"T Z YA Ş G D Hint Denizlerinde Türkler Hadım Süleyman -Piri Rele- Murat Reis x Deli Bu sebeple gidiş neşeli idi ve do nanma — baştan başa sevinç İçin- de bulunuyordu. Yalnız. — Recep rels, deli kadının baştardada bu- lundurulmasından , dolayı öfkeli idi, sık sık homurda- nıyordu. Halbuki deli Jan, Pirt beyin bu uzun yolcu- lukta başlıca eğ- lencesi olmuştu. [, İlkin bunu sıyas || sal ve süel bir kazanç vesilesi sayan bilgen de- nizci, gün geçtik- çe kadından baş- ka suretlerde de istifade edilebi- Yazan: M. Turhan Jan, Piri Reisin Yolculuğunda Başlıca Eğlencesini Teş leceği fikrini güt- Ki meğe — başladı. — kondisi elind ülleleri ; Diu — adasından gıdıîılıon.lçotl =|r.dl.... FN ği e ç SA )İ dönüş hadisesinin bir çok taraf- ları o seferde bulunanlarca, hattâ Hadım Süleymanca belli değildi. Ortada bir yiyeceksizlik meselesi vardı, Safer reisin kaleye girme- ğe savaşırken öldürüldüğü de söy- leniyordu. Lâkin Diu sultanının Türklere niçin yiyecek vermediği, Safer reisin ne biçimde tuzağa düşürüldüğü bilinmiyordu. Bu iş- ler için söylenen sözler çeşit çe- şitti, birbirini tutmuyordu. Yalnız Bir hakikat vardı: Şu kadının bü- tün bu İşlerde rol oynamasıl. Işte Pirt Bey, umulmaz bir tesadüfle eline geçen bu anahtar- dan İstifade etmek, koca bir filo- nun Diu adasından — niçin boş döndüğünü anlamak kaygusuna düşmüştü. Fakat bu sırrın anahtarı papagan gibiydi, kendisine soru- lanları değil, kendinin istediklerini söylüyordu. Böyle bir mahlüku yola getirmek, on iki yıl önceki önemli hâdiseleri ona söyletmek güçtü. Bilgen denizçi bu güçlüğü de yenmiye savaşıyordu ve bu savaştan ayrıca zevk alıyordu. Şimdi o, haritalarını bırakacak kadar bu İşe kendini vermişti, hep Janla meşgul oluyordu, kadı. nin uykuüsü azdı, Piri Bey de az ve pek az uyur bir adamdı. Coş- kunluğu eksik olmıyan bir denizin salladığı gemi içinde onlar sık sık birleşiyorlardı, başbaşa kalıp ken- di dillerile konuşuyorlardı. Kendi dillerile dedik. Bu, ye- 'rinde bir tabirdir. Çünkü Pirt Bey hep, Diu adasından, Sultan Mah- muttan, Hadım — Süleymandan, yiyecek işinden, Safer Reisin ölü- münden söz açıyordu. Kadın bu dili hiç anlamıyor gibiydi. Boyuna kendi dilini kullanıyordu, Rumiyi sevdiğini ve Ruminin de kendine Aşık olduğunu - hep o bildiğimiz biçimde - haykırıyordu. — Deli bir addan başka bir gşey tanımı- yordu, hatırlamıyordu. — O adın sahibi ise her yerde — yaşar ve dolaşır sanıyordu, hattâ Pir! beye de aynı gözle bakıyordu, “Rumli, yeğit Rumi,, deye — hitap edip duruyordu. Bilgen denizci, bir aralık de- Hyi tedavi etmeye da çalıştı. O devirlerde delilere okunup Ufle- nirdi, pek Aazıtırlarsa dayak atı- hrdı. Pirt bey kötü ruhların be- dene girdiklerine — veya cinlerin damarlarda dolaştıklarına iİnanan adamlardan değildi. — Onun için okuyup üfleme 'manâsızlığına ka- pılamazdı. Lâkin bu cahilce işle- rin yine cahil kimseler üzerinde tesir yaptığını da bilirdi, üfürük- çülerin “uyu,, der demez uyut- tukları hastalar vardı. Yine on- Tarın ellerinde tuttukları bir tabak | suda uzun âlemler seyredenler ve gördüklerini — şaşkın şaşkın anlatanlar çoktu. Bundan dolayı deliyi, sabah akşam, deniz suyile bir güzel ıslattığı gibl bir yan- dan da ona okuyor gibi görü: nüyordu, vakitli vakitsiz karşısına alıp Özerine dualar püskürüyordu. Fakat me deniz banyosu, ne uydurma — Üfürükçülük — delinin durumunu — değiştiremiyordu. O, yine Rumisile meşguldü ve her erkeğin — kollarında — sevgilisini arıyordu. Kadına bakan, yeme- glıl veren, banyosunu yapan ve irl relsin yanına gidip gelişlerin- de kendisini göz hapsinde tutan leventler, onun ardı arası kesilme- yen saldırışlardan “elaman,, çek- ıorlııdı. kendilerine kir bulaştığı orkusile boyuna su dökünüyor- lardı. Günler böyle geçmekte ve Hürmüz boğazına doğru engelsiz yol alınarak yürünmekte iken bir gece Piri beyin yine aklına esti, Janı yanına getirtti, kapıyı kapa- tarak — karşısına oturdü, — güler yüzle onu yine sorguya çekti. Deliyi ürkütmemek için pek tatlı konuşuyordu, ona bir anne gibi muamele ediyordu. Hattâ uysal- lıkta ileri gitmekten de çekinme- mişti. Delinin yavaş yavaş yanına sokulmasına, kendiğl okşamasına bile &e8 çıkarmamıştı. Maksadı onu yola getirmek, on iki yıl önceki bhadiseleri hatırlatmaktı. Fakat, yapılan sorularla ilgi- lenmiyordu, kendi — duygularını gözeterek yaman bir plân hazır- hyordu. Kapalı bir yerde “Rumt,, sandığı bir. erkekle baş başa kalmak, — leventlerin — yaptıkları gibi itilip kakılmadan, koğulup #ürülmeden ona yanaşmak ve elile değmek bütün ihtiraslarını kabartmıştı. Gözleri iki ateş par- çası gibl yanıyor, burun delikleri açılıp kapanıyor, dudakları - titri- yor, göğsü kabarıp İniyordu. Piri Bey kendi düşüncelerine saplanıp kaldiğı, kadımı söylet; miye yol arayıp durduğu İçin yamıbaşında beliren tehlikeyl ge- zinsemiyordu. Daha dngıııııı deli bir kadınla baş başa kalmaktan tehlike doğabileceğini — oranla- mıyordu. Fakat bu dalgınlığın, bu yanlış Oranlanışın cezası veril- mek Üzere İdi. Nitekim biraz sonra ihtirasları ateş, kanı da alev haline gelen deli birden atı- dı, bilgen denizciyi kıskıvrak ya- kaladı, beyaz kıvılcıma dönen dişlerini onun boynuna geçirdi, | bir. homurdanış gibi anla- şılan bir sesle inle'ı':ll: KP bER Rumi, Rumi! Seni artık bırakmam | (Arkacı var) SON POSTA 22 Ev Soyan Bir Hırsız Eskişehirde Nihayet Ya- (W kayı Ele Verdi Eskişehir (Özel) — Şehrimiz- de — muhtelif tarihlerde 22 evi soyup Bo ğana — çevir- mekten suçlu Mehmet işmim $ deki hırsiz. ni- hayet — yaka- yı ele vermiş- tir. Bu hırsızın çaldığı eşyalar $ arasında, ban- ka kumbarası, — Hırsızlık suçlusu kadın - entari- Mehmet leri, erkek ölbiseleri, ev oşyaları ve birçok para vardır. Spor: Eskrim Birincilikleri Başlıyor Eskrim Federasyonundan: Türkiye Eskrim birincilik mü- sabakaları programı şöyle tesbit edilmiştir: Müsabakalar 28 eylül saat 16 Taksim Dağcılık kulübün- de yapılacaktır. 1 — Mili kılınç — oyunumuz olan kılınç ve kalkanla mübareze Bursa mıntakası sporcuları tara- fından yaşılacaktır. 2 — İstanbul ve Ankara es- krlmörleri tarafından kılınç, epe ve flöre müsabakaları, 3 — Eskrim müsabakası ha- kemliğin kaymakam Botasis ve Rumen atletizm Reisi Mösyö Boe- resku tarafından ifa edilecektir. 4 — Mübarizlerin Beynelmilel eskrim federaayonu niİzamnamesi- nin ahkâmına harfiyen — rlayet etmeleri lâzımdır. S — Davetiye ile müsabaka salonuna girileceğinden 4 üncü Va kıf han Federasyonlar merkezinden şimdiden davetiyelerin alınması [ Eozanelerde bildirilir. Türkiye Kürek Birincilikleri Türkiye Denizcilik Federas- yonu birinci defa olarak kürek yarışlarında — Türkiye - birincilik müsabakaları yapacaktır. Müsabakalar 28 Eylülde Dok mabahçe ile Beşiktaş, arasında yapılacaktır. Bu müsabakalara Istanbul, İzmir, Bandırma, Kocaeli kürekçileri girecektir. Istanbulu Galatasaray takımı temsil edecektir. Hareket Amirliği Altıncı Balkan oyunları müsa- bakalarında hareket âmirliğini yapan Macar hakem memleketine dönmüştür. Gelecek Pazar müsabakala- rında hareket âmirliğini eskrim federasyonu antrenörünün yapması muhtemeldir. Hayatın neşesi Dinç olmaktır. HORMOBİN TABLETLERI Yorgun vücutları dinçleştirir. iKTİDARSIZLIĞI BEL GEVŞEKLiĞİNiİ giderir, yaşamak neşesini iade eder, bulunur. — İstanbulda Hiyatı 150 kuruş. Tafsilât için Galata Posta kutusu 1255 MÜSABAKALI Eylâl 25 N HİKÂYELER | ilçüncü Yeraltı Şimendiferinde Esrarlı Bir Ölüm Ş —ğe Öyle saniyorum ki, — vaziyeti- nin vahimliğini, ancak hizmetçi kız ifadesini tek- 1i rarladığı zaman anlıyabildi. Bay Hazelde- ne önceki söyle- diklerine — fazla Lizşey ilâve et- medi, Karısı, en son defa, meş'unu günün sabahı, sağ olarak gör« müştü. O anda ruhen ve bede- nen — tamamile © salim görünüyor- du.. Merhumenin şeref ve haysi- yetini haleldar etmemek için mümkün mertebe az söylemeğe cehdettiği anlaşılıyordu. Bununla Beraber hizmetçinin ifadesi ap açıktı : Genç, biraz düşüncesi kıt ve beğenilmekten hoşlanır bir kadın olan bayan Hazeldene hiç şüphesiz bay Eringtonla flört et- miş ve bu yüzden de kocasile birkaç defa çekişmişti. Bay Hazeldanelin hal vo tavrı ve temkinli ifadesi — çok Iyi bir tesir yaptı. Işte bakın: Size, o gün çekilk- miş olan resmini — göztereyim. Tabiatile matem esvapları giyin- mişti. — Fakat halinde hiçbir ifrat müşahede edilmiyordu. Sakal koy- vermiş ve büda — kendisine bir ağırbaşlılık vermişti. Ondan sonra, günün en me- raklı şahadeti dinlendi. — Esmer, biraz bodur, babayiğitçe giyinmiş bir adam, itimat telkin eden bir tavırla ortaya geldi, ve gördinü- nü, bildiğini olduğu gibi, eksiksiz artıksız söyleyeceğine ant içti. Bu adamın ismi Andre Kenr bel'di. Oksford sokağında kâln Kembel ve ortakları, borsa acen- tesinin direktörü bulunuyordu. Haziranın — onsekizinci günü ikindi Özeri, yoraıtı şimendiferi ile yolculuk etmekte olan Bay Kem- bel, kendisile aynı kompartiman- da çok güzel bir kadının bulundu- ğuna dikkat etmişti. Bu kadın, Bay Kembel'e için- de bulundukları trenin Aldgateye gidip gitmediğini sormuş, o da muvafık cevap verdikten — sonra elindeki gazetenin borsa havadis- lerini okumıya dalmıştı. Gover sokağı durağına geldik- | leri zaman, lâcivert elbiseli, me- lon şapkalı ve boynunda gözalıcı bir kıravat bulunan bir zat aynı kompartimana binmiş ve kadının ta karşısına geçip, oturmuştu. Kadın, bu adamı böyle bir- denbire orada görünce hayret etmişti. Bay Kembel, aralarında geçen lâkırdıları hatırlamıyordu. Ikisi de, karşılıklı, uzunboylu ko- nuşmuşlardı. Kadın heyecanlı ve | mütebessimdi. Şabit kendilerile pek meşgul olmamış, gazetesine ve hesaplarına dalmıştı. Bununla beraber, lâcivert elbiseli adamın, kadının elini sıkıp: — Allaha ısmarladık!. Bu ak- şam çok geç kalmayın. e mi? Dedikten sonra, kendisile bir- | likte Farington durağında trenden inmiş olduğunu hatırlıyordu. An- cak, Bay Kembel kadının ne ce- vap veardiğini işitmemiş ve biraz sonra da lâcivert elbiseli adamı, Bayan Hazoldane trende, bu vaziyette bulunmuştu... kalabalığın arasında gözden kay- betmişti. (Arkası var) TURSiL su ilikken kazana dökerek - iylce karıştırmalı. Çamaşırınız. tü süya - iyice batırınız, kaynatınız. TURSİL. sizin için kendi başına İşini görecektir. 10 - 16 dakikalık kaynamadan sonra — çamaşırınız. mükemmelen yıkanmış olur, Soğuk sudan geçl- rerok kurutunuz. iz bir müstah- tahrik — edilen köpüğü, kumaşların dahiline müfuz eder ve göz kamaştırıcı bir. be- yazlık vererek çamaşırı mükem- melen temizler. Bundan maada TURSİL, terkibinde zararlı madde- ler bulunmadığı için kumaşları kat'iyyen yıpratmaz. TURSİL, Turân mamu'ltından- dir. Türan imazali İyi elme kir müstahzardır.