vi0 00e1115L0000109090099091005050020000 006 meeesesesekAARAAAAAA SAA AAA AA k.a searasam H Kübik Modası || Tanınmış San'atkârları | LBetetiyenin Tamimi | Kuşa Ben»attik; İira sarfeder, dedim. — Ne cevap verdi? Barfetsin; beş yüzünü de bana versin, dedi. Güzel Fıkralar NEYE essir değil misiniz?. — Hayır, zerre kadar., — Öyle ise niye aratıyorsunuz? YEMİN — Beni sevdiğine yemin et.. — Yemin ederim! t — Fazla kıymet verdiğin bir şeyin | kaç olduğunu göstermiyor. Üüzerine yemin et! — Terzine olan borcuna yemin ederim! ÖYLE Karşılaştılar; biri: — Ne iyi tesadüf, dedi, seni on se- nedir görmemiştim. Öteki de tasdik etti: —Ben de öyle! KESİYORDU Bay tıraş oluyordu: — Ne fena bi yor. Bayanı itiraz etti: — Sen de hiç bir şeyi beğenmez- sin; mükemmel bıçak biraz evvel ben çocukların kurşun - kalemlerini yont- mahalle çocukları onu; tum fevkalâde kesiyordu. YENİ Siliüldensslatanini elbi .bıdilmiııı.PqiııdııomgoaHa Yyordu: — İki lira bu elbiseye fazla değil mi? Sekiz yerinde yama var.. — Yama var amma yamalara dik- kat ettiniz mi? Yepyeni kumaştan ya- pılmış! Bir Türlü Geçmiyorı Ercüment Ekreme sordum: misin? — Bilirim, dedi, yampiri. .. Kübik kelimesi, küpten geliyor. Fakat küpün kübik cinsi var mı? Onu bilmiyorum. Kübik modası her halde erkekle- rin bir icadı olacak! Eğer ba mo - Annem, tuvaletim için ayda binldayı da kadınlar icat etmiş olsalar- di; şimdiye kadar unutulmuş git - — Düğünümüz olduktun sonra beş yüz | 7"4f4 Ba Muharrir kübik kurşan kalemini kübik manikürlü eline alip yazmıya başladı: «Kübik döşenmiş, kübik evde kübik kadınla kübik kooıııı kübik — Karınızın kaçıp gittiğine müte- | yi kayat ııçınyor'nlı. Ayşeyi, Naciyeyi, Melihayı da — Kasanın anahtarını da alıp gitti kübikleştirmişler: İşi, Neci, Melo de 5 İdiyorlar, Kübik saat çok zarif bir şeydir. Yalnız ufak bir kasuru var: Saatin Geçen gün biri bana: — Biz çok kübik bir adamsınız! Demesin mi! Kafam kızdı; — Kübik, senin babandır! Dedim. . * Kaşları alnının ortasındaki kadı- mna biz ücübei hilkat derdik.. Yeni yetişenler kübik diyorlar. çak, dedi, hiç kesmi- Kübik evin kapısı bacaya; bacası kapıya benzer. . * Bir yarım deli tanırım, eskiden — Deli Bekir: Diye kızdırırlardı. Geçenlerde te- vardı; gene kızdırıyorlardı: — Kübik Bekir!.. Kübik Bekir!.. Tramvay şirketi hiç buna düşün- medi mi? Kübik tramvay arabala- re yaptırsa; belki içlerine beşer yüz kişi doldurabilir.. ** İlâhi hacivat Çelebi; senin külâ- hın da şimdi, kadınların kübik şap- kaları oldu ha! İmset eeceseecereseneerenelemsemeseR — ekerenrreresr nnn senamı —Kübiğin türkçesi nedir, bilir i Havadis Yok Belediye tamim çıkarmış: Memurlar gazetelere ne beya - vereceklermiş. Memurlar tamimin hilâfına iş gör- mesinler, Gazeteler gene belediye havadisi yazabilirler. .. Unkapanı köprüsünün ne halde olduğunu memurdan öğrenmiye ne hacet!.. Köprü, bar bar bağırıyor. Ben karanlık sokakta vıcık ça - mura yuvarlanırsam, bBunu beledi - mi bilirim?.. .. Şimdiye kadar hiç bir gazeteci, gidip te belediyedeki memura: — İstanbulda iyi su yerine ter - kos suyu satılır mt, satılmaz mı: Diye sormamıştır. .. alınıp alınmadığını çöpçüye sor - mam, evdeki çöpten öğrenirim! * * ler.. Galiba belediyede altın esası kabul edildi. *.. (_,' Bildiğim bir mısrat tahrif ederek Na F yazıyorum: «Bir dokun, bin ah dinle şu şehri şirinden» .. ' Belediye memurlarına acıdım; susa, susa, söz söylemesini unuta - Süt küçüğün, söz büyüğündür. Büyüklük, belediyede kalsın ister- dik! .. Belediye memurlarına tavsiye e - deyim: Suat Dervişin: «Ne bir ses Na bir nefes» Romanını okasunlar. ** Bu tamim Baharın sonunda çık- saydı daha doğru olurdu: — Daut yedi sesi kesildi! natta bulunacaklar, ne de havadis | Söz gümüşee, süküt oltındır, der-|” — Epey zamandır boştayım bayan! — Bana ne? — Yani, demek istediğim,.. Kalbiniz yedeki memur mu bilir, yoksa ben 'de bana munıııp hır 3t vazek, e reren — Hoş Sözler YARIN Ev sahibi kiracıya sordu; — Evin kirasını ne vakit verecek. —— siniz ? Kiracı cevap verdi: — Bu gece istihareye yatayım, ya« Çöplerin evlerden muntazaman mn söylerim. YAMYAM DEĞİL Kaynana; — damadına komplimam; aptı: — Emret damadım, senin için par« ça parça olup; ateşe atılayım ! — Ben yamyam — değilim kayın valdet! z Ği vi d NE KADAR Bay bayanına söyledi: — Ne kadar da çok, her ay — sekiz lira elektrik parası veriyorum. Bayan karşılık verdi: — Sen İstanbulda yaşadığımız için — ı 1'. |dua et, ya Groenlandta olsaydık, orada bir gece altı ay sürüyor. Ne kadar - lektirk parası verecektik hiç hesap et tin mi? OTOMOBİL KAZASI Yüzü gözü sarılıydı, bir otomobil . kazası ıeçııdııım ıddııı ediyordu: senin otomobilin yok! — Buü kaza bir taksi otomobili yü- zünden başıma geldi. : — Taksiye bindin de, taksi bir ye — re mi çarptı? K — Hayır o da dğil, karım taksiye — binelim, dedi, ben de tramvaya bines — Hm, dedim. Sonumh bu hale ıelıiııl