HEDÜNYA - | Matb_uatıı' GÖRDÜKLERİM Doktorlar Tekrar Mektebe Gidecekler Almanyada sıhbat ip Si ble Hü leri bakanlığının ha - len Zam- | yazladığı yeni bir ta - Yapıldı. | ( Datnameye göre her Alman doktoru üç senede bir defa fennin Son terakkilerini takip etmek Üzere has - tanelere bağlı hususi dere salonlarına de- vam etmiye mocbur olacaktır. Bu mecbu- Tiyetten ancak 60 yaşını geçenler ile filen Mesleği bırakmış olan doktorlar muaf tu- tulacaklardır. Almanyada ye * Rusyadan — bahsedildi mi bir çoklarının göz- leri önüne baştan ba- ga kar ile örtülü ova - lar ve kürklere bürün- Müş insanlar gelir. Halbuki Petrograd ga- Zetelerinin anlattıklarına bakılırsa — şimdi Rusyanın Alkkası mıntakasında derece « firın üzerinde (25) i göstermektedir, bü- tün © yemyeşil. ağaçlar da — çiçeklidir. * Fransada basılan — bir istatistiğe bakılırsa bu z memlekette domuz “l&'—_— sarfiyatı gittikçe —art- Makta, koyun sarfiyatı ise —azalmaktudır. Filhakika 1934 senesinde (334.000) ton Homuz satılmış olmasına mukabil, 1935 Şrlında domuz satışı (383,000) tona çık- Mmış, buna mukabil koyun sarfiyatı bir yil #vvelkine göre (16,000) ton eksilmiştir. Kaybolan İki Kâşif Bulundu Londra 17 (A.A.) — Discovery Bir Erazi Kaydı .Chımlıery 17 (A.A.) — Serrier- #*n-Chantagne'da Bourget gölünün Bimalinde bir arazi kayması olmuş- ur, Bir çok evler sürüklenmiştir. ki kişi ölmüştür. -28- Önde giden Hacı Sadıkın arabası h"'fı“'iyl üç kilometre yaklaşınca sol- Baki Alâiye yoluna döndü. Hacı böyle şenlikle kasabaya gir- Mek isterdi. Fakat artık işi pek açığa Yurmuş olacaktı. Yanındakiler: — Yapma Hacı, dediler. Züten kalkıp oturuyor. Kasaba dı. | KERVAN Y — / Bürhan Cahit — BON POSTA Tp ŞK RDEĞE A PN G A İngiliz Kralı Hasta.. Londra, 17 (A-A.) — Kral, soğuk algınlığından muztarip olup odasın- dan çıkmamaktadır. Madam Staviski Kurtuldu Heryo'nun Kabineden Çekilmes', Bir Kabine Buhranı Doğuracak Paris Üniversitelileri Grev llân Ettiler Paris 17 (A.A.) — Stavisky da- vasında mahkeme, kararını ver - miştir. Bu karar mucibince isimleri aşağıda yazılı maznunlar beraet ka- zanmışlardır. Eski Orleans belediye kredi mu- hammeni Farault, eski avukatlar - dan Gaulier, Arlette Stavisöy «do - landırıcının dül karısı» eski polis müfettişi Digoin, La Volonte gaze - tesinin eski müdürü Dubarry, LaLi. berte gazetesinin eski müdürü Ca « mille Aymard, Pullevy, gazeteci - lerden Darius, eski avukatlardan Guiboudribaud, Depardon ve Ro- magnino. Maznunlar hemen serbest bıra - kılacaklardır. * Paris 17 (A.A.) — Yalnız seçim Bemisinin kaptanının göndermiş ol-|faaliyeti ile meşgul olmak üzere Huğu bir telsizde bir kaç haftadan- | Herriot'nun kabineden pek yakında Yberi cenup kutbu mıntakasında kay-| çekileceği söylenmektedir. ibolmuş olan kâşif Ellsworth ile Ken-| Eğer kabinedeki diğer radikal sosyalist bakanlar da Herriot'nun izini takip ederlerse bir kabine buh- ranı muhakkaktır. Bu kabine buh- ranının mes'uliyeti yalnız radikal sosyalistlere yükletilmektedir. * Paris 17 (A.A.) — Bütün fakül - telerde bir çok talebe, profesör Je- zenin derslerinin ipka edilmesini ÜRÜYOR 18 -1- 98€ zırlanmıştı. Davetliler elleri boş gel- miyorlardı. Kimi biraz havyar, — kimi !bnlık yumurtası, kimi Kayseriden he- ,diye gekliğini söyliyerek kuş gönü ta- rafından pastırmalar getiriyorlardı. | Hatırlı misafirler sedirin — boşına, pentere önüne yerleştiriliyor, Hacı Sa- dık on sekiz yaşında bir yeni damat çevikliğiyle odadan odaya dört dönü- | Avusturya Siyasetinde Değişiklik.. Avusturyanın Küçük lltilâfa, İngiltere Ve Fransaya Dönmesi Bekleniyor Şuşning'in Prağı Ziyaretinden Bu Mana Çıkarılıyor... Prağ 17 (ALA.) — M. Şuşning dün akşam buraya gelmiştir. Mu - maileyhin endüstri kulübünde bir konferans vermiş, Küçük İtilâfın e- konomik neticelerini ehemmiyetle kaydederek demiştir ki: y «— Tuüna havzasındaki devletle-| rin mukareneti her türlü siyasi mü-| lâhazalardan uzak olarak tahakkuk ettirilmelidir.» İ * Londra 17 (A.A.) — Röyterin bildirdiğine göre, Avusturya ve Çe- koslovakyanın resmi ve hı'lkâmotçî! gazeteleri, M. Şuşnigin — Pragı zi- yaretinin çok büyük bir ehemmiyeti haiz olduğu keyfiyeti üzerinde hiç | bir şüphe bırakmamışlardır. Söy - lendiğine göre, bu ziyaret, yeni bir I'iYIICİ gidişi ihdas edebilecektir. Şuşningin Londra- — seyahatinde Bu vaziyette Avusturya, şimdiye ka- alınmış bir resmi |dar İtalya ve Macaristan ile olan| İti âfa ve İngiltere ile Fransaya yak- münasebetlerini terkederek Küçük |laşacaktır. Rhin'in Askeri Mınh-ı “ Çin Hiçbîr An- kaları Ve Fransızlar ! Londra 17 (A.A.) — Resmen bil- laşma Yapamaz..,, Çaykay Şek dirildiğine göre Berlindeki Fran - Milliyetperver sız sefirinin ziyareti Rhin'in asker- likten tecrit edilmiş olan bölgesinin bu vaziyetinin bozulmıyacağına dair yeni teminat istemek gayesini takip ediyordu. Gevaresensenenenea M ö Nankin 17 (A.A.) protesto etmek üzere grev ilân et - Şanküyşek, şimalt miştir. Grev münasebetile Kartiye Lâ - tinde yapılan nümayişler sırasında on talebe tevkif edilmiştir. Bunlar bu akşam salıverilecekler. dir. İki polis memuru yaralanmış .I tır. General miyeceği hakkında teminat vermiş- tir. lınnîwbiribiıkıir'ıe eğerek ';ı“klan'i Hep ayağa kalkmışlardı. Çok — &- kulııaKîı:Hıçıuy:ıqul: Tn şu'k::ercı elşlcııceler görmüş, kanıksamış e gittikçe güzelleşiyor. o üllü hadehini şöyle bir dolaştı- İgerdana bak. Bağdat muhallebisi gibi. |rıp davet sahibinin hizasında tuttu: — Hacı ağzının _tıdını biliyor. Alııl — Hacı efendinin sıhhatine içelim, yüze pazarlık kesmişler, amma değer. 'dedi. Bahşışı, masrafı Hacıya bin papele ge-| — Hep beraber ayaklı kadehleri lecek. |şalttılar. | | — Helâl olsun. Hacının karıya yü-/| — Her tabaka erkeklerle düşüp kalk- zü yoktur. Bütün y_ıl hlüntlm. üç ge- masına rağmen ara sıra büyük, nüfuz- cede yer, Amma ağzının tadı ile yer.'lu memurların âleminde de bulunan Kr S Bu [ü'nkıde yine dom_uıluğu üs- Güllünün tatlı, düzgün bir konuşuşu Ihinde.. Herif ııll_m_'kl merdiven da”_av.'îd". Bursa köylüsü olmakla beraber dı amma mıh gibi.. Abanosa çaksan lı'hlı bile çalmıyordu. Tam bir İstanbul işleyecek. |şivesi ve memur ağzı ile konuşuyor- | —Hacı o kadar yaşlı mı dersin? — 'du. | | —. Olmaz olur mu? Bizim eski müf- Huhusi Muhasebe Müdürü, Güm- tü ile hacca beraber gitmişler. Hacı Sa- rük Başkâtibi, posta müdürü Jandarma bo-| M| İkaçtı. Jüpiter onu inek kılığına sokarak Talebeleri Temin Etti — |Ssstaya bile kayıkla - geçilirdi. — Ancak Çindeki muhta-|halde (1911) e kadar riyet hareketi aleyhine tezahüratta | Doktor General Cemilin şehreminliğinde bulunan Çin talebelerine, hüküme-| ”Y2*> ödünç para ile şimdiki köprü ya: tin, Çinin hükümranlık hakkında | Cesricedit» diye bir münafi hiç bir anlaşma imza ede - Bence tarihi olacak eser, yapılması dü- Meselesi Sivas - Erzurum demiryolunu yapmak- ta olan şirketin tanılmiış — müesaislerinden Nuri Demirağ, Sarayburnundan Üsküda.- ra atılacak bir asma köprünün projesini yaptırdı, neşretti. ve gazetelerde bir. gü- rükü koptu. Nuri Demirağ'ın yurtsever ve yurda hizmet etmek ister bir insan oldu- ğunu bilenlerdenim. Asma köprü düşünce- sini ona ilham eden de memlekete iyi bir e- ser kazandırmak kaygusudur.. İnşaallah mu vaffak olur, güzel İstanbula bir gerdanlık asılmasına önayak olmak şerefini kazanır. Nuri Demirağın dostu olmak — sifatiyle dileğim budur, Son Postanın tarihi fıkra- cısa bulunmak hasebiyle düşündüklerim i: se şudür: Boğazda bir köprü yapılması lüzumunu * biri Mitolojik, biri de tarihsel - iki hâ- dise asırlardan beri ihtar edip durmakta- dır. Mitolojik rivayete göre Jüpiter, — İna- gösün kızı İyoyu seviyordu. Junon onu kıskandı, bir sivrisineği ardına düşürdü, taciz etmeğe başladı. İyo, bu si- neğin yüzünden bir yerde oturamaz oldu, Junon'a kargı korumak istemişti. Sivri si- nek ise ardını bırakmıyordu. Nihayet Ka- radeniz boğazının Anadolu yakasına gel- di, denizi yüzerek beriye geçti, Halicin bir kıyısında kızı Sereosayı doğurdu. Şu hikâ- yenin anlatmak istediği şey, yine bu — hi- kâye dolayısıyla Bosfor adını almış — olan boğaza bir köprü kurulabileceğidir!. İran Şehinşahı Serhas, Bosfordan da- ha geniş olan Çanakkale boğazına köprü kurmuş ve ordusunu o suretle beri yakaya geçirmişti. Bu köprü 1300 metre uzunlu- Bundaydı. Bir aralık denize dayanamaya- rak- sarsıldığından Serhas kızdı, — boğaza çift bukağı attırmakla beraber suya — üç yüz değnek vurdurdu. Bu hâdise de, Av- rupa ve Âsya arasındaki boğazlara birer köprü kurulabileceğini ihtar etmek itibari- le dikkate lâyıktır. Halbuki 1844 yılına kadar İstanbuldan © yıl dubali bir köprü yapıldı. Ön para vergi verilerek üzerinden geçilen bu köp- rü, Sırattan daha tehlikeli bir biçim aldığı Mleştirilemedi. pildi ve «Kıldi ihya seyredin — İstanbulu de tarih düşürüldü. günülen asma köprüdür. Onu ne mutlu?,. görenlere M. T. Tan Diye ev sahibini koltukluyor, - bu kadar kişiyi ağırlamaktan gelen bir gizli gururla sinsi sinsi böbürlenen Ha- cı Sadık başını yana eğmiş, bir - tilki bakışıyla Güllüyü seyrediyordu. Meclislerin krvamını, ayarını —he- saplamakta artık usta olan çalgıcılar Güllü Nerminin oyun repertuvarını ezberlemişlerdi. Ağır, hazin memleket şarkıları yavaş yavaş oynak, hafif ©- yun havalarına dönüyordu. Konyalı, Adanalı havaları başladı- Bi zaman köşelerinde şarkı okuyup def çalan kızlar harekete geçtiler. İlk defa Zeynep, al zemin üstüne iri beyaz güllü bol etekli elbisesiyle ortaya çıktı, Şirin, kişmiri güzel bir Küçük kervan bahçeler, bağlar a- ' yordu. a t kızdı. Çalgının bütün kıvraklığına w- Tasındaki şoseyi böyle bir düğün alayı| — Eştafın böyle eğlentilerinden - pek dik o zaman otuzunda varmış, lkunı'ıındıını davetliler arasındaydı. Yal- yarak seyredenleri kırıp geçiren bir Bi veçti. _Lh oşlanan Hususi Muhasebe Müdü',,ü,ı — İkinci karısı da çok genç. İnız jandarma kumandanı işi olduğunu Konyalı oynadı. Köşkte hazırlık yolunda idi. |nün geldiğini haber verdikleri zaman' — Gençya, Çelebi H"'f'luj kızını ıb“h'““ ederek gelmemiş, fakat bir Çl'ı Üzst katın üç odası tavanlara kadar Hacı Sadık tavşan kokusu almış — bir &lmadı mı o... Olsa olsa yirmi beş var, halılarla donatılmıştı. İki damacana zagar gibi bahçeye seyirtti. Misafi- Yok. : şm dolusu rakı akşamı bekliyordu. rini elinden tutarak arabadan indirdi,| — Güzelmiş te: dermişti. rıyorlardı. Güllü kendine pek yabancı olmayan| — Artık karanlık basmıştı. Meclia o-| — Güzel olmasa Hacı o kadar pa- — Odada kalabalık etmesinler - diye — Zeynep yanaklarına inen geniş sür- kö'lı(e biraz dinlendikten sonra bir a- danın tavanına asılı büyük petrol lâm- raya kıyar mıydı. Babasına bin beş yüz çalgı takımı balkona yerleştirilmişti. meli gözleriyle velfecri okuyarak şar- damını kasabaya yolladı. Onun âdeti bası az görülerek iki duvara tahta a- lira başlık parası verdi. Aldı. Kaç de—l"k defa yanık bir Eğin türküsü başla- kının ateşine akışına yörer 'mttelği idi. Misafir olduğu halde yerine göre yaklı raflara da birer lâmba l:ondulılilmnlı peşindeydi. idı; Tn b r İsedirlerde dizilen davetliler avuçlarını handa, otelde mutlak bir oda — tutar, Her yandan gelen karışık ışıklar oda.| -— Hacıya şimdi sorsan dünya — gö- Kesi bağlarında üç top gülüm var. biribirine çarpıp şaklatarak tempo tu- a eşyalarını orada saklatırdı. daki eşyayı garip bir şekilde gölgelen-'zünde yok. Baksana Güllünün kuyru- Hey allahtan *"hnu—a-__ımı bana tuyorlardı. Üç kız ve çalgıcılar elbiselerini de- BirYEÜE Ve ş'md:de" hafif yerli gu gibi. Nereye gitse peşinde. re. Yüte Def çalan Fidanla Gülizar gittikçe Biştiriyorlarken Güllü de kendine ny-wh”'a""d" dolaşan klârnet yavaş ya:| — Misafirlerin bakkı vardı. Klarnetin kıvrak, çapkın ve idareli ktzışan bir heyecanla okuyorlar: Tılan baş odada giyiniyordu. vaş meşhur kasaba şarkılarına geçer. Hacı Sadık Güllüye ikram etmek-'sesine üç kızın, Zeynep, Fidan, Gü- Tatlı bir kış güneşi koyu yeşiİ por- ken tabak, bardak şakırtıları gittikçe ten, onunla meşgül olmaktan davetlile- lizarın yanık, ince sesleri knnşıymdu.i takal ağaçları arasında — kaybolurken artıyor, Güllü Nermin üzeri pullu be-|rini bile unutuyordu. Ne zamandır böyle bir saz ve kadın ct Sadıkın davetlileri sökün etmeğe yaz oyun elbisesiyle bir gelin gibi do- Eğlentinin açılma merasimi Gül- ve rakı âleminin hasretini çekenler ilk ladılar . laşıyordu. lünün kadehi misafirlere uzatıp şeref- ağız için için gönül geçirerek: Baştaki büyük ada meclis için ba-l Onu ne zamandır görmeyenler baş- , lerine içmesiyle başladı. — Ooh, hay yaşa, Varol Hacı, e ed Boşalan kadebler sık sık dolduğu vuşla üç jandarmaya oralardan pek u- için artık ağır durmağa çalışanlar bile İzaklaşmamaları için emir vererek gön- gevsemişler, boşalmak için bahane a- Yürü yavrum yürü. Eteklerini sürü Sürü, sürü, sürü. Sürmeli kızlar. , Baktıkça size yüreğim sızlar. ; (Arkası var)