17 Temmuz 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

17 Temmuz 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | ii ll iii ÇE ) İyeR bili imdi Tefrika No: 87 Perdita sür'atle başını kaldırdı ve yüzbaşının gözlerinin içine baktı. Genç zabitin gözlerindeki bikışlardan hissiyatını derhal an- lamamak kabil değildi. Perdita derin bir nefes aldı: — “ Öyle yüzbaşı Dürer... Hayat zaten hep ayrılıklardan iba- ret. Dün akşam tanıştığımız halde sizi uzun zamanlardanberi tan yormaşum gibi geliyor bana... Dedi. Yüzbaşı “Dürer, elini avucuna aldı: — “ Bilmem dostlermiz ars sında beni de hatırlayacak mısınız Mis Perdita?,, Perdita başını cevap verdi : — “ Ona hiç şüphe etmeyi niz yüzbaşı... En felâketli zama genç kızn kaldırmadan .nımda yanımda bulunan, beni teselli oOeden adamı ömrüm oldukça unutamiyacağım...., Yüzbaşının gözleri sevinçle parladı. Fakat bu ateş birdenbire söndü: — “ Demek beni daima o facia münasebetile batırlayacak- sınız öyle mi?,, Diye sordu. Perdita bu swale hiç cevap vermedi, başını pencereye dayadı ve karlı ormanları seyretmeğe daldı ve düşünmeğe başladı. Bu genç ve yabancı zabit kendisin! birdenbire sevmişti. Ona hiç şüphe yakıtu. Ağzlle söylemediği halde bakışları bunu tamamile itiraf ediyordu. Fakat Perditanın kalbi Lavrencein hatırasile dolu idi. Şu sırada kalbinde başka birisinin yer bulmasına imkân yoktu. Maamafih genç Alman zabi- tine karşı derin bir sempati du- yuyordu. Evet, ahval büsbütün başka Oola idi belki de bu sempati aşka dönebilirdi. Kim bilir?.. Bu sırada Paul birdenbire otomobili durdurdu ve az ileriyi işaret ederek: — Bakınız, şuradan dumanlar çikiyor. Düşmüş ve Eş bir tayyareye benziyor, dedi. Yüzbaşı Dürer ile Perdia da Paul'ün gösterdiği tarafa baktılar. Hakikaten duman çıkıyor, hattâ bir tayyare kuyruğuna benzer bir gekil görünüyordu. Alman zabiti Ootomobilden atladı ve Perditaya dönerek: — “Siz burada kalınız Mis Perdita. Biz Paul ile gidip baka- lum. Belki bir yaralı filân vardır!,, dedi. Perdita : — “İmkânı yok burada yalnız kalamam. Ben de sizinle beraber geleceğim,, .dedi. Yüzbaşı genç kızı ikna etmeye çalıştıysa da muvaffak olamadı. Nihayet her üçü de otomobilden indiler ve yoldan geçerek sarp bir kayalığın dibine, dumenin çıktığı yere doğru ilerlediler. Kırk elli adım kadar ilerle- dikten sonra Yüzbaşı Dürer dı- manın hakikaten parçalanmış bir tayyareden çıkmakta olduğunu anladı ve diğerlerini geride bıra- karak koşmiya başladı. Alman zabiti, tüten enkazın yanına geldiği. vakit . birdenbire irkildi. O bunun olsa olsa ya bir Alman, yahut da bir Çekoslovak tayyaresi (o olabileceğini zannek mişti. Fakat tayyarenin yanmayan parçalarındaki markalardan bunun Almavya ile Ingiltere arasnda işleyen posta tayyarelerinden biri olduğunu gördü ve hayret etti Böyle bir zamanda Almanyadan Çekoslovakyaya (Ove yabutda Çekoslovakyadan Almanyaya bir yolcu tayyaresinin geçmesi kabil değildi. Alman hava hudut muhar fızlarına bu bapta kat'i emirler verildiğini pekâlâ biliyordu. Acaba Prag dan kaçmak isteyen birisi mi bu tayyareyi kiralamıştı? Fakat bunun da imkânı yoktu. Çünkü tayyare, Praga işleyen tayyareler- den değildi. Her halde ya İngik ALA 17 7 -- 1935 | tere'den, yahut da Almanya'dan | Çekoslovakya'ya gelmekte olan İ bir tayyare olacaktı... Geceki fırtmaya tutulmuş, yolunu şaşır miş ve alçaktan uçarak bu yük- sek kayalığa çarpmış ve düşmüştü. Soğına, soluna bakındı. Biraz ötede İnsan cesedine benzer bir gey gördü. Hemen koştu. Elbise- . sinden bunun tayyarenin pilotu olduğunu anladı, diz çoktü ve yerde yatan adamın berha;at olup olmadığını anlamak için ku- lağımı göğsüne koydu... Pilot çok- tan ölmüştü... Elbiselerini çözdü ve cesedi muayene etti. O zaman tayyaren'n bir kazaya uğramadı ğını anladı. Pilotun scl tarafından bir kurşun girmiş, onu makinesi başında öldürmüştü. (Arkan var) İtalya Seferberliğini Arttırdı | Baştarafı 5 inci yüzde | kuvvetleri tarafından işgalinin o derece önemli olduğu | İtalyan çevenleri tarafından bildirilmek- tedir, Aynı çevenler, İtalyanın Ha- beşistandan istediğini elde etmek için Mısırda olduğu gibi bir Tel lelkebir muharebesi (o kazanmak mecburiyetinde olduğunu O ilâve etmektedirler. Bu çevenlere göre, gerek İngilterenin gerek uluslar sosyetesinin araya girmesi tama men fay iF. Milâno, 16 (A.A.) — Hüküme- tin neşrettiği resmi tebliğ üze- rine Cenubi Italya gazeteleri bazı hararetli neşriyatta bulunmakta ve Habeş harp hazırlıklarının yeni İtalyan kuvvetlerinin toplan- masmı icap ettirdiğini, İtalyanm nüfuz ve menfaatlerini korumak için kendisine çizdiği yoldan hiç- bir (suretle döndürülemiyecegini yazmaktadırlar. Popolo d' Italya gazetesi, “bu tebliğin, Faşist hükümetinin bu işe muarız olanlara mukabele husu- sunda gösterdiği sarsılmaz meta- yazmaktadır. , Sanma gazetesi : Dursa ne âlâ, fakat bu, olmazsa silâha başvurmak lâzımdır. Son tecrübeler, Ita'yanın şu kanaatini kuvvetlendirmiştir ki: Istikbalden emin olan genç bir millet yeni ve eski dostluklara değil ancak kendine güvenmelidir.,, Diyor. Almanyada Yahudi) Düşmanlığı Yeniden Gösterişli Oldu Berlin, 16 (A. A.) — Havün ayta- rından: Almanyanın heryanında yeniden Yahudilere karşı düşmenlik havası esmeye başlamıştır. Dün akşam bir Nazi milis askeri ile bir Yahudi arasında çıkan bir kavga Üzerine Berlinin en kibar caddesi olan Kur. fürstendam'da kargışnlıklar olmuştur. Polis sraya girdiği halde, göste- rişçiler birçok Yahudi mağazalarının camlarını indirmişlerdir. Vestfaliyen ilinde Plettenberg ve Eiringhausen'de Naziler Uraya baş- verup Yahudilere karşı gösterilen düşmanlığın önüne geçilmesini dileyen Lennhof adındaki bir kasıba büyük bir gösteriş yapmışlardır. Loit Corcun Eko- nomik Plânı Londra, 16 (A. A.) — İşsizlere iş bulmak ve tecim İle endüsiriye can vermek için Loyd Georgeun yaptığı tekliflerin başlıcaları dün neşredil. miştir. İngiliz hükümeti, bu tekliflere vereceği cevabı, perşembe günü ora- taya koyacaktır. Bu cevabın menfi olacağı berkitilmektedir. ( Teyit edil- mektedir. ) Irlandada Din Kavgaları Devam Ediyor Belf:sf, 16 (A, A.) — Dün gece yeniden karışıklıklar. olmuştur. Tyi- kenham sokağında, polis gösterişçi- lerin Üzerine (ateş etmeye (mecbur kalmıştır. Tehlikeli mahallelerde as- ker, polis kuvvetlerile “mitralyözlğ otomobiller dolaşmaktadır. Annibalin Mukallidi Bir Amerikalı Fil Sırtında Alpları Geçecekmiş Sion ( İsviçre ), 16 (A.A.)— Annibal'ı taklit etmek isteyen Amerika Richard Halliburten adında biri, Paristen bir fil getir. tip yakında büyük Sen (Bernar geçidini bunun sırında geçmek niyetindedir. Bu adam Hartınyi" den kalkıp Aoste'ya kadar gi decektir. Italyan ve İsviçre makamları kendisine serbest geçiş hakkını vermişlerdir. BÜTÜN ÜLKEYİ esasan DOLAŞAMAZSINIZ on Posta BUTUN ülkeyi HER GUN, DOLAŞIRİ | Mahkemelerde İİ Bir Tarafta Bir Kadın, Ötede Üç Tane Erkek Bir tarafta Zehra adında bir kadın; diğer tarafta palabiyıklı üç adam: Şaban, Şevket, Süley- man. Her iki taraf da biribirle- rinden davacı. Erkeklerin iddiası: — Bu kadın bize düşmandır. | Hayatımızla oynuyor, Geçen gece bize tabanca attı. Karanlık olma- saydı az kalsın vuruluyorduk... Zebranın da iddiası; — Bu adamlar benden ne istiyorlar bilmem? Boyuna arkam- da dolaşıyorlar. Geçen gece evime dönerken üçü de karşıma çıktı- lar. Bana çok uygunsuz teklifler. de bulundular. Büyük bir korku içinde kendimi eve dar attım. Arkamdan ellerine geçen taşları yağdırdılar. içlerinden Şaban da her rastgelene : “ Ben Zehra ile görüşüiyo- rum. ,, Gibi lâkırdılar sarfediyor- muş. Cezalarını isterim. Hâkim ber iki tarafın da uzlaşmasını ve bir daha böyle şeyler yapmamalarını teklif etti, Zehra ve Şevketle Süleyman razı oldular. Fakat Şaban: — Ben barışmam, çünkü bu kadından (korkuyorum. (Dedi. Bunun Üzerine hâkim kararını bildirdi. Bu karar dört suçlu ve davacıyı da hapis ve para ceze- larına çarptırdı. Komünistlik Suçlusu İki Genç Fevkif Edildi Dün Birinci Selh Ceza mah- kemesinde komünistlik suçiyle iki gencin duruşmaları (o yapılmış ve haklarında tevkif kararı verilmiş" tr. Suçlulardan birisi 28 yaşında Niyazi'dir. eo Türk (o tabiiyetinden değildir. £ Fakat Türk hükümeti yardımile bir Türk mektebinde okutulmuş ye (74) lira aylıkla bir işe geçirilmiştir. Niyazinin suçu resmi bir muameleye girişmeden ve ruhsat (almaksızın Rusyaya kaçmak teşebbüsüdür. Kendisi “Odesa,, ya gidecek olan “Çiçe- rin,, vapuru içinde yakalanmıştır. Diğer suçlu ise 33 yaşın da : “Deno,, adlı birisidir. Bu- nun suçu da Niyaziye yar- dım etmek, onun (Rusyaya gidebilmesi için sohte bir takım evrak tanzim (ettirerek o işini kolaylaştırmaktır. Dün yapılan ilk duruşmada bâkim Reşit: — Anlat bakam (Niyazll Nedir bu mesele? diye sorunca Niyazi şöyle karşılık verdi: — Efendim; bir suç teşkil edecek hadise değil. Bir gaye meselesi. — Ne gibi? — İçinde yaşadığım muhiti dar buluyorum. Beni, benim yük- sek ülkümü burasi tatmin edemi- yor. Emellerimi tahakkuk oeltire- miyorum. Önümde engeller beli- riyor. — Açık anlat camm! Maksadını kelimelere boğma. — 74 Lira maaş alıyorum. Bu maaş beni doyurmıyor. Çünkü arzularım geniş.. Ben tam mana- sile yaşamak İstiyorum. Onun için ilk fikrim Parise gitmekti, — Ne yapacaktın Pariste? — Orada tanıdıklarım var, Onların delâletile Tıbbiyeye gi- recektim. — Türkiyede Tıbbiye yok mu? Burada girsene. — Burada para lâzım. — Orada lâzım değil mi? — Orada lâzım amma. Orada zengin olmak kolay. Hele benim gibi derin bilgi ve zekâ sahipleri için servet temin etmek mesele bile değil. — Öyle mi sanıyorsun? Bak bu memleket seni senelerce okut- muş, yedirmiş, içirmiş, giydirmiş. Sonra da 74 lira gibi bir aylıkla bu bubran yıllarında sana bir iş vermiş. Sen bu nimetlere karşı | | Türk tabiiyetine girmek arzusunu bile duymamışsın.. Neyse bu ci- hetler mahkemeyi alâkadar etmez; devam et! — Sonra Parisa gitmekten vaz geçtim. Amerikaya gitmeği kararlaştırdım. Orada dayım ve amcı'arım var, Orada da maksan dın Tıbbiyeye girmekti, — E; Amerikaya gidecek bir kimsenin Çiçerin vapurunda işi ne? — Rusya yolile gidecektim Amerikaya. — Türkiyadan Rusya yolile Amerikaya gidilir mi? — Yani, ilk önce Odesaya çıkacaktım, orada bir iş tutup para biriktirecektim, oradan da Amerikaya... — Demek maksadın Rusyaya gitmek değildi. — Evet. — Sahte seyahat evrakını kim bulup buluşturdu sana? — Bu yanımdaki Deno — Kalk bakalım Denol Sen necisin ? — Boyacı. — Bir boyacının acentelikle alâkası olur mu? Göz boyayıcr lardansın galiba ? — Çiçerin (vapurunda bir ameleyle tanıştım. O bana pasa- port ve diğer birkaç evrak verdi. Ben de bunları Niyaziye verdim. — Niyazi sana Rusyaya git- mek istediğinden falan bahset- miş miydi? — Niyaziyle iyi tanışırız. Biri- birimizden gizlimiz yoktur. — Senin oturduğun yerde eşyaların ve kitapların arasında komünizme alt eserler de bulmuş” lar. Niyazi, — Ben bu gibi eserleri her zaman Okurum efendim. Rus tuna ti ederim, me ihlali tevkif ediyorum Jandarma suçluları tevkifha- neye (ötürürken Onlara ait evrakda Müddeivmumiliğe gönde rildi, senem nan nan Avm 0aaa onan mndaamAaNk Kayip Berat; 5İ7l numaran teknüt maaş cüzdanımın beraetini bir ay evvel kaybettim, Yenisinin getire tilmesi için Kadıköy Finans direk- törlüğüne resmen baş vurduğumdan kaybolan beratın hükmü olmadığını bevan ve ilân ederim. Kızıltoprak, istasyon cad- desi, Tuğlacıbaşı mahallesi Feneryolu sokağı, 37 No. kiracı Miralay reütekaldi H. Ragıp Emeç

Bu sayıdan diğer sayfalar: