ein di e A SY yea ey PAY , Zeynebi Arayanlar Onu Bulamamışlar, SON POSTA — İKorsanın Aşkı e, e Ele Geçirebilmişlerdi.. —63— Buna rağmen akşamdan Caferle konuş- takları şeyleri hatırladı. Pek çok ta acılımıştı. Caferin omuzuna dürttü. Cafer birdenbire hopladı. Etrafı apaydınlık görünce: — Eyvah, geç kalmışım.. Nasıl oldu da uyanamadım? Diye söylendi. Ayağa kalktı: — Ben gidiyorum. Dedi, Boğa Hüseyin atıldı. — Dur!... Gitmeden önce yapılacak bir ig var? — Nedir? — Yanında para var mı? Cafer belindeki kemere vurdu — Hepsi burada duruyor işte... Boğa Hüseyin de kemerine vurdu? — Benimki de.. Zaten canımızdan baş- ka bir de onları kurtardık. Al, hepsi sen- de dursun... tarekilinin.. Kanla; İspanyel gili de gile: İrek; terebilirsin. Zaten farkın yok... Biz ele ge- çersek soyulmuş soğana çevirirler... — Halkın var. olur. — Haydi, paraları!. Sökülün baka - m... İspanyollar soymadan önce kendi- miz soyulalım, Boğa Hüseyin sanki başlarından geçe- cek olanları gözlerile görmüş gibi biliyor-| du. Leventler baka kaldılar. Boğa onlara anlattı. Cafer kabul etmek istemiyordu. Fakat Boğa: — Ben henüz reis isem sözümü dinle - mek boynunuzun borcudur. Değilsem ka- rışmyorum. Ne yaparsanız yapmi.. Diye sert sert söyledi. — Ona şüphe mi var? Sen her zaman bizim reisimizsin!,, — O halde... Bütün paralar toplandı. Bunların hepsi üç yüz altından fazla idi. Caferin kemeri tıklım tıklım doldu da arttı. Cafer Boğa Hüseyinin kemerini de doldurdu ve ikisini birden gömleğinin altma, kendi derisinin üstüne bağladı. Sonra: — Haydi, Allaha ısmarladık... Buradan ayrılmayın. O zamana kadar hiç kımldanmıyacak - lar, hattâ bu kaya oyuğundun dışarı başları- m uzatarak bakmak bile yasaktı, Açlıkla beraber susuzluk ta başlamıştı. Mağaranın derinliklerinden dışarıya bak- tıkları sırada ortalıkta hiç bir canlı göre - memişlerdi. İleride denizin kıyısında bir kaç odun veya tahta parçası, bir kaç leş vardı. Bunlar dünkü kavgadan artan şeylerdi. Dalgalar sürükliye sörükliye buraya ka- dar getirmişti. * —28— Atın Zındanat.. Rünü, seslerden anlamıştı. Kendisinin pek kenarda olmasına ve artık aramıyacakla - rına göre tutulmak ihtimali bulunmamasına rağmen meydana çıkmak doğru olurdu. Kendi yüzünden zavallı Güllünün iziyet çekmesine razı olamazdı. Bütün ümitlerini kaybetmiş balumay, du, Artık ilk frsatta elime bir şey geçirerek kendisini öldürmekten başka çıkar yol yak. tu, Yerinde yavaşça doğruldu. Nerede ise otların altından çıkacaktı. Fakat bu yrada askerler arasmda bir kargaşalık oldu. — Tat... Sıkıtut., — Kaçmak istiyor... — Gözünüzü açın, yoksa gözünüzü çı - karırım, Son sözü İbni Câbir söylemişti. Bu aralık lerin şöyle olabileceğini düşünmüştü: — Beni bırakın!.. İlişmeyin.. Bu sizin yanınıza kalmaz... Pişman olursunuz!... İbni Câbir alçakça sırtı ve mırıldandı: m uzanmıştı. Hiç kımıldamıyordu. Güllü vardı. Karanlıkta Bir Gölge Sonra kendisi de düşündü: — Onu alıp götürecekler. Hapsedecek- e Kim olduğu anlaşılınca ne yapacaklar . Kızacaklar ve belki bir iki tekme vo- a savacaklar.., Ayni zamanda kendi kendine sordu: —Fakat, Şeyh Ebu Yahya kızar da öldürtüverirse... Zeynebin Lütün tüyleri diken diken © du. Vücudu soğudu. Kendi yüzünden Güllünün başına neler — Çıkmalıyım. Meydana çıkmalıyım!?.. Diye doğruldu. 2 yk mizi Ğİ ma dana... Bana bir ımazlar.... Fakat ele geçmemsiniz) © Diye beğediğı deyeldn bilen yoktu. ralarım sana versinler.. ekinde lâzm | Güllünün bu sesini, İbni Câbir Zeynebin se- Şimdi ne yapmalı? Bir kaç zaman böyle geçti, nüyordu. şi sanmıştı. Ayni zamanda söylediği söz - (Arkası var) TÜRK SİNEMASI Bütün Hor görenin Ermenice söz- Şark müslkisi p- ef beğendiği lü, Türkçe i- rakısları baş p: #im zahatlı büyük tan başa zovk Şark opereti ve neğa in -E bugün baştıyor vatan » Yeni Me havadinleri ai BU GÜN KUMBANASINA PAPA ATAN ÇÜK EL ÇEK * İdevriminin harikalarından bahseden dersi Zeynep ise hernen olduğu yere yamyas- | böyle söylediğine göre elbet bir düşündüğü! Halbuki ahır bomboştu. Herkes gitmişti. İlldir. Bu, İtalyanın harpten sonraki sınıf Her an, Güllünün Zeynep olmadığının tilâlin Romaya N meydana çıkacağını ve neredeyse onu ara-| İtalyanın iç bünyesinde bir değişiklik yap- mak için yeniden ahıra dolacaklarını düşü-| mak zaruretinden doğmadı. Faşist inkılâ - imiz OLACAKTIR inci Küm İnkılâp Kürsüsünde Recep Peker Dün Ikinci Dersini Verdi Bu Ders, Tür Türk Devriminin Harika- larından Bahse İnhisar Etmiştir. Dün akşam saat 17 de, C. H. Partiri ge- İnel Sekreteri Recep Peker, üniversitedeki inkılâp derslerinin ikincisini vermiştir. Türk söyle başlamıştır: Türk devriminin harikaları: | Devrim bir siyasal değişmeden ibaret o labilir. Türk devrimini her hangi biz dev - let değişmesinden ibatet olan ve adı yine devrim olan bir iş sanmamalıdır. Fransız Devrimi Evvelce devrim denince, başlıca akla gelen Fransız devrimini göz önüne alırsak, İbu devrim, tatbik olunduğu bünyede de - Zişiklikler yapan bir devrim değildir. ol İdevrimi, yapmağı icap ettiren sebeplerde, bir kültür ilerlemesi mevzuu bahis değil - dir. Çünkü o, saray ve kilise konsorsiyomu- nun, insanlık hakkını saymamasna karşı - İ . veren bir ihtilâldir. Bu, içtimai bünye jüzerinde bir değişiklik yapmamıştır. Faşizm Faşist inkılâbına gelincet Bu inkılâp, ilk yaşayışında, tatbik edildiği yurdun ekono- mik vaziyeti düşünülerek yapılmış bir ihti- Recep Peker dir. Bu itibarla müstahsiller arasındaki ks” gadan ve müstehliklerle müstahsil çarpı” | ması vaziyetinden doğan İtalya devrimi if bizim devrimimiz mukayese kabul etmez Son Alınan devrimi de az çok böyledir” Almanya devrimi parlâmentarizmi Y! * kıp, tek devlet kurmak amacile yapılmıf * tır. Bu devrimin ana dektrinlerini, tek b siyasal amacı takip eden bir fikrin kımıl * danışı ve buna ayın gelen fikirleri bert” raf etmek teşkil etmiştir. Filbakika Alma evilminiki nedenli ve bodüüe siya olması esası amacını teşkil eder; Onlar b” günkü varlığında an ve'l — başlıca ideolojik nokta olarak bulmakta * dırlar, Sovyet İhtilali Bir de Sovyet ihtilâline bakalım. Bu devrim, bir snuf ihtilâlidir. Uzun d” virler makinenin insanların hayatına gi Zinden beri doğan işçi ve patron Kavga” sından doğmuştur. Bu proletaryanın ikti * dan ele almalıdır ve işciler birliği cephesi” N nin galibiyetidir. Ba, tipik Bir mf devrimidir. İşçi m nın hasım amıfına karşı kazandığı muvafir | kiyettir.. Sovyet ihililinim Başı bir sf ibtilâki olmakla beraber, tatbik sahasmd? | saray ve kilise tegallübünün yıkılma har€” ketidir. Burada mücadelenin başlıca hedi” fini kilise teşkil ediyordu. Sovyet ihtilâli kurulduğundanberi pi lanmı daima keskin olarak tahakkuk yolunda yürümektedir. Şu halde bu ti * İ lâl içtimai bünye üzerinde esas tesirler b” rakmıştır. Türk Devrimi Br misallerden sonrr Türk devrimi düşünürsek, görürüz ki, bizde ihtilal, get likten lam manasile kurtulmak ve tam bi ilerlemek hareketidir. Bu devrim, ne bi #imf kava, ne ekonomik değişiklik “* ne de sadece siyasal bir inkılüptir. Bu ink” İp, en geri Fikirlerin yerine, en İleri fik” leri kurmuş ve kökleştirmiş bir inkılâptır. Bu yalnız yapılması bakımından zor o” muş değildir. o. tatbik edildiği Türk sos/f bünyesinin üzerinde en derin tesirleri yaf” | imiş ve Türk içtimai varlığını bir yoklukt9” bir varlığa ve bir karanlıktan bir aydınbi” çıkarmış bir yüce harekettir. Devrimleri? bir başka bakışla mütalensını gelecek He” te yapacağız. ——— kata Setli Tepebaşı Şehir İı Tiyatrosunda 19/12/35 Cum | günü akşamı “east 2öde ey Mk Gam kavgası meselelerine karşılık olmak ana amacile, İtalyanın şimalinde beliren bir ih- ü ir. Bu inkılâp, bının ideolojisi içinde ulusal birlik başkca noktayı teşkil eder. Fakat amaçlarda en kısa yolu tutabilmenin en büyük gücünü Türk inkılâbı gösterebilmiştir. Bu hususta ilk tasarladığı amaçlardan hiç fedakârlık yapmamak bakımından Türk ihtilâl eysiz- dir. İnkılâbın doğuşundan gelen devlet, in - İkılâbımızın ideolojisinde, işçi ve patron kavgas meselesi ve bir korpurasyon değil- — mı fi ARIN DEFTERİNE AN. EL D