Gidişine Bir Kuşbakışı * < Habeşistanda: | Harp her gün biraz daha Habeşlilerin | lehine dönüyor. İtalyan orduları ileri ha-| reketini durdurmakla kalmıyarak — tedri - €en gerilemeğe başladılar. Faşist — meelisi bile Habeşistanda bir tevakkuf devresinin başladığını itirafa mecbur olmuştur. Cenup cephesinde daha şimdiden şid » detli yağmurlar İtalyanları oldukları yere mahlayıp birakmıştır. Şimal cephesinde Habeşliler her gün biraz daha ilerliyor ve Makalleyi zapt İçin düşmanı çevirmeğe çalışıyor. ., Yalız İtalyan tayyareleri faaliyetlerine devam ediyorlar. Fakat onlar da yeis için- de kiliselere, hastanelere bomba atıyor. « far. İsveç Kızılhaç hastanesini bombardı - Man etmeleri, her tarafta, fakat bilhassa | *veçte İtalyanlar aleyhine büyük bir nef- Tet ve heyecan uyandırmıştır. Avrupada sulh müzakereleri akim ka - finca Habeşliler kendi davalarını hatp sa. asında bizzat halletmeğe karar — vermiş 8örünüyorlar * İ Fransada: İki haftadanberi Fransız parlâmentosu Başveki Lavali mkx bir imtihandan geçi « Tiyor. Lavalin bu müzakereletde vaki “olan *Yanatı Fransanın sulh ve zeeri tedbirler, Meselesindeki görüşünü tavzih etmiştir. Bu *Yanata göre Fransa zecri tedbirlere pek taraftar değildir. İşi daha ziyade sulh yo- İile halletmek arzusundadır. - Binaenaleyh | 'neiliz hariciye nazın Edenin şiddet si -| Vazetini pek tasvip etmemektedir. Çünkü Tansız milleti İtalyaya karşı zecri tedbir tatbikini hiç te hoş karşlamamıştır. Fran- ta zecri tedbirlerden kaçınca, diğer mil- İetlerin bu işteki rolleri ikinci dereceye düşüverir. Fransa, Petral ambargosu — konmadan €“vel Amerikanın vaziyetini anlamak lâ - Zim geldiğinde 1srar etmektedir. Amerika Tn Dkri ise, ancak kongrenin vereceği ka- | : | " sonra belli olur. Kongre ise bu ka- Feni bu sşene verecek vaziyette değildir. O halde petrol ambangoru şimdiki — geklina €öre ebediyen suya düşmü Ş Cenevrede bu ayın yi e toplana- komitesi ne karar verirse vaziyeti anlaşılmadık- Fransa zecri tedbirlerde ileri gitmek fikrinda değildir. * Misir gençleri bu defa valtlere tnana - 'İL fanliyetlerine nihayet verecek gibi gö- ":—mı-.-n.ı...—. İngilizlerin — vaitlerini —nasıl t Saklarını tecrübe ile öğrendikleri için E- ıe.nn, Paslâmento teşekküt eder etmez Baatlerin istiklâl dileklerini tetkike hazır “nduğu hakkındaki cevabına kulak as- "";ı;ı. Tam istiklâl istemekte ısrar edi- ..-:“_'_I';':-ı_ık geçen hafta Muda ünüver- ©Si arasındaki galeyan yeni teza- hürata Resimli Makale Sinema, bir terbiye vasıtası olduğu kadar, bir felâket âmi- lidir. Çocuklarımıza söylemek ve göstermek — istemediğimiz, yanla ında konuşmayı ayıp saydığımız kötü şeyleri o öğretir. Sinema öyle bir mekteptir ki, orada çocuklar iyiyi de, kötüyü de, fakat bilhassa kötüyü öğrenirler. ederler. ni HSAĞ l cuklar burada, sevgiyi, süsü, rezaleti öğrenir ve taklit Sinema ruh mürebbisidir. Genç ruhları istediği gibi kaliba döker ve bize bizden ayrı, bizden uzak bir nesil yetiştirir. Onun için sinemaya çocuğumuzu gönderdiğimiz zaman, gö- recekleri filmi iyi seçmelerine dikkat etmek lâzımdır. Dilsiz Ve Sağırlar Dün Toplandılar | Münhal Işaretle Yapılan Münaka- şalardan Bir Şey Çıkmad Kongre Yine îışkh Bir Güne Kaldı den hümeşie olmaştur. Her tarafta yenik| yakarıda: Kongrede bulunan dilsizler Aşağıda: Dilsizler aralarında işaretleşirken Mayişler yapılmış. —İngilz polisile *da dövüşüknüş, kan dökülmüştür. * ::M Şarkta: af çAp YA ile Mogolistan arasındaki ibti- | Ğ Sokakl,; har gi Anetini mubafaza ediyor. Japon -|* Vıııyı 'Ogolistanı, Mançuko ve beş Çin| t alıçı ! Mogolistandan ayırıp nüluz -| ha e iyetleri: Si almak için faaliyetlerine devam | N; K ]; İlilerenliş Bi 7 Ha İ Aneriklei Se, SAnması, — hottâ ne de Mogolistanın _ı"Yencıı. makeri — bir ittifak — akdetmesi oponyayı emelinden ve hareketinden ala 'Yamamıştır. Bilâkis —dış Mogolistanda ? kıyamlar tertip ederek prensleri hü- | ki Iıî:m aleyhine kışkırtmıştır. — Mogalistan Ümeti Sovyetlerle — birleştikten sonra “Donyaya karşı daba sert bir vaziyel al - Tüştir, I*Hu kanşıklık çarpışmanın tevlit edebi *Bi tehlike bu yözden günden güne art- TMaktadır. Lindberg İngilterede Yerleşiyor 5 (A.A.) — Albay ve Ma- berg, cocuklariyle beraber, sam otomobille Kardife gelmişler. Londra, dam Lind a ak dir, ,Buradan, doğruca Madam Lind . Ş Elin eniştesi Levelyn Morganın otur - -:'ııı olduğu Landaf köyüne gitmiş - wdir. Sağır, Dilsiz ve Körleri Koruma Ce- miyeti dün saat 1 de Şehzadebaşı Le- tafet apartımanında senelik — kongre- ini yaptı. Uzun senelerden beri azası arasında büyük bir ihtilâf mevcut olan cemiyetin dünkü toplantısı gene çok münakaşalı oldu. Evvelâ kongrede ek- seriyet yoktu. Sessiz bir konuşmadan sonra toplantıya devam edilmesi karar- laştırıldı.. Müteakiben gene sessiz bir şekilde müzakereye — başlandığı — sırada — Kurum ile hiç bir alâkası olmayan üç kişinin dışarı çıkartılması istendi. Fakat aza - 'an bazıları bunların kongrede söz söy- lemeden ve müdahalede bulunmadan hazır bulunmalarını kabul etti. Bu arada muhalif sayılan eski aza- lardan üçü işaretlerle muhalif partiyi İSTER Adanadan yazılıyor: İNAN »Bayram gönü burada tüyler ürpertici bir hâdise olmuştur: Eski istasyon civarında oturan 8 yaşlarında Ahmet isminde küçük bir yavra bayram münasebetile üvey babasına götürmüş, eve vaktinden biraz geç dönmüştür. İSİER toplamışlar, salonun bir köşesinö çekil. mişlerdir. Kongre başlar başlarmaz bu parti ce- imiyet hesapları üzerinde bazı iddialar- |da bulunmuşlar ve iki taraf arasında |göz, kaş, kulak, el, parmakla bir müna- kaşa başlamıştır. Bunun üzerine heyeti idare söz söy- lemek imkânını bulamamış, kurumun hesapları ve plânçosu esasen — tilâyet mürakipleri tarafından tetkik ve kont- 'rol edilmekte olduğunu bir türlü anla- tamamışlardır. El işaretlerinin hararetlenmesi - ve ıkır;ılıkl münakaşadan sadetten ayrıl- ması yüzünden köngre neticesiz kalmış, bir ay sonraya bırakılmıştır. İSTER Saylavlıklar Hüseyin Raufun Müstakil 1 Namzetliği Mevzuubahs Oluyor Ankara 5 — Önümüzdeki pazar günü Parti tarafından açık saylavlıklara nam - zetler gösterilecektir. Namzetlerden biri - ,ıiıı kadın olacağı, bir saylavlık için de Parti tarafından namzet gösterileceği sa - nılmaktadır. Hüseyin Raufun dostlarından birisi Bu açık saylavlık içinı — Belki Hüseyin Rauf müstakil nam- zetliğini koymak istiyecektir, demiştir. Esnaf Bankası İşi Ankara S — İstanbul Esnaf Bankası işinden dolayı Devlet Şürası kararını ver- İmiştir. Belediye r-isi Muhiddin Üstündağ ile eski muavini Hâmidin ve diğer memur- ların haklarında af kanunundan istifade e- dildiği için muamele yapılmasına kalmadığı neticesine warılmıştır. Eski Gümüş Paralar Ve Mardinliler Mardin, (Özel) — Yıllardan beri ;doğu illerimizin başına belâ kesilen ve Piyasadaki iniş, çıkışı yüzünden herke- si büyük zararlara sokan gümüş para- |Jrın kalkmasına bir ay gibi kısa bir za- man kaldığından herkes sevinç içinde- şdiı-. Ellerinde gümüş Mecidiye bulu - nanlar her gün mal sandığına giderek bunları evrakı naktiye ile değiştirmek- tedirler. Gümüş paranın günden güne piyasa- İda azalmasından sonra bütün alış ve- rişler şimdiden kâğıt para ile yapılma- ga başlanmıştır. Fakat bazı muhte - kirler bunu fırsat bilerek, yiyecek ve içecek gibi şeyleri eskisine nisbeten yükseltmişlerdir. Ankarada Lir Veznedar Tevk f, Sonra Kefaletle Tahliye O'unc'u Ankara 8 — Ankara adliyesi veznedarı bir suüstimal tahkikatı Üzerine işten el çek- fakat kefaletle tahliye olunmuştur. Tah - kikat yapılmaktadır. NANM AT İ Buna kızan annesi Rahime, zavallı yavruyu bir direğe iple lan çocuk, tedavi a tahkikata başlarnmış! İSTE£t İNA çiçek İNAN sıki siki bağlamış, ateşte iyice kızarttığı maşa ile çenesinin al- tına bastırmıştır. Feryat üzerine yetişenler tarafından kurtarı: İtıma alınmış, anası yakalanarak hakkında ti a NMA! tirilmiş, hakkında tevkif kararı — verilmiş, | Sözün Kısası Kahvelere Devam Eden Talebe Ek -Ta İstanbuldaki lise ve orta mektep talebesinden bazılarının ders saatlerin- de mektebe gitmey'p kahvelerde tav- la ve iskambil oynamakla vakit geçir- dikleri görülmüş. Kültür Direktörlüğü de, zabıtanin yardımıyla bunun önüne geçmeğe ka- rar vermiş ve esaslı tedbirler almış. Dün sabahki gazeteleri açtığım za- man, gözüme ilişen en dokunaklı, en yübek barçalayıcı havadis bu oldu: Talebe ve kumar! İşte biribiriyle taban tabana zıd iki kelime. Birincisi bir ümit istikbal, öteki ise, bir vasıtai izmihlaâl!. Bana, gayri ihtiyari böyle - seci'li bir eski zaman cümlesi. yaptıran bu vakıaya fena halde canım sıkıldı. Mek- tepten kaçmak yetmiyormuş gibi, tah- sil ve terbiyenin zararına olarak — ihti- lâs edilen zamanı kahvelerde dübara talimine hasreden bu gençleri ayıpla- mak azdır bile. Bizler, gençliğimizde, kahvelerin önünden geçerken bile yürek haleca- nına uğrardık. Mektepten bizim de bazan kaçtığımız, bunalıp ta bir iki der- si yan çizdiğimiz olurdu. Fakat bu ha- reketimizden öyle utanç duyardık - ki, kahvehanelerde kendimizi teşhir etmek şöyle dursun, biraz kalabalıkça cadde- lerin bile semtine uğramazdık. Dört meçhullü cebir muadelesinin yerine dört kol altmış altı belki cana daha yakın gelir. Fakat insanı adam e- den bu sonuncusu değil, ilkidir. dübaralar, düşeşlerle karşılaşacak, kapısız ne çok marslara tutulacak, nice kozlar kırdı- racak kadar uzundur. Her şeyin vakti, sırası gelir. Bir daha geri gelmiyecek olan tahsil çağıdır. Ve bu tahsil çağını heder edenler, hayatta mutlaka mağ- lüp olurlar. Hayatta yenilmek ise — is- kambilde yenilmeğe hiç benzemez! Kültür Direktörlüğünün aklığı ted- birler nedir? Bilmiyorum, Lâkin bun- lar ne derecelerde ağır, zecri olursa ol: sun, tasvip ederim, Ve öyle zanne « derim ki, evlâtlarının adam olmalarını isteyen ana babalar ve hattâ bir. kaç kötü nüfuzundan |kurtulmak arzusunda bulunan — temiz süt emmiş gençler de bizzat benimle beraberdirler. Yaşlı başlı adamlara bile yakışma - yan kahvelane denileri tsöbellik . gakları Cumuriyet gençlerine hele hiç İnsanın ömrü sayısız arkadaşın tesir ve Çerez kabilinden : Kumarbazın Cevabı Vaktile Bağdatta, herifin biri bir ku - marhane açar. Hükümet haber alarak bu- rasını, kapatır, herifi de, şehre pek uzak elmıyan bir yere sürer. Herif orada da tek durmaz: Oturduğu evi kumarhane haline koyar, gene el al- (tından, eski müşterilerini birer birer top- İlar. Bunlar da gezmeğe gidiyorlarmış gibi eşeklere binerek, gizlice oraya gidip gel- meğe başlarlar, Bir müddet sonta hükü - met bunu da haber alır. Herifi tutup vali- nin karşısına çıkarırlar, Vali der ki: — BSenin eve gidip gelenlerin eşeklerini tutturup şehirden dışarıya — salıvereceğim. Eğer bunlar senin evinden yana gidecek o- hurlarsa, vay haline! Aman, paşa hazretleri! Sakın bunu yapmayımız! — Neden? — Neden olacak? Halkın diline destan Olursunuz! — Sebep? — Öyle ya: «Valimiz insanların Tâkır - İdısına inanmıyor da, eşeklerin ef'aline iti İbar ediyor!u derler, sonra sizin canmız s- kılır! Tıflı Tiyatromuzu İslah için Ankara S — Tiyatromuzun ıslahı için ür Bakanlığı tarafından Alman sanal- kârlarından Karl Öhq. memleketimize getirilmektedir. Sanatkâr gelecek eylül a- yına kadar bir rapor verecektir,