18 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

18 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

srksasar aa Günün Siyaseti: Habeş Meselesi Habeş - İtalyan harbi bugünlerde &ene ya çok hararetli, yahut ta çok sa- kin bir devreye girmiştir. Adisababa - © dan son gelen haberler İtalyanların, Ç &alibiyet, ayni zamanda da mağlübi - yetini bildirmektedir. Mevsuk — menbalardan — aldığımız telgraflardan Makallenin - şimalinde, belki de cenubunda çok şiddetli oldu- #u kadar da az şiddetli maharebeler den sonra Makallenin İtalyanlardan Habeşlere, Habeşlerden de İtalyanla ra, İtalyanlardan gene Habeşlere, ilh.. '#ndan ona, ondan ona geçtiğini öğren: mehteyiz. | Bu vaziyet karşısında Avrupa dev-| letlerinin ne suretle hareket edecekleri | tamamile belli olmuştur. Zecri tedbi lere müracaat eden devletler tedbir -| B lerin tesiri görülüp — görülmediğinde müttefiktirler. Petrola ambargo l'amıvW lup kanulmıyacağı hakkında yeniden | bir karar verilmiştir. | Akdenizde bir harp olursa Fransız ' ların ve Almanların İngiltereye karşı “Tesadüf bu ya; tramvayda erkekten SON POSTA |bayan bir şişe o oksijene istedi. Matbaadan geç — Merak ettim, acaba çocuklardan bi- vakit çıkmış, bir trtamvaya binmiştim. |rinin bir yeri mi kesilmişti? Koşarak içeri girdim. Çok şükür alacakları vaziyet malâmdar. Ya bi - (K kadın vardı. Gözlerim üzerlerin -|çocuklar sapasağlamdılar. O oksijene | taraf kalacaklar, ya İtalyan tarafını i- |G bir iki saniye duraladı. Hepsi de nin niye yarıyacağını nihayet öğre * tizam edecekler, yahut İngiltere ile bir- | <axı saçlı idiler. lik olacaklardır. Uluslar Kurumunun son toplantısın- da bütün bu meseleler ayrı ayrı mü - zahere edilmiştir. Söz alan bir çok devletlerin murahhasları Habeş - İtal- yan harbinin bugünkü açık vaziyetini apaçık bir surette izah etmişler, ve bir tarafın muhakkak surette bu harpte er tarafın da galip oldu - mağlüp, ğunu söylemişlerdir. Bu arada sual so- ran bir murahhas: Galip ve mağlübun tayinini istemiş - | tir. Murahhaslar düşünmüş, taşınmış ve | işin içinden çıkamayınca meselenin | bir hey'ete havalesine karar vermişler- dir. Bu karara uygun olarak seçilen Üç- ten sonra nihayet para atmak suretile İdilk galibiyetin Habeşlerde olduğu netice -| — p. , girerken hizmetçi ile & n İ İtam. Sokağa çıkıyordu: — Nereye? ——— 3 #ine varabilmişlerdir. Neticeyi bugünlerde umumi Bildireceklerdir. Umumi heyetin içtimamı müteakip Habeş İtalyan meselesinin ya halledi - lecek, yahut ta halledilmiyeceğine dair bir kanaat vardır. Günün Siyasetçisi Köprü üstünde tramvaydan atla - K dım. Kadıköy vapuruna bindim, göz- lerim gene kadınlara musallat oluver- di. Hikmetinden sual olunmaz: Va - purdaki kadınlar da gibi sarı saçlı idiler, r | İçlerinden bir kaçını tanır gibi ol - dum. Fakat ben onları siyah saçlı bi- lirdim, farkında değilmişim. Vapurdan indim. Köşedeki bakka - İla uğradım. arasına; etiketleri acayip bir takım şi- şeler daha sıralanmıştı. Sordum : — Bu şişelerde ne rakısı var? — Rakı değil bayım, dedi, o oksi - ler komitesi üç gün, üç gece düşündük- |/ | Gürümü bugünlerde pek fazla ÇEz — Yağmurlar dindi. aeye dürmüyotuz — Cudi dağınde başka gemi varmış ta onun kalkmasımı nebildim. Ev halkı saçlarını sarıya boî Sekenenenen eee İFLÂSIN SEBEBİ tramvaydakiler meğer sarı saçlı imişler de Çeşit, çeşit rakı — şişeleri — Baban iflâs mı etti?. — Ben biliyordum, Ahmetle evlen —4bıyanlnıı sarılık illetinden kurtar! meme ne yapıp yapıp müâni olacaktı. Mükemmel gidiyor bu şehrin işiş Buna ister inan ister inanma! Beğendin gönülden böyle gidişi, Buna ister inan ister inanma! Sütlere katmazlar şimdi hiç suyu, Odunda ayırır yaşla kuruyu; F-nafın değişmiş bir anda huyu, Buna ister inan ister inanma! —H y hüyükı | " saçlı kadınlar vardı. | 4 dım; halbul&i öyle olmadı. Çantasın - ” bir pamuğa bir miktar döktü. * saçlarına sürdü. Â — Yen uhçınızdan bir gikâyetiniz var z — Tabil, fakat ben sizden intikamımı alınm. bu ekşam evime yemeğe gelin! İSTER İNAN İSTER İNANMA Tramvay bomboştur bulur herkes yer, Koltuğa kurulur hep birer birer; Basamakta yoktur artik hevenkler, Buna ister inan ister inanma! Ne iyi yapılmış asfalttır yollar; Ne çamur bulunur, ne de pislik var! Söylemek bizdendir, anlıyan anlar. * Buna iater inan ister inanma! Sarı Saçlılar yıyacaklarmış. Kızım yanıma geldi: — Baba, dedi, benim siyah saçlı bebeğimin de saçlarını boyıyacağım. Cevap vermedim. O gece böylece geçti. Ertesi sabah uyanınca ne göreyim: Evde bir tane bile siyah saçlı kal - mamiş! Hattâ kedim arap bile rengini değiştirmiş, sarman olmuş. Hiddetle evden çıktım, koşa koşa iskeleye indim. Vapura bindim, Va - pur hıncahinç dolü idi. Etrafıma is - teksiz isteksiz baktım.. Gene hep sarı Nihayet gözlerime bir siyah — saçlı ilişti. Ne sevindim bilseniz. Gözlerim- den kaçacak diye korkuyor, siyah saç- Tarının ibrişim kıvdımlarını — doyul - maz bir vezkle seyrediyordum. Vapur, Sarayburnunu — dönerken bütün kadınlar gibi o da çantasını açtı. Rujunu, pudrasını çıkaracak san- dan bir sişe çıkardı. Şişedeki — sudan | Siyah | Biraz evvel zevkle seyrettiğim siyah saçlar bir anda sa - rariverdi. rünür, komşunun kötü gramofonu da di lâmbalı radyo kullanıyorlar.. Radyo Hakkındı & Birkaç Söz Komşunun tavuğu komşuya kaz gös A, komşuya radyo.. Biri vizin itediğiniz Ravayı çoalari| Öteki kendi istediği havayı çalar, sizt ister istemez dinlersiniz. * Radyodaki spikerle telefondaki sc3- tral arasında bir ayrılık yoktur. 5 * Her yiğitin bir yoğurt yiyişi olduğa İstanbul radyosunun programını ya- zıyoruz: Saat 16 plâk, 17 plâk, 18 plâk, 19 — plâk, 20 plâk, 21 plâk, 22 plâk kal » madı, radyo neşriyatı bitti. * Radyom yok amma, evimin damına anten kurdum; herkes, radyom var sansın diye! * Bir lâmba ile aydınlanan odada ye- Ne garip şey! Çamaşır teli radyo antenine baktı: — Bu da bizden amma, dedi, gözü hep yükseklerde. * ü Tıraşçı dostuman evvelce yalnız ken- di tıraşını dinlerdim. Şimdi bir radyo — aldı;z hem kendi tıraşını dinliyorum. — Hem de radyosunun tıraşını, $ * Bizim kahveci söyledi: O da ötekiler gibi olmuştu. Görme- mek için gözlerimi kapadım, ellerimi açtım: — Aman Yarabbim, dedim, sen bu İMSET | *k — Bizim memlekette bir radyo ya - parlar. Dünyanın hiç bBir yerinde ÖyİO-k «i bulunmaz. 4 Sordum: Si — Sizin memlekette yapılan radyos lar baç lâmbalıdır? y Cevap verdi: — Lâmbalı değildir, avizelidir. * K Alo alo bugünkü radyo neşriyatı « — #öx'işte ba hadar. Vi veree e er e kerreremer eee n e re eee ber BeraremamAnAn

Bu sayıdan diğer sayfalar: