SON POSTA OLUMMANGCASI “Son Posta,, niın Teftrikasıt: 25 Yazan : A, Cemil ile Cenan Kadıköy iskelesinden bir arabaya atlamış- lar, dertleşmek üzere uzun bir gezıntıye çıkmışlardı — Pekâlâ.. Şimdi, başka bahislere geçebiliriz. — Geçelim. Sözü değiştirmişler, başka bahisle- re geçmişlerdi. Bir taraftan soyunuyor; diğer ta -' Cenan, lmım biraz daha açarak ha-| raftan da söyleniyordu: |fifçe güldü. — Ah, bir delik olsa da, annem gör-| —— İlâhi, beyefendi.. e& ...Sağlam yüreğine inerdi, kadın - yorsunuz. Size, ne sıfatla sen diye hi- cağızın... Fakat, Allah razı olsun, şu|tap edebilirim. Osman Efendiden — Ne sıfatla mı?.. Meselâ, Geçtikleri bahis, tamamen istikbale da öyle bir iş çıkardı ki.. amimi bir arkadaş.. Sevilen | aitti... Yakın bir akraba... Bil -|aşkları yaratabilecekti İŞ.e, sen bir sıfat bul. Neler düşünü- Öyle bir zaman- iyi bir r annem l dost. burada olsaydı, mümkün değil Ce -|bir ahbap... nanla bu kadar başbaşa kalamazdım.. | mem ki Ah Yarabbi, ne kadın.. Ne kadın...| Cenan, derin derin içini çekti. Ce-| Bu bir kadın değil . Bir|milin yüzüne bakması lâzım arlırken,* Başlıbaşına emsalsiz bir var -|başını hafifçe eğdi. Gözlerini araba- ânden dışarı gezdirdi. ( Arkası var ) Bir cihan âlem... lık. Köşkte yatağına uzanan Cenan da, ünüyordu Jnin penceresi nda göyle dü KOY v Wmn donuk ve duru beyazlığı üzerine, L |koyu kumral, kıvır kıvır bir bukle kay- mıştı. İSTANBUL neki l 18: Öpera müu « hüzünle dolu bir sesle fi -’.L,,. der. 19.15: | r — veya smisyon. 20 di... Dostluk, | Trio: akrabalık. Aşkoleun, delikanlıya.. Cidden raertlik gösterdi... V. sözü, boz- madı. Yanıma bile sc Ne tu-| haf hali var?.. Güzel.. Seh - . Hele kc da ile başını & t siteden İnkılâp dersi lmadı. Esat Bozkurt tarafından Cazip... uşurken mağru Cenan, Muh-e İsıldamıştı: har ; — Ne çıkar, beyefer ahbaplık, bi bir kaç bi gelici ve geçici şeylerden |lâl » şlık, Hu'ı-' R__L'ır ki günlük., (B Bur ruyor; limel, du. Şimdi onu tahlil ederken da, Cenanın düşünce uktan sonra... hislerini ifadı Refet Niçin Cenan? — E.. Çünkü biliyorsunuz ki.. $ : İyada, üç beş günlük bir misafirim. çe artan bir h Fasi n ahti a ' ”| Bir de bakarsınız, saraydan kat bu heyecanlarını izah edecek keli- |) ker gelir. Artık oraya kanandıktan melere bir türlü kuvvet veremiyordu. | © Cx £e * A Sadece kalbinde tatlı bir sızı duyu »| Gere derin derin içini çekti. Ceb-| yor.. Dudakları; Se y a Cui : Bösterilen, yarı ıztıraplı bir ıehm..mı rt bir gülüşle: 19,30: Hukuki ile : Ka açılıyor.. Yavaş yavaş kapanan göz -| — Meşhur sözdür.. Hasret, kıya - İrışik müzik plâk neşriyatı, 20: Karpiç şe - lerinin içinde, mağrur başını arkaya |mete kaldı; dedikleri gibi.. Artık biz |hir lokantasından nakil (orkestra), 20,30: Gdoğru hafifçe tarta tarta konuşan bir İde birbirimizi nerede,' görebileceğiz?.. | Misn* haberleri. Birdenbire Cemilin içinde, bir isyan BUDAPEŞTE kaynadı: 18.30: Şan piyano refakatile, | — Saray... Duvarları yı -(30: Ynk sa F ın Zigan ,ık.m.-,, zn Cemil, tam saat dört buçukta, Ka- kılsın!. dedi. |30: K, * Erieh Kleuberin idaresinde dıköy iskelesinin yanındaki (manav) — O zaman Cenan; bir yayla hareket “tkestra “21,10: K., 20,30 ğ in önünde bekliyordu. (etmiş gibi yerinden —sıçramış, - sedef | (Plâk) 24 İngilizce K., 1.05: K Siyah peçesini sımsıkı indirmiş olan gibi parlıyan tırnaklı parmaklarını | BÜKREŞ Cenanı arabadan inerken görmüş; der- Cemilin dudaklarına kapamış, hay - — 18,15: Örkestra, bal o tarafa doğru ilerlemişti. Ve Ce- retle yüzüne bakmıştı. |Boyader dansı (Rubinstein) Cemilin dudakları, Cenanın par -| (Dvorak), İspanyol ı!.ınu (Granados), ka- maklarının harareti altında yanmıştı. |Yak dansı (Çaykovaki) Alman dansı (Mozart), Polonez Mahallebicinin kapalı Z İ(Svendsen). 19: K, 19.15: Örkestra: La bir araba beklemekte idi. Cemil, ken-| Çamlıca gazinosu, pek tenha idi. O|Pelle, Melusine - uvertür. | (Mendeleohn) dini siper alarak Cenanı arabaya bin- Sivar halkından gelen bir iki aile, bü- | — o 19.30: K, 21: Orkestre dirmiş, kendisi de süratle yanına bin- Yük ağaçların geniş gölgeleri altına $ mişti. çekilmişlerdi. Arabacı tenbihli olduğu için, nereye | — Cemil ile Cenan yavaş yavaş en üst- gidileceğini sormıya lüzum görmeden teki set üzerine çıkmışlar; orada du - Babacımı şaklatmaş: varın dibinde sakin bir köşeye yerleş- — Deceeh, kara oğlan.. mişlerdi. bi Gözlerinin önünde, emsalsiz bir pa- Demişti. Ve sonra; kendi kendine Horama uzayıp gidiyordu. Marmara | söylenir gibi çapkın bir gülüşle ilâve | denizi, parlıyordu. Adalar, bu sakin de- etmişti nizde uyuyan büyük timsahlara ben- ziyordu. Cenan, endişe ile Cemilin yüzüne | ülen Cenan, bakıyordu. Başlarında ağacın üzerinde |golesi). büyük bir korku geçirmiş gihi heye- cırlak bir kuş mütemadiyen ötüyor -| canla söylenmişti: idu' — Acaba gören oldu mu?.. Cenan, söze başlamıştı: Cenanın, olgun göğsünden taşan! —— Şimdi, ben de senden bir şey ri- koku ile mest olan Cemil, daha açık Ca edeceğim, Cemil. bir heyecanla cevap vermişti: — Söyle yavrum, — Ne münasebet, yavrum.. — Hiç kimsenin görseler de, seni tanımazlar k: İmusun, hiç kimsenin.. Cemil, ilk defa olarak Cenana müf- | daşlarımın arasında.. Saraya.. Padi - rit sigasile hitap etmişti. Ve o da bu - şaha... Sultanlara... Şehzadelere dair na, derin bir zevk vermişti... Bu zevki bir şey söylemiyeceğine demin bana kaçırmamak için sözüne devam eyle- arabada söylediğin sözleri bir daha ağ- mişti: a almıyacağına söz veriyor musun?. Cemil, gülümsiyerek düşündükten Bonra cevap verdi: ; l gittik- âdeta bir kördüğüm oluyor can duyuyordu. yarın Ix'.ıiıîe!ırı' mahsus hav |cekti hasret çekilen şey ni yayımı, hayal canlanıyordu. Ğ Saray..: Dunu musikisi karakteristik danslar: İslâv dansı nanın yanından geçerken: — Beni takip ediniz. Demişti Rumen dansı (5. İragoi), sokağında, taraf. piyano konseri, ve koro koönmeri. VİYANA 21: Stener korosunun 22: übert'in kilise için besteleri (or 231 K., 23,10: Orkestra (şef: Josaph Holzer), 23,40: K., Konserin devamı, 24,45: Fredl Sel arteti tarafından Viyana müziği. ROMA | 17,20: Eritre'den nmakil, 18.15 ası (plâk), 19,25: oMusiki muallimi» opera (Per. 23,30: konseri, Franz kestra), Haydi, ba- 24,10: ek ku: — Biz de çıktık, Çamlıca safasına.. Bariden Yaheyyyyy!.. dans örke K.. 21.35: 23: Örg konseri PRAG (Yayımı fasılalarla sabah saat 6.15 ten 24 e kadar devam eder). 18B,40: Bay Z. Otava (tenör) Fr. Şubert'in 19: K.; 19,55 Plâk, 20: K., MOSKOVA 18.30: B. Kaçaturov (tenor). — 19.15: K., 20: Opera: «Camarguen (Beste Le . cocg), 21: Orkestra (Sovyet beslekâ : Polevinkin, Prokovieff, Rakav), Bir çok lisanlarda K. MÜNİH 17,30: Orkestra konseri, (B. Sturmer) Nacht und Zilcher), 48: Piyes 4Ye K.. 19: Karışık eğleneeli müzik ve K., 20; K.;20,15 Plâk, 21: K.. 21,10: Sarkılı ka * (bir çok varyete artistleri iş « ,23: Kı, 245 Haf 17 Mart Salı İSTANBUL Dana. melodileri, 20,10; Plük, Amma işitiyor Bahusus arka- Hem 22: Koral ve Füg| — Gece, seni uykusuz — bıraktım. â rî'mıwenııı(c,Xi Bari uyuyabildin mi? YERRĞNE &i — Evet, efendim! zamanına kadar, yumuşum. Eğer Ayşe gelip te kaldır- Çünkü m mi Siz de benim vüzümden uykusuz kal-| dınız. — Hayır — Veriyorum. !.. Ben — Bak!. rtliğini bil Tam kah vılıı, deliksiz bir uyku u- buna i inanıyorum. | rı,_.m için bu s. zünü tutac . Fakat, na şu kadar —mıu.—ı.m kI, Cörüll'öğek bir bir tek sözl . >18: Dans müsikisi (Plâk), kaçırırsan, yalnız kendini mahvet -İy.., 19,15: Muhtelif plâklar, mekle kalmazsın. Bana da kıyarsın. İcikisi (plâk), 20.30: — Senden bir şey rica edeceğim. — Allah esirgesin. 21,30: Son haberler, — Emrediniz. efendim — O halde, amı, tamamile ka -| — Saat 22 den sonra Anadolu (4 olur, Cenan.. Bana, sen diye | bul edivorsun değil mi?.. gazetelere mahsus havadis servisi verile - hitap etsen e). — Evet. İçetesir. konser, saydı, daha uyuyacaktım... Ya siz. sa- aha ağzından böyle IÜ: 20 Haber « : Oda mu- Scüdyo va-x:nİ'ırv. Bir şey, — Efendim. değil... Cenan!.. ajansının Bu istikbali, ancak müşterek | a | Peçe öne doğru sarkmıştı. Ensesi -| BU Akşamki . Program| konseri | : Cetra| Haftalık YAPAĞI : Geçen hafta yaj yapağı pi- yasası gayet müsait geçmiştir. Fiat - larda ehemmiyetli bir yükseliş kayde- mektedir. Talebin bu suretle devamı takdirinde yapağı stoklarının pek ya- kında tükeneceği muhakkak sayılmak- tadır. Bundan bir ay evvelisile kıyas edil- | diği takdirde fiatlarda malın cinsine göre, altı, yedi kuruşluk - bir tereffü vardır, İyi bir tesadüf neticesi olarak ne tesadüf etmiştir. Yeni gireceğimiz kırkım mevsiminde tüccarlar müba - yaalarına yüksek fiatla başlıyacağın - dan müstahsil ve köylü bu fiat farkın- dan azami surette istifade edecektir. İdirdiğimiz bazı Alman - firmalarını |mümessilleri şehrimize gelmişler ccarla temas ederek doğrudan doğ- İruya mübayaata başlamışlardır. Şim- diye kadar satın aldıkları miktar her ne kadar kat't bir rakkamla ifade ve o- , |lunamazsa da alâ mümessillerin ve gerek Almanyadan doğrudan doğruya vaki olan müba - ın 350, üyorlar. Almanların bundan ma: 100 ton kadar olduğunu da İzmir piyasasından dahi yapağ mü- bayaa ettiği duyulmuştur. Sovyetlerin de cenup vilâyetleri - mizle Karstan mühim miktarda yapa- ği satın almakta oldukları istihbar e - dilmiştir. Bu hafta içinde de şehri - mizden mübayaata başlıyacakları ü - mit edilmektedir. Son günlerde yerli fabrikalar dahi faaliyette bulunmaktan - geri kalma - maktadırlar. Uşak fabrikası şehrimiz- den ve vadesiz olarak 65 kuruştan 10 İton kadar Trakya mali yapağı satın al- |mıştır. Diğer fabrikaların bir kısmının | ileri sürdükleri şartlar tüccarlara ağır geldiğinden mallarını daha müsait şart- | larla hariç piyasalara satmağı — tercih | etmişlerdir. Fiatlar: Trakya cinsleri 65, İzmi Ceyhan, Aydınlı gibi dağlıç yapağı - ları 57-58, Karahisar, Bulvadin, Eski- şehir malları 33-54, sıra Anadolu mal- ları da 50 kuruştur. TİFTİK : Müsait durum devam et- mektedir. Şehrimize gelen Alman mü- |messilleri yapağı ile beraber tiftik te mübayaa etmektedirler. Tiftik mev - İcudu şehrimizde pek azalmıştır. Bazı | İmıntakalar bir ay sonra yeni kırkım | mevsimine Enlt(egındcn pıyııa buıbu EKONOMİ Zahire Borsasında Bir dilmemiştir. İstek hararetle devam et-| fiatların yükselmesi mevsim nihayeti- | çen hafta yapağı ve tiftik almak| memleketimize geleceğini bil -| Vaziyet |tün tiftiksiz kalmıyacaktır. Almanlar bir hafta içinde 750 bal < ya tiftik satın “almışlardır. Ankara, Bulvadin ve orta mallar 76,50, deri 70, çengelli sarı tiftiklerin ki- İosu 100 kuruştan satılmıştır. Keçi kılı 46 ve oğlaklar da 100 ku- yruştan satılmaktadır. BUĞDAY : Hafta içinde buğday piyasası geçen haftaya kıyasen daha müsait geçmiş ve bazı cins yumuşak buğdaylar 5-7 para kadar yükselmiş - tir, Sert buğday müvaridatı daha faz- la olduğundan yükseklikten istifade e- |dememiş ve geçen haftaki fiatını mu - hafaza etmiştir. Fiatlar müsait ve piyasa sağlamdır. Ziraat Bankası geçen hafta da satış yapmamıştır. Fiatlar: Anadolu yumu- şakları 7,30, ra Polatlı 8,15, Trak- ya sertleri 6,5, mablut kızılcalar 6,15 Edirne kızılcaları 7,10 paradır. 72 kiloluk ekstra ekstra unların çu- valı 985-1015, birinci yumuşaklar 815-870, ekstralar 980, ikinci neviler 680 kuruştur. MISIR : Bir bankanın hariçten mı - sır getireceği şayialarındanberi — mısır üzerine ehemmiyetli muamele olma - Acil ihtiyaçlara tekabül ede - cek derecede satış olmaktadır. Ban - kanin vereceği karar piyasada merakla beklenmel mütereddit - tir. Yeni fiatların piyasayı düzelteceği ümit olunmaktadır. Fiatlar: Adapa - zarı, Trakya mısırları 5,10, Bandırma, malları da 5,15 paradır. ARPA : Piyasa isteksiz, az mal gel- mektedir. İhracat yapılmadığından fi- atların yükseleceği ümit edilmiyor. Fiatlar: Dökme Anadolu malları 3,20, Trakya çuvallı 3,3ö paradır. FINDIK : Muamelât durgundur. ve hariçten az miktarda istek olmakta - dır. Fiatlarda bir hafta evvelisine nis- |beten düşüklük vardır. Levant fındık- İlar 50-51, kabuklular 24 kuruştur. Ha İriç piyasa 100 kilo başına Sifhamburg '54, 55 liradan muamele görmektedir. Yeni çıkarılan findık nizamnamesi a- lâkadar tüccarı memnun etmiştir. Ev - velce ihraç edilecek fındıkların mutla- ka bir cins olması ve içerisinde karışık bulunmaması lâzımdı. Yeni nizamna * me mahlüt nisbetini yüzde ona kadat kabul ettiğinden findık — ihracatındâ kolaylık temin edilmiştir. CEVİZ : İhracat gayet azdır. ve stok kalmamış gibidir. Kabuklu ceviz- 'ler 10-11, naturel harman ceviz içleri 124-25 kuruştur malları imiştir ir. Tüccar — Evkıi dopoıundıki Iuymslli eşya satılacak mı? | | Bir kömüsyon #ecenlerde İstanbul evka deposunda bulunan tarihi — eserleri tasnit Bunların içinde dört bin kıymetli btanbal Ankarü 'nüze |parça ayrılmış ve İs ; lerine dağıtılmıştır. - Geri kalan — ve tarihi kıymeti olduğu zannedilen eserlerin müza yede ile satılması da kararlaştırılmıştır. Fa kat bizde henüz müzeciliğin her şekli te- kâmül etmediği ve her sahanın mütehas - etmişti. sısları yetişmediği için bu eserlerin satıl - mak suretile elden çikarılması doğru bü - İhanmamıştır. Evkaf idaresi şimdi bunu tet- kik etmektedir. Bir hizmetçinin muhakemesi | Üçüncü ceza mahkemesi Şaziye adında bir kadını mevkufen muha- İkeme etmektedir. Şaziyenin, suçu |Fatihte hizmetçi bulunduğu Bayan Mebrurenin evinden iki tane kıy - metli yüzük çalıp çarşıda satmak - tır. Fakat Şaziye: — Bu yüzükleri bana hanımım birikmiş aylıklarıma mukabil verdi; ben çalmadım! iddiasındadır. Halkevı konlerans binası Belediye 936 bütçesile Halkevle” ine vereceği otuz bin liradan bafş * ka 15 bin lira da Eminönü Halkev?! binasının yanına spor konferansı y& için tahsis etmiştir. Binanın projesi hazırlanmışt!”* Belediyeden tahsisat alınır alınma? inşaata başlanacaktır. Ti yapılması Rural sene | . | 16 Kasım — |Resmi se 181 | 1936 | PAZARTESI S U!.ıll KM ll Zilhicce | | ipsı 19 (47 9 vu ul— Ii? 15 1K11? 5 ill