E Sğgryerz Zyi Muharriti: Freeman Wille Orofet -— 6/1/936 Trende Yapılan Cinayet Tecrübesi Mu- vaffakiyetle Başarı Büyük Tecrübe Frenç: — Dumfriz'e gelmeden işe başla- mağa hacet yok, dedi ve tekrar yata- ğana uzandı. Bir müddet daha — yatıp tekerleklerin — ahengini — dinledikten sonra, saatlerine baktılar. Asıl büyük tecrübenin vakti gelmişti. Frenç yavaş- Ça ayağa kalktı; lâmbayı yaktı. ve kompartımanın koridora açılan kapısı- nı sürgüledi. Ondan sonra aralık kapı- nın sürgüsünü çekti, kapıyı açtı ve yan- daki kompartımana geçti. Ormsby ha- kikaten uyumuştu. Fakat Frenç lâm- bayı yakınca uyandı. Frenç gayet neş- eli bir surette: — Şimdi, azizim Ormsaby, — ömrün- de hiç kafana bir darbe indirilmek su- retiyle katledildin mi? Eğer edilmediy- sen, bunun nasıl yapıldığını şimdi gö- receksin, dedi. Cebinden bir kurşun kalem dı ve yukarı kaldırarak: — Bunu bir kaç gün evvel Londra- dan tedarik ettim. Bu, tahminime na- Zaran içine saçma doldurulmuş, yumu- şak ve kalın lâstikten yapılmış kısa ve İki tarafı tıkanmış bir tüptür. Yumu- Şaktır amma gayet ağırdır. Deride bir sıyrık bile husule getirmeden insanın kafa tasını çatlatabilir. Kurbanlık Koyun Belki de bir kum torbasıdır. Her ne hal ise ben buraya silâhımla rum. Sen de Ormaby, ilâ fuykudasın ve eli ayağı bağlı bir kur- banlık koyun vaziyetindesin. Anlayor- sunuz değil mi? dedi. Her iki polis memuru da heyecanla başlarını salladılar. Frenç sözüne devam ederek: — Sen yanüstü yatıyorsun Ormsby işte ben de tam muvafık noktaya elim- deki silâhı indirerek kafanı patlatıyo- rum, dedi ve elindeki kurşun kalemle çıkar- Ormaby'nin şakağına dokundu. SıııııvııW — İşte artık cinayet işlenmiş demek- lir. Sen ölü bir adamsın, ben de bir ka- tilim. Şimdi arkadaşlarımın yardımıy- Ta bu cinayetin izlerini örteceğim. Hem bak bunu nasıl yapacağım, dedi. Cos'un Pelerini Diğer kompartımana geçerek kahve rengi pelerini getirdi: — Unutmayınız ki Sir Con soyun- muş bir halde yatağında yatıyor. Se- nin elbiselerinin de rafta olduğunu far- zediyoruz. Şimdi bu pelerini sana giy- diriyorum... Neyse sen kendin geyin de beni geydirmiş farzet. Renim anlamak istediğim Cos'un pelerini Sir Cona giy - dirip giydiremiyeceğidir. Şimdi - giydi- rebilineceğine siz ikiniz kani misnz? dedi. Her iki memurun da Cos'un Sir Con'a pelerini giydirebileceğinde şüp- heleri yoktu. Frenç sözüne devam ederek: “ — Bu koyu renkli ve donuk kumaş- tan yapılmış pelerinle gecenin karan. lığında kimse seni görmez. Şimdi de o- nu tecrübe edeceğiz. Size — Karter'le Hanri'nin ne yaptiklarını — anlatayım. Yalnız unutmayın ki Karter Viktor'un ve Hanri de Tier'in rolünü yapıyorlar, dedi. Ormsby pelerine bürünmüş ve ku- kuletasını da çenesine kadar indirmiş- ti. Frenç elleriyle işaretler yaparak hi- kâyesine devam etti: — Onlar dün gece bu trenle Kassıl Duğlas'a gidecekler ve yataklı vago- nun istasyonun neresinde — durduğunu tespit edeceklerdi. Siz de bilirsiniz ki frenler, her gece hemen hemen — ayni moktada dururlar. Ertesi gün de istas- yonun etrafını ve vaziyetini tetkik ede- ceklerdi. Bunda nsonra Dumfriz'e gi- dip bir otomoabil kiralayacaklar ve ge- celeyin tekrar Kasıl Duğlas'a hareket edip trenin muvasaletinden biraz vel vasıl olacaklar ve koyu renkli pele- rinlerini giyip hat boyunda, belki de peronların arasında bizi bekleyecekler, dedi. Her iki polis memuru da- - gittiki artan bir merakla dinliyorlardı. Her me kadar neticenin ne olacağını tahmin ev- İmış Bulunuyordu.. Karter: —Az kalsşın treni kaçırıyordum, dedi. ediyorlarsa da ,onu sonuna kadar ta- İkip etmek istiyorlardı. Birdenbire trenin düdüğü çaldı ve tren yavaşlamağa başladı. Frenç elin- de İp merdiveni tutarak heyocanla aya- ga kalktı. | Kasıl Duğlas'a geldik. Şimdi gözü- nü dört aç Ormaby ve diyeceğim şey- leri süratle yap, dedi. Trenin Penceresinden 'Tren gittikçe yavaşlıyordu — Frenç her iki kompartımandaki lâmbaları Jeöndürdü. Evvelâ perdeyi, sonra — da pencereyi açlı: — Pencere'o kadar geniş değil am- İma, ne yapıp yapacak buradan çıka- caksın. Sen, bahsettiğimiz hakiki ce- set olmuş — olsaydın seni pencereden — di- şarı atardım. Fakat öyle olmadığı için pencereden kendin çıkacaksın. Fakat allahını seversen çabuk davran, çünkü | tren burada ancak bir dakika durur ve | sen çıktıktan sonra daha Karter'in de trene girmesi lâzım, dedi, SON POSTA E)ğanistan Dış Bakanı Feyzi Muhammet Han Dost Efganistan dış bakanı Feyzi Muhammet Han bugün Ankaraya ge- lecek ve dış bakanımız Tevfik Rüştü A- ras tarafından karşılanacaktır. Feyzi Muhammet Han altı ay süre- cek olan seyahatinde dost Türkiyeyi de ziyareti vesilesiyle Türk - İran hudut ihtilâfnda hakemlik vazifesini gören Türkiyeye teşekkürlerini — bildirmiş o- lacaktır. Rusyada Türk Resim Sergisi Gazeteler Sergiden Tak- dirle Bahsediyorlar Moskova, 8 (A. A.) — Pravda ga - zetesi, Türk resim sergisi hakkında bir makale neşretmektedir. Makalcde, bu sergi Türk - Sovyot müi - nasebetleri tarihinde mühim bir hâdise o- larak tavsif edilerek deniliyor ki Sergi, artistik kültür seviyesi itibariyle göze çarpmakta ve memnuniyet uyandır- maktadır. Ön seneyi henüz geçen bir müd- det içinde bu kadar mühim torakkiler el de edilebileceğini "asla' zanmetmömlşük. Türkiyenin kendisi için yeni olan bu diden müftehir olmakta haklı olacağı ta- |mamen tebarüz odar, Turizm Komisyonu Toplanıyor Önümüzdeki hafta Ankarada bir tu- rizm komisyonu toplanacağı haber ve- rilmektedir. Bu komisyon memlekati- mizdeki turizm meselesini esaslı bir proğrama bağlamak ve — memlekete fazla seyyah getirtebilmek çarelerini uracaktır. Türkiye Turing Klübü bu hususta bir rapor tanzim ederek Ankaraya yollamıştır. Sıhhat Bakanlığı da ticari işlerle a- lâkası olmayan ve sadece türist taşı - yan ecnebi vapurlardan vize, müruri- ye, şamandıra, klavuz resimlerinin alın- mamasını ve sıhhi rıhtım ücretleri - Perona yaklaşıyorlardı. Frenç ip merdivenin çengellerini pencerenin ke- narına taktı. Bunların hususi şekli, ip merdiveni biraz ileride tutuyor, vago- nun kenarına yapışıp kalmasına mani oluyordu. Tren durdu. Frenç gayet yavaş fa- kat sert bir sesle: — Haydi Ormasby, dedi. Bir Aksilik mi? Ormaby peşin ayaklarını çıkararak, İgüç belâ pencereden sığıştı ve karan- hkta kayboldu. İp merdiven bir müd- |det gergin kaldı ve sonra tekrar gevşe- di. Pencereden dışarıya bakan Frenç, karanlıkta hiç bir şey — göremiyordu. Birdenbire büyük bir ümitsizlik hisset. H. Derin bir endişeyle pencereden aşa- ı bakıyordu. Eğer Karter acele etmez- se, işler berbattı. Ya yolda bir aksilik zuhuür — ettiy O sırada — İstasyon memuru dü çaldı ve tren de yavaş yavaş harekete başladı. Muhakkak bir aksilik olmuştu.. Allah belâsını versin.. |Fakat dur bakalım... İp merdiven yine gerilmişti. — Tren tam yolunu alırken nin de yarıya indirilmesini bildirmiştir. Lübnan Cumhur Başkanlığı Beyrut, (Özel) — İki sene evvel, bir kararname ile Lübnan cumhur başkan- lığına tayin edilmiş olan Habibüssat Paşanın riyaset müddeti bitmek üzere olduğundan, ortaya bir çok namzetler çıkmıştır. Cumhurreisliğine şimdilik namzet görünenler arasında en kuvvetli olarak iki şahsiyet göze çarpmıştır. Bunların birincisi sabık başvekillerden avukat Emil Ede, ikincisi de gene eski başve- killerden Başarehilhuridir. Domuz Avında Bir Kaza Söğüt, (Özel) — Burada Uluklu dağlarındaki domuzlarla mücadele için İbir sürek avı tertip edilmiştir. Başta Söğüt zirsat memuru olduğu halde bir çok avcıların iştirak ettiği bu avda 14 domuz öldürülmüştür. Köylülerden bi- pencerede Karter'in başı, bir müddet vi av esnasında tüfeğine fazla barut sarıra da omuzları göründü. (Arkası var) doldurmuş, patlayan silâh — zavallının kolunu koparmıştır. sahadaki başarılarından dolayı daha şim-| rTine pek az iş olmuştur. halinde tek tük iş olmuşsa da satılanlar, miktar itibarile mühim bir yekün teşkil et- memektedir. Karahisar, Eskişehir mallarından 100 İbalya kilosu 40 kuruştan ve deri malı ile kirli güz yününden mürekkep 100 balyalık bir parti 41 kuruş ile 45 kuruş arasında, bundan başka 35 balya Trakya malı yapa- & da 49 kuruştan satılmıştır. Yıkanmış güz yünlerinin iyi cinslerinin 65 kuruşa kadar alıcısı varsa da stok mik- tarı pek az kaldığından iş olmamıştır. Tiftik : Tüccar, piyasada — incelemeler yapmakta ise de henüz ehemmiyetli bir iş olmamıştır. Yapağıda olduğu gibi tilftikte de küçük partiler halinde muamele olmak- tadır. Son yedi gün içinde sarı, kaba. ve deri mallarından 125 balya 54 ile 58 ku- ruş arası, (0 ton Kastamonu malı 75 ku - ruş ve 125 balya oğlak 74 ile B6 kuruş a- |rası satılmıştır. Buğday : Geçen hafta bayram müna - sebetile piyasaya az miktarda mal gelmiş ve Fiatlarda da ufak bir düşüklük görül - müğtür. Yedi gün içinde Anadolu ve limanlar - dan 903 ton buğday ile az miktarda un gelmiştir. Ziraat Bankası da piyasaya cs. kisi gibi günde 300, 400 ton kadar buğ- day çıkarmışsa da tüccar, fatları daha bir miktar düşürdüğünden satış yapamamıştır. Değirmenciler mevcut stoklarını sarfettik. lerinden piyasadan mübayaatta bulunma- maktadırlar, Cenevre, 5 (A.A.) — Milletler Ce- miyeti mahfelleri Sovyet - Uruguvay, anlaşmazlığının, konseyin 20 - 1 -936 toplantısındaki gündeliğe gireceğini ve fakat umumi bakımdan bu devrede derin tetkika tâbi tutulması şüpheli ol- duğunüu bildiriyorlar. Çünkü Uruguvay bu işe ait izahat Geçen hafta bayram ve yılbaşı dolayı- sile ticaret borsasında muamelât tama - men durgün denilebilecek bir şekilde geç- miş ve hemen hemen her türlü mevat üze- Yapağı : Hafta içinde küçük — partiler Milletler Cemiyetinde Yeni lar: Diyanbekir sertleri 6,25, 6,30 para, Pulatlı ekstraları 8,30 Trakya kazıl- caları 7, Trakya sertleri de 6 kuruş otuz paradır. 72 kiloluk eksira ekstra unların çuvalı 855 ile 1030 kuruş arası ekstralar 890. | Yumuşaklar: 810 ile 900, sertler: 735 ile 760 kuruş arasıdır. Arpa : Son günlerde Marmaranın çu - vallı arpaları fazla aranmağa başlanımıştır. Diğer cinsler üzerine ise az (iş olmaktadır. Anadolu dökme 4 buçul, |Trakya çuvallı 5, Marmara çuvallıları da 5 kuruştan satılmaktadır. Misir : Durüm gevşektir. Bu münasebet- le az mal gelmektedir. Trakya 5 yirmi beş para, Bandırma 5,35, Adapazarı - cinsleri de 5 kuruş yirmi beş paradır. | Susam : Evvelce Fazla miktarda ihracat yapılan — susamlarımıza, son zamanlarda fiatların yükarlmesi üzerine hariçten fstek kesilmiştir. Antalya malı 17 on para ve Mersin, İzmir, Fethiye cinsleri de 16 buçuk kuruştur. Fındık : Tamamen dış piyasaya tâbi o- lan bu mahsul sene sanu münasebetile ha- riçten istek olmadığından satışları durgun geçmiştir. Çekoslovakya —son zamanlarda Rus fındıklarını — tercihan — aldığından, memlekete olan ihracatımız kesilmiştir. Fiatlar: Levant 54,55, sivriler de 24 25 kuruştur. miktarda Almanyaya ihracat — yapılmamışsa —da Hatlar Sifbamburg 58. kuruştur. Ceviz : Kabuklu ceviz fiatları dokuz, on kuruşa kadar düşmüştür. Ceviziçi naturel harman 28, 30 kuruş aramdır. Piyasada ancak memleket dahilinde sarfolunan mik- tar kadar satış olmuktadır. Dış memleket- lere ihracat durmuştur. Bir Mesele Rüsya -Ü;uguay ihtilâfı jvermek istiyecek fakat Sovyetler Birli- ği ise münasebatı kesmek gibi ağır bir karara esas teşkil eden dosyayı hazırla. mak için şüphesiz mühlet isteyecek - klir. Buna binaen konsey, Moskovanın şikâyetinden malümat alacak ve işi İtetkik için küçük bir komite teşkil - ledecektir. Kahirede İngiliz Bayragı Yırtılmadı Kahire, 5 (A. A.) — Bakanlar Kurulu tarafından neşredilen bir teb. |liğde, 31/12/935 tarihinde beynelmilel Cerrahi kongresinin açılışı sı - rasında yapılan nümayişlerde İngiliz bayrağının yırtıldığı hakkındaki |haber kat'i yalana çıkarılmaktadır. Heryo İstifası nı Verecekmiş Paris, 5 (A. A.) — Yeni intihabat hakkındaki tahminler başka baş- kadır. Bu mesele, parlâmento toplandığı zaman halledilecektir. Meselenin halli şimdiki kabinenin yerinde kalıp kalmıyacağına bağlıdır. - Jur gazetesi tarafından kaydedilen bir şayiaya göre, Heryo istifası- nı vermeğe karar vermiş bulunmaktadır. Adanada Kurtuluş Bayramı Adana, 5 (A. A.) — Bugün Adanalılar 6 kânumusani bayramlarımı her yıl olduğu gibi heyecanlarının bütün tazeliği ile kutladılar. Yaya, atlı bir çok köylü başta olduğu halde binlerce halk Adananın tarihsel büyük bayrağını alarak elleri üzerinde taşımak suretile ilbaylığa getirdi. Burada toplanmış olan ön bine yakın Adanalıların coşkun gösterileri arasında ilbaylığın büyük balkonundan aşağı doğru sarkıtıldı. ADEMİ İKTİDARveBEL GEVŞEKLİĞİNİ TEDAVi ifiN EN EMiN iLÂÇ HORMOBİiNe HORMOBiN DiMAĞ YORGUNLUĞUNU VüUCUD BiTKiNLiĞINi SÜR'ATLE GiDERiR. GALATA POSTA KUTUSU 1255 YAFSILAT OD AD AA