f 20 Birinci Kânun Bir Saray 20 - 12 - 035 Faclası ' Yü AAlIIN, —i A LLl Yazan: .. Ş. Prens; Bütün Kalbinin Ve Servetinin Şar'ota Ait Olduğunu Söylüyordu Hizmetçi, kapıdan girdi. — Yemek hazır, Dedi, Pavla, şehzadenin koluna girerek yemek salonuna sürükledi. Yemek masa- tında da bir müddet serseri cümleler ve ko- nuşmalarla vakit geçirildi. Nihayet Pavla, bir elma soyarken, birdenbire aklına bir Ky gelmiş gibi gözlerini şehzadenin görüne dikti: — Canıml.. Sizin yaver Nuri Beyi çok - lanberi görmüyorum. Hele buraya geldim teleli onu hiç getirmediniz. Dedi. Şehzadenin gözlerinden, bir endişe bu- latu geçti: — Evet.. hakkınız var, Hakikaten onu buraya hiç getirmedim. Çünkü, getirmek İstemedim. — Ama, niçin? — Nuri Beyin hali tuhaftır. Bir kere o, ber şeyden evvel bir askerdir. İyi, çok kıy- Metli, çok ciddi bir asker... Sonra, çok va- tanperverdir. Amma o kadar vatanperver- dir ki; her gün memleketin saadet veyahut felâketini, onun yüzünden okuyabilirsiniz. Mesolü; bugün suratı asık mı?.. Biliniz ki Mutlaka, memleketin başında bir felâket Yardır... Sonra, yüzü gülüyor mu?.. O gün tephelerde bir muvaffakiyet kazanıldığına derhal hükmedebilirsiniz. — Fakat bunlar buraya gelmesine Mâni teşkil edebilir mi?.. — Durunuz. Daha sözümü bitirmedim. Bu garip ruhlu zabit; memleketin -böyle harp ve felâket içinde yuvarlandığı bir za- Manda, berkesin pek ciddi olmasını is- bir Şehzade Ali çirkin bir gurura kapıldı. Kahve fincanını almak için elini uzatırken: — Vazifesi... Diye mırıldandı. — Evet,. Vazifesi, olabilir. Fakat bazı vazifeler vardır ki; bunlar, kalpten ve se- vilerek yapılır. — Tabü. — Galiba; vazifesi, gece gündüz yanı- mizdan ayrılmamak.. İhlimalki, geceleri bi- le sarayda yatıyor. —Evet, Sarayda hususi bir odası vardır. Ve hemen bütün gün odasında kalır. Boş zamanlarında; kitaplar, haritalar, mektap yazmalarla uğraşır. Fakat, haftanın dört beş gecesinde kendisini serbest bırakırım. Hele şimdi, hermen her gece evine gönde- riyorum, — Fakat, sevgili prensim.. Bana açık - tan açığa gösterdiğiniz. bu düşkünlükten ben biraz endişe ediyorum. — Niçin?.. — Aleyhinizde bir dedikodudan kor - kuyorum. Şehzade Alinin vücudu ürperdi. Fakat, birdenbire kapıldığı bu heyecanı gizlemek istedi. Cesur görmek için birdenbire ayağa kalktı. — Ben.. Kimseden korkmuyorum. Ve kimseye de hesap vermiye mecbur deği - Kim., Diye mırıldandı. Pavla, şehzadenin bu cebri cesaretinin farkında olmamış gibi davrandı: — Ve sonra sevgilim.. Benim için etti- SON POSTA ç— PARA VERMEDEN Bu mevsim zarlında, SARAY, YILDIZ ve ŞIK sinemalarının birinde beğendiğiniz herhangi bir filmi görmek kabildr. Bunun için : KADER « MiLYON Karsm, Bir yılbaşı bileti zak gişelerinden kâfidir. Alacağınız bilet mukabilinde gişelerimizden hediye olarak - verile- cek kuponu, gitlmek İstediğiniz sinemaya göstererek gireceksiniz. Bu suretle hem talhinizi denemiş hem de parasız sinemaya gitmiş olursunuz. Bu fırsatı kaçırmayınız ve biletinizi MiLYON ve KADER gişelerinden alınız Milyon gişesi1 Beyoğ u, istiklâl enddesi, Parmakkapi No. 75 Kader gişesi: Emımönü, Valide han karşısında No. 4 Beyoğlu, İstiklâl caddesi No 109 Erkeklerin Dasıl t abir edild'ğini anlatıyor; —H Kuvvetlilere Sıhhat OUİNİUM LABARRAOCUE n yemekten sonra bir likör kadahi miktarında istimali kiısa bir zaman zartında ©n kansız hastalar kuvvelt- lerini iktisab ederler. Onun için zayıf olanlar, hastalıktan veya fazla ça- Tışmaktan kuvvetsiz düşmüş olanlar, pek seri neşvü nü: ma hesabile yorulmuş genç- ler kansız genç kızlar ve ihtiyarlar. Tıp fakültesi takdırmamesini haiz — Cesaretim kırılmıştı. Birçok genç — kızlar zengin izdivaçlar yapmağa müuvaffak olu. yor ve mes'ut yaşıyorlardı. Halbuki bana hiç bir teklif vaki olmuyordu. Bir gün bir çingene kızı, seninki gibi cazibesiz bir ten, parlak bir burun ve yağlı görünen bir cilt erkekleri uzaklaştırır dedi. Ve krem köpük- lü Tokalon pudrasını kullanmamı — tavsiye etti. Bu pudranın şayanı hayret tesiri, o gü- ne kadar kullandığım bütün - pudralardan n başka oldu. Yüzümdeki — bütün parlaklık izlerini silmiş, münbesit mesamatı gidermiş ve cildime bir erkeğin kalbini tes- hir edecek mat bir güzellik ve şayanı hay- ret bir taravet vermiştir. Yalnız bir defa pudralanmak bütün gün veya bütün gece için kâfidir. Eminim ki krem köpüklü Toka- lon pudrasını kullanan her kadın. hemen sehhar bir sevimlilik temin edebilir. gp UU ıyın l" HER EVİÇİN ELZEM OLAN Şarabı almalıdırlari Bütün Eczanelerde ehven ter.. Ziyafetlere, içkilere, kadın âlemlerine | Şiniz masraflar.. Acaba bunlar, nazarı dik- Zv-ıı edenleri şiddetle takbih eder. Bir| Kati celbetmiyor mu?.. — İhtimalki — harp defa hususi - davetlere beraber gölür -(puhranı dolayisile siz de bir bütçe ile ha- düm, Fakat her defasında da onun büyük bir hoşnutsuzluk hissettiğini gördüm. — Bu da, buraya gelmesine mâni ola - Maz. Çünkü, burası da sizin bir eviniz sa » — Yalır, — Hah.. İşte asıl mesele burada... Ba- Da öyle geliyor ki Nuri Bey, benim sizinle Yaşadığım bu aşk hayatından da pek o ka- dar memnun değil... Mübarek adam isti- Yor kiş ben sarayın harem dairesine kapa- hayım. Boş kafalı, pısırık karımla; çocuk Yuhlu saray kadınlarile baş başa kalayım. Daima kitap okuyayım. Askerliğe ait ba - hisler ve münakaşalarla — meşgul — olayım. Her gün bir iki saat atla dolaşayım. Resmi Beçitlerde, manevralarda bulunayım.. Hü - Ksa, bir kışla askeri gibi yaşayayım. Şehzade söyledikçe, Pavlanın — sırtında toğuk bir el dolaşıyor; vücudü hafif bafif Öperiyordu. — Halbuki, bütün bunlar; benim yapa- Mıyacağım şeyler. — Evet.. Sonra.. Asıl mesele burada di- Yordunuz. — Aaan., Şimdi seninle geçirdiğim bu hayattan biraz memnun değil; zanncderim. — Niçin? Pavla, bu kısa suali sorarken sesi titre- Mişti. Şehzade, bunun farkında olmıyarak devam etti: — Şunun için ki... Zamanımın mühim bir kumuniş burada, senin yanında geçiri - Yorum, Ben burada iken, o sarayda, oda - fında yalmız kalıyor. İşsizlikten esniyor. — Benimle geçirdiğiniz hayattan mem- Bun olmaması için başka sebepler yok mu, Acaba?.. — Anlamadım.. Ne gibi?.. — Meselâ, kıskançlık. — Ne kukançlığı?.. Kimi kimden kıs - kanım?.. — Beni.. Sizden. — Ne münasebet?.. Niçin kıskansın?. — A.. Ben bilirim, bu vatanperverlerin Yüşüncelerini... Rahmetli zevcim de, tıp- kı Nuri Bey gibi idi. Hattâ o derecede ki; kadınların, bizim erkeklerin; yaban- rekete mecbursunuz. Hiç şüpbesiz ki bu masraflar o bütçeyi ihlâl edecek.. Belki de size bir takım mecburiyetler ve fedakâr - lıklar tahmil edecek. Şehzade Ali Pavlanın önünde durdu. El- lerile Pavlanın ellerini tuttu. — Şarlot!.. Sevgilim!., Biz, hiç bir zaman kayıt altında harekete.. Ve hesapla para sarfetmiye alışmadık. Bizi, hiç kimse kontrol etmek hakkını haiz değildir. Hudutsuz sa - Kâhiyetlerimiz vardır. Vakığ bizi kıskanan- lar bulunur. Bunlar aleyhimizde bir takım sözler söyliybilirler. Fakat bu söylenen söz- ler, bizim saraylarımızın duvarlarından içe- ri giremezler, Bir kaç saniye durarak derin derin içini geçirdi ve sonra gittikçe hararet kesbeden bir sesle devam etti: — Bahusus sana olan aşkım... Emin ol ki Şarlot; sana olan aşkım, en büyük feda- kârlıkları bile benim nazarımda pek tabil bir hale getirmiştir. İcap ederse bütün varlı- ğimı bile senin ayaklarının altına atmaktan ninle yaşıyabilmek için, icap ederse mev - kümi bile feda etmeyi göze alıyorum. Pavla, başını eğdi. Yüzünü, prensin elle- rine sürerek cevap verdi: — Hayır, sevgilim; hayır.. Ben senden hiç bir fedakârlık beklemiyorum.. Sade- €e sşenin muazzez aşkınla yaşamak istiyo - rum... Vakıâ. bazı ihtiyaçlarım için dün senden biraz para istemiştim. Emin ol ki, bu münasebetsizce hareketim için bugün kalbimde bir nedamet hissediyorum. | Şehzade Ali, şiddetle mukabele etti: — Hayır.. Hayır, niçin?.. Ve sonra, arka cebinden çıkardığı yum- ruk büyüklüğünde sarı atlaş bir keseyi Pav- | Janın avuçları içine yerleştirdi. — Niçin, nedamet hissediyorsun; sev - gilim.. Ben, servetim, bütün varlığım, ber şeyim, tamamen senin.., Artık şehzade Alinin sesi pürüzleniyor - du. Pavlanın, uzun ve kıvırcık kirpikleri a- Üi aüf nkdlirta - ve kedeak |rasında kıvılcımlanan koyu yeşil gözleri, *n küçük bir kur yapmalarına bile taham - Tül edemezdi. Hattâ yabancılarla müna - tebete girenleri şiddetle takbih eder.. En 'anca hislerimi bile yabancılara ver - Mek istemem; derdi. — EL, artık.. Bu kadarı fazladır. — Hiç, şüphesiz... b Hizmetçinin kahve — gelirmesi, hararet yötbeden bu bahse bir kaç dakika fasıla tmişti. Hizmetçi çıkınca, Pavla — sözüne &"ıın etti. birdenbire onu iliklerine kadar titreten bir heyecan vermişti. Başını Pavlahın omurzu- na eğdi. — Evet; her şeyim.. Her şeyim, tama - men senin... Sen, yalnız beni sev.. Yalnız beni mes'ut et, Şarlot. Dedi. * Gece, zifiri karanlıktı.. Uzun ve siyab bir pardesü giymiş; siyah şapkasını gözlerinin üzerine kadar indirmiş olan uzun boylu, ge- we Ç Manmafih, Nuri Bey sizi çok seviyor öyle zannederim ki, size karşı büyük Yürmet gösteriyor. b niş omuzlu bir adam; Pavlanın apartımanı mın aralık kapısından içeri daldı. (Arkası var) Hatla satılır. İngiliz — karyolalarının KARYOLA 1936 desenleri gelmiştir. ASRI MOBİLYA MAGAZASI: AHMET FEVZİ Istanbul Rızapaşa yokuşu No. 66. Tel 23407 Saatli Maarif Duvar Takvimleri Taklitlerini almamak için dikkat etmelidir. Her türlü —malumatı, — saatleri, L D LA T DAT L C e L b FUALLAR mıı.rıımlu. BİR'TURAN'MAMULÂTI tarihi vakalar, darbımeseller, maniler, (âtifeler, DD LA havi bu kıymetli Takvimin taklidi çıkmıştır. DÜE T NL Ha Saatli Maarif - Takvimi adına ve saat resmine dikkat eırıııl!dır. Merkezi Maaarif Kitaphanesidir. Toptancılara büyük iskantolar yapılır Denizyolları İŞLETMESİ Acentelerir — Karaköy — Köprübaşı Tel 42362 - Sirkeci Mühürdarzade Han Tel. 22740 S İZA L Z lllan Mersin Yolu ERZURUM vapuru 22 birin- «i kânun PAZAR günü saat 10 da MERSİN'E kadar. «7975» Ayvalık Yolu MERSİN vapuru 21 birinci- kânun CUMARTESİ günü saat 19 da İZMİR'E kadar. «7974» Turgutlu Şarbaylığından: Şartnamesinde cinsi, nev'i ve bütün evsafı ve «8000» lira muhammen bedelli ve bedelinin sureti tediyesi şartları yazılı araroz kapalı zarf usulile açık eksiltmeye konulmuştur. Yalnız benzinle işleyen motörden Başka diğer mevad ile de işler ma- tör olması, ancak evsafı umumiyesi, kudret ve kuvvetine halel gelme « mek şartiyle işleyen makineler de olabilir. ı Şartnameler Ankara - İstanbul -İzmir ve Turgutlu Uraylarındadır. İhale günü 30/12/935 pazartesi saat «16» dır. O gün ve saate kadar teklif mektupları ile ve 9o 7,50 den «600» liralık teminat akçesi veya banka teminat mektuplar ile Turgutluda Belediye Encümenine müra« # <caatları ilân olunur. — «7759» -a OAY GÜvCmE ar0ç Ve A VTr! S6oE SLla v İpnİye vancı sA BARŞIDA MUVYONLAR YARDI AA a c ame aa ee Üİ