4 Sayfa — HANKENELERDE| Adı Gibi Kendi De Yaman Bir Suçlu Kısa boylu, ufak tefek, esmer beniz! adam.. Kırkına girmiş görünüyor. Giyinişi cede şık ve itinalı.. Bu, ayakları getrli, boyunbağı altın iğ - neli, zarif adam şöhreti bütün Anadolu içi- ne yayılınış bir komisyoncu: İranlı Tahir Yaman! Bu soy adı kendisine gerçekten lâyık. Öyle marifetler işlemiş ki bir göze çarpacak derci hayretten parmağı ağzında kalıyor. Ve bütün bu marifetlerden ötürü de tev- kif edilmiş İkinci cezada muhakemesi ya- piliyor. Kendisine isnat olunan suç dolan- dırıcılık. Fakat bu dolandırıcılık ufak çapta bir mesele değil. Anadolunun en ücra nahi- ye ve köylerine bile kök salmış. İşte listesi: İstanbul: Tulumbacı Mikail, Boğazlıyan: lcra memuru Rıfki, Gökkova: Nahiye mü - dürü, Burdur: Tüccar Mustafa Adil, Sil - yvan: Belediye kâtibi Coşkun, Çerkeş: T car Refet ve Zekeriya, Sivas: Tapu müdürü Celâl, Tercan: Nüfus memuru Şevki, Adı- yaman: Posta Sıtlkı, Bergama: Tüccar Hilmi, Elâziz: Kırtasiyeci - Hüsnü, Şirvan: Nahiye müdürü, Aydın: Belediye reisi Mehmet Ali, Karabiga: Nahiye mü « dürü, Bünyan: Nahiye müdürü, — Fetbiye: 'Tüccar Murat ve Celâl, İzmir: Tüccar Sa- dik ve Yahya, Zafranbolu: Bakkal Celâl. Bu kadar geniş mikyasta hileli iş çevri- lebilir mi? diyeceksiniz. müdürü Meselâ bir müesseseden kendisine para gönderilerek daktilo makinesi istenmiş, Ta - hir Yaman parayı almış, fakat makineyi göndermemiş. Müesseseye de cevap olarak bin dereden su getirmiş. Bir tüccarın banka senedi, diğer bir tüc- carın ev tapusu, bir idarenin kırtasiye leva- zimi, diğer bir idarenin kitapları... Bu ve buna benzer usüllerle bedelleri alındığı hal- de zimmete geçirilmiş... Maamafih komisyoncu bedbin görünmü- yor. Giyinişi gibi zarif hareket ve ifade - lerle: — Müsaade buyurunuz efendim... Arze- deyim.. Ben o müessesenin istediği şeyleri gönderdim; ötekininki matlüba muvafık ol- madığı için parayı iade ettim. Mesele biraz dağınık olduğundan suçlu görünüyorum.. Halbuki masumum efendim, —masumum... diye kendisini müdafaa ediyor.. Avukatı da var. Duruşmanın - sonlarına doğru avukatı müekkilinin tahliyesini dile- di, Fakat mahkeme bu talebi reddetti. Kararın yazılması bitince komisyoncu mahkeme heyetine reverans yaparak mah- kemeden çıktı ve dışarıya yollandı; kendi- sini durdurduları — Nereye gidiyorsunuz? — Duruşma bitti yal.. — Duruşma bitti amma, suçlarınız bit - medi kil. Başka bir muhakemeniz daha var. Yeni dosya açılarak okundu: «Urfa tüccarlarından Hulüsinin gönder - diği yüz lira parayı aldiğı halde istenilen matbu reklâm kâğıtlarını göndermiyen ve parayı iade etmediği gibi, böyle bir para almadığını iddia ederek Hulüsiyi dolandı - ran komisyoncu Tahirin sorgusu yapılarak Mmahkememize,.. Baktım, bunun arkasını da başka bir dos- ya takip edecek; duruşmada daha fazla ka- Tamadım. Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır: Eminönü: (Bensason). Küçükpazar: (Yorgi). Alemdar: (Eşref). Beyazıt:| (Cemil). Şehzadebası: —(Asaf). (Fe- ner: (Hüsame*din). — Karagümrük: (M. Fuat). Şehremini: (Ahmet Ham- di). Akalray: (Sârmm). Samatya: (Rıdvan). Bakirköy: (Hilâl). Galatn: (Kapıiiçi). Hasköy: (Yeni Türkiyee). Kasmpaşa: (Yeni Turan), Beşiktaş: Recep). Sanyer: (Nuri). Beyoğlu: (İti- mat, Tarlabaşı, Kinyoli). Şişli: (Maç- ka Feyzi). Üzküdar: (İmrahor), Kadı- köy: (Sotraki ve Üçler). Büyükada: (Şinasi). Heybeli: (Yusuf). SON POSTA Bu Yıl Bereket Yılıdır Silivri Belediye Reisi Seçildi Silivri (Özel) — Havalar çok — yağışlı gitmekte, çiftçiye ekim için fırsat verme - mektedir. Maamafih çiftçi elinde sapan yağ- murun kesilmesini beklediği için fırsat bul- dukça tarlasına koşmaktadır. Fırtma burada göz çekecek kadar mü - him bir zarar yapmamıştır. Ekim vaziyeti iyidir. Bu yılın bereket yılı olacağı ihtiyar ve tecrübeli çiftçiler tarafından söylenil - mektedir. Silivri belediyesi çalışmalarına hız ver - miştir. Münbal olan belediye reisliğine mü- tekait yüzbaşı Mücahit Halit Tunçay se - çilmiştir. Ziya Altınorak, Haydar Arslan, İlyas Engin, Bekir Erkmen de dainmi en- cümene seçilmişlerdir. Bu seçimden sonra bir umumi içtima yapılmış, kasaba dahilin - de başarılacak imar işleri görüşülmüştür. Kasaba dahilinde spor çalışmaları da art- mıştır. Sııdı lmlııbu kış geceleri için eğkn-_ıup için yem ve geniş bir bina .ınıımıku— h—gl.ımıkııı- Zafranbolu da Yeni Bir Kömür Madeni Bulundu Zaftanbolu — Zafranbolunun yakın na- hiyelerinden sayılan Aktaşta zengin kömür | damarları bulunmuştur. Bu kömürlerin ge- rek zenginlik, gerek evsaf itibarile Ulusta bulunan kömürden daha üstün olduğu söy- Tenmektedir. Karabükte kurulacak olan de- mir fabrikasının yanı başında bulunan bu kömürün, fabrika verimi üzerinde çok be- reketli imkânlar yaratacağı sanılmakta - dır. Müda Köylüye Arazi Dağıtıldı Manisa — Bu ay içinde Manisaya bağlı on bir köyde tarlasi olmıyan 5567 köyl 5052 hektar arazi dağıtılmıştır. Toprağa sahip olan köylüler sevinç içindedir. istiklâl Savaşında Afyon Afyon (Özel) — Halkevi cİstiklâl sa- vaşında Afyon» adlı bir eser hazırlamıya başlamıştır. Bu eser yakında çıkanlacaktır. Portakal Ağaçlarında Basara Antalya (Özel) — Antalyada portakal satışları her yıl 200 bin lirayı geçmektedir. Ağaç ve meyvalarda basara hastalığı de - nilen bir nevi hastalık peyda olmuştur. Bu Silivrinin tiler ve toplantılar tertip etmektedir. Ku- Gazi Antep (Özel) — Burada geçen yıl dahiliye, hariciye, kulak, muayene odalarile poliklinik binası yapılmıştır. Bilâhare bu binaya geniş ve elli kişi beklemesine mahsus bir bekleme salonu da ilâve edilmiştir. Po- Tiklinik işlerine çok ehemmiyet verilmek - tedir. Dokuz ay içinde polikliniğe (11411) kişi müracaat etmiştir. Polikliniğe müracaat edenlerin lâboratuvar muayeneleri ya pılmış, küçük cerrahi ve kulak, buğaz a İnegölde Halkevi Çalışmaları Hızlandı İnegöl (Özel) — Halkevi ay başmdan itibaren biçki, hesap, usulü defteri, fransız- ca, türkçe kursları açmıştır. Yılbaşı — için Himmetin oğlu piyesinin provalarına başla - milmıştir. Haftanın müuayyen günlerinde halk geceleri yapılacaktır. Bu gecelerde hal- ka müsamereler verilecek, konferanslar ve eğlentiler tertip edilecektir. Kaş Ve Manisada Yerli Mallar Haftası Manisa — Altıncı iktisat ve yerli mallar haftası başladı. Şehir bu münasebetle bay- raklarla donatılmıştır. Okurlar yer yer gös- teriler yapmaktadır. Hafta için çok zengin hastalığın tedavisi içim esaslı tedbirler alta- maktadır. inegöl Ortamektep Müdürü İnegöl (Özel) — Şehrimiz orta mektep müdürü Zeki İzmite nakledilmiş, yerine A- dapazarı orta mektep müdürü Ahmet ko - nuk gelmiştir. bir program hazırlanmıştır. Kaş — Tasarruf ve yerli mallar haftası sevinç içinde kutlanmaktadır. Ekonomi ve arttırma mevzuları üzerinde — konferanslar verilmiş, memleketimizi iktisadi kalkınma- ya götüren büyüklerimiz minnet ve şük - ranla anılmıştır. Orgeneral Kâzım Tokatta Tokat, (Özel) — Or General Küzun Ural şehrimize gelmiş, şerefine — bir şölen verilmiştir. Ayrıca belediye de bir ziyafet vermiştir. General Turhala ,kadar gitmiş, şeker fabrikasını da gezmiştir. Gazıantep Memleket Hastanesinin Dokuz Aylık Mesaisi lâboratuvarı ihtiva eden geniş koridorlu bir boğaz ameliyatı da 156 dır. 78 yataklı has- görünüşü |dır. Bu bina bulunur bulunmaz toplantılara —a Tmeliyatları yapılmıştır. Bu müddet zarfında |küçük cerrahi müdahale adedi 62, kulak, tanede dokuz ay zarfında (984) hasta ya- Jürılmış, 349 büyük ameliyat ve 1600 lâ- (|boraluvar tahlilâtı yapılmıştır. Son defa Şiveydin köyünden etle te - semmüm hâdisesinde zehirlenen 135 has- tadan 105 adedi hastaneye yatırılarak te - İdavi altına alınmışlar ve ölmekten kurta - rılmışlardır. Hastaneye yeni bir etüv getirilmiş ve memlekette salgın hastalıklara karşı büyük bir müdafaa tertibatı alınmıştır. Bu müddet zarfında 66 sari hastalıklı Sağlık yurduna nakledilerek ayrı ayrı odalarda tecrit edi- lerek tedavileri yapılmıştır. Bunlardan başka 545 kişinin heyeti sıh- hiyece muayeneleri icra ve raporları tanzim kılınmıştır. Garip Göreneklerimizden; Bigada | Gelin Hamamları Biga (Özel) — Biga düğünlerinde bir de gelin hamamı merasimi yapmak âdeti var- İdır. Gelin hamamı merasimi haftanın —sahı .ıliıııındnı başlar. Masrafı damat - tarafına (ait olmak üzere kız tarafı bütün akraba ve bildiklerini hamama davet eder.Salı — günü hamama erkek tarafından kimse gelmez. Kadın tarafından hamama davet edilenler, birer hediye getirmeye mecburdur. O günün |gecesinde kız evinde toplanılarak ahenk yapılır. Çarşamba günü kadın tarafile bera- ber erkek tarafından da akraba ve dostları hamama davet olunur. Çağrılanlar, daha gün doğarken sandalyelerini bamama yol- larlar ve erkenden yer kapmış olurlar. Hamama öğle üzeri çengiler gelir ve a- henk başlar. Kapıdan girenlerin kolayca gö- rebilmeleri için gelin hamamda kapı karşı- sında yüksek bir yere oturtulur. Hamamda şiklama denilen bir oyun oynanır. Bu oyun, iki gencin parmaklarını şıklata- rak ileri geri gitmesinden ve arada bir dön- mesinden ibarettir. Bir müddet sonra gelin de oyuna kalkar ve gelin oynarken akrabası tarafından çen- gilere para atılır. Oyun faslı bittikten sonra sıra şadırvan dolanmasına gelir. Hamamın şadırvanı do- laşılırken gelini de başı duvaklı ve telli pul- la olduğu halde sağdıcı ve sair akrabası şadırvan etrafında üç defa dolaştırırlar. Gelin şadırvanı dolanırken — hafif — sesle biraz ağlar. Hele öksüz ve kimsesiz olan ge- Tinler daha fazla ağlar. Ağlamıyan gelini makbul tutmazlar. Bu tören de hitama erdikten sonra herkes evlerine dağılır. Lâkin sandalyeler orada bırakılır. Akşam yemeği yenir yenmez yine her iki tarafın davetlileri ve sair çağrılmıyan | seyirciler tekrar ayni hamama, — şadırvan etrafına toplanırlar. Gündüzki gibi yeniden abenk başlar. W Slibli&llll[ l Okuyıu;u ların Sorduklarına Cevaplarım «18 yaşındayım. Küçüktenberi babamın yanında çalışıyorum. Fakat bugüne kadaf bir kenara iki kuruş koyamadık. Aklım ete meğe başladıktan sonra anladım ki bunut sebebi babamın ayyaşlığıdır. Her akşam içer. Kendisini bir müddet men'e çalıştım. «Sen benim işime karışma, istersen git baş- kasının yanında çalış» diyor. Halbuki ben dükkândan ayrılsam bütün bütün iflân ede- ceğiz. Babamı sarhoşluktan nasıl kurtara« yım? Eskişehirde: $. G. Acıklı bir sual. Bir oğlun babasını içki- den menetmeğe kalkması yeni nesille, eski nesil arasındaki büyük farkı gösteren dik « kate şayan bir vak'adır. Ayyaş bir adamı içkiden vaz geçirmek hemen de imkânsızdır. Bunlar bher tehlikeyi göze alırlar, fakat içkiyi bırakamazlar. Yala nız bir çareyi tecrübe edobilirsiniz, bir doke torla birlik olup onu hastalıkla korkutmak. Belki ölüm korkusu onu bu iliyattan vaz ge- karşı fena hareket ettiği için artık sözüne inanmayınız. Onun« la evlenmek istiyorsanız, bir son lecrübe ol« mak üzere nikâh olmayı teklif ediniz. Razi olursa mesele yoktur. Fakat nişanlanıp ta gene tekrar yarıda bırakmasına muva: fakat etmeyiniz, ... Kurklarelinde İ. Ö. Kıza derhal talip olunuz. Her balde sizi reddetmiyecektir. Evlenmeğe haliniz müsaitl olduktan, ve kızın da size az çok temayülü' olduktan sonra düşünmeğe lüzum yoktur. ... Bandırmada M. B. Kız daha şimdiden size karşı lâkayt ol. madığını gösteriyor. Birleştikten sonra daha çok sevmemesi için sebep yok. Onun için tereddütle vakit geçirmeyiniz. Bir an evvel kıza talip olunuz. TEYZE Bir Doktorun Günlük Notlarından “Nevrasteni,, Zafiyeti Asabiye Köprüden Geçemilyen, So- kağa Çıkamıyan Hasta Senede ancak bir iki defa sokağa binbir takayyüt altında çıkan ve bütün gününü Cumartesi C n ve gecesini evinin bir köşesinde ve ken- di kendine geçirmeği itiyat edinen bir hasta ziyaretine gittim. Görüştük. Di- mağında bir kusur yoktu. Muntazam söylüyor ve çok muntazam cevaplar ve | riyor. | Mühim bir bastalık geçirmemiş, Av - rTupada uzun zaman tahsil ve tetebbü için kalmış. Bir gün çok sevdiği refika- sının ölümü ve arkasından bir hastalık yüzünden çocuğunu kaybedivermesile başlıyan bir inziva hissi ile evinden dışarıya çıkmamağa başlamış. Beyoğlu kısmında oturan bu hastam köprüden hiç bir vasıta ile geçemiyor, yüksek bir binanın üst katına, minare ve küle gi bi yerlere çıkamıyor. Bunu tecrübe et- mek istemiş, başı dönmüş, kendini kaybedecek gibi olmuş, mühim bir kor ku geçirmiş Manevi darbaların tesirile ve çok kumuş, yazmış, sıhhi şekilde si- nirlerini muhafaza hususunda programı- Bi'bozmuş olan bu hastam - ilerlemiş bir nevrasteniden muztaripti. Kuvvetli bir tedavi ve her gün temas ultına al- dim. Banyolar, açık hava gezintilerine mec- bur ettim. Bir gün otomobil, sandal, bir gün de tramvayla ve niha- yayan köprüyü beraber geçtik ve niha- bir gün yet en çok korktuğu tünel seyahatini de yaptık. Altı ay aonra semplon tünel yo- lile Avrupaya bir seyahate çıktı ve şüp- hesiz artık sinirleri iyileşmişti. (*) Bu notları kesip saklayınız, ya- but bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir.