Adımız, godımızdır 20 İLKKÂNUN 1935 CUMA | Zekât vefitrenizi Hava Kurumuna veriniz Heryerde 5 kuruş ILH TEKLİFLERİ DOLAYISİYLE AVAM KAMARASINDAKİ MÜZA- KERELERDEN SONRA BALDVİN HÜKİ x ing cek -Büy ük faşist kon kal sosyalist partisi başkanlığından — B.Heryo, radi- & A, Parik, 19 (A A liğından partisi gındar Radikal partisi beşkenlıdm” çekilen B. Herye p dün Parin, 18 AA Ç Plomaierinde radikal fırkasının ü Di şu beyanatta bulunmuşt! ı'(klıdlmııı * İngiltereye Ğ muhafaza edelim, ” d onu olan yolumuzda gel şımızda hulıcıi"'"b"ın'" getirme- valin italyayı yanı DAt ek .ı,ı_ l::"r ihu müdafaa etm ge uğru ; (Sonu era Buşbetke CENEVRE BUHRANI F.R.ATAY ü line an- Buhranın bugünkü 'Elı(iı:k'u bi cak bu ismi verebiliriz. T HL iki gdndenbcri ıldığlll:ııl':m ği ŞN Avn:lp;ıh"ı"in hep- i ere Z çi k:'::ıî Cenevre'ye bağlıyabi liriz. ğ Paris plânı ne İ gazetesinin bf"".'" nız, bu plân, iki M,"l’:ımııh L A deği.iklhdl;:u;dadeıuki Mil- i tedir- n dddi gümekle d Y anlaşmaz, tadan kaldırmak için, Tei ai zlaştırma yasıtasına zlarlemn ki İngiltere di? Eğer Temps isına - bakarsa- devleti bir kadar w urabilir; sa dev Cenevre, K n hep birlikte r uzlaştırma Yo niştir. Şu hal mantık üs bakımından âr. Temps ga- a üç tarafa bulunul- ya İtalya, omAa vı—!Ai kânı vars Töliy Hisababa'nın edebilecekleri bi ; aramasına izin VET! gl de bu plânı yn_lmı Ü tünden ve rcıılııelerı tahlil etmek lâzımge di d zetesinin başyazısır W a da tehdidli ıymı!llf:ın muştur: Ya Hıbeı_ııi e'ü yahut Milletler Cem );ıl"m n nt esasını kabul / € BZ (aebi dilerini tehlikeli bir çıkmı klardır: Ş : m“"'oıI:::hir de, ifadelerin ,F:ıeş. Fi Ş yi yi arıs tarafını bir yana h_ııııknlv'ıkn. V plânmın hakikatin! göster ç »':bnlumz: H.ıbı-#_""“î AELEGİ hemen yarısının l karartılmış oldu Eritre ve So lu isetik t ecek kadar, büyük b nleke ;I:mı da İtalya'ya ekonomüik nü fuz ve nüfus yerleştirme bölgesi (Soru 4. üneü sayfada) letlerinin, eğer im- | Paris plâ: Londra, 19 (A.LA.) — Avam ka- marası italyan - habeş ihtilâfı mese- lesine dair müzakerata başlamak üze- re bu akşam saat 15 de toplanmıştır. Meclis baştan başa dolu idi. Ağır ve sinirli bir hava kendini bissettiri. yordu. Prens dö Gal, lordlara mah- sus kamaradan müzakeratı diyordu. B. Baldvin içeri vakitki usule muhalif olarak takib « girdiği vak alkış işitilmedi. Başvekil & gduruyordu. Ondan biraz sonra B. Sa- muel Hor içeri girdiği vakit bakanlar tarafından alkışlandı. iz kabinesi Milletler Cemiyetine yardım sıyasasına döne- ız e 5 ç ü : ç & i bugün toplanıyor - B. Heryo radi - çekildi Samucl Hor, ilk olarak söze başla- dığı vakit bakanların yeni alkışları i le karşılandı ise de bu arada muhalif işçi partisinin bazı bağırışmalarına da hedef oldu. Sabık dış bakanı, emi bir sesle, dikkatli ve sempatik bir sü- kün içinde nutkuna şu suretle başla- dı: — İzah edeceğim meselelerin pek karışık olmasından ve son günler zar- fında maruz kaldığım hususi - birçok güçlüklerden dolayı izahlarımı lütul kâr bir vim. surette dinlemenizi rica ede (Soru 2. inci sayfada) “Hava kuvvetlerine yardım vergisi” kanun projesi Proje, vatandaşların kendi arzu- yle verdiği yüzde ikinin tahsi: lini usul altına almaktadır Hava hücumlarında tayyare filoları. Türk hava kurumunun 24 mayıs 1935 de taplanan altıncı kurultayını açan İsmet İnönü açış söylevinde ha- va meselesi ve hava tehlikesi “üze- rinde titrenerek çalışılacak ulusal bir dava"” olarak tavsif etmişti. Aklı başında olan milletlerin mem- leketlerini tayyare hücumuna uağlmsi karşı | müdafaa tedbirleri düşünmek ve ken- dilerini mütemadiyen teçhiz etmekl- uğraştıklarına işaret eden Başbakan türk milletinin de bu cihanşümul me saiye lâkayd kalamıyacağını ve kal mamanın onun için bir yaşamak vazi- fesi olduğunu, anlatmıştı (Sonu 4. üncü sayfada) —— Cekoslovakyada yeni kabine kuruldu B. Hodza dış bakanlığını aldı Prag, 19 (AA.) — B. Hodza, yeni kabineyi aynı elemanlarla tek! etmi. ve dış işleri bakanlığını kendi —ürzerine almıştır. Bugün İç sayfalarımızda okuyunuz inci suyfada: Dış haberler. 3. üncü sayfada: Profesör Marr'in ölü münün yıl dönümü — Iç habe . üncü sayfada: B. Eduar Beneş'in ha- $ Büyük Faşist * konseyinin toplantısı. yatı inci sayfada: Haberler — Romaua. ARARARDARARARARADARANİ B. Edvar Beneş'in hayatı Prag, 19 (AA.) Çekoslo Cumur başkanlığına seçilen Çekoslo ya dış işleri bakanı Dr. Eduar 28 mayıs 1884 tarihinde Beneş, Bobemya'nın garbinde Karalaviçe civarında Kozlani kasabasında çok çocuklu küçük bir çift- çi ailesinden doğmuştur. Orta tahsilini (Sonu 4. üncü sayfada) Prag şehrinden bir görünüş ç METİ İTİMAT ULUSAL EKOÖONO REYİ ALDI M İ LANÇOMUZ Ekonomi ğhasında Ne yaptık, Artırma ve yerli mallar haftasını, Ekonomi ne yapacağız? Bakanımız B. Celal Bayar, evelki akşam Ankara radyosunda, ulusal ekonomimizin geniş bir bilânçosunu yaparak kapadı. Bu değerli konferansın an cak bir kısmını dünkü sayımızda neşredebildik. Bugün, son ksusmt neşrederken ilk kısmın da kısaca bir hulâsasını yaparak - radyoda dinliyememiş veya dünkü sayımızda okuyamamış olanlara - kon- Feransı eksiksiz veriyoruz: | nomi Bakanımız “Sevgili Artırma son akşamı sizlerle birlikte, ulusal eko- SUlu idaşlarım, âllar hallası »UN Türk ekleri üze İKAĞIT SELOLAEZ 1025 000 SENELİK SANAYI L T G ee AA l a Ka SAA A Ka yerm yunası CA DYERLLİ A L İ İ KA LAİ L L HL Çöm YANWUĞI — 1300 GÖĞ Ü Aİİİ n eli LA Lİ Ka K H KUN H n kadi aA L S L sözlerine ştihsal (Sonu 5. inci sayfada) dil yazıları GÜNESŞ-DİL Teorisi ilim. âlemi önünde ne yaptığı bir etütle Türk dilciliğinin dikkatini celbetmi olan Viyanalı Doktör Kvergiçin dedikleri Türkçenin bütün dünya dille- rine ana kaynak olduğu yolunda ki Türk dil tezini en iyi ve lojik bir şekilde anlatan “Güneş - Dil” teorisi, Aurupa ilim öleminde de akislerini göstermeğe başlamıştır. Bu cümleden olarak Viyanada bulunan Türk dili meraklılarından Doktor oryantalist H. F. Kvergiç Türk Dil Kurumuna yazdığı bir mektupta, şunları söylemektedir : “ (Güneş - Dil) teorisinin inki fına ve tatbikine çalışmak ba “nim için de en büyük ve şereflı “zevklerden biri olacaktır. Çünkü “bu yoldaki çalışmalar, klâsik dil- *cilik görüşlerinden uzaklaşmalk *demektir. “Büyük bir teessürle görüyorum “ki bugünkü klâsik dilcilik çerçe- ae ve Hradçani şatosa. “vesi içinde, o görüş tarzından “dışarıya çıkan herhangi bir etü. “dü neşretmek bile mümkün de., “ğildir. “Ancak (Güneş - Dil) teorisi “için bütün dünya efkârına fet- “hetmek imkânını açıkça gör- “mekteyim. Bilhassa Türk dili karakteria- 'de olan diller üzerinde “Güneş - Dil) teorisinin tatbikatı parlak reticeler vermektedir. Bunun da sebebi Türk dillerinde kelime t& “şekkülünün çok vazıh ve çok * “mantıki bir yolda inkişaf etmiş 'olmasıdır. “Herhangi bir Türkçe lügatle bi “arapça lügatin mukayesesi, daha “ilk bakışta gösterir ki Türk dilin- “de köklerden çıkan sözler gayet “lojik olarak anlaşılabildiği hal. “de, arapçada aynı kökten çıkan “kelimeler, aralarında hiç bir man- “tıki rabrta olmıyan büsbütün ay- “kırı manlara gelebilir. “Yeryüzü üniversiteleri, genel olarak, başka dil gruplarına nis- “betle. Türk di! dırla Kemalis Türkolojinin aşlırma me akımdan $ olma- sinıbu b s sını bu b yük bir 6000 yıllık bir tarih ai *« Sayfayı çeviri