M - MAHKEMELERDE Üniversiteden Tevkifhane Ve Hapısaneyo yirmi üç yaşlarında soluk be- | mılı. ınrlrnmn etrafı siyah halkalarla çev- dili bir genç. Kendisinde hastalıklı bir dalgınlık sezi - liyor. Yanmı örtülü göz kapakları arasından etrafa saplanan bakışları uykusuna kanmı- yan insanların mahmurluğunu andırır bir vüzuhsuzlukla sık sık k 3ö- nüyor.. Bu genç, hırsızlık suçile yakalanarak tev- kif edilen ve üniversite hukuk fakültesi ta- Adanalı İsmail yorgunlaşa lebesinden olduğu söylenen Safadır. İlk duruşması evvelki gün birinci sulh cezada yapılarak tevkif kararile neticelen- | diği hâlde dün de ikinci sulh ceza mahke- mesine çıkarılarak ikinci defa sorguya çe- kildi ve ikinci defa tevkif karan aldı. Hâkim soruyor: — Neler çaldın? — Palto, pardesü, eldiven, atkı... — Bunları nerelerden alıyordun? —Dershanelerden, salonlardan.. — Sahiplerini bilir misin? — Hayır, bilmeml. — Kimlere satıyordun? — Yenicami yanındaki adamlar Hadisenin, son ve ruhlu suali: — Niçin çalıyordun? Genç suçlunun bu sorgüya cevabi acıklı bir itiraf oluyor. Öyle bir itiraf ki bir üni- versite talebesinin ağzından değil, ancak dejenere bir mahlükun dudaklarından dökü lebilirse bayret uyandırabilir. Bu itiraf bü- tün gençlere çok canlı bir ibret dersidir: — Etoine müptelâ idim. Kullanmadan | duramıyordum. Son zamanlarda düşkünlüği derecesine vardı. Vaktini iki « deliye dönüyordum. Tabit b im hastalık para lâzundı. Bu, öyle bir iptilüdır ki elde edilemediği takdirde uhlük, şeref, izzeti ne- fis, baysiyet unutulur. İşte ben de böyle| oldum... Jandarma önünde dişarı çıktığı vakit kim bilir hangi duyguyla meraklanarak hana sordu: — Gazeteler yazdılar mı? —Evea , Yüzünün çizgileri derinleşti: — Çok fena, çok fenal., Jandarma genç suçlunun — bileklerinden birine başka bir mahkâmun kelepçesinin bir tarafını geçirerek her ikisini de önüne kat- tn Ben, gözlerim genç suçluda takılı kala- rak bu küçük kafile arkasından bir müddet bakıp daldım. Ve düşündüm. Düşündüm ki eğer bu genç - gerçekten ünüversiteli ine üniversite sıralarından elle- k tevkifhane yolları- | Hem de nefret edilecek l>ı1 zanfın kur- banı olarak.. Üniversite talebeliğinden ercinomanlığa, hırsızlığa ve tevkifhaneye.. Bu âkibet, diğer gençlerimizin gözü önünde bulunmalıdır. İnegöl Memleket , Hastanesinde İnegöl (Özel) — İnegöl memleket has- | ıınaiı—.ııuııııı—ııqm., belediye bekimliğine tayin edilmiş, onun yerine Çu- buk bükümet doktoru Ziyaeddin gelmişfin Yeni doktor kasaba ve köy hastaları için Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır: Eminönü: (Agop Minasyan), Küçükpa- zar;*(Necati). Alemdar: (Seı). Be - yant: (Asadoryan). Şehzadekamy; Üe- mail Hakkı). Fener: (Arif). Karagiiı. rük: (A. Kemal). Şehremini: (Nâ , zm). Aksaaray: — (Şeref). Samatyat (Teofilos). Bakırköy: (İstepan). Ga: lata: (Mişel Sofronyadis). — Hasköy: (Halk). Kasımpı (Merkez). Beşik- taş: (Rıza). Sarıyer: (Osman). Beyağ- a: (Taksim, Beyoğlu). Şişli: (Halk), Üsküdar: (Ahmediye). Kadıköy: (Le- on Çubukçıyan, Osman Hulüsi), Bü- yükada: (Mehmet). Heybeli: (Tanaş). jteşkilâtı olmadığı için ateşin bozuk ve BT Ni yyağr KaracabeyınDe Su Ihtıyacı Karşıla- nacak | ; Karacabey (Özel) — Bursa-Karacabey İyolundaki ikişer metre uzunluğundaki iki köprünün bozukluğu yüzünden vesaitinek İliye uzun bir mesafeyi dolaşmak mecburi: |yetinde kalmakta, bu yüzden de yol uza: maktadır. Ba köprülerin yanından — birer |kara yolu açılmış ise de yağmurlar bu yok İları da bozmuşlar ve geçilmez bir hale koymuşlardır. Bunun için — Karacabeye şimdi Mudanyanın yolu ile gidilmektedir. Karacabey son zamanlarda güzel ve ye- ni binalarla süslenmiştir. Hükümet konağı 've belediye dairesi Cümhuriyet meydanın- dadır. Bu meydan ve binalar yeni — yapıl- mıştır. Meydana gelen bütün yollar bulvar şeklindedir. Meydandan şehrin dışındaki İmaret camii görülmektedir. Bu cami bir harabe harabe balindedir. Kim tarafından ve ze| ŞI —.Karacabeyde İmaretcamii harabesi zaman yapıldığı malüm olmamakla bera-|fından çok güzel bir park yaptırılmıştır. ber mimari kıymeti olduğu — söylenmekte| — Kasabanın suyu kireçlidir. Dört saat me- ve bunun için ankaz halinde —muhafaza / safede Göbcik denilen bir su vardır. Bu su edilmektedir. Karacabeyde en ileri gitmiş olan ekim | ve tenekesi 10 kuruşa satılmaktadır. soğan ve sarmısak ekimidir. İstanbulun | — Belediye kasabanın su ihtiyacını — kar- soğan ve sarmısak ihtiyacını da Karacabey | şılamak için bu suyu getirtmeyo karar ver. lııı'ılımıklıd.lı Kasabada belediye tara- | miş, tetkiklere de başlamıştır. Arapgır Çarşısı Yangın Tehlikesi Atlattı Arapkir çarşısından Bir görünüş Arapkir (Özel) — Arapkir çarşısı ir yangın tehlikesi geçirmiş, çarşının alt tarafında bulunan ve içi tahta dolu | olan menzilhane binası geceleyin ateş | almıştır. Ateş bir anda koca binayı baştan başa sarmış, ve çarşıyı tehdide başlamıştır. Burada modern itfaiye imetrük bir tulumbadan istifade edil- mek süretile zöndürülmesine - çalışıl- maş, havanın yağmurlu olması, halkın evlerindeki kovalarla su taşıyarak yangını söndürmiye çalışması sayesin- de buna muvaffak olunmuştur. Ateş etrafa sirayet etmemiş, yalnız Men- zilhane yandığı halde ateşi söndürmek mümkün olmuştur. Gebzeye Doktor Gönderildi Gebze, (Özel) — Münhal olan hü- kümet doktorluğuna operatör Bürhan B;r Kız İzmir, 11 (Özel) — Şehrimiz ağır ce- za mahkemesi pek yakında Menemen. de cereyan eden bir yak'anın davasına aktır. Vak'a müceasif bir yanlış - lıktan doğmuştlur. Menemenin Kaklıç köyünden Demir- |© © ci Hüseyin, ayni köyden Rabın isminde | genç bir kızla alâkalı imiş. Bunlar ara- İlarında verdikleri bir kararı tatbika |karar vermişlerdir. Hüseyin, gece vak- |ketlidir. Sevkiyata — başlanmıştır. Mütecavizler, Ynnlı.lıklı Kızın Ablasını Omuzlamışlar MARDIN HABERLERİ | Dilsiz : Mardinde Bir Temiz- | Va Sağırlar liğe Teşvik Komitesi E a g y Yapıldı nstitüsü Mardin (Özel) 'ok eski bir Türk şehri olan Mardin ilinin sokakları ve meydanları pis ve geçilemiyecek bir halde idi. Şarbay Atıf Ulusoğlu şehrin temizliğine fazla önem vermekte ve bu hususta elinden geleni esirgememekte- dir. Halkevinde işyarlar, öğretmenler dok torlar ve memleket aydınlarının iştira- kile yapılan toplantıda; şehir temizli- gine halkın da alâkadar olması etrafın- da konuşmalar yapılmış ve bu konuş- malar sonucunda ağır ceza reisi Fehmi dayı oğlunun başkanlığı altında bir te- mizlik irşat komitesi ayrılmıştır. Mardin Kızılay Kongresi Mardin (Özel) — Kızılay kongresi yapılmış, on beş kişilik bir merkez ku- rulu seçilerek başkanlığa belediye reisi Atıf Ulusoğlu getirilmiş ve yeni yıl büt- çesi tanzim edilerek genel kongreye şehrimiz adına saylavlarımızdan İrfan | Feritle doktor Rıza Levendin iştirak et- | meleri onaylanmıştır. | Kızılay ispekteri Emin ilçelere gi - derek şubeleri teftiş etmektedir. Antalyada Pamuk Ve Par-. takal Mahsulü — (e Antalya (Özel) — Bu yıl portakal| — İzmirdeki enstitü, bu yılı Pragdaki mahsulü geçen yıla nisbetle daha bere- arsıulusal körler edebiyat sergisine İş- Bin tirak ederek büyük bir muvaffakıyet 'a satılmaktadır. |kazanmıştır. — Türkiyedeki anormal Pamuk ekimi ilerlemiştir. Bir dönüm çocukların tedavisine gösterilen ilgi araziden en az 20 liralık pamuk alındı- #ergide takdir toplamıştır. ân için halk pamuk ekimine önem ver -| — İzmirde Bir Araba Kazası MLALERÜK. eai SiCESE e BEĞLAE İ — bi LA —— Muymd aBai ida di İzmir dilsiz mektebinin Pragdaki sergisindeki pavyonu İzmir, (Özel) — İzmirdeki Sağır - Dilsiz ve Körler mücssosesi, Sağlık ve Soysal Yardım Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine bir enstitü haline ifrağ edilmiştir. Son iki yıl İçinde bu mücsse- seden alınan randıman iyi görülmüştür. Enetitünün yeni teşkilâtı 100 yataklı - dır. Bunun 75 gi sağır ve dilsiz, 20 si | uııdındoı-ıhiruhqıdıi!erlıp—' | sakalar tarafından kasabaya getirtilmekte | İvardır ki, bunların kabalıklarına |hbammül etmek hakikaten çok güçtür. mişlediği için çeltik fabrikasının bir kıs- n aü * z y küçük bir çocuk Foçalı Hüseyin oğlu ::ı;u:ımuk eğirme makineleri koıııl-x O: H Bti - aai ölmüştür. Suğüt - Eskişehir Yolu Tamir Ediliyar Söğüt (Özel) — Eskişehirle - Söğ rasındaki şosenin ekseri yerleri bozuk ol - ti Rabianın evine gelecek ve onu kaçı- |duğundan müşkülâtla yolculuk yapılabil - rarak evlenmelerini temin edecekti. İm.-ı.ı. idi. Bayındırlık Bakanlığı yolun ta- Hâdise gecesi Hüseyin, yanına arka - miri için alâkadarlara emir vermiştir. Güylarıtiı alarak Rallamın övine ginüle | Karanlıkta Rabia zanniyle bir kadın gölgesine sarılarak kaçırmağa teşebbüs Kaçırma tır. Bu vaziyet üzerine genç Âşık ve suç | arkadaşları kaçmışlarsa da bilâhare ya- kayı ele vermişlerdir. Ay ışığı altında kaçırılan kızın Rabi- | — Mütecavizler, evli bir kadını kaçır - a değil, Rabianın iki çocuklu olan abla- | dıkları için mahkemeye verilmişlerdir. sı bayan Mükerrem olduğu anlaşılmış- Ad. Bil. iştir. Birinci Kânun 13 — ——— © » İŞLERİN Bir Daktilonun Şikâyetleri €22 yaşında bir kızım. 18 yaşındanberi hususi bir mücssesede daktiloluk ediyorunk İhtüyar bir annem, mektepte küçük — bif kardeşim var. Onları ben geçindiriyorum. Aldığım aylık 25 liradır. Bu para ile üç kişl nasıl yaşar tahmin edebilirsiniz. Üçümüt de hasta bir haldeyiz. Üçümüzün de yü * zünde bir dirhem kan yok. «Bütün bunlar beni üzmüyor. limden geleni yapıyorum. Bu Ben e « kazancımla bundan başka türlü yaşanamaz «Fakat beni rahatsız eden şey işimdeki yaziyetimdir. Dört senede maaşıma kırk para zam yapılmadı. Dört sene içinde bif gün izin vermediler. Herkes iyi fena yüke seldi, ben olduğum yerde kaldım. Amiri- min bana karşı hususf bir gararı var. Seber bini bir türlü tahlil edemiyorum. İşime mun: tazam gelirim. Vazifemde kusurum — yok. Fakat âmirim beni kırmak ve üzmek içit vesileler icat eder. Her İşte, kabahatli ola- yım, olmiyayım, bana çıkışır. Arkadaşlarır min arasında izzeti nefaimin kırılmasına tas hammül edemem. Göz yaşlarımı içime akıs tırım, sesimi çıkarmam. Fakat gün geçtikçe tahammülüm azalı- yor. Burasını bıraksam yeni bir iş bula - cağımdan emin değilim. Fakat bu şernite de uzun müddet m. Bana bir çıkar yol Kaya Kızım, dört senedir çalışmana rağı men iş hayatına henüz alışamadığın anlaşılıyor. İş hayatı böyledir, yav« M Hele bizde, kadınlara muamele ini bilmeyen öyle hoyrat âmirler yorum. Pek muztı gösterebilir. misiniz? Fakat hayatını kazanma mecburiyeti bütün bu işkencelere tahammül — etti- rir, dişini sık. Bir talibin çıkıncaya ka- dar mevkiini bozma, Yalnız ümirinle mümkün olduğu kadar az temasa ça- lış. Sessiz sossiz vazifene bak. ol Kandilli'de Fahrünnisa: İki çocuğu olan bir erkekle evlen- mek demek, o çocuklara bakıcılık yap- mağı kabul etmek demeki Buna mu- vafakat ediyorsanız evleniniz. Fakat bayallere kapılıp ta kendinizi bedbaht et« meyiniz. TEYZE Bir Doktorun Günlük Notlarından Prostat Hastalığı Yirmi dört yaşında genç bir delikanlı üç senedenberi devam eden bir belso- gukluğu bhastalığından ve bunun her sa- bah gelen damla akıntılarından müşte- ki. Evvelâ kendi kendine, sonra da he - kimlerden aldığı usul ve ilâçlarla tede- vi görmüş Arasıra perhizini bozmuş. içki içmiş, fazla ekşi yemiş, baharlı, faz- la tuzlu, biberli, hülâsa tahriş edici ye- imeklere düşkünlük göstermiş, muayene ettim. | — Apışaralarındaki bezler şiş, 2 — Akıntı mevcut, 3 — Büyük aptestini yapurken — veca duyuyor, 4 — Şerç adalâtı çevresinde kalınca bir halka husüle gelmiş, 5 — İktidarsızlık buşlamış, © — İdrar ve akıntı muüayenesinde go- nokok (belsoğukluğu mikropları mev- cut). Massajlar, (gonoyatren) iğneleri yapıl- dı. Dört binde bir albarjin mahlülün- den ihlil dahiline küçük lâvajlar tatbik edildi. Müdrir olarak masır püskülü kay- natıp, süzüp —suyunu içti. Trebenthin kapsüllerini aldı, yemeklerinde sıkı bir perhiz yaptırttım, kuvvet iğneleri ve elektrik tedavisi gördü. Bir müddet is- tirahat eti ve bu müzmin hastalık se- Cuma —— .) kiz ay tedaviden sonra iyileşti. (') Bu notları kesip saklayınız, ya- hut bir albüme yapıştırıp - kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu nvotlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir.