Vazosunu müzeye götüren amele bu « na mukabil yarım milyon kiradan fazla pa- ra almış. Vazo eski Çin hükümdarlarından * Mahkeme masraflerı Nazari olarak davalar dünyanın her ye- rinde bilâ ücret görülür. Halbuki öyle mem- leketler vardır ki, mahkeme — masrafları, müddeayı yıkacak kadar ağırdır. Bu mem- leketlerden birisi İngilteredir. Karabiber alış verişine müteallik huku- ki bir davada mahküma tam 25 bin İn - giliz kirası mahkeme masrafı tahmil edil - miş. Amerikada da Hauptmana bir milyon dolardan fazla masatifi mubakeme tah - mil edildiği unutulmamalıdır. ti hazır. 7 — Tanımaktan emri hazır, hı- sım. 8& — San'atin türkçesi, hâdise. 9 — Fransız şehirlerinden biri, garbi Afrikada bir zenci cümhuriyeti. 10 — Elbise, lâhim. Vi — Battal etmek, beyn. Dünkü bulmacanın halli: Soldan sağa: |— Napolyon, Su. 2 — Kob, ak, kem. 3 — Arka, halk. 4 — ree, baca. 5 — Çap- raz. 6 — Ziyüret. 7 — İkmal, semer. & — Kaim, batı, im, kab, rak. 10 — İma; azık, acı, J1 — Ran, iki. Yukarıdan aşağıya: | — Aralık, in. 2 — Akrep, kaim. 3 —— Poker, mimar. 4 — OÖba, azam. 5 — Azil, kaz. 6 — Yaz, bazı. 7 — Ok, asabi. 8 — Hasret, ki. 9 — Kaç, emiri. 10 — Sela, acı. 11 — Umk, ©, razı. STER İNAN İSTER İNANMA! runun nereye gittiğini sordu. Kız: — Biraz evvel balık avına güttil. Cevabım verdi. zarf verdı. Hiç olmazsa mektup yazayım dedim ve orada kısa bir mektup yazdım. O sırada telgraf hat çavuşu geldi ve mektubumu almağa kalktı. Pul parası alması Bu defa da üstünü verecek para yokmuş. Pul verin dedim gimdi de yalnız bir pul var onu da mektuba yapıştıracağım, dedi.» İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası 16 Mart j Şehitleri Ekrem-Talu: ir avuç aekerdiler.. Bir avuç yiğit. Çanakkale C&henneminde, — Bağdal çöllerinde, Kafkas şahikalarında, Galiçya sahralarında, vatanın şerefi uğruna yıllarcd dövüşmüş, kaç defa ölümle yüz yüze gek |dikleri halde onu bile yıldırıp — kaçırmı$ı mütarekeyi müteakip İstanbula dönmüş- lerdi. Şehzadebaşında, muvakkaten kışla diy€ kullanılan bir binanın içinde, gaza maşake | katlerinin yorgunluğunu çıkarıyorlardı. İ Bu bir avuç Türk çocuğunun ruhlarınt | ve gönüllerini kasvet bürümüştü. —Asil v& | temiz bakışlı gözlerinde elem vardı. N: | İ ve şerefini kurtarmak için canlarını nezrete miş oldukları yurdun sokaklarını yabanct ayaklar çiğnemişti. Aj İduzın yanı başın: | da başka venkler, başka rumuzlar dalçalar — ) |oryordu. Kendi yurtlarında, kendilerini bissediyordu bunlar, yor, yürekleri kanıyordu. Pek fazla yeise kapılacaklarını leri taman, bakışlarını Anadoludan çeviriyor, elbetta bir gün doğucak olam güneşi güzlüyorlardı. A Bir nvuç askerdiler.. Bir avuç yiğit. Bündan on alti Sene önce idi: On mart sabahı. Henüxz hepsi de uykudan uyanmamışlar: dı. Kimisi daha düşünde, ışıklı ve - çiçekli Anadolu yaylalarını, köyünü, sılada — yas vuklusunu, ihtiyar babaamı, ninesini görü: yordu. Kimisinin de hayali harp ve zafer — | meydanlarında. siperlerde dolaşıyordu. Birden, kovuştan içeriye baskın yapafi yabancılar, bu bir avuç yiğitin — üzerlerinii yürüyüp, haykırdıları — Teslim olun! verin silâhlarınızı!. Er meydanında teslim olmamış; - Mehe metçik, böyle bir kışla kovuşunda — teslim — olur mu? Kanını akıtmadan silâbıni veri — şabancı ve cam evleri — sızla- altt a mi ? e) Düşmanın haykırmasına bir aslan küke — vemesi karşılık verdi: — Genl, 4ğ Bir kaç el silâh patladı.. Bir kaç mavzet kurgunu vızladı.. Düşmanlar, harp meydanlarında karşi karşıya cenk ederken canlarını alamadık* ları bu bir avuç yiğiti, kendi yurdlarında; bir kışla kovuşunun kapısı önünde kahpes ce barkıma uğratarak yere sermişlerdi. Bu bir avuç sehidi İstanbul halkı o gült — mezarlarına kadar takip etmekten men * —— edildiler. Fakat bütün bir şehrin manevit —— yatı, matemile ve isyanile onları Eyüp met — zarlığına kadar teşyi eylemişti. Onların temiz kam, milletin imarımı taf” vin eden mukaddes bir harç oldu. On altı mart şehitleri beyhude ölmedi” ler. Türkün. onlardan sonra bir kat dah — yükselen ulu varlığı biraz da onların eseri” dir. Bugün ziyaret ettiğimiz mezerlarmın # zerindeki taş, muazzam inkılâp âbiclesinii j temelidir. Onlar yattıkça bu mülk ve miller payi” dar elsun! Çi Biliyor Musunuz? | — İzmir İstanbula kaç mildir? | 2 — Büyük hürpte çok şöhret kazanaf | | (Ayşe )kimin adı idi? 3 — 1519 yılında seçilmiş olan İmPi” rator kimdi? 'i 4 — Bir Türk kadınının ecnebi tabil * yetinde bulunan bir Türk erkeği ile evle” mesine müni var mıdır? 5 — En meşbui iki Türk ressamının 6 Tarını söyliyebilir. misiniz? (Cevapları Yarın) (Dünkü Suallerin Cevapları) )— B1 Mart isyanında yehit olan bafi” simalar adliye nazın Nâzım Paşa, LAzkİJİ meb'usu Arılan, Şerif Sadık Paşa. KÂt Hayreddin ve mülâzim Selâhaddindit 2 — Kara Mustafa Paşa Kanuni manında Viyanayı muhasara eden ©' idam ©€ |muzun kumandanıdır, haksız yere dilmiştir. 3— Matbaacılığı icat eden Getenbeff | — 4 — Avip barflerile ilk kep JA Tında İtalyada basılmıştır. 5. — Gazi E:hem Paşa Yunan M rehesilü “ösdiknurü gölebeyö vetiği olan' kumandandır. 325 te ölmüştür —

Bu sayıdan diğer sayfalar: