P MAHKEMELERDE Bir Davadan Çıkan Bir ikinci Dava Bundan bir müddei önce şöyle bir dava görüldü: İstanbulda sakin ecnebi bir aile! Erkek çıplaklar cemiyetine mensup. — Cemiyetin prensibine kendisi riayet ettiği gibi bu pren- siplerin evinde yaşıyan herkes - tarafından 'da tatbikini istiyor. Kadın ise bu usulü gay- ri ahlâki bularak ve çocuklarının tabi - yeleri üzerinde de fena tenir bırakabileceği ni iddia ederek ayrılma talebile mahkeme- ye baş vuruyor ve davayı kazanıyor. Bu dava sona ererken yeni bir davanın başlarmasına yol açmış. Hem de iki taraf avukatları arasında. Şimdi kadının avukatı, davacı, erkeğin avukatı suçlu. İlk duruşma- ları birinci sulh cezada dün yapıldı. Davacı avukatın iddiası hakarete uğra- mış bulunması. Şöyle anlatıyor: — Duruşmalar devam ediyor ve ben müekkilem —olan kadını müdafaa — ediyo- rum. Fakat nedense bu müdafaalarım mu- kabil tarafın avukatı olan arkadaşı hiddetle getiriyordu ve her duruşmadan sconra beni yakalayıp tenkit etti. Davanın son celsele- rinde sözlerimi büsbütün kendi üzerine al - mağa başladı. Ben bu hale şaşıp kahyor - dum. Fakat bu duruşma esnasında — onun müekkilinin bir sözü kafamdaki istifhamı halletti. Hâkim sordu: — Ne dedi, onun müekkili? — Avukatı için «yeni adamov dır, dedi. — Ne anladınız siz bu sözden? — Ben bu sözden anladım ki, Bay avu- kat ta müekkilinin mensup olduğu cemiyet- tendir. Suçlu yerindeki avukat biddetle doğ - ruldu: — Zapta geçsin efendim! Gene tahkire başladı. Davacı avukat devam etti: — İşte o sebeple davayı benimsiyor ve müdafaalarımdan göcunuyordu. Nihayet son durumda bana hakaret etti. Sözü ithama uğrıyan avukat aldı: — Evvelâ arkadaşımın iddiasına cevap vereyim: Hiç bir cemiyete mensup değilim. Fakat mesleki icabı bilmesi lâzımdır ki mü- dafaa serbesttir ve mukaddestir. Kaçakçı Jar, esrarkeşler, haydutlar ve katiller mü dafan ediliyor. Bunları müdafaa eden avu- katlar haydut veya katil midirler? Benim müdafaa ettiğim mesele ise bir noktal nu- zar, bir fikir ve bir tezdir. Bu cihetle her fikir gibi hürriyet ve hürmete de lâyıktır. Arama, tatbiki bugün için içinde bulundu ğumuz cemiyetin ahlâk telâkkisine uyar ve- ya uymaz; o başka! Ben avukatlık kadar da doktorluk tahsil ettim. Ciltlerce kitap oku- dum. Arkadaşımın hatırı için çıplaklar ce- miyeti prensiplerinin faydalarını inkâr ede- mem. Müekkilim benim için eyeni adam» demiş. Bu sözden mana çıkarmağa sebep ne? Belki takdir etti de söyledi. Benim iddiam da şu ki, asıl hakarete kendisi ta zafından ben uğradım. Bunu bir çak şahit- lerle isbata hazırım. Müdafaa ettiğim tezin gayri ahlâki olduğunu tutturarak yapmadı - ğa hakaret kalmadı. Güya çıplaklar cemi - yeti namına propaganda — yapıyormuşum! Hattâ mahkemeyi de bu propagandaya alet ediyorumuşum! Daha bir sürü iddinlar!.. Nihayet son duruşma günü beni tahkirden başka milliyetsizlikle itham etti.. Kendisini henüz dava etmedim. Çünkü baro inzibat meclisi bu isi incelemekle meş- güldür. Mesele baroca halledilemez de mahkemeye lüzum görülürse istidamı o za- man vereceğim... Duruşma bir ay sonraya bırakıldı. Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır : Eminönü: (Agop Minasyan). Küçük - pazar: (H. Hüsmü). Alemdar: (Ca - galoğlu). Beyazıt: (Sıtkı). Şehzadeba- gu (Üniversite). Fener: — (Emilyadi), Karagümrük: (Aril), Şehremini: (Ahı Hamdi), Aksaray: (Ziya Nuri). Sa - matya: (Rıdvan). Bakırköy: (Hilâl). Calata: (İsmet). Hasköy: (Yeni Tür. kiye). Kasımpaşa: (Yeni Turan). Be . giktaş: (Recep). Beyoğlu: (Taksim, Beyoğlu). Şişli: (Halk). Sarıyer: (Nu- ti). Üsküdar: (İmrahor). Kadıköy: (Faik İskender ve Namık). Büyükada: (Mehmet). Heybeli: (Tanaş). ı V Yerleştirilen Göçmenlerle Niksarın İstihsal Vaziyeti Genişle- b e: Niksar (Özel) — Niksar, arazisi çok ve- rimli bir memleket köşesidir. Kelkit rma- Şının sulama işlerinde temin ettiği fayda gün geçtikçe genişlemekte ve bu sebeple ır- mağın geçtiği mıntakada bir çok çiftlikler teessüs etmektedir. Niksarın en mühim ürü- nü pirinçtir. Cins itibarile bu havalide bü- yük bir rağbet kazanan Niksar pirinci son yıllarda daha geniş mikyasta ekilmeye baş- Tanılmıştır. Son günlerde Niksara kalabalık bir göç- Izmirde iki Kurulun Kongresi Yapıldı İzmir — İzmir ve civarındaki anıt - Tarı ve antikaları korumak ve tanı mak için çalışan âsarıntika cemiyet ile Türkiye Turing ve Otomobil klübü şehrimiz komitesinin genel toplantıları yapılmıştır. Toplantılara İlbay Fazlı Güleç başkanlık etmiştir. Kurulların birer senelik çalışma ra- İporları okunarak onaylanmış ve ni- zamnamelerinde bazı değişiklikler ya- pılması işi de bir komisyona verilmiş- tir. Izmir Cumuriyet Meydanı İzmir — Genel şenliklerdeki top- p —— Niksarın umu: Kasabanın imarı etrafındaki — çalışmalar Üzüm Piyasamız Sağlamlaşıyor İzmir (Özel) — Üzüm cinslerimizin u- lahı yolundaki çalışmalar müsbet neticeler vermeğe başlamışlır. Zaten nefis olan ü « zümlerimiz bu ihtimam sayesinde daha iti- i İmalı bir şekilde yetişmekte, bu yüzden de daha kolaylıkla müşteri bulmakta ve üzüm- Ileriınîu gösterilen rağbet gittikçe artmakta- dır. | Üzüm fiatlarımızda yeni yükselişler kay- dedilmektedir. Gelecek mahsul mevsimi- me dahba sekiz ay vardır. Bu müddet için: İde fiatların daha yükseleceği ve üzüm pi « yazamızın daha sağlamlaşacağı umulmak - tedır. Şimdiye kadar İzmir borsasında sa - tılan üzümün miktarı 64 milyon 230 bin ki- VK lantıların yapılmakta olduğu Cumuri- yet alanında Atatürk heykelinin kar- -|gasındaki iki park yüzünden İstenilen şekilde geçid resimleri — yapılamadığı gibi halk da iyiden iyiye toplanamıyor- du, bu mahzuru nazarı dikkate alan mray iki parkın kaldırılmasına karar vermiştir. Heykeli çevreleyen parka da kanapeler koyarak halkın istirahatine açılması onaylanmıştır. Bundan başka panayır yeri de halkın ve bilhassa ço- cukların istifadesine terkedilecektir. Ziraat Bankasının Tokat Köylülerine Yardımı 'Tokat — Belçikalı mütehassıs Jorj Bay- yo mıntakamızda pamuk ziraati yapılabi - lecek arazi üzerinde tetkiklerde bulunmuş ve avdet etmiştir. Bu tetkiklerin iyi neticeler verdiği sanıl- maktadır. Ziraat Bankası bu yıl Tokat ve mülhaka- tına 600 ton tohumluk buğday dağıtmış ve bir çok köylere de para yardımında bulun- muştur. Ziraat Bankası Ikramiyesini Kazananlar Arsıulusal arttırma gününde Ziraat Bankasına para yatıranlar — arasında çekilen kur'ada Ünyeden Kadri 100, Uşaktan Gültekin 80, İskilipten Cemal 60, Çankırıdan Asiye 40 lira kazan. mışlardır. İstanbulda İrfan Tunalı, Ha- zım, İstefan, Hatice, Ruhsar yirmi be- şer Kira, Fehmi, Ali Rıza, Havazar ve | esnaf birlikleri genel bürosu bayram mü -| münazaaya Bordur Hattında Birçok Eski Eserler Bu'undu Burdur — Tren hattı için yapılmakta 0- meydana çıkmasına vesile olmuştur. Maarif müdürlüğü ve Afyon müzesi mütehassısları Tan toprak tesviyesi bir çok eski eserlerin bu eserler üzerinde tetkikler yapmaktadır. lar. Bulunan eserler arasında küplerden, kandillerden başka antropolojik tetkikler için çok lüymetli görülen eski devir insan-|vak köyünden Şevki, babası — ismailin | 800 Çocuğa Elbise Verildi İzmir — Cumuriyet Halk Partisi işçi ve, MT mi görünüşü rına da gölürülerek tenekesi 30 kuruştan satılmaktadır. Tokatla Niksar arasındaki şo- Birçok Yerlere Kar Yağdı Karsta Karın Yüksekliği 19 Santimdir Ankara — Meteoroloji müessesesi- nin verdiği malümata göre Ankara, Bolu, Eskişehir, Kütahya, Etimesul, Uşak, Yenişehir, Konya, Milâs ve Kar- sa kar yağmıştır. En çok kar yağışı mıştır. Trakya mıntakasında — 3 günden beri yağmur yağışı kesilmiştir. * İnönü, (Özel) — Bugün İnönüne ilk kar yağmıştır. İki aydanberi hava-| lar iyi gittiği için çifçi ekimini - bitir-| miştir. Bu ilk kar artık çifçinin dinlen- me mevsimi başladığını müjdelediği i- çin sevinçle karşılanmıştır. Şarktaki Müfettişlerin | Yol Paraları | Ankara — Van, Hakâri, Mardin, Beya- | zat, Muş, Sürt, Erzurum, Erzincan, Kars vi-| İlâyetlerinde teftişte bulunacak müfettiş | muavinlerine kilometre başına 40 kuruşu geçmemek üzere hakiki yol masraflarının verilmesi kararlaştırılmıştır. Sökede — Köylü Topraklandırılıyor Söke — Bu yıl tütün rekoltesi az ol- masına rağmen fiyatların — yüksekliği gçiftçiyi memnun etmiştir. Söke tütünleri 120 - 58 kuruş arasında satılmıştır. Bu yıl buğday da para ettiğinden çiftçinin sevinci sonsuzdur. Köylüyü topraklandırma — işi ilerle- mektedir. Hazineye ait toprakların, karşılıkları altı ayda ödenmek üzere köylüye verilmektedir. Belediye, Sökenin en büyük derdi olan su işi için belediyeler bankasın.- dan kırk bin Hira borç almıştır. Yapıla- cak tesisat ile her gün nüfus başına 75 Kitre su temin edilecektir. Bartında Bir Adam Oğlunu Öldürdü bir cinayet olmuş, bir baba oğlunu bı- çakla öldürmüştür, tahkikata göre Ço- Akinci karısının kızı Habibe ile bir müd- det nikâhsız yaşamış, sonra kızı bırak- mıştır. Bu münasebetten bir çocuk doğ- muş, bu çocuğa da Bartında mahkeme karariyle nafaka bağlanmıştır. Mahkemeden sonra, baba ile oğul köylerine dönerlerken, yolda yeniden son — derece Taşkünüüşlür, Necmettin de beşer lira kazanmışlar- | nasebetiyle sekiz yüz fakir ve işsiz|hiddetlenen İsmail, bıçağını çekerek kalmış amele çocuklarını giydirmiştir. oğlunu vurmuş ve öldürmüştür. Karstadır ve Karsa 19 santim kar yağ-| DİŞLERİN Zulmetmekten Hoşlanan Kadın Ve Erkekler Bazı kadınlar ve erkekler vardır ki, zu« lüm etmekten, yahut kendilerine — zulüm edilmesinden hoşlanırlar. Bunlar pisikolojide sadist denilen has « talardır. Karılaıını döven ve bundan em- salsiz bir zevk alan erkekler bu sınıfa da- hil olduğu gibi, kocalarına olmaz içkencex ler yapan kadınlar da bu sınıftan — sayılır« kar. İstanbulda F. M rumuzlu bir erkek bu kadınlardan birini & $ iş, kızın hallerin- den şikâyet ediyor. Bu kız erkeğe hakaret etmekten, icabında tokat atmaktan, işken: €e yapmaktan zevk alyor. Erkek — çılgın gibi sevdiği balde, onu mahcup — ve fena vaziyete düşürmek kadın için nihayetsiz bir zevk teşkil ediyor. Bu kız hastadır ve hastalık tedavisi ka. bil olmıyan bir hastalıktır. Bu kadınla ev- men kafilesi yerleştirilmiş ve boş araziden| 4, ilerlemektedir. Ayvaz suyu kasabaya iyi | se tamir edilmiştir. Yeni bir mektebin te - |lenmek, evde devamlı bir kavgaya hazır. bir kısmı da bu göçmenlere verilmek su -İbir gelir memba: olmuştur. Su kapalı ve| meli atılmıştır. Kelkit ırmağı üzerinde de lanmak demektir. retile istihsal vaziyeti biraz daha genişle -| mühürlü kaplarla Tokat, Samsun ve civa -| yeni bir köprü kurulması kararlaştırılmıştır. * İnegölde Ahmet Sizden ziyade kız bu işi düreltebilir, Madem ki arrusuna rağmen nişanlanmıştır ve madem ki sizi sevmekte devam etmek- tedir, şu halde annesi veya akrabaları vast« tasile ailesine bu duygularını bildirmesi ve nişanını bozdurması lâzımdır. Ben bundan başka çıkar yol görmüyorum. * Erenköyde Sami Bütün felâketler iç güveysi olmanızdan ..eliynı. Madem ki kazancınız ailen'zi ge- İçindirmeğe kâfidir, müstakil bir ev tutu nuz, karınızı ailesinden ayırınız. Zamanla yavaş yavaş her şeyi öğrenir, o vakit her şey düzelir, TEYZE || Bir Doktorun Günlük Cuma Notlarından ı" Sabit Fikir Hastalığı Yürek çarpıntılarından, midesinde kan- ser başladığından senelerdenberi müş- teki bir hasta anlatıyor: — Babamda da bu çarpıntı vardı. Sek- sen yaşında bir gün ansızın öldü. Mu- hakkak ondaki kalp hastalığı bana da geçmiş olacak?.. Yaşım yirmi dokuz, fakat ben yakında bir gün kalbimdeki bu hastalıktan ölecağim! Sonra sade bu değil, midemde eksilmiyen bir kayna « ma var. Mütemadiyen geyiriyorum. He- kimlerin hepsi de mide bozukluğu ve ekşiliği var diyorlar. Büyük annem an- lattıklarına göre kanserden ölmüş. Be- nim de midemde kanser başladığına hükmediyorum. Hekimler - saklıyorlar, fakat ben anlıyorum. Siz sinir doktor- ları buna ne diyeceksiniz bakalım? ! di. ye fikrimi soruyor. * Muayene ettiğim bu hastanın umumt? bir sinir zaafından ve ruh zaafından başka ne uzvi bir kalp hastalığı ve ne de mide kanserine müptelâ olmadığını teşhis ediyorum. Başkalarında gördü- gü her hastalığı kendisine aynen nakle- den bu gibi ruh hastalarının manevi te« razileri bozuk olduğu için hastalıklar bunlarda bir fikri sabit halinde yaşar. * Hastamı kuvvetli bir tedavi ve telkin al- tına alarak uzvi ve ruhi hastalıklarının sebeplerini va farklarını uzun uzun an- lattım. Tabintin geniş hazineleri — olan soğuk su, taze hava ve temiz gıda ve sakin bir hayat ile yaşaması için blr program çizdim. Beni sık mk ziyaret etti. Nihayet günden güne sabit fikirle- ilüden vaz geçti. Artık cekisi gibi kahk binden ve kanserinden şikâyet etmiyor, Fakat gene acaba bir gün olabilir mi - yim? diye düşünüyor. Karilerim! Bu yanlış fikri sabitler, ba- zan büyük sinir hastalıklarına sebep o « lar. Bunun için böyle hastalıkları dü- şünmemeğe çalışmalıdır. (*) Bu notları kesip saklayınız, ya-